bir çiçeğin taç yaprağını, bir böceğin kanadını da yapamam/elde edemem, ona da mı yabancılaşıyorum.

şimdi baktım; ben tırnağımın yapımına bile yabancılaşıyorum.

bu işte bi başka şey daha var bence, ama ne? yabancılaşmaktan ne olduğunu değerlendiremiyorum...
devamını gör...
yabancılaşma kavramını şu aralar çok duymaya başladım ancak duyduğum hiç kimse düzgün kullanmamıştı. bu tarz filozoflara ait kavramlar, hangi filozofun kullandığına göre farklılık gösterebilir. örneğin bu kavramı derrida'nın bir kitabında görürsek farklı, marksist bir söylemde bulunan birinden duyarsak farklı anlamlar taşıyabileceğinin farkında olup, hepsine aynı şeymiş gibi yaklaşmamak gerekir.

marksist anlamda yabancılaşma, işçinin üretim araçlarını kullanırken yaşadığı üç aşamalı duruma göndermedir. yani ürettiği ürünü alamayışı değil. ürettiği ürünün oluşması esnasında bir yaratıcılık ortaya koyamayışı ve tamamen başındaki kapitalistin yönlendirmesiyle boş bir robota dönüşün, zamanla da insanın en değerli yanının yani düşünebilme yetisinin aşırı körelmesine vurgu vardır. özellikle ilk üretim araçlarında yapılan iş, insanlık onuruna aykırı, sürekli tekrar eden saçma işlerdi. önünüzde bir bant var ve siz önünüze gelen her üründe sadece bir çekiç darbesi atma görevinde çalışıyorsunuz diyelim (taylorizm deniyor bu sisteme). son üründe sadece tek pay bir çekiç darbesi olduğu için o ürünün esas üreticisinin aslında siz olduğunu gerçeğini kavrayamıyorsunuz. sizin sayenizde günde bin adet ürün çıkıyor ancak aldığınız günlük ücret, o ürünlerin bir tanesini bile almaya gücünüzün yetmeyeceği şekilde. işte bu kopukluk, yabancılaşmanın birinci adımı. burada emeğe yabancılaşma var.

ikinci adımı da beyin erimesi ve yaratıcılığın ölmesi üzerine. bunu gözlerimle gördüm ben. bir iş için malzeme üretilecekti sanayide bilmem kaç derece sıcakta çıkan ürünleri baskılayıp istenilen şekle sokan bir dükkan vardı. gittiğimde aşırı sıcak bir odada tek başına oturmuş ve ürün çıktıkça erime derecesindeki metalleri alıp başka yere koyan birini gördüm. orada öyle beklemesinin bir mantığı yok, ayrıca oturağı daha uzağa konulabilir vs vs pek çok iyileştirme yapılabilecek alan var. ancak kapital sahibi öyle uygun görmüş ve çalışan adam da sorgulamadan işini yapıyor. işe alan adamla da görüştüm, ilk gelenler epey sorguluyor sonrasında ya işi bırakıyor ya da böyle devam ediyor cevabını almıştım. burada yaratıcılığa yabancılaşma var.

son aşama da insanlığına yabancılaşma. yaptığı iş de aslında orada duran üretim araçlarından farksız hale gelmiş ve patronların gözünde bir makineden farksızlaşmaya başlamış oluyorlar. bu da toplum tarafından hissettiriliyor ve kişi yabancılaşmanın son adımını da yaşıyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yabancılaşma" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim