türkiye'de artan karadeniz düşmanlığı

bu konuda devletin , hükümetin icraatlarını eleştirmek gayet doğal ama ırkçılık ve faşizm gibi insanlık dışı dürtüleri besleyerek iş görmek yobazlıktır. hele ki tetiklenmesi çok kolay olan ırk mevzularıni aşamamak pespaye bir perspektif.

adını hatırlayamadığım japon bir düşünürün bir sözü vardı " zeki insan farklılıklara, aptal insan benzerliklere dikkat eder" diyordu.

farklı olmanın ortaya çıkardığı enerji müthiş bir berekettir bu enerji açığa çıktığında çok büyük bir zenginliğe ulaşılır. aynı olmanın banalligi ise insanı çok dar bir cendereye sıkıştırır. gereksiz ve anlamsız düşmanlar icat etmenin kimseye faydası olmaz..

düşmanlık denemez belki ancak; büyük bir antipatinin olduğu gerçek.
adamlarda yeşile saygı diye bir düşünce asla yok.
neresi olursa olsun beton yapma derdindeler.
mimari yetenekleri de son derece kötü. ucube binalar yapıyorlar. açıkçası ben de sevmiyorum kendilerini.

türkiye de artan düşmanlığın bir kıstası yok.

‘karadeniz’de artan türk düşmanlığı’yla açıklanabilecek bir toplumsal olgudur.

siyasi sebeplerle körüklenen bir durum olarak görüyorum bunu. fakat ben bir avuç insanın yolsuzluklarını koca bir bölgeye mal etme taraftarı değilim. karadenizli de değilim bu arada. ama sevmiyorum kurunun yanında yaşı da yakmayı. bazı şeyleri desteklememek ya da yanlış bulmak olayını yanlış anlıyoruz toplumca. bu da bu yanlış anlaşılmanın tezahürü.

sorsan en milliyetçi onlar.
ama iki dolar görsün toprağını araplara satan da onlar.

eee, toplum da böyle söylediğiyle yaptığı birbirini tutmayan insanları sevmemekte özgür.

açık söyleyeyim bir rizeli olarak. memleket bu konuda haklı. karadeniz'de ki en büyük sıkıntı arapları kardeş görme kafası ile aynı.. bok değil bombok olsada "bizdendur arkasina durmak lazım" sevmeyen haklı arkadaş ne diyeyim..
çaktirmayin da bende sevmiyorum..

birisi ha bu başlığı açan uşağa desin, hepumuz müteaahhit değuluz .

bir deniz aşığı olarak gittim gördüm, bir kere gerçekten kara... kıyıda bile dibi görünmüyor, soğuk, dalgalı, derin...dibi kayalık, kumsal yok...karı kız yok, bira getir diyecek biri yok, şezlong yok, güneş yok...karadeniz akşamları çalacak bir haluk yok...

kısmen doğru önerme. ama çernobil olayına katılmıyorum. çernobilden sonra kıçından kollu, doğuştan yolluya evrilmedik be kardeşim. sıvama yav.
kısmen doğru dedik. bu tamamen siyasal islamcı, müteahhit dolandırıcı, memleket ayağına parti yancı tayfa yüzünden. yani hep -cı eki neden oluyor bunlara.
eren bülbül, kazım koyuncu, yavuz çetin, recep yazıcıoğlu... bak bunlar sevilen karadenizliler. ama istisnalar kaideyi bozmaz dimi. karadenizliler e-e, karadenizliler kaka, karadenizliler bok... hadi yapalım box.
bak haklılık payınız yok demiyorum, hobi olarak yine var ama bokunu da çıkarmayın yahu.

kazım koyuncu boşuna dememiş:
"türk'üm dedim, faşist dediler.
kürd'üm dedim, hadi lan bölücü dediler.
laz'ım dedim, hadi lan devşirme rum dediler.
çerkez'im dedim, hain ethemin torunları dediler.
alevi'yim dedim, dinsiz kızılbaşlar dediler.
sünni'yim dedim, yezit dediler.
arap'ım dedim, pis yobazlar dediler.
ben ne dediysem bişeyler dediler.
tam insanım diyecektim insanlığa dair her şeyi yok ettiler." diye.

bu örseleme çabası, bu anlamsız ayrımcılık, bu bohem niye?
bu nasıl edebiyat? bu nasıl bir riyaziye?
ne la bu? bu ne la? la bu ne?

doğu karadenizlilerin türk düşmanlığı kadar olmayan düşmanlıktır. normalde insanları memleketlerine göre yargılamam lakin son 20 yılda akp ile birlikte karadenizliler, önemli mevkileri işgal ettiler. -iyi olanlarını tenzih ederim- bizler şimdi nasıl düşman olmayalım karadenizlilere?