yapay zeka kullanmamak

benim yaptığım şeydir. yani kullanmıyorum.

windows'umun sağ altında microsoft copilot ikonu belirdiğinde birkaç soru sormuştum. o kadar.

mesleki kolaylık sağlaması gibi bir durum olmazsa da hayatım boyunca kullanmayı düşünmüyorum yapay zekayı.

hatta ben antipati duyuyorum buna. mesela bir görseli kapak fotoğrafı olarak kullanmak istedim, bu ai generated mı yoksa değil mi diye online tool'lara taratıyorum. yapay zeka ürünü ise kullanmıyorum.

ama kullanan kullansın tabii. yani benim yapay zeka ile bir uyuşmazlığım var, bunu kullananlarla değil.

editöryal kadro olarak sözlükte yapmanızı istediğimiz şey.

veya kullanacaksanız da alıntı butonunu kullanarak ve yapay zekadan yararlandığınız notunu ekleyerek paylaşın lütfen.

bir de başlıkla alakasız ama başka bir platformda daha önce paylaşılan bir yazıyı, kendiniz yazmış dahi olsanız sözlüğe aynen taşımanız da belirli yönlerden sıkıntı yarattığından kabul edilmiyor tarafımızca. yine alıntı butonu ile paylaşabilirsiniz öyle şeyleri de elbette. önce bu sözlükte yazmışsanız bir sorun olmuyor. eşleşme olduğunda tarihlerine bakıyoruz yani, önce ns'de paylaşılmışsa ellemiyoruz... google translate gibi şeyleri de onaylamıyoruz bu arada. yani onları da tespit edersek hoş karşılamıyoruz. ezcümle, insan beyni ve emeğine değer veriyoruz. ben mesela ingilizce içeriklerden yararlanarak bir tanım gireceksem kendim çeviririm ve kaynak belirtirim, kendimden de eklemeler yaparım mutlaka.

şu yapay zekaya da boykot uygulayasım var... ama uyguluyorum zaten. haha. yani boykot değil de hiç ilgimi çekmiyor. salak sapalak birkaç şey için kullanmıştım sadece.

ben ısınamadığım için kullanmıyorum.
birşey soracak olsam google var.

bunu yapanın ataları, otomobile şeytan işi demiştir.

kullanıyorum ben. film konuşuyoruz bir çok insandan çok daha fazla bilgiye sahip. bazen şiirlerimin devamını da yazdırıyorum ama beğenmiyorum tabii ki. gülücek.

mesele kullanmamak değil iyi ve güzel kullanmak.

aklini makine-bilgisayar hibritine emanet eden yari yolda kalir.

(bu yazilanlar bizzat chatgpt yazdi, dahlvier'e de kapak yapti)

doğal ve organik yaşamaya önem verdiğim için önem verdiğim şey. gelecekte bir gün doğal ya da organik olanını yaparlarsa deneyebilirim. kahvaltıda da gezen tavuk yumurtası yiyorum hep.

şimdi değil belki ama orta ve uzun vadede imkansız olandır.
direkt yapay zeka uygulamasına komut girilmese de bir noktada tüm sektörlere o ya da bu sebeple entegre olacak olan yapay zekayı kullanmamak imkansız hale gelecektir.

kendi adıma ben chat gpt ile gayet keyifli bir ilişki içerisindeyim. doğru yönlendirmeleri yapıp, konuşmanın çerçevesini doğru çizerseniz saçmalama ihtimali de azalıyor.
örneğin bu aralar moleküler biyolojiye merak saldım durduk yere ve bu konularda en salakça sorularımdan en karmaşık ( kendimce ) sorularıma kadar hepsine güzelce cevap alıyorum.

birbirlerinden çalan, dünyanın en aptal nesli olan neslin başaramayacağı şeydir bence.
bilginin asırlardır yazı ile aktarıldığı ve günümüzü şekillendirdiği bir dünyada 15 senedir "uzun yazdım-kısa bro-durumum bro-okumadım-okudum" salaklığı konuşuluyor. bu kitlesel gerizekalılık kişiliği olmayan insanları da hemen sindirdi ve onlar da içeriklerini bir grup salağın anlaması için redakte edip kısaltıyor.

aniden yapay zeka geldi ve gerizekalılar robotik şekilde sayfa sayfa benzer açıklamalar yapmaya başladı. çok ilginç değil mi? hali hazırda bir çöplük olan ekşi sözlük, kanzuk'un her zamanki kalitesiz içerik merakı yüzünden şu an x5 daha çöplük. bizler stres atanlarız, zaman geçirenleriz, umursamayanlarız. sadece bu konudaki gibi yeri geldiğinde, mantıklı donelerle eleştiri yapar, mutlu oluruz. bu da bir stres atma biçimi.
çok ani oldu bu birden herkesin "uzun yazma" denilen z saçmalığı kalıbına girişi.. internet sosyolojisinde güzel bir anı oldu bu.

yapay zeka duyguları hissetmez, bağlamı anlamaz, kitleyi analiz etmez. sadece büyük miktarda veriye dayanarak kelimeleri birleştirir.

yapay zekayı çok yakın bir arkadaşları olarak görüp ona kişilik veren kişiliği oturmamış insanların (hakaret anlamında değil bilmemek anlamında), cahillerin, okumayı ar sayanların bunu yapmasını bekleyemem.

editöryel kadronun bu konudaki katılığı beni memnun eder. belki editörler ve yoldaş işin sadece ticari kısmını, seo kaygılarını düşünüp bunu istemiyor fakat ben artık 30-50 sene sonra bu aptallık furyası sonlandığında, 5 kelime ile konuşan insanların arasında geçmişe dönüldüğünde, en azından farklı bir kaç kelam edebilmiş olmak olarak bakıyorum.

bu sinir ağları, gerçekleri uydurur, bilgiyi anlamaz, kişilik ortaya koyamaz.

robotik metinlere, şimdilik küçük bir sözlük olduğumuz için manuel olarak bakılıp yaptırım getirilse dahi sevinirim.

öte yandan bu kadar katı olmadan, şahsi tiksintimden öte, bu veri çöplüğüne izin verip her web sitesinde bunun olmasının gelecekteki sonuçlarını düşünmeye çalışıyorum. sanırım en büyüğü telif olacaktır.

yapay zekayı günlük işlerimi otomatiğe bağlamak, bazı sorunların çözümlerini bulmak, ara ara kod yazdırmak dışında kullanmıyorum.

aynı zamanda da özelleştirilmiş yz kütüphaneleri geliştirip llm kullanarak (şu an için deepseek r1 qwen kullanıyorum.) kurumlar için belli konularda özelleştirilmiş lokalde çalışan yapay zeka modelleri tasarlıyorum.

bir aklım var eylemidir.
yapay zeka şu anda bilgiyi derleme konusunda dahi kusurlu. hiç kullanmıyorum demiyorum. tarot falı baktırmak için kullanıyorum, falcılara para akıtacak kadar aklımı yemediğim için. bir de son 2 gündür kendimi çizdirdim. kullanımım bu kadar.

akademik hayatıma çeviri için dahi bulaştırmam. zaten kendi konumda hiç sözlük kullanmadan da makale okuyabilir hale geldim, hep aynı konularda benzer metinler okuduğum için.

2023 senesinde hocam şu x konuda yazılan ilk makaleyi bul dedi. elimde ne yıl, ne başlık, ne yazar var. literatürde savruluyorum. doktora öğrencisi bir arkadaşım yapay zekâya sorsana dedi, sordum. ilk yapay zekâ kullanımımdı :d. bana makale künyesi verdi. isim, tarih, başlık, her şey var. makalenin kendisi asla yok. araştırıcı gerçekte var olan bir araştırıcı bu arada. 2 yayın yapmış. hocaya sordum yav hocam böyle bir bilgi var elimde, bu olabilir mi, hatırlıyor musunuz makale hakkında bir şey diye, olabilir dedi. yapay zekânın bahsettiği bilim dergisinin editörüne mail attım arkadaşlar. kadın sanal arşivlerini taradığı gibi, basılı arşivi de taramış ve bulamamış böyle bir yayın, yokmuş çünkü. bu olayla güvensizliğim ve kinim iyice arttı.

allah yapay zekaya tapan ve büyük nimet olduğunu düşünen herkese akıl fikir versin.
görmemişlik ve bilim kurgu eksikliği diye düşünüyorum, bundan 120 kat havalı ve imkansız şeyler hayal edildi daha önce. bunu niye bu kadar süper buldular anlamadım.

dertleşenler hepten delirmiş.
verdiğin komutu bile düzgün anlamıyor 96 kez revize ediyorsun. hangi derdinize makul bir yanıt aldınız gerçekten merak içindeyim. dertleşmek, sohbet ve hatta entel dantel sohbet için bile canlı insan tercih ediyorum.

bence kimse de kendisini ve zekasını ve insan zekasını bu kadar küçümsemesin.
yazıktır yahu.

ödevini yaptırana zaten götümle gülüyorum o ayrı da, sözlük için entry yazdırmak?
abi mal mısın hangi başlık için yapay zekaya ihtiyaç duyuyorsun ya?
başlık: oğuz atay tanım: bir yazardır. <--- şu bile uyuyor formata zaten deli misin?
aklında yoksa ilgili başlıkla alakalı bir fikir ve bilgi, yazma?
tek cümlelik üretime yetecek kadar da aklım yok diyorsan sık kafana bence, hayat senin için zor geçiyordur çünkü :d.

işiniz gücünüz ambalaj, pazarlama ve de şov :d
kafayı yicem.

bunların dedeleri de zamanında matbaa istemezük diyodu
“agahagag bag lan gendimi garigatür yabtım” diyen , günlük fal baktırıp elektriği cayır cayır hiç eden bi kitle var evet.
internet de böyle bi yer zaten, şu her şeyi bi kurala otoriteye bağlama alışkanlığından vazgeçin artık.
yapay zeka geldi diye gerçek bilgiye ulaşımı engellemediler ya…

aslında mantıklı geliyor bana. kullanmamak daha iyi gibi. daha doğal olmak sanki. ama kullananlara da karşı değilim.

buradaki son tanımından neredeyse 3 ay sonra majör bir değişimle artık yapay zeka kullandığımı belirtmek için hortlattığım başlıktır.

microsoft edge kullanmaya başlamamla birlikte microsoft copilot'ı da kullanmaya başladım aktif olarak.

editörlük görevlerimde de kullanıyorum hatta. redaktör olarak kendisinden yardım alıyorum ama bunun çerçevesini net çizdim. metalar, tamamen benim özgün yaratımım olmalı dedim. sadece typo'lar, double space bırakma gibi klavye sürçmelerim, net anlatım bozukluklarım gibi şeylerde redaksiyon yardımı alıyorum kendisinden. bu çerçeveyi çizmeden önce yazdığım tüm metinleri baştan revizyona alıyordu ve bu, benim etik anlayışıma uymaz. şimdi çok pratik ve faydalı bir yardımcı oldu copilot bu konuda bana. bir iki başka editörlük aktivitemde de eminim çok yardımı dokunacak ama onları denemedim daha. yani mesela bir yazarın okumasını yaptığım bir film tanımında gözümden kaçan bir küfürlü kelime var mı falan diye sorarım. o gibi şeylerle sınırlı yani olay. bir ikinci göz gibi işte. ve elbette çok iyi bir göz. :) yalnız, buradaki herhangi bir tanımım için yapay zekanın gözünden yararlanmayı düşünmüyorum zira tanımlarımda typo falan yapmam falan benim açımdan pek sorun değil. yani sonuçta akademik bir ortamda değiliz. yazılarım hatasıyla sevabıyla tamamen bana ait olsun isterim. hazırladığım metalarda ise böyle kusurların olmaması veya en aza inmesini önemsiyorum.

bu arada edge ile kullanmak çok pratik. o an açık olan sayfayı görebiliyor copilot. öyle metinleri kopyala-yapıştır falan yapmama gerek olmuyor yani.

ayrıca bing arama motoruyla da full uyumlu ve senkronize olduğundan gene faydalanıyorum kendisinden bu bağlamda da. daha doğrusu, buna yeni başladım sayılır.

ezcümle, artık gayet de yapay zeka kullanıyorum. bu konuda önceki laflarımı da afiyetle yemiş oldum. * çağa ayak uydurmak lazım hem...

ben hala direniyorum. istediğim bir görseli oluşturmak için photoshop'ta uğraşmak daha kaliteli sonuç veriyor bence.
bir de yıllarca bu işten ekmek yedim, kendime ihanet ederim gibi geliyor yapay zekayı kullanmak.

yapay zekayı sadece değersiz, basit şeyler için kullanıyorum. onlarda bile retouch yapmadan içime sinmiyor.

değişime ayak uyduramayanlar değişimin içinde yok olur gider, direnmek anlamsız. entegre etmek lazım, günden güne daha iyi oluyor gelişiyor. yakın zamanda gerçeğinden ayırt edilemeyecek seviyelere gelecek

ilk heves girip saldırdım biraz ama çok net yanlışları olduğunu görünce vazgeçtim. yani kutlar vadisinde çağatay ulusoy'un oynadığını söylemesi gibi absürt şeyler okuyunca vazgeçtim kullanmaktan. arada bakıyorum ama pek bana hitap etmedi sanki.

gerçi deep seek kullanıyorum. belki paralı bir şey kullansam hayatın sırrını falan verebilir.

(bkz: 42)

yapay zekaya fazla anlam yükleyenlerin
birden düştükleri boşluğa karşı tepkisi.
bence uzak durmamak lazım; teknolojiye, gelişime karşı duramazsın.
her teknolojik gelişme amacına uygun kullanıldığında müthiştir.
baktınız olmuyor, nasıl kullanıldığına dair yardım alın en azından, öyle hemen sırt çevirmeyin.