mavi duvar
dini kaygısı olmayan bazı kesimlerce son dizelerinin,
birden çıktım viraneden koşa koşa indim kumsala
allah kitap sövdüm sonra, yüzümü kırbaçlayan rüzgara
şeklinde söylendiği de vakidir. duyguyu daha iyi veriyormuş diyorlar, benonlarınyalancısıyım.jpg.
birden çıktım viraneden koşa koşa indim kumsala
allah kitap sövdüm sonra, yüzümü kırbaçlayan rüzgara
şeklinde söylendiği de vakidir. duyguyu daha iyi veriyormuş diyorlar, benonlarınyalancısıyım.jpg.
devamını gör...
normal sözlük nesil sistemi
nesil sistemi uygulanmalıdır. nedeni ise bir ortama alışmak için o ortamda bulunmak önemlidir. puan sistemi sözlüğün ilerideki bozulmalara karşı güçsüz düşmesine neden olur çünkü eğer boş kitle buraya geldiğinde birbirlerini destekleyip yüksek yerlere gelirlerse kemik kitlenin onları buradan ayıklayacak bir yolu kalmayacaktır. kemik kitleyi tespit için en sağlıklı yol nesil sistemi olacaktır. yoldaş benjamin franklin'in bunun farkında olduğuna eminim. iyi günler.
devamını gör...
minerva
yunan mitolojisi'nde karşılığı athena'dır
devamını gör...
kharoon
rüşvetçi hergelenin tekidir. dante'yi bile karşı kıyıya geçirmemiştir. parayı vermemişsen ya da arkandan ölüm merasimi yapılmamışsa sittin sene styx nehrini geçemiyorsun. zaten et but kalmamış neredeyse adamda, iskelet sayılırsın, ne yapacaksın o kadar parayı? öbür tarafa mı götüreceksin diyeceğimde adam zaten orada takılıyor.
millet bir umut elysion'a alınır mıyım diye korku içinde kıyıya gelmiş, elleri ayakları titriyor. tabiri caizse mabatları üç buçuk atıyor, sen kalkıyorsun bu garibanları harcayamayacağın altın sikke için söğüşlüyorsun. tüm dünya mitolojileri içerisinde yer alan en rezil karakter bu adam. vahşi kapitalizmin ilham kaynağı bile olabilir. zira sizi ölümünüzden sonra dahi söğüşleme fikrini kesin bu hergeleden aldılar. zaten bu adamların çoğu tartarus'a gidecek, sürekli yinelenen bir acıyla ilelebet orada takılacaklar, paralarıyla bu garibanları rezil etmenin bir manası var mı? hiç mi vicdanın yok? bu nasıl bir para aşkıdır?
sürekli seyri sefer halindesin. kıyıda bıraktıklarını eşek arıları sokuyor. börtü böcek dişliyor. adamlar/kadınlar çılgınlar gibi çığlık atıyor. yahu bir imana gel be adam. para hırsından azıcık vaz geç. yok anam babam bu vicdansızsa söylenebilecek tek kelime yok.
zeus bildiği gibi yapsın diyeceğimde, o da çapkınlık yapmaktan başını kaldıramadığı için bu işlerle ilgilenemiyor. sistem bozuk. balık baştan kokar diye boşuna dememişler.

michelangelo'da böyle resmetmiş kendisini. sanırsın beysbol oynuyor. fakirle uğraşmak kolay kharon efendi; delikanlıysan biraz da zenginlerin karşısına çık!
millet bir umut elysion'a alınır mıyım diye korku içinde kıyıya gelmiş, elleri ayakları titriyor. tabiri caizse mabatları üç buçuk atıyor, sen kalkıyorsun bu garibanları harcayamayacağın altın sikke için söğüşlüyorsun. tüm dünya mitolojileri içerisinde yer alan en rezil karakter bu adam. vahşi kapitalizmin ilham kaynağı bile olabilir. zira sizi ölümünüzden sonra dahi söğüşleme fikrini kesin bu hergeleden aldılar. zaten bu adamların çoğu tartarus'a gidecek, sürekli yinelenen bir acıyla ilelebet orada takılacaklar, paralarıyla bu garibanları rezil etmenin bir manası var mı? hiç mi vicdanın yok? bu nasıl bir para aşkıdır?
sürekli seyri sefer halindesin. kıyıda bıraktıklarını eşek arıları sokuyor. börtü böcek dişliyor. adamlar/kadınlar çılgınlar gibi çığlık atıyor. yahu bir imana gel be adam. para hırsından azıcık vaz geç. yok anam babam bu vicdansızsa söylenebilecek tek kelime yok.
zeus bildiği gibi yapsın diyeceğimde, o da çapkınlık yapmaktan başını kaldıramadığı için bu işlerle ilgilenemiyor. sistem bozuk. balık baştan kokar diye boşuna dememişler.

michelangelo'da böyle resmetmiş kendisini. sanırsın beysbol oynuyor. fakirle uğraşmak kolay kharon efendi; delikanlıysan biraz da zenginlerin karşısına çık!
devamını gör...
beğeni bildirimi güncellemesi
olmamış; belki ben gizli bir hayranım, kimliğim açığa çıksın istemiyorum.
tabelâ gibi, senin bu beğendi diye ifşa etmekte nereden çıktı.
tabelâ gibi, senin bu beğendi diye ifşa etmekte nereden çıktı.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
ben öyle sürprizlerden, hediyelerden hoşlanmam. bazen çok ince bir bakış yakalarım mesela, gözlerinin içi güler sanki dünyanın en güzel şeyine bakarmış gibi, ben o bakışın gerekirse kurdelesini takar zihnimin en derinine saklarım ya da ne bileyim yemek hazırlarken mırıldandığı bir şarkıyı alınırım üzerime kış ortasında kalmış gibi sarınır ısınırım.
bir şey olmuş ama belli ki. bir şeyler değişmiş bende. dün hayatımda ilk defa çiçek aldım. insan hiç ummasa da otuz yıl hiç çiçek alınmamış olmanın eksikliğini barındırabilirmiş içinde, ne tuhaf.
gözlerim doldu, ara ara taştığı da oldu.
ama ne çiçek! bir kucak dolusu kırmızı gül. üzerindeki notu aldım, gülleri bir kenara bıraktım. gözüm çok daha az renkli, sade ve minik olan saksıya takıldı.
öyle çok boğmuşlar ki kağıt yığınları arasına, sanki ihtiyacı varmış gibi süslenmeye, yetmiyormuş gibi saf güzelliği, yazık etmişler yasemine.
evet yasemindi.
hemen sarıldım, kurtardım onu.
ismini verdim, tanıştım, şarkısını söyledim.
'ama' dedim 'sen böyle zarif kalamazsın, madem yarenlik edeceksin bana, ara ara sen de saçmalayacaksın.'
anlaştık ve bu konuda uzlaştık.
çıkan notlara gelecek olursak
"sana bakarken içimi titreten ama sesli söyleyemediğim tüm hislerimin tercümanı olsunlar diye.. seni seviyorum." yazılıydı.
gerek yoktu. bana kalırsa yasemin çok daha güzel ve dokunaklı konuştu.
ve evet tabi ki ismini yasemin koydum. aklımın çetrefilli yerine mühür vurmuştum daha düz düşünüyorum epeydir.
o çok anlamlı benim için. bundan sonra birlikte açar, birlikte içeriz, güneşlenir, soğuk yeriz, solacaksak birlikte solarız, öleceksek üçten geriye sayarız, belki sonra yeniden başlarız.
bir şey olmuş ama belli ki. bir şeyler değişmiş bende. dün hayatımda ilk defa çiçek aldım. insan hiç ummasa da otuz yıl hiç çiçek alınmamış olmanın eksikliğini barındırabilirmiş içinde, ne tuhaf.
gözlerim doldu, ara ara taştığı da oldu.
ama ne çiçek! bir kucak dolusu kırmızı gül. üzerindeki notu aldım, gülleri bir kenara bıraktım. gözüm çok daha az renkli, sade ve minik olan saksıya takıldı.
öyle çok boğmuşlar ki kağıt yığınları arasına, sanki ihtiyacı varmış gibi süslenmeye, yetmiyormuş gibi saf güzelliği, yazık etmişler yasemine.
evet yasemindi.
hemen sarıldım, kurtardım onu.
ismini verdim, tanıştım, şarkısını söyledim.
'ama' dedim 'sen böyle zarif kalamazsın, madem yarenlik edeceksin bana, ara ara sen de saçmalayacaksın.'
anlaştık ve bu konuda uzlaştık.
çıkan notlara gelecek olursak
"sana bakarken içimi titreten ama sesli söyleyemediğim tüm hislerimin tercümanı olsunlar diye.. seni seviyorum." yazılıydı.
gerek yoktu. bana kalırsa yasemin çok daha güzel ve dokunaklı konuştu.
ve evet tabi ki ismini yasemin koydum. aklımın çetrefilli yerine mühür vurmuştum daha düz düşünüyorum epeydir.
o çok anlamlı benim için. bundan sonra birlikte açar, birlikte içeriz, güneşlenir, soğuk yeriz, solacaksak birlikte solarız, öleceksek üçten geriye sayarız, belki sonra yeniden başlarız.
devamını gör...
sevgiliye kitap hediye etmek
ya da kitap gibi ol, seni okumaya doyamasın, her sayfanda ayrı bir kitapla karşılaşsın.
devamını gör...
elde ettikten sonra erkeklerin kadınlara yaptığı şeyler
bir kötü ilişki deneyimi bir daha kimseyle muhatap olmamaya bile iter.
karşımda sürekli kıskanc normal sıradan giysem bile oran belli buran belli diye huzur vermeyen bir tipti. ( benim bir anatomim var elbette belli olur tek kişilik çadır giymem gerekir belli olmamasi için)
kadin-erkek, genç-yaşlı tüm arkadaşlarım, hatta kardeşlerim ve kuzenlerimle bile arama barikat ördü. "kimseye zaman ayırma kıskanıyorum tüm zamanın benim olmalı" deyip durdu.
inançsızlığıma saygı duymayıp sürekli imana davet eder,her dakika ilgi ister, saçma kavgalari ( ki beni tanıyanlar bilir ben kavga bile etmem tartışma sevmem uzaklaşırim) saatlerce uzatip ağlama krizlerine sokan bir tipti. ben kavgadan gerilirim, tamam iki atışırsın biter. saatlerce süren kavga çekilir degil benim için.
sonuçta böyle bir şeyin içinde bir daha olacağıma lanet olsun ben kedilerimle takılır ölürüm, kimseyle uğraşmam boyutuna bile getirdi.
bir daha asla ve kat'â hayatıma kimseyi almam. yalnızlığım ve ben mutluyuz.
edit: taşınmış tanım, başlık sahibi ben değilim.
karşımda sürekli kıskanc normal sıradan giysem bile oran belli buran belli diye huzur vermeyen bir tipti. ( benim bir anatomim var elbette belli olur tek kişilik çadır giymem gerekir belli olmamasi için)
kadin-erkek, genç-yaşlı tüm arkadaşlarım, hatta kardeşlerim ve kuzenlerimle bile arama barikat ördü. "kimseye zaman ayırma kıskanıyorum tüm zamanın benim olmalı" deyip durdu.
inançsızlığıma saygı duymayıp sürekli imana davet eder,her dakika ilgi ister, saçma kavgalari ( ki beni tanıyanlar bilir ben kavga bile etmem tartışma sevmem uzaklaşırim) saatlerce uzatip ağlama krizlerine sokan bir tipti. ben kavgadan gerilirim, tamam iki atışırsın biter. saatlerce süren kavga çekilir degil benim için.
sonuçta böyle bir şeyin içinde bir daha olacağıma lanet olsun ben kedilerimle takılır ölürüm, kimseyle uğraşmam boyutuna bile getirdi.
bir daha asla ve kat'â hayatıma kimseyi almam. yalnızlığım ve ben mutluyuz.
edit: taşınmış tanım, başlık sahibi ben değilim.
devamını gör...
yayvan
(bkz: umut_yazar) isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.
sözlükte ''eni boyundan uzun ve derinliği az olan, derinliği az ve geniş.'' anlamına gelen sözcüktür.
sözlükte ''eni boyundan uzun ve derinliği az olan, derinliği az ve geniş.'' anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...
yazarların bugünkü mutsuzluk sebebi
benim seven ve benim sevdiğim arasında kaldım! *
seven insanın gözünün içine bakmıyor mu memnun olunsun diye...birşey istesin de yapayım diye..
ama gönül bu.ille sevmeyen olacak.
sevmeyenin peşinde koşacak,kendinden ödün vereceksin.
olmayacak olsa dahi insan çırpınmıyor mu,içler acısı (kalbim sızlıyor)*
seven insanın gözünün içine bakmıyor mu memnun olunsun diye...birşey istesin de yapayım diye..
ama gönül bu.ille sevmeyen olacak.
sevmeyenin peşinde koşacak,kendinden ödün vereceksin.
olmayacak olsa dahi insan çırpınmıyor mu,içler acısı (kalbim sızlıyor)*
devamını gör...
geceye bir şarkı sözü bırak
"şimdi uzaklardasın
gönül hicranla doldu
hiç ayrılamam derken
kavuşmak hayal oldu..."
gönül hicranla doldu
hiç ayrılamam derken
kavuşmak hayal oldu..."
devamını gör...
ped fiyatlarının yüksek olması
change.org'da regl ürünlerindeki %18 kdv oranının düşürülmesi için kampanya başlatılmış. destek olmak isterseniz buradan
devamını gör...
babaya söylemek istenip de söylenemeyenler
babama söylemekten çekindiğim bir şey olmadığını fark ettiren başlık.
devamını gör...
a tout le monde
megadeth şarkısıdır. neredeydim, hatırlamıyorum. yaşamın bir oyun olduğunu farkettim. ne kadar ciddiye aldıysam o kadar zorlaştı kuralları. bedelimin ne olduğunu bilemedim yaşamım gözlerimin önünden geçerken gördüm ki çok az şey başarabilmişim, esirgenmiş benden tüm istediklerim. bunları okurken, bilin ki dostlarım sizinle kalmayı çok isterdim. lütfen gülümseyin aklınıza geldiğimde. giden sadece bedenim.*
devamını gör...
2 bira içince sarhoş olan insan
ekonomik insandır. günümüz şartlarında olmak istediğimdir.
devamını gör...
afillibirbey
özellikle günaydın tanımlarının fanı olduğum yazar.
bir kitap tanımı ile aramızda geçen dm sohbeti esnasında kibar olduğu ve tamda nicki gibi olduğu kanaatine vardım.
bana o günaydın mesajları gibi coşku dolu bana özel bir iyi günler mesajı yazdı. *
sözlüğün coşku dolu rengi.
hani yağmur sonrasında çıkan gökkuşağındaki en canlı renk gibi.
rengin hiç solmasın.
bir kitap tanımı ile aramızda geçen dm sohbeti esnasında kibar olduğu ve tamda nicki gibi olduğu kanaatine vardım.
bana o günaydın mesajları gibi coşku dolu bana özel bir iyi günler mesajı yazdı. *
sözlüğün coşku dolu rengi.
hani yağmur sonrasında çıkan gökkuşağındaki en canlı renk gibi.
rengin hiç solmasın.
devamını gör...
fahişelik neden ahlaksızlıktır sorunsalı
okuduklarıma hayret ediyorum. ha gayret zorlayıp da legalleştirin millet. ben söyleyeyim, vücudunu para karşılığında sattığı için ahlaksızdır. doğduğumuz çağa bak...
devamını gör...
bir eylül akşamı
erkin koray'ın the rolling stones tarafından çalınıp, paint it black adıyla sunulan şarkısı. eylül gelse de, sevdiceğimiz olsa da, sevdiceğimizle dinlesek denilen şarkı. sözleri de şöyledir efendim.
bir eylül akşamı sen geldin bana
bir eylül akşamı aşk verdin bana
karanlıkta gördüm seni
ne olur gitme ver elini
senin ile beraberce
çayırlarda yürüdükçe
bakacağız falımıza
neler olacağımıza
bir eylül akşamı sen geldin bana
bir eylül akşamı aşk verdin bana
dökülmüş yapraklardan
bir küçük buket
sana sunuyorum
bunu kabul et
daha yakın olmak sana
dünyaları verdi bana
şimdi artık seviyorum
yaşamak ne hoş diyorum
bir eylül akşamı sen geldin bana
bir eylül akşamı aşk verdin bana
bir eylül akşamı sen geldin bana
bir eylül akşamı aşk verdin bana
karanlıkta gördüm seni
ne olur gitme ver elini
senin ile beraberce
çayırlarda yürüdükçe
bakacağız falımıza
neler olacağımıza
bir eylül akşamı sen geldin bana
bir eylül akşamı aşk verdin bana
dökülmüş yapraklardan
bir küçük buket
sana sunuyorum
bunu kabul et
daha yakın olmak sana
dünyaları verdi bana
şimdi artık seviyorum
yaşamak ne hoş diyorum
bir eylül akşamı sen geldin bana
bir eylül akşamı aşk verdin bana
devamını gör...