sen bana nickaltı girmedin diye trip atan yazar
bu mevzuyu kafasında takıntı haline getirmiş yazardır. bana da nickaltı borcu olanlar var, ben hiç trip atıyor muyum? bu arada borcunuzu öderseniz sevinirim.
devamını gör...
ilkokulda montu hoşlandığın kişinin yanına asmak
bir aşk hikayesi anlatacağım şimdi;
sınıfa nakil öğrenci geldi. dersin ortasında müdürle birlikte girdiler sınıfa hepimiz çocuğa bakıyoruz. bütün kızlar nefeslerimizi tuttuk, dersten koptuk, dünya'da değiliz. puşt çok yakışıklı. ömrümde öyle bir çocuk görmemişim. zaten yaşım 11 ne ömrüm olacak. yani televizyonda bile o kadar yakışıklı oğlan yok. amerikan filmlerindekilerden bile yakışıklı; koyu mavi gözleri, dik ve fönlü saçları var. anası 'ben doğurdum' diye gururla hazırlıyor her sabah okula belli ki.
çocuğu oğulcan'ın yanına oturttu sınıf öğretmeni. ben de duvar dibinde köşe oturuyorum montların arasında kaybolmuşum. ilk görüşte aşktı benimkisi. her sabah o mavi gözleri görme şansım vardı, her sabah 'günaydın' diyorduk birbirimize.
en sevdiğim mevsim kıştır. neden biliyor musunuz? yazın duvar dibine kimse mont asmazdı. hırkasını çantasına koyardı herkes.
oğulcan onun en iyi arkadaşı oldu okul boyunca. orta okulda da aynı sınıftaydık. kızların hepsi yanıktı ona ama kezban gibi davranıyorlardı. ben de aşıktım ama hiç sahip olamayacağım bir şey isteyecek kadar şımarık değildim.
ilk okulda bile gerçekçiydim. prenses sanmıyordum kendimi. annesiz, babasız büyüdüğüm için galiba.
bir yaz bisikletle sokak aralarında gezerken bir evin bahçesinde onun esini duydum. aaah tanrım o an hayatımın en mutlu anıydı. nerede yaşadığını öğrenmiştim. sapık gibi onu izledim. hiç benim gibi asi bir çocuk değildi. ailesine karşı çok saygılıydı, bense halen nefret ederim.
ya o gün çok büyük bir keder çöktü ruhuma. orada ondan vazgeçtim.
bir gün sınıfta oğulcan'la birlikte benimle alay etmişlerdi. o gün kopmuştum ondan. mavi gözleri artık beni donduruyordu. ellerim buz kesiyordu.
yıllarca aklıma bile gelmemişken geçen ay adını yazdım google amcaya. sordum nerdedir kimledir? sadece bir fotoğraf vardı linkedn'de.
endüstri mühendisi olmuş. takım elbiseyle fotoğrafı, janti bir bey olmuş. yüzü hiç değişmemiş. saç şekli hala yukarı doğru fönlü.
masmavi gözleri yine parıldıyor.
ilkokulda montuma onun kokusu sinsin diye onun montunun yanına asıyordum benimkini. facebooktan oğulcanla birlikte attığı fotoğrafları arşivliyordum.
hayatınıza böyle biri tesir ettiğinde bir daha eskisi gibi olamıyorsunuz. 11 yaşındaki vurgunu hala anarak yaşıyorum.
daha özel birşey itiraf edeyim; hayalini kurarak mastürbasyon yapamadığım tek erkek odur. psikologlar bunu açıklasın, si ay ey, ef bi ay açıklayın.
sınıfa nakil öğrenci geldi. dersin ortasında müdürle birlikte girdiler sınıfa hepimiz çocuğa bakıyoruz. bütün kızlar nefeslerimizi tuttuk, dersten koptuk, dünya'da değiliz. puşt çok yakışıklı. ömrümde öyle bir çocuk görmemişim. zaten yaşım 11 ne ömrüm olacak. yani televizyonda bile o kadar yakışıklı oğlan yok. amerikan filmlerindekilerden bile yakışıklı; koyu mavi gözleri, dik ve fönlü saçları var. anası 'ben doğurdum' diye gururla hazırlıyor her sabah okula belli ki.
çocuğu oğulcan'ın yanına oturttu sınıf öğretmeni. ben de duvar dibinde köşe oturuyorum montların arasında kaybolmuşum. ilk görüşte aşktı benimkisi. her sabah o mavi gözleri görme şansım vardı, her sabah 'günaydın' diyorduk birbirimize.
en sevdiğim mevsim kıştır. neden biliyor musunuz? yazın duvar dibine kimse mont asmazdı. hırkasını çantasına koyardı herkes.
oğulcan onun en iyi arkadaşı oldu okul boyunca. orta okulda da aynı sınıftaydık. kızların hepsi yanıktı ona ama kezban gibi davranıyorlardı. ben de aşıktım ama hiç sahip olamayacağım bir şey isteyecek kadar şımarık değildim.
ilk okulda bile gerçekçiydim. prenses sanmıyordum kendimi. annesiz, babasız büyüdüğüm için galiba.
bir yaz bisikletle sokak aralarında gezerken bir evin bahçesinde onun esini duydum. aaah tanrım o an hayatımın en mutlu anıydı. nerede yaşadığını öğrenmiştim. sapık gibi onu izledim. hiç benim gibi asi bir çocuk değildi. ailesine karşı çok saygılıydı, bense halen nefret ederim.
ya o gün çok büyük bir keder çöktü ruhuma. orada ondan vazgeçtim.
bir gün sınıfta oğulcan'la birlikte benimle alay etmişlerdi. o gün kopmuştum ondan. mavi gözleri artık beni donduruyordu. ellerim buz kesiyordu.
yıllarca aklıma bile gelmemişken geçen ay adını yazdım google amcaya. sordum nerdedir kimledir? sadece bir fotoğraf vardı linkedn'de.
endüstri mühendisi olmuş. takım elbiseyle fotoğrafı, janti bir bey olmuş. yüzü hiç değişmemiş. saç şekli hala yukarı doğru fönlü.
masmavi gözleri yine parıldıyor.
ilkokulda montuma onun kokusu sinsin diye onun montunun yanına asıyordum benimkini. facebooktan oğulcanla birlikte attığı fotoğrafları arşivliyordum.
hayatınıza böyle biri tesir ettiğinde bir daha eskisi gibi olamıyorsunuz. 11 yaşındaki vurgunu hala anarak yaşıyorum.
daha özel birşey itiraf edeyim; hayalini kurarak mastürbasyon yapamadığım tek erkek odur. psikologlar bunu açıklasın, si ay ey, ef bi ay açıklayın.
devamını gör...
soylu'nun lgbt paylaşımına twitter'ın kısıtlama getirmesi
twitter içişleri bakanı süleyman soylu’nun 30 ocak tarihinde attığı tweeti lgbti bireylerine yönelik nefret söylemi gerekçesiyle kısıtladı. ilgili habere buradan
devamını gör...
senin girdiğin tanım kadar benim açtığım başlık var
bana söylenmesi yürek isteyen söz.(bkz: sısısısı)
devamını gör...
yazarların en sevdiği 90’lar pop şarkısı
yaşar - kumralım
devamını gör...
sözlük yazarlarını şaşırtan şeyler
"okuyun okutturun" türevi kitap tanımları. kitap hakkında tek kelime yazılmamış, "çok beğendim, harika, mükemmel. okuyun okutturun" yazıyor tanımda.
tamam, okuyayım okutayım ama neden? bu bir tanım mı gerçekten? neyini beğendin, neyi çok güzel kitabın? sırf "okumanızı öneririm." şeklinde kitap tanımı mı olur? yalnızca bir kitap başlığında bu tür tanımlardan on tane görmek mümkün. çok acayip.
tamam, okuyayım okutayım ama neden? bu bir tanım mı gerçekten? neyini beğendin, neyi çok güzel kitabın? sırf "okumanızı öneririm." şeklinde kitap tanımı mı olur? yalnızca bir kitap başlığında bu tür tanımlardan on tane görmek mümkün. çok acayip.
devamını gör...
mavi yengeç
adana'nın karataş ilçesi'nde bulunan akyatan lagününden çıkarılan ve bir dönem ağları yırttıkları için balıkçıların kabusu olmuş bu yengeç türü, şimdi ihracat ürünü olarak toplanıp eti gıda sektöründe, kabukları da kozmetik sanayisinde kullanılıyor.
devamını gör...
yakın arkadaşı aile ile tanıştırmak
normalde en yakın arkadaşın aile tarafından sevilmemesi ile sonlanır. ama benimkiler kızı aldı evlat edindi neredeyse. anasından babasından çok seviyorlar.
devamını gör...
(tematik)
nitelik
bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu diğer nesnelerden ayıran, iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin oluşunu belirten özelliği demektir.
devamını gör...
sözlük yazarlarının çocukluk ukdeleri
benim için ıslık çalmaktır, yüksek sesle çalabilenlere hep imrenerek baktım ama asla yapamadım. hala da yapabilmiş değilim. çalabilenler yeşillendirsin, burdan işitiriz belki. *
devamını gör...
mor
azerbaycan türkçesinde bənövşəyi,
türkmencede mawy (bildiğimiz mavi),
kazan tatarcasında qızğılt,
kazakçada kúlgın,
kırgızcada kara koçkul,
özbekçede binafsha,
uygurcada binepşe demek olan renktir.
türkmencede mawy (bildiğimiz mavi),
kazan tatarcasında qızğılt,
kazakçada kúlgın,
kırgızcada kara koçkul,
özbekçede binafsha,
uygurcada binepşe demek olan renktir.
devamını gör...
nadir görülen penis bitkisinin 25 yıl sonra çiçek açması
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
32 yaşındayım. insanlara o öyle değil, bunun anlamı bu değil, bak güzel kardeşim vb. açıklamalar yapıp, kazık kadar halleriyle algılayamadıkları şeyleri onlara anlatmak için uğraşlar sergilediğim zamanlarımı, boşa kürek çekmeyi kısacası çok seneler evvel bıraktım. ilkokul ikide başlıyor anlam bilgisi öğretimi. bazen seneler geçiyor ve bunun anlamı sadece yaş büyümesi oluyor ne diyeyim. uğraşamam.
normalde bunları da yazmazdım ama sevgili kaptanımızın ifade ettiği gibi radyoyu açma, engelle seçenekleri, tavsiyeleri çok anlamlı olmakla birlikte sistematik olarak yayın hakkında olumsuz görüş beyan etmek, samimiyetsiz gibi ifadeler kullanmak, hmm şey, kusura bakılmasın da başlık altına yazılıyorsa başlık altından hak ettiği cevap verilmesine müstahak. ağlayacaksanız oynamayalım çocuklar. yok öyle vur kaç. yaptırmazlar annem. de haydi.
illa beni hanımefendi çizgimden çıkartacaksınız editi: bence; tek başına bu benim kendi görüşüm, üzerine de kimse bir şey diyemez, derseniz saygısızlık etmiş olursunuz anlamına gelen bir dokunulmazlık pelerini değildir. bence dedikten sonra, subjektif bakış açınızı yansıtan, itham içermeyen, tanımadığınız, bilmediğiniz şu an burada tartışamayacağım (bil bakalım neden; çünkü bilmiyorum!!) içsel sebepleriniz nedeniyle hissetmediğiniz bir duygu durumunu aşağılamaya çalışmayan yorumlarınızı beyan ederseniz kimseden tepki almazsınız. samimiyet, sevgi, birliktelikten alınan haz, bu yayının katılımcılarının, yayıncının kendisinin, bu yayını gerçekleştirmek için sahip oldukları en büyük motivasyon. sen yayıncıya, katılımcılara "bence" dedin diye hiç dinlemediğini beyan ettiğin yayını gerçekleştirmeleri hakkında samimiyetsiz diyemezsin. ben de sana mesela "bence sen aptalsın" diyemem. çünkü bilmiyorum. kapiş? ha bilsem söylerim ama. emin olabilirsin. mesela sevgisiz olduğunu biliyorum, çünkü görüyorum. elimde fazlaca data var. dedim gitti. ayh sıkıldım.
normalde bunları da yazmazdım ama sevgili kaptanımızın ifade ettiği gibi radyoyu açma, engelle seçenekleri, tavsiyeleri çok anlamlı olmakla birlikte sistematik olarak yayın hakkında olumsuz görüş beyan etmek, samimiyetsiz gibi ifadeler kullanmak, hmm şey, kusura bakılmasın da başlık altına yazılıyorsa başlık altından hak ettiği cevap verilmesine müstahak. ağlayacaksanız oynamayalım çocuklar. yok öyle vur kaç. yaptırmazlar annem. de haydi.
illa beni hanımefendi çizgimden çıkartacaksınız editi: bence; tek başına bu benim kendi görüşüm, üzerine de kimse bir şey diyemez, derseniz saygısızlık etmiş olursunuz anlamına gelen bir dokunulmazlık pelerini değildir. bence dedikten sonra, subjektif bakış açınızı yansıtan, itham içermeyen, tanımadığınız, bilmediğiniz şu an burada tartışamayacağım (bil bakalım neden; çünkü bilmiyorum!!) içsel sebepleriniz nedeniyle hissetmediğiniz bir duygu durumunu aşağılamaya çalışmayan yorumlarınızı beyan ederseniz kimseden tepki almazsınız. samimiyet, sevgi, birliktelikten alınan haz, bu yayının katılımcılarının, yayıncının kendisinin, bu yayını gerçekleştirmek için sahip oldukları en büyük motivasyon. sen yayıncıya, katılımcılara "bence" dedin diye hiç dinlemediğini beyan ettiğin yayını gerçekleştirmeleri hakkında samimiyetsiz diyemezsin. ben de sana mesela "bence sen aptalsın" diyemem. çünkü bilmiyorum. kapiş? ha bilsem söylerim ama. emin olabilirsin. mesela sevgisiz olduğunu biliyorum, çünkü görüyorum. elimde fazlaca data var. dedim gitti. ayh sıkıldım.
devamını gör...
en sevilen kıraç şarkısı
benim için yıllar sonradır.
devamını gör...
can kazaz
sesi de kalemi de çok güzel olan bir sanatçı. aşığım desem yeridir. öyle seviyorum.
devamını gör...
şebnem ferah
12 nisan 1972 doğumlu olan güzel mi güzel rock yıldızıdır, bana göre tabi. türk rock camiasının da vazgeçilmezleri arasında yer alır. bir bu bir de aylin aslım türk rock müziğin tanrıçaları gibi resmen her ikisini de çok severim. şebnem ferah güçlü bir sestir, sanatını da hep içinden geldiği şekilde yapar millet gibi özenti olmaz. müziğe olan ilgisi 5 yaşında başlamış olan da yetenektir. ilk enstrüman aleti olarak mandolin çalmayı öğrenmiş küçük yaşta. zaten ailesi de müzikle ilgilenen insanlarmış.
kariyeri boyunca bir sürü albüm yaptı, bazıları beğenildi bazıları da beğenilmedi. beğenmeyen albümleri nadirdir açıkçası. ilk albümünün ismi kadındır. bu albümde birçok ünlü isim ile çalışmıştır. zaten grubu olan volvox’dan ayrıldıktan sonra yolu onno tunç ve sezen aksu’yla kesişmiş, kariyerine tek başına devam etme kararı almıştır. işte bundan sonra başlıyor şebnem ferah’ın yükselişi.
kadın albümünden sonra artık kısa cümleler kuruyorum albümünü yapmıştır, bu albüm şebnem ferah’ın yükselişini hızlandıran albümlerden birisiymiş. sonra perdeler albümü ile de yavaş yavaş tanınmaya başlamıştır. ardından daha çok albüm yaparak sesini belli bir kitleye ulaştırmıştır. patlama albümü ise kuşkusuz kelimeler yetse olmuştur. bu albümden sonra şebnem ferah tam anlamıyla şebnem ferah olmuştur.
ardından konserler, ünlü insanlarla çalışmalar falan filan derken türk rock müziğinin vazgeçilmezi olmuştur. kuvvetli sesiyle de rock müziği icra eden ünlü isimler arasında yer almıştır. teoman’la olsun, ogün sanlısoy ile düetleri olsun oldukça onu arşa çıkarmıştır. doğal yetenek şebnem ferah, 3 oktavlık sese sahip çünkü kendisi. maşallah.
daha anlatılacak çok şey var ama aklıma bunlar geldi ilk etapta. sevgi ve saygıyla, kendisini çok severim. gönlümün rock yıldızıdır anasını satıyım. *
kariyeri boyunca bir sürü albüm yaptı, bazıları beğenildi bazıları da beğenilmedi. beğenmeyen albümleri nadirdir açıkçası. ilk albümünün ismi kadındır. bu albümde birçok ünlü isim ile çalışmıştır. zaten grubu olan volvox’dan ayrıldıktan sonra yolu onno tunç ve sezen aksu’yla kesişmiş, kariyerine tek başına devam etme kararı almıştır. işte bundan sonra başlıyor şebnem ferah’ın yükselişi.
kadın albümünden sonra artık kısa cümleler kuruyorum albümünü yapmıştır, bu albüm şebnem ferah’ın yükselişini hızlandıran albümlerden birisiymiş. sonra perdeler albümü ile de yavaş yavaş tanınmaya başlamıştır. ardından daha çok albüm yaparak sesini belli bir kitleye ulaştırmıştır. patlama albümü ise kuşkusuz kelimeler yetse olmuştur. bu albümden sonra şebnem ferah tam anlamıyla şebnem ferah olmuştur.
ardından konserler, ünlü insanlarla çalışmalar falan filan derken türk rock müziğinin vazgeçilmezi olmuştur. kuvvetli sesiyle de rock müziği icra eden ünlü isimler arasında yer almıştır. teoman’la olsun, ogün sanlısoy ile düetleri olsun oldukça onu arşa çıkarmıştır. doğal yetenek şebnem ferah, 3 oktavlık sese sahip çünkü kendisi. maşallah.
daha anlatılacak çok şey var ama aklıma bunlar geldi ilk etapta. sevgi ve saygıyla, kendisini çok severim. gönlümün rock yıldızıdır anasını satıyım. *
devamını gör...
iz bırakan kitap cümleleri
sözlük konseptinin olmazsa olmaz başlığıdır.
ben öncülük edeyim ;
insanlar sen ne gösterirsen onu görürler. gerçekten kim olduğunu bilenler sayıca azdır. kalabalık her zaman dış görünüşe inanır ve dünya da kalabalıklardan oluşur.
kelebek kathryn harvey
ben öncülük edeyim ;
insanlar sen ne gösterirsen onu görürler. gerçekten kim olduğunu bilenler sayıca azdır. kalabalık her zaman dış görünüşe inanır ve dünya da kalabalıklardan oluşur.
kelebek kathryn harvey
devamını gör...
elbarto
sözlükte yazılan birçok başlık ve tanımları gerçekten okuduğunu, bu nedenle de sözlükte yazılanlara hakim olduğunu düşündüğüm kıymetli ve bir o kadar dikkatli bir yazar. imla kurallarına dikkat etmesi, benzer başlıkların açılmış olduğuna hakimiyeti, vakit ayırıp ve önemseyip bkz ve gbkz kullanması sözlüğe ve yazmaya verdiği önemi de göstermektedir. yıldızlı bakınızlarda "gülücük" ifadesini kullanan ilk yazarlardan sanırım... keyifle takip ediyorum, sayın yazar arkadaşımı.*
devamını gör...
asterizm
takımyıldız olmadığı halde öyleymiş gibi desen oluşturan ve bu özelliğiyle tanınan yıldız grubu.
takımyıldızlardan farkı, resmi olarak isimlendirilip kataloglanmamış olması ve insanların gökyüzüne baktığında iyi kötü yön belirlemede kullandıkları genel bir kavram olmasıdır.
takımyıldızlardan farkı, resmi olarak isimlendirilip kataloglanmamış olması ve insanların gökyüzüne baktığında iyi kötü yön belirlemede kullandıkları genel bir kavram olmasıdır.
devamını gör...
uykusuzkahve
süper, bayıldım. elinize sağlık. dün (bkz: kadıköy beyefendisi) kesitleri ile başladım ilk, şimdi durduramıyorun kendimi. ıvanmılınskı şiir seslendirmesi kısmında çayımı püskürtüyordum.
devamını gör...