uzun boylu olmanın zararları

kısa boylu insanların gözünden: sevgilin kısaysa topuklu giyemez bu şimdi.

normal bir boydayım, 180 cm. buna rağmen bazı kafe, otogar lavabolarında kafamı eğmek zorunda kalıyorum. şekilden şekile giriyoruz, bu nasıl bir mimaridir böyle.

bunu sayın cumburbaşkanımıza sormak lazım.

(bkz: uzun adam)

kooocaman yatakta ayakların yatağın ucundan sarkması.

insanlara sürekli aşağılar bakışı atıyormuş gibi hissetmek.

dize gelmeyen fiskos, heykel, bahçe fişkiyesi vs gibi bilimum minyon şeye çarpmak.

60 kişilik sınıfta projeksiyon perdesi indermek.

ağaçtan kedi kurtarmak zorunda kalmak. (tatlış zorluklar)

hollanda boy ortalamasına sahip olarak "sulak yerde mi büyüttüler seni?", "daha uzayacan mı?" suallerine maruz kalmak.

olarak daha uzar gider...

- evlenirken huyu huyuna uygunu bulabilirler ama boyu boyuna uygunu pek bulamazlar (eyvah eşim duymasın, ben huyuma uygunu bulmuşum çok şükür, varsın boy farkı 30 cm olsun).
- bel fıtığı riski çok fazladır, bel ve sırt ileride problem çıkartabilir.
- okul çağlarında hep arkaaaa sıradakilerrrrrrrrr takımının santraforudurlar. gariplerin yeri hep en arka sıradır.
- grup fotoğraf çekimlerinde hemen kimse bir şey demeden arka sıradaki yerlerine geçerler.
- evde her zaman perde söküp takmak bu bahtsızlara aittir.
- yukarı raflardan bir şey alıp, talep sahibi olan anne ve eşlerine onu vermek kaçınılmaz sonlarıdır.
- dolmuş ve minibüste ayakta iken hep iki büklüm olurlar.
- yukarıda havalar nasıl esprisine hayat boyu maruz kalırlar.
- uçakta, otobüste, sinemada koltuğa sığamazlar, koltuğu yatıramazlar, koridor tarafını tercih ederler.
- sinema ve tiyatroda arkalarındakileri düşünüp hep periskop aşağı yaparak iki büklüm otururlar.
- ayakları genelde büyük olduğu için ayakkabı bulmakta zorlanırlar.
- bazı aynalarda kendilerini göremezler, eğilerek bakarlar.
- çoğunlukla bir yerden eğilmeden geçmeye çalıştıkları için kafaları, bilhassa alınları hayat boyu her türlü darbeye maruz kalmıştır.
- abi sen basketçimisin lafına ömür boyu maruz kalırlar.
- kafkas kökenlimisin diye ikide bir sorulur.
- lanet olası yataklar genelde size uygun değildir, ayaklar hep dışarıdadır, ya da kendinize özel boyda yatak yaptırtmak zorunda kalırsınız.

not: 196 cm boyunda, kendi jenerasyonuna göre epey uzun boyda olan ve yukarıda yazdıklarını birebir yaşayan biri tarafından yazılmıştır.

uzun boylu bir kız olarak kısa boylu erkekleri direkt elemek zorunda olmak .

kısa boylu olmanın zararlarına tercih edebileceğimi düşündüğüm zararlar bütünü. keşke uzun olsaydım da, şurada burada eğilmek zorunda kalsaydım. yere batsın minyonluk! su soğuyor, suuu!


görsel linki

bol bol bel ve sırt ağrısı
araçlara ve yatağa sığamamak
ilk aklıma gelenler.

tatmadım, bilemem ki...

beyin ile mabat arasındaki mesafe fazladır.

bulutların tozunu almak.

şu an bir zorluğu yok ama çocukken vardı, 12 yaşındayken 170, 13 yaşındayken 174 boyundaydım endokrin kliniklerine gidip hormon testleri yaptırıyorduk bir şey çıkmıyordu ama benim içim içimi yiyordu daha ne kadar uzayacağım diye, okuldakilerin tamamından uzunum hocaların çoğundan uzunum, çocuklar dalga geçiyor onu geçtim veliler bile sınıfa çocuklarını almaya geldiklerinde benim formalı olduğumu görüp şaşırıp gülüyorlardı. bunları takıntı edip kambur durmaya başladım bel sırt ağrılarım başladı erkenden, anca lisenin ortalarında takıntılarım azaldı normal hissetmeye başladım bana yakın olan kızları görünce. neyse ki 177'de kaldım, şimdi halimden memnunum topuklu botlarımı giyip 185+ olduktan sonra ellerimi cebime sokup millete üstten bakarak tak tuk tak tuk yürümek hoşuma gidiyor*. hatta yürürken görseniz çok egolu biri sanırsınız ama değilim gereğinden fazla anlayışlıyım o yönümü törpülemem gerek.

bel ağrısı.

en çok müzdarip olduğum konu bu. dün gece çok tuttu mesela. tam da yeri ve zamanıydı. amaca ulaşmayı biraz geciktiriyor. ama olsun.

fark etmez. biraz daha ter attık. biraz daha dinlendik. sonra devam. sonra yat uyu. harika.

1.96 boy ile açık ara öndeyimdir.

toplu taşıma araçlarında sivri gibi çıkarsın zaten. devede de boy var esprisi. sulak yerde mi büyüdün vs. 30iq seviyesinde esprilere maruz kalmak.

d segmenr veya suv harici arabaya binememek. c segment eh işte b segmenti aklından bile geçirme.

tıp fakültesi önünde bekliyorum, babamlar çıkacak. bir adamcağız geldi. abim gözüme ilaç sıktılar da iyi görmüyorum. şu arabayı bi çıkarıver dedi. araba broadway. olur abi dedim. oturdum ayaklar dışarda kaldı, koltuk kaynaklı oynamıyor. ıı ıı olmadı.

çıktım geriye, sağ ayağı soktum direksiyonun sağından. yok oturamıyoz. belim koltupa, dizim konsola değiyor. popoyu koltuğa koyma imkanı yok.

2 3 denedim olmadı. dayı dedim sen başka birini bul, ben sığamadım. o ara cebelleştiğimi gören bi taksici geldi de çıkardı adamın arabayı.

hiçbir zaman yakinen bilebileceğim zarar türünden değillerdir kendileri.

(bkz: hani bana hani bana) demek istediğim sorundur kendileri

zarar değil de kilo aldığımda ve bunu dile getirdiğimde 'senin boyun var yaaaaaaa' tepkisi beni sinir eder bütün hevesimi alır götürür. onun dışında boyu boyuna bulmak zorlaşır. lisede de arka sıralara mecbur kalırsınız. ha bir de perde işi var tabi. boydan fotoğraf atçılara girmek bile istemiyorum.

bir kadın olarak yanıt veriyorum, etekler. mini eteğin mininin minisi olması sorunsalıyla karşılaşabiliyorsunuz. diz üstü normal diye aldığınız mini oluyor. yorucu..

uzuvları sağa sola çarpma tehlikesi artar, ayağınızı yorgana göre uzatma olasılığınız düşüktür, alçak kapılardan geçerken kafayı çarpma en kötü sürtme ihtimali doğar. herkesin 1.90 metre olduğu sözlüklerde kısa sayılırsınız tabii orası ayrı.

sürekli dikkat çekiyorum, topuklu ayakkabı giyemiyorum, daha spor giyinmek durumunda kalıyorum yürürken iş yaparken rahatsız olmamak için, istediğim pantolonu bulmak (boyu açısından) çok zor.. çok var da en muzdarip olduğum konular bunlar.. çok uzun da değilim ama olsundu yine de rahatsızım.. keşke 1.50 falan olsaydım..