sözlüğe sadece okumak için kaydolup yazmadan duramayanlar
anlık ziyaretçi sayısına bakıldığında, sayısının oldukça fazla olduğunu söyleyebileceğim yazarlardır.
belki kaynaşmaktan çekiniyor da olabilirler ancak bilsinler ki bağrımıza basmaya hazır ve nazırız efendim*
belki kaynaşmaktan çekiniyor da olabilirler ancak bilsinler ki bağrımıza basmaya hazır ve nazırız efendim*
devamını gör...
güne bir şarkı alıntısı bırak
...
"insan düşlediği şeyi sever ilk önce
sonra gerçeklere katlanamaz ardından tutunabildiği yere bağlanır
işte ben, sevmek diyorum
delicesine bak sevmek diyorum
gözündeki yaşı, ruhundaki aş'ı
tüm her şeyini sevmek diyorum
bu yüzden hep gözüm kamaşır
hep yüzleş kalmasın kirli çamaşır
sakladığın her şey yüzüne bulaşır
kızım unutma kalbin değil aklın alışır
dünyam, dünyam, dünyam, dünyam
yazılı şarkılar gibi
fıstıklı tatlılar gibi
ah, fırtınam gibi
ah, her şeyim benim... "
[ozbi]
"insan düşlediği şeyi sever ilk önce
sonra gerçeklere katlanamaz ardından tutunabildiği yere bağlanır
işte ben, sevmek diyorum
delicesine bak sevmek diyorum
gözündeki yaşı, ruhundaki aş'ı
tüm her şeyini sevmek diyorum
bu yüzden hep gözüm kamaşır
hep yüzleş kalmasın kirli çamaşır
sakladığın her şey yüzüne bulaşır
kızım unutma kalbin değil aklın alışır
dünyam, dünyam, dünyam, dünyam
yazılı şarkılar gibi
fıstıklı tatlılar gibi
ah, fırtınam gibi
ah, her şeyim benim... "
[ozbi]
devamını gör...
kürtaj
kürtajla tuvalete sperm boşaltmanın hiçbir farkı yoktur. eskiden ben de ''günahhh hayırrr katilllerrrrrrr o da birrrr cannnn'' diyerek savunma yapardım şimdi utanıyorum, her neyse. henüz doğmamış bir canlının yaşam hakkından bahsedilemez ''e ama sen ellemesen doğacak o çocuk yani neden engelliyorsun?'' sen prezervatif kullanarak nasıl engelliyorsan o da öyle engelliyor işte. burada ''hahah fetüsleri öldürelim yaşasınn'' gibi bir durum da yok, kadın ekonomik, fiziksel ya da herhangi bir mesele yüzünden hazır olmayabilir ve istenmeyen doğumu engelleme hakkı vardır. bir başkası bunda söz hakkı iddia edemez.
devamını gör...
nasıl sevilmek isterdiniz sorunsalı
vıcık vıcık, *okunu çıkaracak şekilde.
devamını gör...
lfbtlzsmsk
akista kendi basligimi gormek cok garip oldum bu arada yazilariniz icin her birinize cok cok ama cok tesekkur ederim gec gordum ondan dolayi cevap gec geldi evet bu ortamda yeniyim ama yazim hatalarim dikkat etmedigim icin oluyor cunku dikkat etsemde hata yapiyorum kocaman cumlemin icinde bir yazim hatasi cok dikkat cekiyor fakat bir den fazlasi fazla dikkat cekmez diye dusundum yinede co ksaglun bir kac gun önce caylaktim nasil ysazar rutbesine cikardilar hic bilmiykrim bu arada kullanici adimi random sanalar olmus acillik kavusturayimk cikarin lfbtlzsmsk gibi bise kaldi geriye cok sagollun cok tesekkurle
(buarada bu basligi kim acmis yani hangi hayir sever )allah razi olsun ondan
(buarada bu basligi kim acmis yani hangi hayir sever )allah razi olsun ondan
devamını gör...
bir kadının sustuğu an
bir kadının sustuğu ve şikayet etmekten vazgeçtiği an gitmeye en yakın olduğu ana takabül eder. bir kadın susuyorsa artık umudunu kaybetmiştir. hayal kurmaktan veya mutlu olacaklarına inancını yitirmiştir. valizini hazırlamış, kapının arkasına koymuştur. pamuk ipliğine bağlı bir ilişkiyi devam ettiriyordur. kopması an meselesidir. o yüzden kadınlar çok konuştuğunda değil asıl sustuğunda korkun beyler.
devamını gör...
uzay tazısının yolculuğu
fena kitap değildir. bilim-kurgu standartlarında benim için ortalama bir değeri haiz. amma velâkin bilim-kurgu seven her insanın okumasında da fayda olduğunu düşünürüm. zira kurgu eserlerdeki farklılık ve yelpazenin genişliği okurun da sınırlarını genişletir. aynı zamanda eserler arasında yaptığınız karşılaştırma sonucunda, kafanızda hem kitaplar hem de yazarlar anlamında öncelikler listesi belirlersiniz. benim bu kitapla ilgili sıkıntılı bulduğum birkaç nokta var: bunlardan birincisi ana karakter seçimindeki özensizlik. bunu da en çok morton karakterinde görüyorsunuz. özensizlik derken kast etmek istediğim şu; yazar bir karaktere kendi içerisinde bir özgül ağırlık tanımış ve siz bu karakterle ilgili kafanızda bir şeyler kurgulayıp ona göre hareket etmeye başlamışsınız. işte o anda öyle bir şey yapıyor ki, kafanızdaki kurgu, hikâyenin akıcılığı ve tüm büyü bir anda ortadan kalkıyor. mevzuyu elbette ipucu vermemek için anlatmayacağım ama bu durum benim bir hayli canımı sıkmıştı.
bununla birlikte grosvenor karakteri üzerinde de yazarın bazı rötuşları yapmayı atladığını düşünüyorum. ille de neksiyoloji diyorsun. her daim neksiyoloji diyorsun amma velâkin adamı madara ediyorsun. o muamelelere can dayanmaz arkadaş. adama resmen sürpriz yumurta muamelesi yapılmış lakin o kısımda çok ustaca yapılmış diyemem. tahmin ediyorsunuz ama beklediğiniz şeyler olana kadar da tabiri caizse kafayı kırıyorsunuz. bana göre, karakterlerde ortaya çıkan özensizlik anlatım dili ve kurgu sayesinde dengeleniyor. yine de ne varsa eskilerde var dedirtecek bir kitaptır ve okunmasında fayda vardır.
bununla birlikte grosvenor karakteri üzerinde de yazarın bazı rötuşları yapmayı atladığını düşünüyorum. ille de neksiyoloji diyorsun. her daim neksiyoloji diyorsun amma velâkin adamı madara ediyorsun. o muamelelere can dayanmaz arkadaş. adama resmen sürpriz yumurta muamelesi yapılmış lakin o kısımda çok ustaca yapılmış diyemem. tahmin ediyorsunuz ama beklediğiniz şeyler olana kadar da tabiri caizse kafayı kırıyorsunuz. bana göre, karakterlerde ortaya çıkan özensizlik anlatım dili ve kurgu sayesinde dengeleniyor. yine de ne varsa eskilerde var dedirtecek bir kitaptır ve okunmasında fayda vardır.
devamını gör...
hoşlanılan kişiye elma atmak
şehriyâr'ın haydar baba'ya selâm adlı şiirinde geçer.
huşginap yada hoşgenap illerinde geçer.
(bkz: azerbaycan)
yine çok kültürlüyüm allah kahretmesin.
ed: admin bunu da favla ashbshdb
huşginap yada hoşgenap illerinde geçer.
(bkz: azerbaycan)
yine çok kültürlüyüm allah kahretmesin.
ed: admin bunu da favla ashbshdb
devamını gör...
tcg kemal reis
tcg kemal reis (f-247), türk araştırma gemisi oruç reis’i doğu akdeniz'de taciz eden yunan fırkateyni limnos’a haddini bildiren barbaros sınıfı bir fırkateyndir.
ağustos 2020’de gerçekleşen olayla ilgili ilk videoda arkadaki kırmızı beyazlı gemi oruç reis, önünde ise kemal reis var.
limnos oruç reis’e doğru manevra yapınca bunu gören kemal reis’in büyük bir hızla sağa dolu gittiğini görüyoruz.
ilerleyen dakikalarda ise limnos oruç reis’i taciz ettiğine bin pişman oluyor.
yunanlılar kendilerini mağdur göstermek için fake bir simülasyon videosu paylaşmışlar.
limnos kendi halinde denizde geziyormuş da, kemal reis ona “oğlum bak git” demiş de, limnos gitmeyince kemal reis önünü kesip dövmüş de…
zaferi, denizi kontrol altında tutan, ihtiyacı olan şeyi, ihtiyacı olduğu zaman, istediği yere ulaştırabilen ülke kazanır – atatürk.
ağustos 2020’de gerçekleşen olayla ilgili ilk videoda arkadaki kırmızı beyazlı gemi oruç reis, önünde ise kemal reis var.
limnos oruç reis’e doğru manevra yapınca bunu gören kemal reis’in büyük bir hızla sağa dolu gittiğini görüyoruz.
ilerleyen dakikalarda ise limnos oruç reis’i taciz ettiğine bin pişman oluyor.
yunanlılar kendilerini mağdur göstermek için fake bir simülasyon videosu paylaşmışlar.
limnos kendi halinde denizde geziyormuş da, kemal reis ona “oğlum bak git” demiş de, limnos gitmeyince kemal reis önünü kesip dövmüş de…
zaferi, denizi kontrol altında tutan, ihtiyacı olan şeyi, ihtiyacı olduğu zaman, istediği yere ulaştırabilen ülke kazanır – atatürk.
devamını gör...
kayaköy
ömrümün dört yazı fethiye ovacık’ta ailemle birlikte işletmecilik yaparak geçti. küçük kafe restoran ve içinden badem ağacı geçen( ağacı kesmeyip düşünen yüce ruhlu köylüye ve mimara selam olsun) altı odalı bir pansiyon.uzun süre kapı gıcırtısı sandığımız sesin kaynağı işte bu payamda(bademde) yaşayan ağaçkakan ailesiydi.
işler hafiflediğinde, o yıllarda hırsızlık diye bir şey olmadığından buzdolabına asma kilidi takar etrafı gezmeye çıkardık.bütün anahtarlar omuz atsan açılacak mutfak kapısının hemen yanında bir kâse içinde dururdu.
çocukluğumda aile büyüklerinin yaşadığı eski rum evlerinde bu kadar bile kilit yoktu: mevsim yazsa kapı da açıktı, içeri girmek için seslenmeniz yeterliydi.
bu evlerin benzerleri bizden çok uzakta fethiye’de vardı işte: kayaköy. bıkmadan defalarca gittiğimiz,parça parça gezdiğimiz terkedilmiş rum köyü.

yaşlı amca ve teyzenin bir gözlemecisi vardı gittiğimiz.kimi zaman atla hisarönü’nden gelen turist kafilesi uğrardı buraya. yaşlı aile ile oturup söyleşir ağaçların hışırtısıyla köyün o kimsesiz halini duyumsardık bir yandan.

babam mübadil bir aileden geliyor, bu yüzden zorunlu göç her zaman hassas olduğum bir konu oldu.yalnızca dinine bakarak bir anlaşmayla yurtlarını bırakmaya zorlanan insanlar içimi burkar: kıyının her iki tarafı için de.
etrafa baktığınızda yamaca sıralanmış çoğu harap olmuş ( gerek depremler gerek hazine bulma amacıyla kazı yapanlar yüzünden) taş binalar, büyüklü küçüklü kilise ve okullar görürsünüz.bazılarında oda bölümleri belirgindir, ocakları vardır.kiliselerinin içi fresklerle süslü,bahçesi de mozaikle döşelidir.
mübadele öncesi köyün adı levissiymiş. likya uygarlığının karmylassos yerleşimine dayalı bulguların m.ö. 400’lere kadar köyde yerleşimin var olduğunu gösteriyor.değişimle gelen türkler ne yamaçta çiftçilik yapmak ne de rum evlerini de sahiplenmek istemiş.içinde oturulmayan,bakılmayan 1957’de de büyük bir depremle (7,3 ) darbe alan bu evler, hazine bulmak için kırıp döken soyguncuların da elinde iyice yaşanmaz hale gelmiş.
tarihi yerleri gezerken içimi kaplayan garip bir hüzün şimdi bu satırları yazarken de gelip buluyor beni.bir gün dönebilmek umuduyla ufak tefek eşyasını anca alabildiği evine son kez nasıl bakmıştır o insanlar? bir gemiye doluşmuş bilinmeze yolculuk edenler geride neler bırakmıştı? tek bildiğim bizimkilerin gemisinin adı: gülcemal. ne hayatlar taşıdı gülcemal karşı kıyıya?
gülcemal

çok önceleri gezmiş olduğum kayaköy hakkında yazı yazmak istedim.şöyle bir bilgilerimi tazelemek amacıyla baktığımda hakkındaki bilgiyi çok organize bir şekilde sunan bu site içlerinde en beğendiğim:
işi ehline bırakayım
gülcemal hakkında çok çok bilgi
işler hafiflediğinde, o yıllarda hırsızlık diye bir şey olmadığından buzdolabına asma kilidi takar etrafı gezmeye çıkardık.bütün anahtarlar omuz atsan açılacak mutfak kapısının hemen yanında bir kâse içinde dururdu.
çocukluğumda aile büyüklerinin yaşadığı eski rum evlerinde bu kadar bile kilit yoktu: mevsim yazsa kapı da açıktı, içeri girmek için seslenmeniz yeterliydi.
bu evlerin benzerleri bizden çok uzakta fethiye’de vardı işte: kayaköy. bıkmadan defalarca gittiğimiz,parça parça gezdiğimiz terkedilmiş rum köyü.

yaşlı amca ve teyzenin bir gözlemecisi vardı gittiğimiz.kimi zaman atla hisarönü’nden gelen turist kafilesi uğrardı buraya. yaşlı aile ile oturup söyleşir ağaçların hışırtısıyla köyün o kimsesiz halini duyumsardık bir yandan.

babam mübadil bir aileden geliyor, bu yüzden zorunlu göç her zaman hassas olduğum bir konu oldu.yalnızca dinine bakarak bir anlaşmayla yurtlarını bırakmaya zorlanan insanlar içimi burkar: kıyının her iki tarafı için de.
etrafa baktığınızda yamaca sıralanmış çoğu harap olmuş ( gerek depremler gerek hazine bulma amacıyla kazı yapanlar yüzünden) taş binalar, büyüklü küçüklü kilise ve okullar görürsünüz.bazılarında oda bölümleri belirgindir, ocakları vardır.kiliselerinin içi fresklerle süslü,bahçesi de mozaikle döşelidir.
mübadele öncesi köyün adı levissiymiş. likya uygarlığının karmylassos yerleşimine dayalı bulguların m.ö. 400’lere kadar köyde yerleşimin var olduğunu gösteriyor.değişimle gelen türkler ne yamaçta çiftçilik yapmak ne de rum evlerini de sahiplenmek istemiş.içinde oturulmayan,bakılmayan 1957’de de büyük bir depremle (7,3 ) darbe alan bu evler, hazine bulmak için kırıp döken soyguncuların da elinde iyice yaşanmaz hale gelmiş.
tarihi yerleri gezerken içimi kaplayan garip bir hüzün şimdi bu satırları yazarken de gelip buluyor beni.bir gün dönebilmek umuduyla ufak tefek eşyasını anca alabildiği evine son kez nasıl bakmıştır o insanlar? bir gemiye doluşmuş bilinmeze yolculuk edenler geride neler bırakmıştı? tek bildiğim bizimkilerin gemisinin adı: gülcemal. ne hayatlar taşıdı gülcemal karşı kıyıya?
gülcemal

çok önceleri gezmiş olduğum kayaköy hakkında yazı yazmak istedim.şöyle bir bilgilerimi tazelemek amacıyla baktığımda hakkındaki bilgiyi çok organize bir şekilde sunan bu site içlerinde en beğendiğim:
işi ehline bırakayım
gülcemal hakkında çok çok bilgi
devamını gör...
bernoulli ilkesi
akışkanlar dinamiğinde bernoulli prensibi, sürtünmesiz bir akış boyunca, akışkanın hızında da gerçekleşen artışın aynı anda ya basınçta ya da akışkanın potansiyel enerjisinde azalmaya neden olduğunu ifade eder. yani hız ve basınç ters orantılıdır.
adını bu prensibi bulan isviçreli* (bazı yerlerde hollanda-isviçre kırması olarak geçer) bilim adamı daniel bernoulli' den alır. prensibin en kolay anlatımı uçağın nasıl uçtuğunu açıklamak olabilir.
uçaklarda bulunan kanatların altı nispeten düz, üst tarafı ise eğimli olacak şekilde yapılır. uçak kalkış için hızlandığında kanadın üst tarafının eğimli yapısından dolayı buradaki hava hızı, alt tarafından daha fazla olur. basınç hız ile ters orantılı olduğu için kanat üstünde ki basınç, altındakine göre daha azalır, hız arttıkça bu basınç farkı daha da artar ve belirli bir seviyeye gelince oluşan kaldırma kuvveti ile uçağımız uçar.
uçak kanadına etki eden kuvvetlerin daha iyi anlaşılması için bir de şekil bırakalım.
özellikle yarış arabalarında arka tarafta bulunan kanatlar ise arabanın havalanmasını önlemek için uçak kanadının ters çevrilmiş şekli olarak tasarlanır. bu sefer alçak basınç kanadın altındadır, bu şekilde yukarıdan araba yere doğru bastırılır.
adını bu prensibi bulan isviçreli* (bazı yerlerde hollanda-isviçre kırması olarak geçer) bilim adamı daniel bernoulli' den alır. prensibin en kolay anlatımı uçağın nasıl uçtuğunu açıklamak olabilir.
uçaklarda bulunan kanatların altı nispeten düz, üst tarafı ise eğimli olacak şekilde yapılır. uçak kalkış için hızlandığında kanadın üst tarafının eğimli yapısından dolayı buradaki hava hızı, alt tarafından daha fazla olur. basınç hız ile ters orantılı olduğu için kanat üstünde ki basınç, altındakine göre daha azalır, hız arttıkça bu basınç farkı daha da artar ve belirli bir seviyeye gelince oluşan kaldırma kuvveti ile uçağımız uçar.
uçak kanadına etki eden kuvvetlerin daha iyi anlaşılması için bir de şekil bırakalım.
özellikle yarış arabalarında arka tarafta bulunan kanatlar ise arabanın havalanmasını önlemek için uçak kanadının ters çevrilmiş şekli olarak tasarlanır. bu sefer alçak basınç kanadın altındadır, bu şekilde yukarıdan araba yere doğru bastırılır.
devamını gör...
wolff kanunu
özet bir tanımla; öldürmeyen acı güçlendirir, mantığıyla hareket eden kemikleri anlatır. kemiklerin aldıkları darbelerle daha da güçlendiklerini söyler.
birçoğumuz bilir ki; dövüş sanatları ustaları yüzyıllardır kemiklerini geliştirmek adına sert cisimlere darbe uygular. hatta söylenenlere göre osmanlı askerleri de aynı metotla hareket eder ve osmanlı tokadını geliştirmek için mermer döverlerdi. bu eylemleri belirli aralıklarla yapıldıkça kemikleri güçlenmeye başlar. işte, ilk kez alman anatomist julius wolff bu eylemi ortaya atmıştır. literatüre ise isim karşılığı olarak wolff kanunu olarak geçmiştir.

wolff'un dediğine göre; belirli aralıklarda ve ağırlıklarda kemiğe yüklenen ağırlık, onu güçlendirmektedir. bu nedenle hasta kemiğinin hızlı iyileşmesini istiyorsa belirli periyotlarda ağırlık işlemini uygulamalıdır. ancak görülen her kemik ağrısına wolff prosedürü uygulanamaz veyahut doktor kontrolü dışında işlem gerçekleştirilemez.
sonuçta kemiklerden bahsediyoruz, kırılmaları ve tamir olmaları günler, bazen haftalar sürebilir.
birçoğumuz bilir ki; dövüş sanatları ustaları yüzyıllardır kemiklerini geliştirmek adına sert cisimlere darbe uygular. hatta söylenenlere göre osmanlı askerleri de aynı metotla hareket eder ve osmanlı tokadını geliştirmek için mermer döverlerdi. bu eylemleri belirli aralıklarla yapıldıkça kemikleri güçlenmeye başlar. işte, ilk kez alman anatomist julius wolff bu eylemi ortaya atmıştır. literatüre ise isim karşılığı olarak wolff kanunu olarak geçmiştir.

wolff'un dediğine göre; belirli aralıklarda ve ağırlıklarda kemiğe yüklenen ağırlık, onu güçlendirmektedir. bu nedenle hasta kemiğinin hızlı iyileşmesini istiyorsa belirli periyotlarda ağırlık işlemini uygulamalıdır. ancak görülen her kemik ağrısına wolff prosedürü uygulanamaz veyahut doktor kontrolü dışında işlem gerçekleştirilemez.
sonuçta kemiklerden bahsediyoruz, kırılmaları ve tamir olmaları günler, bazen haftalar sürebilir.
devamını gör...
yazarların hayatlarını devam ettirme motivasyonları
şu kitabı da bitireyim.
devamını gör...
hardal
1976 yılında kurulmuş türk rock grubu.
grup üyeleri:
şükrü yüksel – vokal, gitar, klavye (1976-1984, 1994-2000)
aydın şencan – geri vokal, bas gitar (1976-1984, 1994-2000)
cahit kukul – back vokal, gitar (1976-1984, 1994-2000)
sedat avcı – davul (1976-1984, 1994-2000)
özkan turgay – klavye (1976-1984, 1994-2000)
çıkardıkları albümler:
nasıl? ne zaman? (1978)
nereden nereye! (1983)
yeniden doğuş (1999)
grup üyeleri:
şükrü yüksel – vokal, gitar, klavye (1976-1984, 1994-2000)
aydın şencan – geri vokal, bas gitar (1976-1984, 1994-2000)
cahit kukul – back vokal, gitar (1976-1984, 1994-2000)
sedat avcı – davul (1976-1984, 1994-2000)
özkan turgay – klavye (1976-1984, 1994-2000)
çıkardıkları albümler:
nasıl? ne zaman? (1978)
nereden nereye! (1983)
yeniden doğuş (1999)
devamını gör...
keanu reeves
metrobüste sürekli insalara yer veren ince düşünceli yardımsever aktör.
devamını gör...
kitap alıntıları
"beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi, makbul biri değilim. kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi. iyi işleri olan sinek kaydı tıraşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam. ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, usları kırık, yolları kırık... sabahın altı buçuğunda bir çalar saatin sesine uyanıp yataktan fırla, giyin, zorla bir şeyler atıştır, sıç, işe, diş fırçala, saç tara. başka birine büyük paralar kazandırmak ve sana tanınan fırsat için müteşekkir olmak için berbat bir trafiğin içine dal. nasıl razı olunur böyle bir yaşama?"
(bkz: charles bukowski)
(bkz: charles bukowski)
devamını gör...
28 şubat 2021 cüneyt özdemir'in fox ile ilgili tweeti
cüneyt özdemir şahsi twitter hesabından, milli eğitim bakanı ziya selçuk ile yaptığı söyleşinin isimlerin buzlu şekilde servis edilmesi nedeniyle fox haber'e tepki gösterdi.
bahse konu olan tweet şu şekilde:'' fox haber benim yaptığım söyleşiyi haberleştirmiş isimleri buzlamış. tam komedi!. ''

kaynak
bahse konu olan tweet şu şekilde:'' fox haber benim yaptığım söyleşiyi haberleştirmiş isimleri buzlamış. tam komedi!. ''
kaynak
devamını gör...
karma puanı idareli kullanmak
kötü günler için biriktiriyorum, her an zam gelirse tedarikli olalım.
devamını gör...
kitap alıntıları
güçlüsün, ama yüreğinin bir yerindeki çatlaktan bu güç akıp gidiyor. bu çatlağı kapamayı başaramazsan gücünü tamamen yitireceksin, zavallı biri olacaksın. bu çatlaktan ne sızıyor dışarıya, biliyor musun? her an patlamaya hazır, tehlikeli, kocaman bir duygu balonu. neden böyle bir balon büyüttün içinde? yaşamlarından memnun, mutlu insanları görünce neden durup dururken sinirleniyorsun? onları bu kadar çok küçümsemenin nedeni ne, niye onları incitmek istiyorsun? tamam seni anlıyorum, onların hepsinin aptal olduğunu düşünüyorsun, onları küçümsüyorsun; çünkü sen onlar yüzünden başarısız ve öfkeli biri oldun, onların ahlak anlayışları ve mutlu olma yöntemleri bu kocaman dünyayı yönettiği için sen onlara yenik düştün. bu düşüncelerin beynini işgal etmesine izin vermemelisin, çünkü senin asıl düşmanın bir kurşun kadar yok edici olabilen bu kötü düşüncelerdir. kurşunlar, kurbanlarını seçip onları hemen öldürdükleri için çok acı vermezler. ama senin içinde yalnızca kurşun değil, bakteriler de var. bakteriler insanı birden öldürmezler; onu yavaş yavaş yıpratarak en sonunda bir ucubeye dönüştürürler, bu ucubenin yaşamak için tek şansı vardır, o da küçümseme ve nefretle bilenmiş oklarını çevresine rasgele fırlatmaktır. bir sürü şeye sahip olabilir bu ucube; ama hayatta hiç başarılı olamaz, çünkü kendi kendisinin düşmanı olduğu için sahip olduğu şeyler ile mutlu olmayı hiçbir zaman beceremez. soğukkanlılıkla - truman capote
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının dizi önerileri
the knick. pek bilinmeyen ama çok kaliteli olan tarihi medikal dizi. 1900lü yıllarda geçiyor o dönemin koşullarını falan çok iyi yansıtmış. tarihsel olaylara şahit oluyorsunuz izlerken. ameliyat sahneleri falan da çok güzel. başrolde de clive owen var zaten kendisi mükemmel oynamıştır oyunculuklar da çok iyidir. böylesine kaliteli dizilerin az bilinmesi çok üzüyor beni.
devamını gör...