çevreye bakınca yurtdışı izlenimi veriyor zaten. güzel yanı yok, kendi ülkemin huzurunu ve güvenliğini aratırken kendi insanlarımın iyimserliğini ve samimiyetini de arattırıyor. kısacası hiç beğenmedim. bir de çoğu yabancı erkek? geldikleri ülkede kadın kıtlığı var ya da ülkeleri temizlik yapıyor?
mülteci ayağına ortalığı karıştıracak olmasınlar? (!) islamcılık adı altında toplandıkları ülkelere şeriat getirmeden rahat durmayan o kesimlerin burada bu kadar kalabalıklaşmasına izin verilmesi çok tuhaf(!), hâlâ da çomak sokulmuş arılar misali ülkeye geliyorlar ve bunun için alınan önlem(!); kaçanları geri getirmek.
yurtdışına çıkmışım çıka çıka nereye çıkmışım öyle. sen gel 21.yy.'da bilimsel alanda değil din/kadın alanında iğrenç düşünce ve yaptırımları olan ülkeye(!) gel. bir de biliyor musunuz bu ülke önceden böyle değildi. avrupa ülkesine seçilen değil seçen olabilecek iken şimdi bu hâlde. sanıyor musunuz ki ilkten böyleydi ve ben böyle gerici bir ülkeyi seçtim? hayat standartlarıma ve zevklerime ayıp ediyorsunuz. kadını cariye/köle gören bir zihniyeti bir kadının seçmesi ya da uygun görmesi akıl ve mantığa sığacak bir olay değildir. daha 2 gün önce bu heriflerin idama çarpıttığı bir kadın, sırf cennete giremesin diye tecavüz edilmiş haberine denk geldim. din; sığ, cani, aptallaştıran, kirli, kadın düşmanı, sapkın vs. değil ama onların dini tam da onlar. dine karşı sanıyorlar ama ben dinsizlerin dinine karşıyım. ve o toplumda asla barınmak istemem.
bu gelmiş olduğum ülkeden çıkamam böyle bir olayım var. gidiş olayı anca ölümle olur. öbür türlü gitmek çözüm değil ve vazgeçmek benlikte değil. bu yurt içindeki yurt dışı hayatından memnun değilim. kendi ülkemdeki huzur, güvenliği ve insanlarını özlüyorum. kendi memleketim depremden yabancılık çektiriyorken o insanlarla ben kendimi yabancı hissediyorum. kendi evimde yabancıyım. ben kimim ve nereye aidim? sorusunu bayadır soruyorum kendime. bir yanım "burası senin yurdun, sen bu topraklarınsın!." derken dikmecede tarım alanlarına giren makineler; "varlığını sürdüreceğin bir toprak bırakmayacağız! der gibi.
kendi insanlarıma arada denk gelirken "bu insanları tanıyorsun burası senin evin." derken genelde görülen suriyeliler: "pardon, kim nerenin evi? neredeyse okullar suriyelilere hizmet veriyor. çadırlarda siz kalırken konteynerlerde kalan biziz." der gibi.
ve burada bir ara bu konteyner olayı oldu. türkleri istemediler? sevgili din kardeşlerim(!) o soğukta, o yağmurda sırf suriyeli olmadığımız için kendi memleketimizde depremzedeler için kurulan konteynerlarda bizi istemedi. o kadar türk varken neden ilk onlar alınmış diye sorulmadı. hatay'a dair her şey o depremle yok olmuş gibi. ya da biz görünmezlik kazandık bilemiyorum.
ama kendi vatanımda beni ikinci plana atan, yıkılıp yok olan memleketimden daha çok yabancı hissettiren, suriyeliler dışında belli bir görme yetisi kazanamayan, bize yardımları bilerek geç gönderen, haberlerde doğru düzgün yer vermeyen vs. herkes burada yüzbinlerce ölen insanın depremden daha çok katili. deprem salladı, müteahhitler çöktürdü ama kurtarılabilecek olanları da onlar öldürdü benim gözümde...
teşekkürler yurtdışı (!) hayatı. bana ne çok şey kattın (!)...
devamını gör...
stres yok insanlar güleryüzlü özel konulara girmiyorlar kişisel alanın ne olduğunu bilip ihlal etmiyorlar kurallara ve insanlara saygılılar.
yazarım bi kaç şey daha da lan daha ne olsun?
devamını gör...
yazın lan yazın. kıskanmıyorum. yazın.
devamını gör...
yorumları okudumda,insanları türkiye'de ne kadar bunaltmışlar ki, yurt dışında herkes para, mutluluk içinde yüzüyor, kimsede dert tasa yok sanacak hale getirmişler.
o öyle değil yiğen.. 33 yıldır yurt dışındayım... neler gördü bu gözler.
türkiye'de hayatın birçok zorluğu olduğunda haklısınız ama yurt dışındada herkes sandığınız kadar rahat yaşamıyor.
çoğu kişinin kıyaslarken yaptığı hata, türkiye'deki hayatla kıyasaklamak. ama başka bir ülkede yaşarken türkiye'de insanların senden daha zor yaşadığı aklına bile gelmiyor. insan yaşamını uzak bir yerlerdeki insanlarla değil, kendi çevresiyle kıyaslıyor..
her neyse. nasıl olsa kimse birşey anlamayacak dediğimden, " e zorsa dön gel türkiye'ye " diye başlıyacaklar gene mal mal laflara.. o yüzden:
heeee, herkes para, mutluluk içinde yüzüyor. para gökten yağıyor, bizde götümüze sokuyoruz fazlasını.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yurt dışında yaşamanın güzel yanı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim