kitap bitmesin diye azıcık okumak
eğer çok sevdiğim bir kitapsa, ve içine hapsolduysam, içindeki karakterlerden ayrılmak istemiyorsam kitabı yavaş yavaş okurum. daha iyidir.
devamını gör...
dilencilik bir meslek midir sorunsalı
günümüzde insanların yüzde doksanı hiçbir şey üretmeden para kazanıyorlar. dilenciliği modern ve ilkel olarak ikiye ayırmalıyız sanırım. bizim kınadıklarımız sadece ilkel olanları. diğerlerini görmüyoruz yahut görmek istemiyoruz.
devamını gör...
avatar: the last airbender
dünyanın en iyi dizilerinden biri (imdb puanı 9.2) nasıl bir dizi olduğunu anlatmak istediğim ama konuları nasıl birbirine bağlayacağımı bilemediğim dizi.
internetten kopyaladığım tanım:
elementler etrafında dönen "avatar aang" ve arkadaşlarının dünyayı acımasız ateş kralı'ndan kurtarmak için çıktıkları macerayı anlatmaktadır.
herkesin izlemesi gereken dizi, dizinin her sezonu birbirinden güzel, dizi sizi asla sıkmıyor ve sizi kendisine bağlıyor. hatta dizinin son sezonundayken 1 günde 8 bölüm izlediğimi hatırlıyorum.
dizi bittikten sonra serinin çizgi romanları çıkartıldı. birkaç yıl önce de dizinin yeni versiyonunun (live action) netflix'te yayınlanacağına dair iddialar çıktı ama büyük bir olasılıkla netflix diziyi yeniden çekmekten vazgeçti. bu yıl ise nickelodeon, avatar için bir stüdyo açtığını duyurdu.
(bkz: avatar studios)
çizgi romanlarını okumak isteyenler:
yadi.sk/d/HM2XafHAD1BhCQ?fb...
bu linkten kolayca indirebilirler.
(liste karışık bu yüzden internetten sırasına bakarak indirin.)
netflix'ten izlemek isteyenler için:
www.netflix.com/tr/title/70...
korsan bir siteden izlemek isteyenler için:
sezonlukdizi.vip/diziler/av...
internetten kopyaladığım tanım:
elementler etrafında dönen "avatar aang" ve arkadaşlarının dünyayı acımasız ateş kralı'ndan kurtarmak için çıktıkları macerayı anlatmaktadır.
herkesin izlemesi gereken dizi, dizinin her sezonu birbirinden güzel, dizi sizi asla sıkmıyor ve sizi kendisine bağlıyor. hatta dizinin son sezonundayken 1 günde 8 bölüm izlediğimi hatırlıyorum.
dizi bittikten sonra serinin çizgi romanları çıkartıldı. birkaç yıl önce de dizinin yeni versiyonunun (live action) netflix'te yayınlanacağına dair iddialar çıktı ama büyük bir olasılıkla netflix diziyi yeniden çekmekten vazgeçti. bu yıl ise nickelodeon, avatar için bir stüdyo açtığını duyurdu.
(bkz: avatar studios)
çizgi romanlarını okumak isteyenler:
yadi.sk/d/HM2XafHAD1BhCQ?fb...
bu linkten kolayca indirebilirler.
(liste karışık bu yüzden internetten sırasına bakarak indirin.)
netflix'ten izlemek isteyenler için:
www.netflix.com/tr/title/70...
korsan bir siteden izlemek isteyenler için:
sezonlukdizi.vip/diziler/av...
devamını gör...
homofobik olmak
sözlükte bu kadar homofobik olduğunu keşke bilmeseydim. tamam saygı da duymayın, psikolojik ya da fiziksel olarak zarar vermeyin yeter.
bu arada eşcinsellerden korkmanın (homofobi) dışında onlara nefret beslemeniz ya da sevmemeniz de normal bir durum değil. bütün eşcinseller aynı değil ya hani.
anlasanız mı bütün insanların sizin ahlak anlayışınıza uymak zorunda olmadığını. e hadi artık.
bu arada eşcinsellerden korkmanın (homofobi) dışında onlara nefret beslemeniz ya da sevmemeniz de normal bir durum değil. bütün eşcinseller aynı değil ya hani.
anlasanız mı bütün insanların sizin ahlak anlayışınıza uymak zorunda olmadığını. e hadi artık.
devamını gör...
bugün kendin için ne yaptın sorusu
hiçbir konuda kafamı yormadan dinlendim. bence günümüz için detoks etkili bir hareket.
devamını gör...
19 şubat 2022 konya otobüs kazası
şu otobüslerdeki emniyet kemerlerinin süs amaçlı olmadığını anlayana dek böyle basit kazalarda bile 5er 10ar can kayıpları yaşamaya devam edeceğiz.
kazaya bakınca otobüsün kabininde yaşam alanında hiç bir hasar yok. ölümler tamamen takla devrilme sırasında savrulma nedeniyle oluyor tüm yolcular kemerini taksa koltuğunda sabit kalır cam kırıkları ve uçuşan eşyalardan kaynaklı ufak sıyrıklar dışında kimse zarar görmezdi. bu kemerini takmayan yolcular savrulurken kemerini takan diğer yolcuların da canını riske atmış oluyor.
acilen bu konuda denetimler artırılmalı ve firmalara tüm yolcuların kemerini takmasıyla yükümlü olduklarının hatırlatılıp ağır yaptırım uygulanmalıdır.
kazaya bakınca otobüsün kabininde yaşam alanında hiç bir hasar yok. ölümler tamamen takla devrilme sırasında savrulma nedeniyle oluyor tüm yolcular kemerini taksa koltuğunda sabit kalır cam kırıkları ve uçuşan eşyalardan kaynaklı ufak sıyrıklar dışında kimse zarar görmezdi. bu kemerini takmayan yolcular savrulurken kemerini takan diğer yolcuların da canını riske atmış oluyor.
acilen bu konuda denetimler artırılmalı ve firmalara tüm yolcuların kemerini takmasıyla yükümlü olduklarının hatırlatılıp ağır yaptırım uygulanmalıdır.
devamını gör...
ikili ilişkilerde sık yapılan hatalar
iletişimsizlik diyen herkese son derece katılıyorum. en sağlam ilişkiyi bile koparan etken iletişimsizlik. öyle zor bir durum ki. iletişim kurabilsen her şey çözülecek bitecek mutlu günler gelecek. ama karşında öyle biri oluyor ki iletişimi reddediyor. ne kadar çabalasan da çabalarını görmüyor. sen yapıcı davranırken o yıkıcı davranıyor. işte böyle devam ederse ki iletişime kapatan biriyle devam etmiyor, mutlak sonun yakın olduğunun en yakın göstergesi haline geliyor. ruh sağlığınız için son kez daha iletişim kurmaya çalışıp kendinizi bu ilişki için elinizden gelen her şeyi deneyip kurtarmaya çalıştığınıza ve karşınızdakinin bunu kabul etmediği gerçeğine kabul ettirmeye çalışın. olmayınca olmuyor. ne yaparsan olmuyor, olmuyor eskisi gibi. üzgünüm, gerçekler acıtıyor. ilişkiler bile bir yerden sonra kopuyor. büyük sözler vermemek gerek ilişkide. yazmaya çok şey yazarım. doluydum bu konuda. ama ruh sağlığınız için bırakmanız gerekiyor. o seni bırakmaya razı. sense ona muhtaç değilsin. bu gerçeği söyle kendine. kabul etsen de etmesen de gerçek bu. eğer sensiz mutluysa hep öyle kalsın.
devamını gör...
küçük düşürmek
nefret öfke ve kızgınlık iyi birşey değil.
küçük düşürmek aşağılamak yalnızca fiziksel acı değil, onarılması güç bir duygusal şiddettir söz konusu olan. insan onurunu koruyup onu üstün tutma amacını gerçekleştirmeye yöneliktir, yalnızca fiziksel bütünlüğünü korumaya değil. zira birinin varlığı, diğerine bağlıdır. işte bir insanı küçük görmek, hor görmek, insan yerine koymamak da insan onurunu yok saydığı, örselediği için tahammül edilmesi güç bir tavır olmalı diye düşünüyorum.
küçük düşürülen şahıs genel de onur kırıcı sözler karşısın da gururlu davranması sonucu onarılamaz tahribatlara sebep olabiliyor, hukuken buna nes-i müdafaa denilse de kişinin hayat standart özgürlüğünü tutsak etmesine sebep olabiliyor.
benzer durumlar da zaman zaman öfke kontrol duvarımı yıktığım zamanlar elbette olmuştur.
yakın zaman da şöyle bir olay gerçekleşti!
çalıştığım kurum da sorumlu olduğum bölüme akşam yabancı bir misafir/müşteri/turist geldi.
sorun çıkaran başka bir misafiri ben yatıştırırken o aklınca yardımcı olayım masası ile olaya karışınca istemeden onu da terslemiş oldum.
bunun üzerine benim için sarf ettiği sözler şöyle!
-sen kendini ne sanıyorsun? sen kimsin? nesin? sen küçük bir maaş alan küçücük bir şeysin. sen sana verilen kiralık yetki ile kendini bir şey sanan hiçbir şeysin, seni ben ciddiye bile almıyorum çünkü sen sana verilen yetki ile kendini yetkili sanan kısır birisin!!!!
haklıydı adam, her ne kadar gurur kırıcı olsa da mantıken çalışan herkesin kiralık birer attan hiç bir farkımız yoktu.
ya büyüdüm ya da olgunlaştım yoksa buna fiilen kayıtsız kalamazdım.
küçük düşürülmek bazen kişinin kendi kendisine bile söylemeye çekindiği gerçekleri başkası tarafından yüzüne vurulmasıdır.
küçük düşürmek aşağılamak yalnızca fiziksel acı değil, onarılması güç bir duygusal şiddettir söz konusu olan. insan onurunu koruyup onu üstün tutma amacını gerçekleştirmeye yöneliktir, yalnızca fiziksel bütünlüğünü korumaya değil. zira birinin varlığı, diğerine bağlıdır. işte bir insanı küçük görmek, hor görmek, insan yerine koymamak da insan onurunu yok saydığı, örselediği için tahammül edilmesi güç bir tavır olmalı diye düşünüyorum.
küçük düşürülen şahıs genel de onur kırıcı sözler karşısın da gururlu davranması sonucu onarılamaz tahribatlara sebep olabiliyor, hukuken buna nes-i müdafaa denilse de kişinin hayat standart özgürlüğünü tutsak etmesine sebep olabiliyor.
benzer durumlar da zaman zaman öfke kontrol duvarımı yıktığım zamanlar elbette olmuştur.
yakın zaman da şöyle bir olay gerçekleşti!
çalıştığım kurum da sorumlu olduğum bölüme akşam yabancı bir misafir/müşteri/turist geldi.
sorun çıkaran başka bir misafiri ben yatıştırırken o aklınca yardımcı olayım masası ile olaya karışınca istemeden onu da terslemiş oldum.
bunun üzerine benim için sarf ettiği sözler şöyle!
-sen kendini ne sanıyorsun? sen kimsin? nesin? sen küçük bir maaş alan küçücük bir şeysin. sen sana verilen kiralık yetki ile kendini bir şey sanan hiçbir şeysin, seni ben ciddiye bile almıyorum çünkü sen sana verilen yetki ile kendini yetkili sanan kısır birisin!!!!
haklıydı adam, her ne kadar gurur kırıcı olsa da mantıken çalışan herkesin kiralık birer attan hiç bir farkımız yoktu.
ya büyüdüm ya da olgunlaştım yoksa buna fiilen kayıtsız kalamazdım.
küçük düşürülmek bazen kişinin kendi kendisine bile söylemeye çekindiği gerçekleri başkası tarafından yüzüne vurulmasıdır.
devamını gör...
laktozsuz süt
sevgili diyetisyenimin verdiği diyeti uygularken " amaaan kalorisi azdır" diyerek aldığım ama kalorisinin normal süt ile aynı olduğunu öğrendiğim rengi pamukşeker,tadı bal bir süt.
sonra dedim bunu ilk başlığımı açmak (büyük ihtimalle kimse yazmayacak veya okumayacak olsa da,çünkü araştırması bana çok zevkli geldiği için) istedim.
kimisinin sevgili bağırsakları laktozu eritecek laktaz enzimini üretemiyor ve vücutta sorunlar çıkıyor.
sütün içine ilave edilen laktaz enzimi laktozun içindeki glikoz ve galaktozu ortaya çıkartarak sütü sanki daha tatlıymış gibi hissettiriyor ve renginde sütün yağına bağlı olarak değişiklik yapıyor.
*
düzeltme:100 ml laktozsuz süt yaklaşık 44-45 kcal iken , normal süt 58-60 kcal değerindedir.
sonra dedim bunu ilk başlığımı açmak (büyük ihtimalle kimse yazmayacak veya okumayacak olsa da,çünkü araştırması bana çok zevkli geldiği için) istedim.
kimisinin sevgili bağırsakları laktozu eritecek laktaz enzimini üretemiyor ve vücutta sorunlar çıkıyor.
sütün içine ilave edilen laktaz enzimi laktozun içindeki glikoz ve galaktozu ortaya çıkartarak sütü sanki daha tatlıymış gibi hissettiriyor ve renginde sütün yağına bağlı olarak değişiklik yapıyor.
*
düzeltme:100 ml laktozsuz süt yaklaşık 44-45 kcal iken , normal süt 58-60 kcal değerindedir.
devamını gör...
23 aralık 2020 joe biden'in trump suçlaması
abd başkanı seçilen joe biden, microsoft dahil birçok kritik şirkete ve bakanlıkların dijital alt yapılarına düzenlenen saldırıya ilişkin mevcut başkan trump'a suçlamalar yöneltti. saldırının arkasında rusya'nın olduğunu kaydeden biden, 'gerekli cevap verilecek' dedi.

buradan

buradan
devamını gör...
mahlassızım
yeni farkettiğim yazar arkadaşım. tanımlarını okurken gelen döner ekmeğin içinin dolu dolu olduğunu görünce yaşadığım mutluluğu yaşıyorum.
devamını gör...
hukuk ile ilgili edebi romanlar
bülbülü öldürmek-harper lee
dava-franz kafka
sizi anlatımı ile olaydan olaya sürükleyen ve adalet ,hukuk gibi kavramlarını oldukça iyi işleyen iki kitabı yukarıda belirttim ,herkese tavsiye ederim.daha fazla detayı spolier olmasın diye belirtmeyeceğim.
dava-franz kafka
sizi anlatımı ile olaydan olaya sürükleyen ve adalet ,hukuk gibi kavramlarını oldukça iyi işleyen iki kitabı yukarıda belirttim ,herkese tavsiye ederim.daha fazla detayı spolier olmasın diye belirtmeyeceğim.
devamını gör...
lomografi
rus malı lomo contact automat ( lc-a) modeli çok basit fotograf makinasıyla gelişigüzel yapılan çekim akımıdır. makina son derece basit olduğu için çektiği fotograflarda orjinalin dışında çok garip renkler, flu görüntüler vs görülür.
90'lı yılların başında prag'a giden avusturya'lı gençlerin gezi fotografları çekmek için tesadüfen satın aldığı lc-a makinasında fark ederler bu ilginç fotograf içeriklerini ve istemeden bir moda akımına neden olurlar. tahmin edilenenin çok üzerinde ilgi görür lomo makinaların garip renkli fotografları.
o dönemde bu makinayı sscb dışına çıkarmak çok güç olmuş, daha sonra 94'te sscb yıkılıp ortalık kimin eli kimin cebinde belli değil dönemine girince avusturya'lı gençler bu makinalardan getirip batı dünyasında satmaya başlamışlar (tanesi 250 dolara). günümüzde her akımın gözü çıktığı için çin'de üretilir olmuş lomo makinaları.
bu aklımın önemli kısmı, makinaya ihtiyacı kalmayan kişi, onu atmamalıdır, bir başkasına devretmelidir. fazla düşünmeden, gelişine fotograf çekmektir.
lomografinin 10 altın kuralını da bırakalım buraya;
1. kameranızı gittiğiniz her yere götürün. ne zaman ne yakalayacağınızı bilemezsiniz.
2. kameranızı günün her zamanı kullanın. yakaladığınız fotograflarda her anın ayrı bir tadı var.
3. kameranız hayatınızın akışını engellememeli; onun bir parçası olmalı.
4. kameranızı farklı açılarda tutun. deklanşöre basarken, ne çektiğinizi görmek zorunda değilsiniz.
5. kameranız elinizdeyken, yakınlaşmaktan korkmayın. içinizde fotoğraf çekme arzusu oluşturan nesne ya da kişiyi mümkün olduğunca yakından görüntüleyin. (tabii bu tarlabaşı'nda sümüklü sokak çocuklarından kafanıza taş yeme ihtimalini de yanında getiriyor)
6. düşünmeyin. kameranızı alın, dışarı çıkın ve önünüze geleni canınızın istediği gibi çekin.
7. hızlı olun. saniyenin onda biri bile önemli. ayarlarla vakit kaybetmeyin.
8. film üzerine ne kaydettiğinizi önceden bilmek zorunda değilsiniz. rastlantılara izin verin. hayatın keyfini çıkartmaya bakın.
9. sonradan da... “aaa! o ne? bunu ne zaman çekmişim? nerede çekmişim?” aklınızı bu tür sorularla meşgul etmeyin.
10. kuralları kafanıza takmayın. 10 altın kuralı unutun. canınız ne istiyorsa, onu yapın.
bir kaç örnek foto da bırakalım.


bu da lomo contact automat;
90'lı yılların başında prag'a giden avusturya'lı gençlerin gezi fotografları çekmek için tesadüfen satın aldığı lc-a makinasında fark ederler bu ilginç fotograf içeriklerini ve istemeden bir moda akımına neden olurlar. tahmin edilenenin çok üzerinde ilgi görür lomo makinaların garip renkli fotografları.
o dönemde bu makinayı sscb dışına çıkarmak çok güç olmuş, daha sonra 94'te sscb yıkılıp ortalık kimin eli kimin cebinde belli değil dönemine girince avusturya'lı gençler bu makinalardan getirip batı dünyasında satmaya başlamışlar (tanesi 250 dolara). günümüzde her akımın gözü çıktığı için çin'de üretilir olmuş lomo makinaları.
bu aklımın önemli kısmı, makinaya ihtiyacı kalmayan kişi, onu atmamalıdır, bir başkasına devretmelidir. fazla düşünmeden, gelişine fotograf çekmektir.
lomografinin 10 altın kuralını da bırakalım buraya;
1. kameranızı gittiğiniz her yere götürün. ne zaman ne yakalayacağınızı bilemezsiniz.
2. kameranızı günün her zamanı kullanın. yakaladığınız fotograflarda her anın ayrı bir tadı var.
3. kameranız hayatınızın akışını engellememeli; onun bir parçası olmalı.
4. kameranızı farklı açılarda tutun. deklanşöre basarken, ne çektiğinizi görmek zorunda değilsiniz.
5. kameranız elinizdeyken, yakınlaşmaktan korkmayın. içinizde fotoğraf çekme arzusu oluşturan nesne ya da kişiyi mümkün olduğunca yakından görüntüleyin. (tabii bu tarlabaşı'nda sümüklü sokak çocuklarından kafanıza taş yeme ihtimalini de yanında getiriyor)
6. düşünmeyin. kameranızı alın, dışarı çıkın ve önünüze geleni canınızın istediği gibi çekin.
7. hızlı olun. saniyenin onda biri bile önemli. ayarlarla vakit kaybetmeyin.
8. film üzerine ne kaydettiğinizi önceden bilmek zorunda değilsiniz. rastlantılara izin verin. hayatın keyfini çıkartmaya bakın.
9. sonradan da... “aaa! o ne? bunu ne zaman çekmişim? nerede çekmişim?” aklınızı bu tür sorularla meşgul etmeyin.
10. kuralları kafanıza takmayın. 10 altın kuralı unutun. canınız ne istiyorsa, onu yapın.
bir kaç örnek foto da bırakalım.


bu da lomo contact automat;
devamını gör...
atatürk’ü hatırlatan şarkılar
bu unutulmaz parça hatırlatır,özletir.
devamını gör...
muharrem ince'nin parti kuracağını ilan etmesi
sen mustafa kemal atatürk ün kurdugu cumhuriyet halk partisinde oy sonuçları sayılırken sayım bitmeden itiraz etmeden çektin gittin sana nasıl guveneyim ben bir daha? kurma boşuna çoğu kişi benim gibi düşünüyordur .
devamını gör...
cin diye bir şeyin olmadığı gerçeği
incir ağacının altına baktın mı?
devamını gör...
kendisiyle barışık insan
kıskanç biri değilimdir. kıskanma duygusunu da sevmem. ama kendisiyle barışık insanları kıslanıyorum. hem de çok.
keşke ben de onlar gibi kendimi sevebilse, kendimle barışık bir insan olabilseydim...
keşke ben de onlar gibi kendimi sevebilse, kendimle barışık bir insan olabilseydim...
devamını gör...
bayan değil kadın
kelime kökünden ziyade ''bayan'' kelimesi, ''kadın'' kelimesinin kullanılmasından çekinildiği için kullanılan bir kelimedir ve bu yüzden cinsiyet belirtirken* kullanılmaması gerekir. kadın kelimesi ayıp ya da kaba değildir ki insanlar ''daha kibar olsun diye bayan diyorum'' savunmasını yapsın. ayrıca bazıları için ''kadın'' cinsiyet değil cinsellik belirtmektedir ve bu yüzden kadın demekten kaçınırlar. halbuki kadın kelimesinin cinsellikle bir alakası yoktur, cinsiyet belirtir.
dilimiz, düşünce tarzımızın ve kültürümüzün bir yansımasıdır, kullandığımız kelimeler de algımızda fazlasıyla etkilidir. bu yüzden;
''bayan değil, kadın''dır.
dilimiz, düşünce tarzımızın ve kültürümüzün bir yansımasıdır, kullandığımız kelimeler de algımızda fazlasıyla etkilidir. bu yüzden;
''bayan değil, kadın''dır.
devamını gör...
internetten tanışıp sevgili olmak
pastaneden mi bulacağız tepkilerine sebep olmuş başlıktır.
devir değişti artık internetten buluyoruz.
devir değişti artık internetten buluyoruz.
devamını gör...
