yeis (yazar)

#3234889
neşesini, hüznünü, çıkmazlarını, hayallerini doğallığıyla yansıtabilen, gizlisiz saklısız görebildiğim güzel yazar.

ben de severek okuyorum. bugün mutluymuş ruh hali, daim olsun dilerim.*

senin bu hayatta bi cacik bildigin yok, sen kimsin ki bana diyemezsinli falan konusuyon yek. dogru dur dogru konus yek, benle ugrasma yek. bak harbiden diyorum he.

#3236537

yok bence sen mantikli dusun. hayati falan dusun yani ceg 1 sure sonra sıkıcak. illaki insan her seyde 1 anlam aramali. bi davanin arkasinda gitmek daha mantikli ve makul. ceg de yaslandi zaten.

diyelim geldin 60'ina, napican. her an olebilirsin. o an geldiginde, bi bosluga dusersin. acaba napicam diye. bence bunlari dusunmek lazim.

sonuc itibariyle baktiginda mesela zodiac katili, jack the ripper bulunmadi adamlar. olduler. simdi bu adamlar yok oldularsa adalet nerde.

ceg aslinda bi guzel bi ibretlik bi adam. neden, ceg de dinsiz diye biliyorum.

ve ceg,dinsiz bi adamin, eger evreni dusunurse, neler yapabilceginin kaniti.

bicok dinsiz kendini kulturel normlarla baskilar. ama ceg diyoki, lan bidakka, ben, hicbi seye inanmiyorum. yani cocuga alkol de veririm, ot da icerim, sunu da, bunu da yaparim, kadin da doverim. kotuyum ben, ve hayat bu diyor.

aslinda baktiginda icindeki hayvani ruhu disa vuruyor. yani ceg ahlakin niteligini ve niceligini reddediyor. ahlak 1 yanilsamadir, bunlar size gore kotu diyor. ben buyum diyor adam. bunlari yapan muslumanlar da sozde musluman, adam icinde musluman degil, o da ceg gibi, inancsiz aslinda.

yani bu olmak cok makul ve etik degil ama, aslinda bu dinsel normlarin mutlakligini inkar etmek, etigi de inkar etmek.

yani benim yaptigim yanima kâr kalicaksa, icimdeki yasak duygulari tatmin edebilmeliyim. ensest misal yani. yanima kalicaksa yapabilirim diyor. yapiyolar da yani japonya'da falan yasal.

bu biraz bos 1 hayat tarzi.

soyle dusun mesela, oldukten sonra fissan, yasamanin ne anlami var ki. neden kitap okuyim ki, neden dusuniyim, biseylere uymaya calisip, dogru 1 insan olmaya calisiyim ki.

benim zaten birikimlerim benimle beraber gubre olacaksa, ki dunyayi da ben kurtarmicam zaten, e bunun ne anlami kalir.

bide bu hayvani hayat tarzi ne kadar makul.

mesela kari kizla takilsa 1 adam, dan bilzerian gibi, bu nereye kadar devam eder. bi noktada o hayvani hisleri dizginlemek istiyor insan, cunku bu hic cazip bi yasam tarzi degil.

sahsen ben dinsiz olsam, her halti yaparim. kendimi biliyorum. akla hayale gelmeyen turlu turlu seyi gider yaparim. meylim de var.

lakin, totalde baktiginda, inanc beni dizginliyor ve bunu sevdigimi de hissedebiliyorum. guzel 1 sey.

#3236757

neyse ki ben de takip ediyormuşum, ardından 2 kişi daha eklenmiş nispet yapar gibi sanırım uzun bir süre öğrenemeyeceğim bu arada birine çok benziyorsun ama çıkaramadım.

#3237275
biraz daha abartırsak batman ayarında bir şey olacak. dark knight rises

#3237257

değil mi ya? ben uzanmışım şöyle, dirseklerimin üzerindeyim, şuh şuh bakıyorum kalbin öbür tarafındaki sluete.
neyse, ayıp şeyler bunlar canııım.. sfsffs
gece gece uyku kaçırmayalım.
gündüzün şerri> gecenin hayrı demişler. sabah bı daha bakarız sfsfsfs.

teşekkür ederim sista.

olm nörüyonuz gece gece yav, yatın uyuyun

gündüzün şerri gecenin hayrından iyidir derler. bu saatte girilen nick altlarından hayır geldiği görülmüş şey değil. kırmayın birbirinizi.

#3238826 bahsettiği meriç ben oluyorum sanırım.
yek'in söyledikleri, tavsiyeleri, fikirleri vs. benim için önemlidir zaten bunu daha önce demiştim.

olayların fotoğraf atmaya ve fotoğrafta ki pozlarla ne alakası var be paşam hı?

deprem konusunu da özelden konuştuk. gotcha gibi düşünmeyen linçi hak eder gibi bir durum var ortada. deprem günü nana ile de diyalog kurdum ama sizlerde ısrarla kendi inandığını dayatma inancı var. üstüne sözlükte kankası olmayan birisine diş geçirmek kolay linç için. sitede o kadar problem yaşandı bazı kişilerce ama arkası var diye mi susuldu?

nana'ya gelince tabi ki yaptığı doğru değildi bence de fakat bunu da psikolojisini bastırmak için yaptığını o gün kendisiyle yüz yüze yazıştık. yazım dilinde mimik, tonlama vs. yok, bu nedenle de yazdıklarını küstah bir tavır alarak yazdığını düşündünüz. fakat kendisi asla küstahça değil korku ve kaçma psikolojisi ile yazdığını söyledi.
inanırsınız inanmazsınız fakat o gün bunlar yaşanırken bu durumu belirtmesi yeterli zira neden yalan söylemiş olsun o zaman.

şöyle bir durum var.
sosyal medyada hatta genel sosyal yaşantıda herkesi kendinize denk görmeniz bencillik.
hepimizin bir kapasitesi var. sosyal kapasite, psikolojik kapasite, zeka kapasitesi, bilgi kapasitesi vs. vs.
herkesi kendine denk alıp eleştirmek de eşitlik anlayışına ters. olay küstahça tavırlar değil empati yetersizliği olduğunu düşünüyorum. nana belli ki sizin kadar empati kuramıyor belki de toplum normların altında empati yeteneği var.

benim kapasitemde empati yeteneğine sahip değil o yüzden hadi linçleyelim zaten kendisini anlatamıyor ve çevresi de yok deyip hareket etmek bana göre etik değil.

imza yek'in merici :d
bunu zamanında bir iftiracı ekip de demişti, mental olarak zayıf zamanlarımdı ve beni zorlamıştı.
şükür şimdi iyiyim, ne diyeyim? canın sağ olsun.
bunun için kindar yada öfkeli değilim.

edit: birbirimizi anlamaya çalışıp eğlenmek varken. ötekileştirip diş geçirmek linç kültürünü kendi aramızda bile yaymak gereksiz işler.

#3239463

saka maka annemin de kimlikteki dogum gunu 14 kasim. gercekte 4 kasim.

benim annem gurcistan'da dogdu, dedem o sira gurcistan'da sovyet komutaniydi, hatta komutanin da ustuydu, generaldi yani. anneannemle gorev icin ordalardi.

sonra 4 kasim'da annem doguyor, dedem de annem dogdugunda gorev yeri icin baska 1 yere gitmeliymis. sene 1977.

ama dedem, ananemle kalmak istiyor cocuk yeni dogmus falan.

o sebepten daha dogmadi falan diyor, ve 10 gun kaliyor, sonra annemin dogum gununu de 14 kasim diye kayda geciriyorlar. sonra da dedem goreve gidiyor.

ironiktir ki anneannem de 1952 dogumlu, 21 temmuz, fakat gercekte 23 temmuz. kimlikte 21 temmuz.

hakeza anneannemin annesi, 1928 dogumlu. 2019'da rahmetli oldu, o kadar eskiden yasamis ki, dogum gunu ne zaman bilmiyoduk. sadece 1928'de dogdugu bilgisi vardi.

kötü haber,
öldü.

sözünde durup sözlüğü terketmesini canı gönülden temenni ediyorum.

tanımam etmem ama bence en doğrusu bu.

#3239571 yanına pırasa da ister misin?

"kim popülerse arkadaşlık kurmaya çalış, olmazsa arkadaşmış gibi görün." kendisinin stilidir.
nickaltına övgüler dizdiği, aynı anadan doğmuş gibi yazılar yazdığı bir kaç kişiyle hiç iletişim kurmadığını, nikaltı sahiplerinin de bu övgülere anlam veremediğini bizzat nikaltı sahiplerinden duymuşluğum oldu.
hepimiz birileriyle bağ kurarız ama herkesle (popüler olan) bağ kurmanın mümkün olamayacağını artık öğrenmek zorunda. sürekli olarak birilerinden ilgi beklemek, ilgiyi bulamadığında çırpınmak bence destek gerektiren bir durum.
not: daha uzun, kendimi açıklar nitelikte bir yazıydı ama kime neyi açıklıyorum mantığı ile kısa ve öz halde getirdim. hatırlatmak isterim, iyi niyet elçisi değilim. iyi veya kötü niyetli olduğumu söylemedim, zorunda da değilim.

doğru bildiği yolda (sırat-ı müstakim) ''yek'in yolu'' yürümeye devam etmeli.
kendisine çelme takmaya çalışan, çekemeyen antensizleri, yürüme engellileri dinlemesin.

yürü bacım
yürü aşkım
sadece yürü
ardına bakma
selam olsun
doğru yolda olana...

edit: ayı arkadaşın hatırlatması ile düzeltme yapıyorum. arkasından konuşmayın temalı bir sitem değil.
tabi ki gidenin arkasından eleştiri yapılır. yapılabilir.


------------------------------------------
#3241665 reyiz sözlüğü bıraktı.
bu gereksiz uzun süren gerginlik niye?


yek sözlükte senden de eski. kabul etmen lazım ki kendisi de sözlüğün eskilerinden ve popüler olanlarından. o yüzden bu argüman saçma. "ayh popüler mi ayh götüüüm" diyenler olacaktır.
istedikleri kadar desinler. ergence ve düşmanca tavır olmaksızın sözlüğün eskilerinden ve bilinen kişilerinden. sen kendini ondan daha da popüler varsayıyor olabilirsin. olabilir de bunun yek için hiçbir önemi yok olduğunu ben bizzat biliyorum.

bu tarz şeyler özelden konuşulmalı. dili varmasa da kendisini mükemmel sanan, insanların eksiklerini görüp bundan tatmin olan tayfanın diline pelesenk olmamak için bunları meclis ortamında tartışmazsın. bu yapıcı bir eylem değildir.

hah bu tarz şeyler özelden konuşulmalıydı. konuşulmadığı ve millete drama lezzeti çıktığı için sözlük ile eskiden beri bir bağı olmasına rağmen sözlüğü bıraktı.
şimdi "ohoo bu kaçıncı sözlüğü bırakışı" diyenler olabilir. bir çoğunda geri dönmesine sebep de bendim.

mükemmel olmadığını biliyordu, mükemmellik iddiası da yoktu.
"biz göte göt deriz birader" diyen sözlük yazarlarından emin ol daha da dobra birisidir.
her insan gibi hataları, yanlışları olmuştur elbet. bunu kendisi de der. karşısındakini de böyle kabul eder.


bana olan tepkisine gelince. benim sözlüğe başladığım zamanlar en zavallı ve en acınası dönemlerimdi. ölümden döndüm ve bir süre yatalak takıldım, dostlarca ihanete uğradım, terk edildim (terk edildiğimde üstümde ameliyat önlüğü vardı), işten çıkarıldım, kesin gördüğüm emellerim olmadı vs. vs. benim orada kafa çatladı. burada benim salak kafam adalet boku sevdası düşüncesi ile yaptığım bir kaç (doğru yada yanlış) sebepten sonra acıdan haz alan tayfa bana tebelleş oldu. bazısı burada en çok değer verdiğim insanlardı hatta.
hah işte o zamanlar 22 yaşında ki yek'e 35 yaşında ki adam minnak bu kız demeden sitem etti, trip attı.
ulan halimi biliyon da, niye sözlükte bu adam temizdir demedin de bilmem ne de...
hatta bu kıza, kadın arkadaşları bile iftira attı. o kadın arkadaşının sevgilisi ağza alınmayacak söylemlerde bulundu. baya bel altı falan hemde.
ama orada da sustu o kadın arkadaş daha çok üzülmesin diye.

hah bu hikayeyi detaylı bir şekilde bildiği için ve benim gereksiz tribimi de katıp "abi bundan sonra hep yanındayım, söz veriyorum." demesi sonrası bu sözler söylendi.
haa eğer haksız olduğuma kanaat getirirse yanımda asla durmaz, durmamalı da.
durmasını ben de istemem. benim dostlarım ve arkadaşlarım benim kötü bir insan olmamı engellemeli.
ben bu fikirde olduğumu bildiği için de yanımda.
ben bu fikirde olduğumu bildiği için karşılıklı çay içtik, yemek yedik, gezdik, yüz yüze dertleştik...
diğer yazarlar gibi "yek mi? o mu ulan tu kaka insan o" diyen insanlardan farkım gözlerinin içine baka baka konuşmam.

şimdi bunu özelden konuşmadık.
ne oldu?
acıdan beslenen insanların yemeğine meze oldu.
onların kalbi doydu.
merhamet kaybetti, oh olsuncular sevindi falan filan.
kalbimiz kan pompalayacağı yerde kana irin kattık.

neyse kendisi kendisini savunamaz çünkü artık sözlükte değil.
"bak senin için sevdiğin bir insan ne yazmış" demek de istemedim. o yüzden dost ve kardeş gördüğüm bir insanı ben anlatayım istedim.

hadi bol kavgalı, kalp kırmalı günler.

brokoli kardeş kusura bakma ama bu yazdıklarının tartışmaya dönme olasılığı yüksekse, özel mesaj atmak da tarzın değilse hiç yazmasan sanki daha iyiydi. bu yazılanlar gerçek olması durumunda bile rencide edici. gerçi çoğu senin yorumun...buradan pek de iyi niyetli bir davranış gibi görünmüyor.

sözlük yazarları birbirlerine niye böyle şeyler yapıyorlar ki.
özel mesaj denen bir şey var. senin tarzın olmasa bile var yani.
senin bu yaptığının,
yalnız muhatabıyla yapılması gereken bir konuşmayı kalabalık bir ortamda yapmaktan inan hiçbir farkı yok.
sen hiç tarzın değil diye bire bir konuşulması gereken bir konuyu herkesin içinde konuşuyor musun normal hayatında da?

o halde burada iyi niyet sorgulaması yapılır. tarzın öyle veya böyle. yakışmadı kardeş. yakışmadı..

bugün doğum günü olan tatlış yazar.

her yaşının bir öncekinden çok daha iyi ve başarılarla dolu olmasını dilerim.

mor kalpler gönderiyorum sana bol bol*

nice güzel yılların olsun.

doğum günün kutlu olsunn musmutlu yıllara yek!!

hmmss... sen bugün doğdun demek.
o vakit mutlu yıllar ve güzel bir ömür diliyorum senin için.
pastalar, kurdelalar, süslemeler, havai fişekler ve bilumum doğum günü şeyleri işte.s.s
mor renk olanlarından.(seviyorsun diye biliyorum sanki)
kıps.