221.
matematik. normalde lisede ilk seneler çok başarısız bir öğrenciydim. ilk sene dört tane zayıfım vardı. ikinci sene kılpayı geçmiştim vesaire. ama son seneye geldiğimde etrafımdaki herkeste universite okuma telaşi ortaya çıkmıştı. doğruyu söylemek gerekirse, lise bittikten sonra universite okunması gerektiğini bilmiyordum. sonra işte ders çalışmaya falan başladım. babamın tanıdığı bir iş adamı beni bir dersaneye gönderdi falan. öyle universite kazandım.

he matematik diyordum. işte son sene türev intergral konuları vardı. ilk iki sene bütün matematik sınavlarından ellinin üstünde not alamamıştım. işte son sene o türev integralin olduğu sene, üçünden de yüz almıştım. hatta son sınavda hoca seksen vermişti. dedim seksen olma imkanı yok. 100lük o kağıt. dedi hayır bir tane daha çocuk vardı onun yaptığı şekil doğru. dedim hayır benim ki doğru çıkayım tahtaya kanıtlayım. dedi yap. çıktım bam bam anlattım dedi evet seninki doğru. yüz yaptı geçti. bu da böyle bir anım.
devamını gör...
222.
coğrafya ve matematik. hayatıma her türlü katkıyı sağladılar.
devamını gör...
223.
hiçbiri..
"çunkü" sağolsun hocalar nefret ettirdiler derslerden..
bir gün kimya dersinde defterimi sıra arkadaşım camdan aşağıya attı* sırf sigara içmek maksadıyla defterimi aşağıdan getirmek için.. hoca defterimi atanı değil de beni gönderdi almam için..
fizik dersinde dışarıdan gelen doğuş'un gülüm şarkısını kendisi için çaldırttığımızı düşünen fizik hocası "ben subay karısıyım, bana bunu yapamazsınız" dedi ve o cam kenarı sıra komple disipline gittik,
edebiyat dersinde köpek lakaplı bir arkadaşımız hocanın verdiği okuma parçasında geçen "köpeklerin ulumaları geliyordu uzaktan" cümlesine güldüğüm için sınıftan atıldım,
matematik sınavında kopya verdiğim için kağıdım alındı önümden,
ingilizce dersinde güya izin almadan yerimden kalktığım için kafama kitap yedim,
sosyoloji dersine giren hoca zaten kapalıydı, birçok münakaşa yaşadık ve hatta bir dersi benim anlatmamı istedi, anlattım.. (zıtların çekimi diyelim), ama hakkını yemeyelim beni severdi ve veli toplantısında anneme hakkımda güzel şeyler söyleyen tek hocaydı,
felsefe dersinde hoşlandığım birine duygularımı açıklamaya çalışırken derse geç kaldım, hoca sınıfa mazeretli kabul etti ama tanım sorarak anamı ağlattı..
beden eğitimi dersinde takla atmayı reddettiğim için müdür yardımcısıyla muhatap olmak zorunda kaldım,
din kültürü dersinde hoca* dinlemek istemeyen çıkabilir dedi çıktım, çıkanların kafir olduğunu söylemiş arkamdan..
resim hocası, masasında uyuyup zil çaldığında uyanan bir insandı,
müzik hocası* çok güzel almasına karşın, "do bir külah dondurma" şarkısını bize öğretmesine rağmen biz ona nasıl söylenmesi gerektiğini öğretemedik, sesi çok kötüydü..

excetera..
devamını gör...
224.
edebiyat, üniversitede osmanlıca olmuştu. sebep şu ki şiir okuyabilen her hocaya karşı istemsiz bir yükselmem vardı ve onların dersleri için de canımı bile ortaya koyabilirdim.
devamını gör...
225.
(bkz: sözelcinin favori dersleri)
devamını gör...
226.
beden eğitimi. yazmak ve okumak için bol zaman olurdu.
devamını gör...
227.
felsefe dersi bol konuşmalı geçerdi. din dersinde hoca ile satranç oynardım. geometri hocası adamın dibiydi, çizimlerime bakardı.
devamını gör...
228.
kimya ve felsefe.
devamını gör...
229.
beden eğitimi.
kendimi özgür hissettiğim tek dersti.öğretmenimiz eski bir baskebolcuydu ve bize basketbolu sevdirmişti.tenefüslerde bile 5 dakikalığına da olsa basketbol oynamaya başlamıştık.
devamını gör...
230.
yüzme dersiydi. kasım ayında bile denize giderdik sınıfça.
devamını gör...
231.
tarih, edebiyat.
devamını gör...
232.
biyoloji
devamını gör...
233.
fizikti ama şimdi fizikle ilgili bi bölümde okumuyorum türkiye gerçekleri yüzünden malesef.
bide benim idealist biri olmamam yüzünden galiba.
devamını gör...
234.
matematik.
devamını gör...
235.
meslek dersleri ,biyoloji ve ingilizce
devamını gör...
236.
matematik, özellikle de geometri.
geometri ile ilk arkadaşlığımız iyi başlamadı aslında. bir gün nasıl isyan ettiysem anneme: anlamıyorum ben bunu yaa, demiştim. annem de:’anlamadığın için sevmiyorsun, anlayınca seversin, demişti. ilk bunu dediğinde şaşkın şaşkın baktığımı hatırlıyorum.

sonrasında dediği gibi oldu; işin mantığını kavrayınca en sevdiğim ders oldu. bulmaca gibi bir kere, bakıyorsun bakıyorsun sonra bir yerden çizgi çekiyorsun problem çözülüyor. öğretmenlerin çözemediklerini çözecek kadar da ilerletmiştim.

bu geometri aşkı, alakasız bir bölümde okusam da , devam etti. boş zamanlarımda bulmaca gibi alır çözerdim. sonra dersler ağırlaşınca ara verdim ve bütün bilgiler uçtu gitti.
devamını gör...
237.
matematik, kimya, biyoloji.
devamını gör...
238.
edebiyat,resim,felsefe,moda tasarım dersi.
devamını gör...
239.
felsefe ve biyoloji
devamını gör...
240.
edebiyat olmasa yazarlıkla işim ne?

matematik de severdim ama edebiyat ruhumdu. *
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların lisedeki favori dersleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim