bazen neşe bazen keder
bütün sözlüğü elele, hıçkıra hıçkıra ağlamaya davet ettiğim ilhan irem eserdir.
devamını gör...
karizmatik cevaplar
bu seni hiç alakadar etmez.
devamını gör...
distopya
baskıcı düzenin insanları terörize edip toplumsal bağların yok olacağını ortaya koyan bir bakış açısı. distopik toplum ve kurgularda kaos ve şiddet hakimiyeti vardır.
1927 yapımı metropolis, bu anlamda ilk distopik film örneğidir. matrix, dark city, v for vendetta, gattaca, yapay zeka, on iki maymun, brazil, mad max, otomatik portakal gibi filmler de bu türe örnek gösterilebilir. edebi anlamda; 1984, animal farm, brave new world, fahrenheit 451 gibi romanlar türünün en başarılı örnekleridir.
1927 yapımı metropolis, bu anlamda ilk distopik film örneğidir. matrix, dark city, v for vendetta, gattaca, yapay zeka, on iki maymun, brazil, mad max, otomatik portakal gibi filmler de bu türe örnek gösterilebilir. edebi anlamda; 1984, animal farm, brave new world, fahrenheit 451 gibi romanlar türünün en başarılı örnekleridir.
devamını gör...
4 kişiyle pazar kahvaltısı yapma şansınız olsa
azrail, cebrail, mikail , israfil ve ben.
şeytan bizden uzak dur .
şeytan bizden uzak dur .
devamını gör...
ders çalışmamak için yapılanlar
dikiş dikiyorum an itibariyle.
devamını gör...
kısa sürede kilo vermek için yapılması gerekenler
3 beyazdan uzak durun. beyaz halı,beyaz eşya düğün paketi,beyaz masa.
devamını gör...
vicdan
insanı insan yapan önemli bir olgu.vicdan masturbasyonu diye bir kavramda var,ona pek girmeyelim. (bkz: vicdan mastürbasyonu)
devamını gör...
ankara
ankara’yı bilmeyen, gerçekten tanımayan insanların hakkında yorum yapmaması gereken şehirdir.
ankara herkesin alamayacağı tarçın ve ıhlamur kokuları taşır. bunu duymak, hissetmek içinse içinizde bir ateş yanması gerekir.
ankara kendine has bir seraph’ın ateşten kanatları ile sarar gelenleri.
ve ankara’da sarılmalar uzun sürer.
ankara herkesin alamayacağı tarçın ve ıhlamur kokuları taşır. bunu duymak, hissetmek içinse içinizde bir ateş yanması gerekir.
ankara kendine has bir seraph’ın ateşten kanatları ile sarar gelenleri.
ve ankara’da sarılmalar uzun sürer.
devamını gör...
gomercan ile o gemi radyo programı
adam şehirlerarası yolculuktayım dememiş, yememiş içmemiş oradan buraya içimizi sızlatıyor. ah o saçların'ı benim için çaldın sanırım*
devamını gör...
sevmediğin bir yazarın tanımını beğenmek
burada insan birini neden sevmez ,
eğer karşılıklı konuşup, ortak bir noktada buluşma yetisi gösterilemiyorsa , bir daha iletişim kurmazsın olur biter, sevmemek, düşmanlık, kin gütmek neden?
ve tanımlara sevdiğim veya sevmedigim kişinin tanımı şeklinde bir düşünceyle yaklaşmak, belki de yapılacak hataların en büyüğü olacaktır.
önyargı'dır bu, ve herkesi tahmin bile edemeyeceği kadar zor durumlara düşürecek bir yaklaşım tarzıdır...
bununla beraber, şu adam iyi tanım yapar deyip, bu şekilde şartlanıp, adamın adını gördüğünde beğeniyi yapıştırmak da aynı kapsama girer,
kişi nasıl sürekli hata yapamayacaksa,
sürekli iyi şeyler de yapamayabilecektir .
eğer karşılıklı konuşup, ortak bir noktada buluşma yetisi gösterilemiyorsa , bir daha iletişim kurmazsın olur biter, sevmemek, düşmanlık, kin gütmek neden?
ve tanımlara sevdiğim veya sevmedigim kişinin tanımı şeklinde bir düşünceyle yaklaşmak, belki de yapılacak hataların en büyüğü olacaktır.
önyargı'dır bu, ve herkesi tahmin bile edemeyeceği kadar zor durumlara düşürecek bir yaklaşım tarzıdır...
bununla beraber, şu adam iyi tanım yapar deyip, bu şekilde şartlanıp, adamın adını gördüğünde beğeniyi yapıştırmak da aynı kapsama girer,
kişi nasıl sürekli hata yapamayacaksa,
sürekli iyi şeyler de yapamayabilecektir .
devamını gör...
noktalama işaretlerinden sonra boşluk koymak
doğru olan kullanım şeklidir. lütfen noktalamalardan önce boşluk kullanmayınız.
yanlış kullanıma örnek:
ne yapıyorsun ?hiç ne yapayım .oturuyorum .sen ne yapıyorsun gibi.
yanlış kullanıma örnek:
ne yapıyorsun ?hiç ne yapayım .oturuyorum .sen ne yapıyorsun gibi.
devamını gör...
yetişkinlerin yalan hayatı
napoli romanları'nın da yazarı olan (bkz: elena ferrante) nin mükemmel kitabı. ben napoli kitapları'nı (4 kitaptan oluşan bir seri) henüz okumadım ancak bu kitaptan sonra direkt sepetime koydum ve okuyacağım. elena ferrante bildiğim kadarıyla yazarın gerçek ismi değil. takma isim kullanıyor ve ismi bilinmiyor. kitaptan biraz bahsetmek gerekirse çocukluktan ergenliğe geçmekte olan gioavanna'nın yaşı ilerledikçe ve aklı erdikçe etrafında olan bitenlerin farkına varması ve gerçekten de yetişkinlerin hayatlarının yalanlar üzerine kurulu olmasını okuyoruz. kitapta giovanna ile birlikte şaşırıp, birlikte üzülüyoruz. anne ve babası gayet kültürlü, zengin, okumuş entellektüel tipler. ancak babası napoli'nin gettolarında büyümüş ve babasının ailesi ile neredeyse hiç görüşmüyorlar. annesi ise daha aristokrat bir ailede büyümüş napoli2nin zengin muhitinden gelen bir tip. babası kendi ailesinden adeta utanıyor. giovanna büyüdükçe ters giden bir şeyler olduğunu fark ediyor. laf arasında evlerinde adeta lanetle bahsedilen halasına benzediğini duyuyor. ve halasını ve babasının ailesini kültürünü büyüdüğü yerleri öğrenmek tanımak istiyor. bu sırada aile dostları olan bir diğer çift ve çocuklarıyla da yakın arkadaşlıkları var. aile dostlarının iki kız çocuğu ile adeta kardeşmiş gibi birbirlerini seviyorlar. giovanna hem halası ile görüşmelerinde babası ile ilgili bazı gerçekleri öğreniyor hem de anne ve babasının birbirlerini aldatmalarına şahit oluyor.
kitap o kadar akıcı ki adete napoli'de bir gezinti yapıyor gibi hissediyorsunuz bazı bölümlerde. güney italya'nın o çekici alt kültürünü iliklerinize kadar hissediyorsunuz. aynı zamanda gioavanna ile birlikte siz de büyüyorsunuz kitabı okurken. ve büyüdükçe masumiyetinizin kaybolduğunu, hatta bütün yetişkinlerin artık masum olmadığını görüyorsunuz. ben kitabı bitirdiğimde içimde bir napoli gezisi yapma isteği oluştu. ve ilk işim yazarın diğer eseri olan napoli romanları'nı almak oldu.
kitap o kadar akıcı ki adete napoli'de bir gezinti yapıyor gibi hissediyorsunuz bazı bölümlerde. güney italya'nın o çekici alt kültürünü iliklerinize kadar hissediyorsunuz. aynı zamanda gioavanna ile birlikte siz de büyüyorsunuz kitabı okurken. ve büyüdükçe masumiyetinizin kaybolduğunu, hatta bütün yetişkinlerin artık masum olmadığını görüyorsunuz. ben kitabı bitirdiğimde içimde bir napoli gezisi yapma isteği oluştu. ve ilk işim yazarın diğer eseri olan napoli romanları'nı almak oldu.
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
18. yüzyılda portekiz'de bulunan coimbra ve mafra kütüphanelerinin çalışanları, kitaplara dadanan böcekleri avlamaları için, gece vakti yarasaları kütüphane içinde misafir etmek zorunda kalmışlar.
devamını gör...
3 gsm operatörünün mesajlaşma uygulaması için aldığı ortak karar
hiç gerek yok böyle işlere ben atardım mail olarak yazışmalarımı.
devamını gör...
iz bırakan şarkı sözleri
bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte
yüzüme vuruyor arada fırtınası, korkuyorum ne var?
düşe kalka büyüyorum işte
biraz yaram var ama geçecek bu gidişle
emircan iğrek/beyaz
yüzüme vuruyor arada fırtınası, korkuyorum ne var?
düşe kalka büyüyorum işte
biraz yaram var ama geçecek bu gidişle
emircan iğrek/beyaz
devamını gör...
insana umut veren cümleler
devamını gör...
telefon uygulamalarının alakasız izinler istemesi
kullandığımız neredeyse tüm uygulamaların veri madenciliği yaptığının bir göstergesi olan durum. banka uygulamaları hiç bıkmadan soruyor özellikle yapı kredi.
devamını gör...
kadınlardan kadınlara tavsiyeler
bir kadının başarısı, bir başka kadının gururudur.
kız kardeşlik, kazanacak
kız kardeşlik, kazanacak
devamını gör...
çayı bardağa vura vura karıştıran insan
sömestr samidir.
devamını gör...