doksan beşe doğru
tevfik fikret şiiri.
bir devr-i şeamet, yine çiğnendi yeminler;
çiğnendi, yazık, milletin ümmid-i bülendi!
kanun diye topraklara sürtündü cebinler;
kanun diye, kanun diye kanun tepelendi...
bihude figanlar yine, bihude eninler.
eyvah! otuz üç yıl o zehir giryeleriyle,
hüsranları, buhranları, ehvali, melali,
amal-ü devahisi ve sulh-ü seferiyle
bir sel gibi akmış, mütevekkil, mütehali.
yazsın bunu tarih-i iber hatt-ı zeriyle!
ey bir dem-i rüya gibi geçmiş kara günler,
bir lahza edin seyr-i cahiminizi tekrar,
dönsün bize o derin nazra-i muğber.
heyhat! otuz üç yıl, otuz üç yıl bütün ekdar
heyhat! ne bir ders, ne bir fikr-i mukarrer
silmez fakat elvahını tarih-i muanit,
doksan beşi aç! gölgesi bir tac-ı harisin
saklar mütelaşi, mütereddit, mütemerrit
evca-ı şebengizini bir yevm-i habisin.
hala o vesavis, o desayis, o mefasit.
hala o şebin zeyl-i temadisi bu ezlam,
hala o cehalet, o tecahül ve o techil,
hala vatan hissesi bir tude-i alam,
hala düşünen başlara hep latme-i tenkil,
hala sırıtan dişlere hep lokma-i inam!
hala tarafiyyet, hasebiyyet, nesebiyyet,
hala: ‘bu senindir, bu benim! ’ kısmeti cari,
hala gazap altında hakikatle hamiyyet.
hep dünkü terennüm, sayıdan, saygıdan ari;
son nağmesi yalnız: yaşasın sevgili millet!
millet yaşamaz, hakka tahassürle solurken
sussun diye vicdanına yumruklar inerse;
millet yaşamaz, meclisi müstahkar olurken
iğfal ile, tehdit ile titrer ve sinerse;
millet yaşamaz maşer-i millet boğulurken!
kanun diyoruz; nerde o mescud-i muhayyel?
düşman diyoruz nerde bu? hariçte mi, biz mi?
hürriyetimiz var, diyoruz, şanlı, mübeccel,
düşman bize kanun mu? ya hürriyetimiz mi?
bir hamlede biz bunları, kahrettik en evvel.
bir hamle-i mahnum-i tagallüple değiştik
hürriyeti şahsiyyete, kanunu gurura,
heyhat! otuz üç yıl geri düştük ve mühlik
yoldan şu nedametli ve gafletli mürura
bişüphe o humma-yi cünun oldu muharrik.
ey millete bir sille olan darbe-i münker,
ey hürmeti kanunu tepen sadme-i bidad,
milliyeti, kanunu mukaddes tanıyan her
vicdan seni lanetle, mezelletle eder yad...
düşsün sana meyyal-i tahakküm eğilen ser
kopsun seni –bir hak diye- alkışlıyan eller
devamını gör...
köy yumurtası
yumurta renklerinin farklı olması tavuğun rengine ve çeşidine göre değişmektedir.
kahverengi olan yumurtaların köy veya organik yumurtayla hiçbir alakası yoktur.
kahverengi olan yumurtaların köy veya organik yumurtayla hiçbir alakası yoktur.
devamını gör...
kadınların büyümelerine rağmen ergen gibi davranması
pek olmayan bir durumdur . kızlar çabuk büyür ,büyütülür. evlendirilir ,anne olur .çocukluğunu yaşayamaz. erkekler hic büyümez ama .buna rağmen sözleri dinlenir insan yerine konulur. eger öyle kızlar varsa bırakın büyümesinler. büyümek güzel şey değil çünkü .
devamını gör...
üniversitelerde terörist istemiyoruz
terörist'in kelime anlamını öğren sonra gel yavrum. ses çıkaran, yanlışa baş kaldıran herkesi terörist görmen normal, bu ülkede hükümeti desteklemeyen herkes terörist zaten, öylee değil mi?
devamını gör...
hayrat
yoksul halkın para vermeden yararlanabileceği okul, çeşme, yurt gibi hayır amaçlı yapılan ve bağışlanan kurum ya da yapılardır.
devamını gör...
bossa nova
bossa nova, 1950'lerin sonlarında ortaya çıkan, rio de janeiro sambası ve kuzey amerika cazının güçlü etkisiyle karakterize olmuş bir brezilya popüler müziği hareketidir.
bossa nova, juscelino kubitschek (1902-1976) hükümeti döneminde brezilya'da kentleşme ve sanayileşme sürecinin ortasında ortaya çıkmıştır.
o zamanlar, ülkenin ekonomik büyümesini hedefleyen "cinquenta anos em cinco - beş yılda elli yıl" sloganıyla vurgulanan hedefler planı ve kalkınma politikası yürürlükteydi.
bu hareket, bestelerini denemek ve yenilemek amacıyla bir araya gelen rio'daki orta sınıf genç müzisyenler arasında ortaya çıkmıştır.
1958'de bossa nova'nın en büyük temsilcilerinden biri olan joão gilberto'nun plağının piyasaya sürülmesi müzik tarzını pekiştirmiştir.
bossa nova hareketi on yıldan biraz fazla sürmüştür ve 1966'da sona ermiştir.
daha sonra, bossa nova'ya değer veren ve ona atıfta bulunan mpb (música popular brasileira - brezilya popüler müziği) adlı başka bir stil ortaya çıkmıştır.
ancak hareketin sona ermesi müziğin de sona erdiği anlamına gelmemektedir. hala birçok besteci ve müzisyen melodik tonları ve brezilya sambasını birleştirmeye çalışmaktadır.
bossa nova'nın temel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
* şarkı söylerken konuşma tonu kullanma;
* günlük temaların işlenmesi;
* neredeyse fısıltılar gibi alçak bir ses;
* samba armonileri;
* caz melodileri.
dinlemek isteyenler için bir örnek.
kaynak
bossa nova, juscelino kubitschek (1902-1976) hükümeti döneminde brezilya'da kentleşme ve sanayileşme sürecinin ortasında ortaya çıkmıştır.
o zamanlar, ülkenin ekonomik büyümesini hedefleyen "cinquenta anos em cinco - beş yılda elli yıl" sloganıyla vurgulanan hedefler planı ve kalkınma politikası yürürlükteydi.
bu hareket, bestelerini denemek ve yenilemek amacıyla bir araya gelen rio'daki orta sınıf genç müzisyenler arasında ortaya çıkmıştır.
1958'de bossa nova'nın en büyük temsilcilerinden biri olan joão gilberto'nun plağının piyasaya sürülmesi müzik tarzını pekiştirmiştir.
bossa nova hareketi on yıldan biraz fazla sürmüştür ve 1966'da sona ermiştir.
daha sonra, bossa nova'ya değer veren ve ona atıfta bulunan mpb (música popular brasileira - brezilya popüler müziği) adlı başka bir stil ortaya çıkmıştır.
ancak hareketin sona ermesi müziğin de sona erdiği anlamına gelmemektedir. hala birçok besteci ve müzisyen melodik tonları ve brezilya sambasını birleştirmeye çalışmaktadır.
bossa nova'nın temel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
* şarkı söylerken konuşma tonu kullanma;
* günlük temaların işlenmesi;
* neredeyse fısıltılar gibi alçak bir ses;
* samba armonileri;
* caz melodileri.
dinlemek isteyenler için bir örnek.
kaynak
devamını gör...
çengel bulmaca
dergilerden çözerken zamanın nasıl geçtiği pek anlaşılmıyor. genelde tek bir bulmaca da yoğunlaşmaktansa her sıkıştığımda bir sonraki sayfaya başlıyorum yada yarısını çözüp aşırı tıkandığım durumlarda arka sayfadan bir kaç boşluğu kopya çekip öyle devam ediyorum. vakit öldürmek için birebir.
devamını gör...
dopamin detoksu
başlığı açan arkadaşın keşke "kafelerde geyik muhabbeti dönen yerler" lafına kadar, psikolog beyhan budak ın dopamin detoksu videosunu yazdığını söyleseydi.. dediğim detokstur..
adam yıllarca okumuş, doktor olmuş, kitaplar yazmış, 1.,3 milyon takipçisi var..
sen gel burda ehe ühe iki espri ekle..
şöyle yapın böyle yapın..
bende burayı ciddiye alıp giriyorum bişey söyleyen varmı diye, bakıyorum ama nerde, hiç kendisine ait bir düşüncesi bir fikri olan yok maalesef.. ordan burdan bulup yapıştırıyorsunuz madem, adamlara hakkını teslim edin ya, bu kadarmı uyanıksınız.. pess dedim bugün pesss..
sözlükte yazardan çok popstar var maşallah.. adres verinde otriş gönderiyim bari, ben çok yakıştırıyorum sahne insanlarına..
adam yıllarca okumuş, doktor olmuş, kitaplar yazmış, 1.,3 milyon takipçisi var..
sen gel burda ehe ühe iki espri ekle..
şöyle yapın böyle yapın..
bende burayı ciddiye alıp giriyorum bişey söyleyen varmı diye, bakıyorum ama nerde, hiç kendisine ait bir düşüncesi bir fikri olan yok maalesef.. ordan burdan bulup yapıştırıyorsunuz madem, adamlara hakkını teslim edin ya, bu kadarmı uyanıksınız.. pess dedim bugün pesss..
sözlükte yazardan çok popstar var maşallah.. adres verinde otriş gönderiyim bari, ben çok yakıştırıyorum sahne insanlarına..
devamını gör...
fantastik edebiyat
fantastik kurgunun birçok alt janrı vardır. science fantasy denen ve bilimkurgu ile harmanlanan bir alt janrı daha var. arthurian, medieval, fantastik romans, gotik fantastik, steampunklu fantastik, dark fantasy denen karanlık fantastik ve şehir ortamında geçen urban fantasy gibi alt türlerin hepsi fantastik edebiyat klasmanına girer. bu yüzden fantastik edebiyat denince akla sadece yüzüklerin efendisi'nin gelmesi biraz abes olur. nitekim tolkien'in asıl şaheseri olan silmarillion'da game of thrones'dan aşağı kalmayacak derecede yıkımlar yaşanır. kan rwvan savaş sahneleriyle dolu yuzuklerin efendisi'ne disneyland demek esere büyük hakaret olur. kaldı ki silmarillion da disneyland olmaktan çok uzaktır. game of thrones dizisi ile popüler olan george r.r. martin'in asoiaf serisi ise fantastik edebiyat olarak alabildiğine karanlık bir örnek teşkil eder.
devamını gör...
yoldaş benjamin’e şiir tekerleme yazıyoruz kampanyası
sen ki buraların admini
bir şarkı istiyormuşsun aylardan beri
duyduk sevgili yoldaş kırmışlar kalbini
çare bizde, takip et bizi!
şimdi reklamlar: brothers düğüm salonu radyo yayını 12 mayıs çarşamba saat 21:00'de.
bir şarkı istiyormuşsun aylardan beri
duyduk sevgili yoldaş kırmışlar kalbini
çare bizde, takip et bizi!
şimdi reklamlar: brothers düğüm salonu radyo yayını 12 mayıs çarşamba saat 21:00'de.
devamını gör...
aşağılık kompleksi
ak partinin açılımı eğer "aşağılık kompleksi partisi" olsa ancak bu kadar cuk otururdu.
adamlara hiçbir laf söylemesen bile "nefes alıp bize bişey mi ima ediyorsun?" diye ayağa kalkarlar. sorsan her şey bunlara karşı.
aklıma geldi yazayım dedim.*
adamlara hiçbir laf söylemesen bile "nefes alıp bize bişey mi ima ediyorsun?" diye ayağa kalkarlar. sorsan her şey bunlara karşı.
aklıma geldi yazayım dedim.*
devamını gör...
almanca dersi
gruppe 47 yazarlarından biri olan ve ikinci dünya savaşı sonrası alman edebiyatına büyük katkı sağlamış siegfried lenz'in 1968 yılında yayımladığı eser. lenz savaş sonrası boşluğa düşmüş bir ülkede doğdu ve ikinci dünya savaşının oluştuğu şartları deneyimledi; bu eserde de bunun izlerini bunu deneyimlemiş biri olarak oldukça gerçekçi bir biçimde aktarmış. savaşın geride yalnızca ölüm ve yıkım değil; ağır travmalar, toplumda ve toplumu oluşturan bireylerde geri dönülemez yıkımlar bıraktığını olabilecek en sade ve savaştan en az şekilde bahsederek yüzümüze çarpıyor lenz. siggi jepsen karakterinin bakış açısından nazi zulmünün yalnızca insana değil sanata karşı da ne kadar baskıcı bir tutum izlediğini okuyoruz. her şeyin başlangıcı yalnızca küçük bir cümle; "die freuden der pflicht" (alm. görev şevki)
sadece bir cümle bizi küçük bir kasabanın, otoriter bir babanın, baskıya uğramış bir sanatçının ve kendi iç çatışmalarında debelenip duran ana karakterin dünyasına götürüyor. hiç savaştan bahsetmeden savaşın yıkımını anlatmanın romanıdır bu.
eser dilimize almanca dersi olarak ayşe sarısayın tarafından çevrilmiştir. ek olarak; eser christian schwochow tarafından 2019 yılında çekilmiş bir filme de sahiptir.
weißt du, was sehen ist? vermehren. sehen ist durchdringen und vermehren. oder auch erfinden. um dir zu gleichen, musst du dich erfinden, immer wieder, mit jedem blick. was erfunden wird, ist verwirklicht.
sadece bir cümle bizi küçük bir kasabanın, otoriter bir babanın, baskıya uğramış bir sanatçının ve kendi iç çatışmalarında debelenip duran ana karakterin dünyasına götürüyor. hiç savaştan bahsetmeden savaşın yıkımını anlatmanın romanıdır bu.
eser dilimize almanca dersi olarak ayşe sarısayın tarafından çevrilmiştir. ek olarak; eser christian schwochow tarafından 2019 yılında çekilmiş bir filme de sahiptir.
weißt du, was sehen ist? vermehren. sehen ist durchdringen und vermehren. oder auch erfinden. um dir zu gleichen, musst du dich erfinden, immer wieder, mit jedem blick. was erfunden wird, ist verwirklicht.
devamını gör...
bazı cumhurbaşkanlarının inanılmaz raddede yüzsüz olması
kimi bahtsız ülke cumhurbaşkanlarının iktidarları boyunca her türlü haltı hiç utanıp sıkılmadan bir güzel yedikten, ülkenin resmen içine ettikten, hukuku ve vicdanı ayaklar altına aldıktan sonra, zerre utanıp sıkılmadan ekranlara çıkarak muhalefete ahlak ve terbiye dersi vermesi. neyse ki ülkemizde böyle mide bulandırıcı olaylar yaşanmıyor. keşke başka ülkelerde de olmasa ama oluyor işte.
devamını gör...
sözlüğün iyice wikipedia'ya dönmesi
yazar arkadaşlarımız karma kasmak için sürekli bilgi içeren tanımlar giriyor. tamam bilgide olsun ama akışın tamamı bu defa biyoloji dersine dönüyor. kafa dağıtmaya giriyorum başlıklara baktıkça yoruluyorum.
devamını gör...
imei kayıt bedeli
ben devletim.
neden üreteyim canım!
dünyada bunu yapanlardan alıp kendi vatandaşımın poposundan kan alırım.
anasından emdiği sütü, ağzından burnundan getirmek benim işim.
sen kimsin ki yurtdışından telefon getirirsin?
getirirsen eğer paşa paşa gidip vergi dairesine bu parayı ödeyeceksin.
bu bedelde her iki ayda yüzde 40 artış gösteriyor.
çok değiş iki yıl önce 180 tl idi.
dolardan bile daha hızlı yükseliyor.
hem öyle kendime alayım, anama da alayım olmaz!
o pasaporta iki yılda sadece bir kere kayıt işlemi yapacaksın!
rabbena hep bana!!!
vergilerle geçinen bir ülke düşünün ve bu vergileri sadece orta sınıftan kesintisiz bir şekilde alan ülke....
neden üreteyim canım!
dünyada bunu yapanlardan alıp kendi vatandaşımın poposundan kan alırım.
anasından emdiği sütü, ağzından burnundan getirmek benim işim.
sen kimsin ki yurtdışından telefon getirirsin?
getirirsen eğer paşa paşa gidip vergi dairesine bu parayı ödeyeceksin.
bu bedelde her iki ayda yüzde 40 artış gösteriyor.
çok değiş iki yıl önce 180 tl idi.
dolardan bile daha hızlı yükseliyor.
hem öyle kendime alayım, anama da alayım olmaz!
o pasaporta iki yılda sadece bir kere kayıt işlemi yapacaksın!
rabbena hep bana!!!
vergilerle geçinen bir ülke düşünün ve bu vergileri sadece orta sınıftan kesintisiz bir şekilde alan ülke....
devamını gör...
foo
kafa sözlüğün seri artı oy veren meleklerinden. sağolsun okuyup, beğenip, artılamayı da ihmal etmiyor. okuması, yazması eksik olmasın her daim yazsın, çizsin.
devamını gör...
arkadaşlıkla başlayan ilişiki
sağlam ilerleyecek olan ilişkidir.
taraflar birbirini ilk başta arkadaş olarak tanır, sevgili adayı olarak değerlendirmez. birbirlerine tarafsız bakarak karşılıklı olarak nelerden hoşlandıklarını, neleri sevmediklerini, hayatları hakkındaki filtresiz bilgileri öğrenirler ve en önemlisi birlikte eğlenirler. zaten normal bir ilişkinin sağlam olması istenen temeli de bunlara dayanmaz mı?
taraflar birbirini ilk başta arkadaş olarak tanır, sevgili adayı olarak değerlendirmez. birbirlerine tarafsız bakarak karşılıklı olarak nelerden hoşlandıklarını, neleri sevmediklerini, hayatları hakkındaki filtresiz bilgileri öğrenirler ve en önemlisi birlikte eğlenirler. zaten normal bir ilişkinin sağlam olması istenen temeli de bunlara dayanmaz mı?
devamını gör...
finansal okuryazarlık
gündelik yaşamda kullanılan finansal enstrümanların seçiminde bilgi temelli kararlar verebilmeyi sağlayan yeterlilik düzeyini ifade eden bir kavramdır. finansal okuryazarlık, bununla birlikte uzun vadeli birikim ve yatırıma yönelik kararlarda finansal farkındalığı da temel almaktadır. kısacası hem karar alma hem de bunu gerçekleştirme finansal okuryazarlığın kilit noktasıdır.
devamını gör...
unnecessary (yazar)
gerçek anlamda "tanım" başlıkları açan müzik zevkini de çok sevdiğim yazardır kendisi.
devamını gör...
herkes hoşlandığı sözlük yazarını itiraf etsin etkinliği
nice aşklar doğuracak, nice evliliklere ön ayak olacak süper istek.
insanlar çocuklarına nasıl tanıştıklarını anlatırken, bunu referans gösterecek. dua edeceksiniz bana birgün.
insanlar çocuklarına nasıl tanıştıklarını anlatırken, bunu referans gösterecek. dua edeceksiniz bana birgün.
devamını gör...