yazarların en sevdiği türk sanat müziği eserleri

ne verdin ki bana ne istiyorsun - yüksel uzel

çok kişi bilmez:

tarkan/ ıslak daha ıslak öp beni
tarkan'nın ahde vefa albümünü çok sevmiştim. bu ıslak daha ıslak öp beni ise hem çok güldürmüş hem de adamdaki istikrara bak, tsm bile olsa o öpücüğü alıyor dedirtmişti. *
şakası bir yana çok güzel okumuş. melodisi kıpır kıpır daha ne olsun?

gündoğarken yıldızlar
söner de belli olmaz
hayal içinde dünya
döner de belli olmaz

münir nurettin selçuk - gündoğarken yıldızlar (1948)
(bkz: münir nurettin selçuk)
buradan

müzeyyen senar’ın pek bilinmeyen bir parçası :
beni anlatıyor...

muhtemelen kimsenin bilmediği amatör bir ses sanatçısının yorumladığı rüzgar saatleri şarkısıdır benimki.
başka yorumlayan da göremedim, sadece recep selimoğlu söylemiş. recep selimoğlu kimdir diye baktım. kendisi yeminli mali müşavir imiş. ne ses var ama adamda...



rüzgar saatleri
söz: bekir sıtkı erdoğan
beste: erol güngör
solist: recep selimoğlu
gel benim ruhumun gerçek sesi gel
yıllardır sönmeyen alevim, korum
gel benim ömrümün hikayesi gel
şiirim, sonsuzum, gerçeğim, zorum
gökle yerin birleştiği kavşakta
seni bulup bulup kaybediyorum.

ilkin rüzgar değil sanki nefesti;
bir kez başlayınca estikçe esti...
sonra bir upuzun karanlık bastı;
sürdü hep aynı düş, hep aynı yorum
şimdi duraklarda her akşam üstü
seni bulup bulup kaybediyorum.

elimi sütyene attım
85 b çıkınca çok şaşırdım
dün dündür bugün gün
be hey yaralı yar

1963. sütyen yasası onandı-fransa parlementosu.

büyüleyen gözlerinle yeşil yeşil bakıyorsun.
nalan altınörs

tüm yeşil gözlülere gelsin.

en sevdiğim parça diyemem ama severim bu parçayı. ahmet özhan - bak yeşil yeşil

kimseye etmem şikayet
ağlarım ben halime
titrerim mücrim gibi
baktıkça istikbalime.

"bir tatlı huzur almaya geldim kalamış'dan"

- sorma

- odasına girdim fincan elinde

bakmıyor çeşmi siyah,
kalamış,
tel tel taradım zülfünü,
avuçlarımda hala sıcaklığın var.

bir çırpıda aklıma gelenler. hem dinlemeyi hem söylemeyi severim.

münir nurettin selçuk-aziz istanbul

gezerken yağmurda, rüzgarda, karda
içimden güneşi yakar giderim.
ömrümü kaplayan karanlıklardan
ben bir şimşek gibi çakar giderim.

zeki müren'in dediği gibi lütfen kabul buyurun.

ah bu şarkıların gözü kör olsun

öyle dudak büküp hor gözle bakma
birak küçük dağlar yerinde dursun
çoktan unuturdum ben seni çoktan
ah bu şarkıların gözü kör olsun
çoktan unuturdum ben seni çoktan
ah bu şarkıların gözü kör olsun
güzelsen güzelsin yok mu benzerin
goncadır ilk hali bütün güllerin
aklımda kalmazdı yüzün ellerin
ah bu şarkıların gözü kör olsun
aklımda kalmazdı yüzün ellerin
ah bu şarkıların gözü kör olsun
bir gülüşün var ki kaş çatar gibi
en sıcak sözlerin azarlar gibi
hiç bağırır mıydım çocuklar gibi
ah bu şarkıların gözü kör olsun
hiç bağırır mıydım çocuklar gibi
ah bu şarkıların gözü kör olsun
sonunda tuz bastın gönül yarama
nice dağlar koydun nice arama
seni terk edip de gitmek var ama
ah bu şarkıların gözü kör olsun kör olsun
sonunda tuz bastın gönül yarama
nice dağlar koydun nice arama
seni terk edip de gitmek var ama
ah bu şarkıların gözü kör olsun
seni terk edip de gitmek var ama
ah bu şarkıların gözü kör olsun
ah bu şarkıların gözü kör olsun.

söz: şahin çandır
besteci : avni anıl

muazzez ersoy- boş çerçeve.

müzeyyen senar - fikrimin ince gülü

"gecenin rengini kattım içimin matemine
sönen ümit ile günden günde ölgün gibiyim"

zeki müren - üzgünüm leyla

öyle çok beni içine çekebilen bir tür olmasa bile ara sıra dinlemekten keyif alınıyor elbette. bunlardan biride müzeyyen senar - kimseye etmem şikayet'tir.
en sevilen dizesi: "titrerim mücrim gibi baktıkca istikablime" olsa gerek

seni ben ellerin olsun diye mi sevdim.