3921.
ah be yazar değiliz neysee...
devamını gör...
3922.
bir süredir türk kahvesini çay bardağında içiyor, sürekli aynı şarkıları dinliyorum. kütüphaneden aldığım kitabın süresi ise epey geçti, onu da okumuyorum.
devamını gör...
3923.
aaay az önce çok utandığım bir şey oldu, bu başlığa tanım gireceğime şark köşesine tanım girmişim girdiğim tanım şu;
ilgi manyağıyım, megaloman olabilirim.
devamını gör...
3924.
hassas bir kalbe sahip olmaktan nefret ediyorum.
devamını gör...
3925.
uzun süredir aynı şehirdeyim. her an kolpaçinodaki şahin moduna girebilirim.
devamını gör...
3926.
depresyondayım... depresyon hırkam da yok:( sadece uyumak istiyorum ama misafirler olduğu için uyumaya da gidemiyorum. laf anlatasım da yok kimseye o yüzden her şey yolundaymış gibi davranıyorum.
devamını gör...
3927.
itiraf ediyorum, ben bugün jess ablayı çok özlemiştim. eve dönünce bi nickaltı döşeyeyim dedim. eve döndüm, yemek yedim, çay, kahve derken sözlüğe bi girdim ki ne göreyim? gelmiş benim cankuşum...
döndüğünü görünce nickaltı değil, itiraf tanımı oldu.
hiç muhabbet etmedik lakin tanımları ve buradaki varlığı, huzur veriyor. iyi ki gelmiş.*

not: 404 olabilebilecek bi tanım.
bu şarkı ona gelsin. birazcık duygusalım. ehe...*
devamını gör...
3928.
bugün otobüste yanıma biri oturup telefonla birini aradı. karşıdakinin belli bi kaç sıkıntısı vardı, adam öyle güzel teselli etti ki karşıdakini 5 yıldır hiç kimseden duymadım o sözleri. keşke bana da böyle inanan biri olsa diye iç geçirdim sadece.
devamını gör...
3929.
hala her şeyi düzeltebileceğime inanıyorum ama olmayacak. kabullenmek çok zor
devamını gör...
3930.
bugün kendimle ilgili bir şey daha keşfettim. insanları ve tepkilerini görünce bunu anladım.
bir adam tarafından kırılan kadın öfkeleniyor, tepki veriyor, bağırıyor, hakkını arıyor ve kızıyor. bütün duygularını yaşıyor. yansıtıyor.
bense kırılınca dolum noktasına dek hiç tepki göstermiyorum. yerinde ve zamanında asla öfkeli bir tepki vermiyorum. aksine yanlışını anlayacak mı daha da yanlış yapmaya devam edecek mi ona bakıyorum. bekliyorum bir kez daha aynı yerden kırmasını. bazen de korkudan tepki vermiyorum. sanki yanlışlar değil de sadece benim tepkilerim ilişkiye zarar veriyor gibi davranılıyor. haklılık tartışması yapmak istemediğimden veya beni anlamamasının yaratacağı korkudan da susabiliyorum. ağlasam ben seni üzüyorum tamam bitsin denebiliyor. ya da tepki göstersem ben beceremiyorum senin istediğin düşündüğün gibi biri değilim savunmasına giriliyor. ne ben yerinde zamanında doğru tepkiler verebiliyorum ne de bunu başarmış olsam bile karşımdaki insandan çözüme ulaştırıcı olumlu bir tepki alabiliyorum.
insanlar sana böyle yaptıkça donuklaşabiliyorsun. ne yapsan ne desen yanlış anlayacakmış gibi geliyor.
bir keresinde hayatımın en olumsuz gününü geçirdim. çünkü gerilim dolu bir gündü. o, benimle ve de etrafla tartışmalara, inatlaşmalara girdi. doldum. üstüne buz gibi davranmalar, berbat bir uzaklık ve değersiz hissettirilme derken fenalaştım. çünkü ben idare ederim, sabrederim. çözüm ararım, seçenek sunarım, anı ve yaşananı dağıtmaya çalışırım. bir insanın olumsuzluğunu, kötü ruh halini de taşımaya çalışırım.
orada olması gereken bu değilmiş ama. o an sesini yükseltme demek yerine herkesin içinde bağırıp çağırıp günümü mahvettin, tüm negatifliğini bana yükledin ne haddine deyip onu ortada bırakmak gerekiyormuş. rezillik çıkarmak utanç duymadan olay yaratmak gerekiyormuş. surat asmak yerine gülüşlerimi çalmana ne hakkın var diye öfke patlaması yaşamalıymışım. bense hiçbir şey yokmuş gibi içime atıp uyudum. ertesi günde yok sayarak devam ettim.
çünkü dönüşte benimle, şimdiden konuşalım fenalaşmanın sebebi ben değilim sonra onda da yarın gelip beni suçlarsın, deyip anlaşmaya çalışan biri için değer miydi? yok, öyle bir şey demeyeceğim demiştim sadece. teminat vermiştim.
suçlusun zaten. tek sorun bunu benim deyip dememem mi ? ya da ben hala çok iyi değilken hesap kitap yapmak, kendini kurtarmaya çalışmak ne kadar ahlaki ve vicdani? ben olsam binlerce kez kendimi suçlardım. benim yüzümden oldu değil mi diye sorardım hep. o gece de yatamazdım. ah be keşke o kadar gerginliğin üstüne, kalabalığa seni sokup yanında da buzdan duvar gibi durmasaydım diye söylenip pişmanlıktan deliye dönerdim.
benim yüzümden mi bilmiyorum ama öyle de olabilir şayet öyleyse kusura bakma da dese kafiydi benim için. neden her şeyin en kötüsünü en hak etmeyen en tepki vermeyen ve en sabırlı insanlar yaşar ki. yüzüne vurmuyoruz diye yalansız hatasız yaşadığını düşünen insanlar var. anlık tepkilerim ve sevgimi yenen öfkem olsaydı keşke. her şey daha farklı olurdu.
anlamaya çalışan, neden böyle davrandı ki diye düşünerek zaman harcayan, anlayışla karşılayan, affeden, kötü günü herhalde diyen yanlış yapıyor.
böyle davranamaz, böyle diyemez, böyle düşünemez diye tepki verip tüm öfkeni kusmak gerekiyor. bugün onu gördüm kadınlardan. sakinliğimden kaybediyorum.
devamını gör...
3931.
gelecekten korkuyorum.
devamını gör...
3932.
bir şeylere olan inancımı yitirdim.sorsanız ne olduğunu söyleyemem.
her şey beni yordu ama tek tek sayamam.
güvenim yerle bir oldu ama toplamak istemiyorum.
birçok şeyden vazgeçtim ama bu vazgeçmeye neler dahil bilmiyorum.
kimseyi istemiyorum, buna herkesin dahil olduğunu biliyorum.
yoruldum. öyle çok yoruldum ama beni hangi hayat gayesi bu duruma getirdi bilmiyorum.
uyuyamıyorum,konuşmuyorum,sevmiyorum.
neden böyle olduğumu, bana neden böyle olduklarını  bilmiyorum. sorgulamayı kestim. pay biçiyorum bazen kendime. herkesin yaptığı davranışta bir anlam arıyorum. bazen korkuyorum. bazen siktir ediyorum. bunun ortası yok çünkü. birbirine çok değer veren insanların bile acımasız olduğuna şahit oluyorum. ona bunu yapan, sana neler yapar? soruyorum kendime.
bilmemenin veya öğrenmemenin cahillik olduğunu düşünmüyorum bu sıralar. her yeni şeyin sana acı katma ihtimali varken, bırak cahil kal diyorum. yeni bir tecrübe istemiyorum. bildiklerim bana yetsin istiyorum. zihnimde ağırlık yapan şeyleri bedavaya satmak istiyorum.
devamını gör...
3933.
sözlük çok hızlanmış benim kafam karışıyor iyice. neler oluyor romalılar, neler oluyor? *
devamını gör...
3934.
galiba âşık olmaya ihtiyacım var. ama çok zor görünüyor bu. çevremdeki neredeyse herkesin bir sevgilisi var ve bu biraz üzücü. üzüldüğüm nokta aslında bir sevgiliye sahip olmayışım değil, yakınlarım doğal olarak sevgilileriyle ilgilendikleri için yalnız kalışım, arkadaşlarımdan mahrum kalıyor oluşum. insanları izleyince o romantizm ve muhabbet eksikliği aşırı hissediliyor gerçekten. böyle yazdığıma da bakmayın, tam bir soğuk nevaleyimdir. insanlarla konuşup anlaşabiliyorum aslında ama flört becerim sıfır. yeni biriyle tanışayım diyorum, sohbeti fazla ilerletemiyorum; belki bu sefer bu kişiye farklı bir gözle bakabilirim diyorum, bir bakmışım kanka dost olmuşum; tam birini beğeniyorum, geri zekalı çıkıyor. işin garibi birinin beni beğenip beğenmediğini de söylenmediği takdirde anlayamayacak kadar malım. vallahi karşımdakine de bana da yazık günah. pes ettim artık dünya ahiret kardeşimsiniz.
devamını gör...
3935.
bu akşam bir kez daha insanlar hakkında yanılmadigim için kendimi tebrik etmekle beraber bir miktar şaşkınım tahmin ettigimden daha fazlasıydi.
devamını gör...
3936.
beynimi alıp bir kenara atmak isterdim.
devamını gör...
3937.
iftira köşesi de olabilmektedir..
devamını gör...
3938.
şimdi söyleyeceklerim itiraf mıdır bilmem ama bir şeyler söylemek istiyorum.ben galiba çok zorladım şu aralar iyi hissedebilmek için.o kadar çok zorladım ki artık bir şeylerin iyiye gideceğine olan inancım bitti.şimdi tek korkum bir şeyler iyiye giderse ve ben artık bunu bildiğim halde öyle hissedemezsem ne olucak?
devamını gör...
3939.
bu depremden sonra her şeyden nefret ediyorum. çocukların çıplak ayaklarını çekip şov yapıp ayakkabı , çorap giydirip bunu sosyal medyadan paylasanlardan nefret ediyorum. haykırmak istiyorum bu insanlar aciz değil depremzede onların acısından faydalanıp kendine malzeme çıkaran insanımsılardan nefret ediyorum. empati yoksunu, cahil bir kesimle aynı havayı solumaktan nefret ediyorum. her şeyi gösteriş olan zavallılardan nefret ediyorum. çocuklarının oyuncaklarını gönderip oğlum en sevdiği oyuncağı gönderdi ,yerine ulaştı paylaşımlarından ve altına bizim gonderdigimiz mont da üstünde yazan ruh hastalarından nefret ediyorum. deprem görüntülerinin altına duygusal müzik koyanlardan nefret ediyorum. bu yaratiklardan iğreniyorum.
devamını gör...
3940.
ben her iyinin içindeki kötü, her kötünün içindeki iyiyim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim