rüyada normal sözlük'ü görmek
üstümün açık kaldığına delalet bir rüya.
hepimiz yine klavyelerimizin başında, kafa sözlükte dolanmaktayız. kaos kokusu 100 metre ötede duyulabilecek bir başlık açılıyor. "yoldaş'ın dolandırıcı olması".
yazar isimlerini hiç görmemekle birlikte, herkes evet beni de dolandırdı tarzı şeyler yazıyor. meğerse yoldaş hepimizin kimlik bilgilerine ulaşmış. işte para çekmiş hesabımdan falan diye yazanlar oluyor, lanetleyenler, kınayanlar vs. sonra bir kadın yazarın yazdığı sözlüğe bomba gibi düşüyor. "benimle evlenmiş." sjsjjsnk. haberi yok.
yana döne çözüm arıyor.
sonrasında yazılanlar tam evlere şenlik. rüyamda bile gülme krizine girdim.
kendime not: gece uyumadan son işin sözlüğe bakmak olmasın.
hepimiz yine klavyelerimizin başında, kafa sözlükte dolanmaktayız. kaos kokusu 100 metre ötede duyulabilecek bir başlık açılıyor. "yoldaş'ın dolandırıcı olması".
yazar isimlerini hiç görmemekle birlikte, herkes evet beni de dolandırdı tarzı şeyler yazıyor. meğerse yoldaş hepimizin kimlik bilgilerine ulaşmış. işte para çekmiş hesabımdan falan diye yazanlar oluyor, lanetleyenler, kınayanlar vs. sonra bir kadın yazarın yazdığı sözlüğe bomba gibi düşüyor. "benimle evlenmiş." sjsjjsnk. haberi yok.
yana döne çözüm arıyor.
sonrasında yazılanlar tam evlere şenlik. rüyamda bile gülme krizine girdim.
kendime not: gece uyumadan son işin sözlüğe bakmak olmasın.
devamını gör...
az bilinen görgü kuralları
kore'de yaşlılara bir şey ikram edilirken iki elle verilmesi gerekirmiş.
devamını gör...
karşıt görüş belirten iki tanıma da artı oy veren yazar
bazen benim de yaptığım eylem. her iki tarafı da kendince haklı buluyorumdur ve tartışılan konuda ortada bir yerlerdeyimdir. ınsanlar okumadan beğendiğimi düşünecek diye birinden artı oyu çekesim geliyor. ama çoğu zaman, amann kim benim beğendiklerimi takip edecek diyerek çok da şey yapmıyorum.
devamını gör...
aşk
beynin devre dışı bırakıldığı duygu durumudur.
devamını gör...
cep telefonuyla oynamaktan karşındakiyle sohbet etmemek
kesinlikle karşınızda bunu yapan insanın size değer vermediğini gösterir. varsa bir işin halleder sohbetine dönersin. zırt pırt çalan telefon da aynı etkiyi yapar. kendinize öz saygınız varsa bu insanlardan olmayın ve bu insanlarla aynı ortamda bulunmayın.
bırakın sabaha kadar oynasınlar!
bırakın sabaha kadar oynasınlar!
devamını gör...
tutankamonun laneti
efendim kendileri lanetli falan değildir nick'inde yazdığı gibi, bir iki kelam edince nasıl şirin, pozitif bir insan olduğunu hemen anlarsınız. ayrıca çok da bilgedir, tanımlarına doyum olmaz. tanımları bol olsun değerli yazarımızın. *
devamını gör...
alet çantası sözlük olsa alınabilecek nick
maket bıçağı.
devamını gör...
kaiho
eksikliği hissedilen, artık ulaşılması imkansız olan birine umutsuz bir şekilde özlem duymak anlamına gelen fince sözcük.
devamını gör...
telefonunu şarj aleti ile sarj eden tip
başka şarj etme yöntemi varsa bilmek isterim açıkçası.
devamını gör...
spontane radyo yayını
erol egemeni söylemediniz hala.
devamını gör...
kalbinizi en çok kıran cümle
" buna mı alındın"
lan o zamana kadar onca şeye sabretmişim ben, o kadar şeyi içime attıktan sonra bir yerde patlayınca o mu battı gözünüze?.
lan o zamana kadar onca şeye sabretmişim ben, o kadar şeyi içime attıktan sonra bir yerde patlayınca o mu battı gözünüze?.
devamını gör...
birleşik kezban emirlikleri
ayrıştırıcı ve cinsiyetçi başlık, neyseki kafa sözlükte sayılı bunlar.
biz de keko erkeklerden bahsedelim o zaman, seks için şekilden şekile giren, yapmadığı halt, bürünmediği rol kalmayan bukalemun tayfadan mı bahsedelim ?
biz de keko erkeklerden bahsedelim o zaman, seks için şekilden şekile giren, yapmadığı halt, bürünmediği rol kalmayan bukalemun tayfadan mı bahsedelim ?
devamını gör...
yazarların en acı günü
temmuz'un son günü, bir festivalde sahne alıp almayacağımız soruldu, çiçeği burnunda bir müzik grubu olarak kabul ettik.
festival 19 eylül sabahı düzenlenecekti, bir aydan fazla zamanımız vardı, biz de sabah akşam çalıştık, olağanüstü bir biçimde provalar yaptık, uykusuz geceler ve sıcak gündüz vakitlerinde durmadan çaldık durduk.
zaman ilerledi, eylül ayının ilk günlerinde festival 9 ekim sabahına ertelenince çok derin bir nefes aldık ve daha çok çalışma azmi ile dolduk, çaldık da çaldık, hatta bir ara gözümü karartıp yeni şarkılar yaptım; sadece o konsere özel.
festival günü geldi çattı, festivalde ses kısmıyla ilgilenen yetkililere gitarlar için pedal olmadığını, pedal yerine ses kartı ile bilgisayardan program aracılığı ile efekt verdiğimi anlattım, hiçbir sorun olmadığını söylediler, biz de mutlu mutlu ilk konser öncesi videoları çekmeye başladık, "ilk konserimiz, çok heyecanlıyız!" gibi gibi gülümsemeli anlar işte.
normalde bizim 12:00 - 13:00 arası sahne almamız, 20 dakika soundcheck'e, yani gitarların ses kontrolü gibi şeylere ayırmamız ve 40 dakikalık bir performans sergilememiz gerekir iken, bize, bizden hemen sonra çıkacak olan sattas'ın saçmalığı yüzünden 1 saatlik süre yerine 25 dakika verildi sattas beyefendinin izmir konseri varmış, o yüzden erken çıkması gerekiyormuş, 25 dakikanın 5?! dakikasında soundcheck yapıp başlayacakmışız şarkıya, güldünüz di mi? ben de güldüm o an şaka sanıp.
neyse efendim, zaman geldi çattı, bilgisayarımı aldım, sahneye çıktık, ses sistemine bağladık derken ne oldu biliyor musunuz? ses sistemleri bilgisayardaki sesi algılamadı. o 5 dakikalık soundcheck oldu mu sana 15 dakika, herkes susmuş bizi izliyor, insanlar seferber olmuş biçimde sesi ayarlamayı deniyor ama nafile, daha da kötüsü laptop ile uğraşan ve ses sistemini ayarlayan çocuk artık naptıysa bilgisayar bir kapandı, açamıyoruz, açılmıyor.
o gün sahneye çıktık ama sadece çıktık, performans sergilemeden indik. trajikomik hadise, benim şimdilik en acı günüm.
o gün sahneden indikten sonra bir ağladım ki sormayın...
sattas, bana bir konser ve 3 tane pedal borcun var oğlum, taktım sana, peşindeyim.
festival 19 eylül sabahı düzenlenecekti, bir aydan fazla zamanımız vardı, biz de sabah akşam çalıştık, olağanüstü bir biçimde provalar yaptık, uykusuz geceler ve sıcak gündüz vakitlerinde durmadan çaldık durduk.
zaman ilerledi, eylül ayının ilk günlerinde festival 9 ekim sabahına ertelenince çok derin bir nefes aldık ve daha çok çalışma azmi ile dolduk, çaldık da çaldık, hatta bir ara gözümü karartıp yeni şarkılar yaptım; sadece o konsere özel.
festival günü geldi çattı, festivalde ses kısmıyla ilgilenen yetkililere gitarlar için pedal olmadığını, pedal yerine ses kartı ile bilgisayardan program aracılığı ile efekt verdiğimi anlattım, hiçbir sorun olmadığını söylediler, biz de mutlu mutlu ilk konser öncesi videoları çekmeye başladık, "ilk konserimiz, çok heyecanlıyız!" gibi gibi gülümsemeli anlar işte.
normalde bizim 12:00 - 13:00 arası sahne almamız, 20 dakika soundcheck'e, yani gitarların ses kontrolü gibi şeylere ayırmamız ve 40 dakikalık bir performans sergilememiz gerekir iken, bize, bizden hemen sonra çıkacak olan sattas'ın saçmalığı yüzünden 1 saatlik süre yerine 25 dakika verildi sattas beyefendinin izmir konseri varmış, o yüzden erken çıkması gerekiyormuş, 25 dakikanın 5?! dakikasında soundcheck yapıp başlayacakmışız şarkıya, güldünüz di mi? ben de güldüm o an şaka sanıp.
neyse efendim, zaman geldi çattı, bilgisayarımı aldım, sahneye çıktık, ses sistemine bağladık derken ne oldu biliyor musunuz? ses sistemleri bilgisayardaki sesi algılamadı. o 5 dakikalık soundcheck oldu mu sana 15 dakika, herkes susmuş bizi izliyor, insanlar seferber olmuş biçimde sesi ayarlamayı deniyor ama nafile, daha da kötüsü laptop ile uğraşan ve ses sistemini ayarlayan çocuk artık naptıysa bilgisayar bir kapandı, açamıyoruz, açılmıyor.
o gün sahneye çıktık ama sadece çıktık, performans sergilemeden indik. trajikomik hadise, benim şimdilik en acı günüm.
o gün sahneden indikten sonra bir ağladım ki sormayın...
sattas, bana bir konser ve 3 tane pedal borcun var oğlum, taktım sana, peşindeyim.
devamını gör...
dindarlığınızı tanrıya gösterin bana insanlığınız lazım
tam müslümanlara ithafen söylenmiş bir söz.
ah bunu bir yapabilse islam dünyası...
ah bunu bir yapabilse islam dünyası...
devamını gör...
bir muhitte yaşayanların sosyoekonomik seviyesinin yüksek olduğunu gösteren şeyler
sosyolojik tespit: bi semtte çocuklar mutlu ebeveynler mutsuzsa orası fakir semti, ebeveynler mutlu çocuklar mutsuzsa zengin semti, herkes mutluysa muhtemelen roman semtidir.
devamını gör...
okuyana ilaç olacak sözler
"sahip olunması zorunlu tek şey var,
ya doğuştan ince bir ruh bu yada bilim ve sanat tarafından inceltilmiş bir ruh"
friedrich nietzsche
ya doğuştan ince bir ruh bu yada bilim ve sanat tarafından inceltilmiş bir ruh"
friedrich nietzsche
devamını gör...
kafamıza göre radyo yayını
dinlerken kendimi düğünde hissettiğim yayındır.
dışarıda geniş bir alandayım. hoparlörden şarkılar çalıyor. herkes plastik sandalyelere oturmuş. orta kısımda oynayanlar. ben kimseyi tanımıyorum ve bu sırada hafiften kız kesiyorum. insanlar birbirleriyle konuşuyorlar, gülüşmeler, kahkahalar, abartı makyajlar, taşlı elbiseler, takımlar, kunduralar, topuklu ayakkabılar, ortada koşuşturan çocuklar, arada sırada para saçmak için ortaya çıkan dayılar...
az önce plastik tabakta ikram geldi. yanında fanta var.
arka tarafta içiçi ekip oturuyor. anason kokusu geliyor.
en köşede ihtiyarlar heyeti oturmuşlar, birbirleriyle konuşup oynayanları izliyorlar. hafiften de ikramları tırtıklıyorlar.
bu kimin kızı, kimin oğlu...
sülalede kimsenin sevmediği p*ç akraba birilerini kolundan çekiştirerek ortaya götürüyor. oynatıyor.
ben sıkılmışım. ne zaman bitecek diye bekliyorum ama müzikler de güzel geliyor. ortamın atmosferi güzel.
üstümü başımı düzeltip kendimi tripten tribe sokup etrafı kesmeye devam ediyorum...
dışarıda geniş bir alandayım. hoparlörden şarkılar çalıyor. herkes plastik sandalyelere oturmuş. orta kısımda oynayanlar. ben kimseyi tanımıyorum ve bu sırada hafiften kız kesiyorum. insanlar birbirleriyle konuşuyorlar, gülüşmeler, kahkahalar, abartı makyajlar, taşlı elbiseler, takımlar, kunduralar, topuklu ayakkabılar, ortada koşuşturan çocuklar, arada sırada para saçmak için ortaya çıkan dayılar...
az önce plastik tabakta ikram geldi. yanında fanta var.
arka tarafta içiçi ekip oturuyor. anason kokusu geliyor.
en köşede ihtiyarlar heyeti oturmuşlar, birbirleriyle konuşup oynayanları izliyorlar. hafiften de ikramları tırtıklıyorlar.
bu kimin kızı, kimin oğlu...
sülalede kimsenin sevmediği p*ç akraba birilerini kolundan çekiştirerek ortaya götürüyor. oynatıyor.
ben sıkılmışım. ne zaman bitecek diye bekliyorum ama müzikler de güzel geliyor. ortamın atmosferi güzel.
üstümü başımı düzeltip kendimi tripten tribe sokup etrafı kesmeye devam ediyorum...
devamını gör...
az görüşülen yakın arkadaş
kalplerdedir, onunla görüşme bir etken değildir aradaki bağ için. daimidir. ha gerçekten yakın arkadaş olduğuna emin olduğumuz, uzuun süreler bunu tecrübe ettiğimiz bireylerdir bunlar onun da altını çizelim.
devamını gör...
