41.
filhakika: doğrusu, gerçekten.
mamafih: durum böyleyken, bunula birlikte.
binaenaleyh: bundan ötürü, bunun için, dolayısıyla.
giriftar: tutulmuş, yakalanmış.
mamafih: durum böyleyken, bunula birlikte.
binaenaleyh: bundan ötürü, bunun için, dolayısıyla.
giriftar: tutulmuş, yakalanmış.
devamını gör...
42.
kullanmayı en sevdiklerimden
bilakis: aksine, tam tersine
bilakis: aksine, tam tersine
devamını gör...
43.
apfel: elma
haus: ev
krieg/er: savaş/çı
soldat: asker. soldatin: kadın asker.
schwarz: siyah
schule: okul
dummkopf: aptal
sehr gut: çok iyi.
danke für alles: her şey için teşekkürler.
almanca öğrenmeye heves ettim. birkaç kelime girelim bari dedik efendim.
haus: ev
krieg/er: savaş/çı
soldat: asker. soldatin: kadın asker.
schwarz: siyah
schule: okul
dummkopf: aptal
sehr gut: çok iyi.
danke für alles: her şey için teşekkürler.
almanca öğrenmeye heves ettim. birkaç kelime girelim bari dedik efendim.
devamını gör...
44.
malumatfuruş,
bilgiçlik taslayan yani bilgi vermek değil de bilgi satmaya çalışan kişi manasındadır, herkesin etrafında bolca bulunur bu kişilerden.
bilgiçlik taslayan yani bilgi vermek değil de bilgi satmaya çalışan kişi manasındadır, herkesin etrafında bolca bulunur bu kişilerden.
devamını gör...
45.
nail.
ele geçirmiş, ulaşmış, kavuşmuş, erişmiş, başarmış, kazanmış.
ele geçirmiş, ulaşmış, kavuşmuş, erişmiş, başarmış, kazanmış.
devamını gör...
46.
saye ; gölge demekmiş.
ben kitap karakterim olarak saye ismini seçmiştim ama anlamını asla bilmiyordum çok uzun zaman sonra anlamının gölge olduğunu öğrendim.
ben kitap karakterim olarak saye ismini seçmiştim ama anlamını asla bilmiyordum çok uzun zaman sonra anlamının gölge olduğunu öğrendim.
devamını gör...
47.
alelade - olağan, sıradan
fevk - üst, üstünde
fevkalade - olağanüstü, sıradanın bir üst modeli.
fevkaladenin fevki - mükemmel, olağanüstünün de bir üst modeli.
fevk - üst, üstünde
fevkalade - olağanüstü, sıradanın bir üst modeli.
fevkaladenin fevki - mükemmel, olağanüstünün de bir üst modeli.
devamını gör...
48.
diğergam : kendinden çok başkalarını düşünmek.
devamını gör...
49.
devamını gör...
50.
lafügüzaf: boş laf.
devamını gör...
51.
dil mürde şöyle demekmiş; gönlü ölü, duygusuz..
müthiş bir kelime yeminle
müthiş bir kelime yeminle
devamını gör...
52.
gupse: candan, sevecen
namütanahi: ucu bucu olmayan
hemdem: arkadaş, dost
mübrem: acele yapılması lüzumlu olan
namütanahi: ucu bucu olmayan
hemdem: arkadaş, dost
mübrem: acele yapılması lüzumlu olan
devamını gör...
53.
eski türkçede "sensedim" kelimesi , susamak gibi , sensiz kaldım, sana hasret kaldım , seni özledim anlamlarına gelmektedir .
ör:
görmeyelden yüzünü ben ki nigarım , sensedim ...
âh u zâr ile geçer bu rûzgârım sensedim
ör:
görmeyelden yüzünü ben ki nigarım , sensedim ...
âh u zâr ile geçer bu rûzgârım sensedim
devamını gör...
54.
güzel başlıkmış, sevdim. bir kaç tane de ben ekleyeyim bari.
haddizatında ; aslında, yaratılışında.
namütenahi : sonsuz ucu bucağı ve nihayeti olmayan.
safderun; saf kalpli kolayca aldatılabilen.
haddizatında ; aslında, yaratılışında.
namütenahi : sonsuz ucu bucağı ve nihayeti olmayan.
safderun; saf kalpli kolayca aldatılabilen.
devamını gör...
55.
mütevazı : alçak gönüllü
mütevazi : paralel
mütevazi : paralel
devamını gör...
56.
estarabim pişti olma durumu.
devamını gör...
57.
şikemperver.
boğazına düşkün, yemek yemeyi seven.
yani ben. :)
boğazına düşkün, yemek yemeyi seven.
yani ben. :)
devamını gör...
58.
تمدن: medeniyet- temeddün
متمدن: medeni- mütemmedin
dir farsça kullanılan kelimlerden biridir.
متمدن: medeni- mütemmedin
dir farsça kullanılan kelimlerden biridir.
devamını gör...
59.
raster
raster grafik veya bitmap, bilgisayar grafiklerinde bir monitör, kâğıt veya başka bir ekran ortamı aracılığıyla görülebilen, genellikle dikdörtgen şeklindeki piksel ızgarasını temsil eden bir nokta vuruşlu veri yapısıdır.
rasterleştirme;
vektör grafik formatında tanımlanan bir görüntüyü alıp onu raster görüntüye dönüştürme görevidir. rasterleştirilmiş görüntü daha sonra bir bilgisayar ekranında, video ekranında veya yazıcıda görüntülenebilir veya bir bit eşlem dosya formatında saklanabilir.
raster grafik veya bitmap, bilgisayar grafiklerinde bir monitör, kâğıt veya başka bir ekran ortamı aracılığıyla görülebilen, genellikle dikdörtgen şeklindeki piksel ızgarasını temsil eden bir nokta vuruşlu veri yapısıdır.
rasterleştirme;
vektör grafik formatında tanımlanan bir görüntüyü alıp onu raster görüntüye dönüştürme görevidir. rasterleştirilmiş görüntü daha sonra bir bilgisayar ekranında, video ekranında veya yazıcıda görüntülenebilir veya bir bit eşlem dosya formatında saklanabilir.
devamını gör...
60.
(bkz: anglosakson)
devamını gör...