sözlükçülerin en büyük başarısı
dilimi burnuma değdirebiliyorum.
devamını gör...
insan olun biraz (yazar)
kitap sarrafı olarak gördüğüm, bilgi birikimi karşısında şapka çıkarttığım bir yazar. hep yazsın. hep okuyalım. var olsun.
devamını gör...
sözlük yazarlarının favori normal sözlük yazarları
"o"nun haricinde
(bkz: mehpare)
(bkz: hristiyanismail)
(bkz: yarasa seneca)
(bkz: black rose immortal)
(bkz: tayber doğan)
(bkz: karanliktakimum)
(bkz: bir bilen)
(bkz: ivanmilinski)
(bkz: mehpare)
(bkz: hristiyanismail)
(bkz: yarasa seneca)
(bkz: black rose immortal)
(bkz: tayber doğan)
(bkz: karanliktakimum)
(bkz: bir bilen)
(bkz: ivanmilinski)
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
geceye ağır toplarla giriş yapılmış bakıyorum ama yine kalite akıyor. neyse ki ben tam ponçik eğlenmelik bir şarkı seçtim yanin bir başka seçecektim onu seçseymişim iyice ağlama duvarına dönermişiz bugün*. şarkıda ne dendiğini ben de anlamıyorum ama keyifli bence cıstıklı dıstıklı.
devamını gör...
satürn
eski ismi zühal olan güneş sistemi gezegenidir.
güneşe yakınlık olarak altıncı, büyüklük olarak ikinci sırada bulunmaktadır.
ayrıca güneş sistemindeki dört tane dış gezegenden biridir.
güneşe yakınlık olarak altıncı, büyüklük olarak ikinci sırada bulunmaktadır.
ayrıca güneş sistemindeki dört tane dış gezegenden biridir.
devamını gör...
propriyoseptif sistem
bir diğer adı derin duyudur. kısaca; kemik, kas, eklem ve deri reseptörlerinden gelen sinyalleri içeren sistemdir. vücut dengesinin sağlanmasında etkili olan sistemlerden biridir. patolojilerinde sıklıkla düşme ve dengesizlik şikayetleri görülür.
devamını gör...
origami
origami, (折り紙 origami) japonca "ori" (katlamak) ve "gami" (kâğıt) sözcüklerinin birleşiminden meydana gelmiş olup kâğıt katlama sanatına verilen addır. ismi japonca olsa da çin kaynaklı bir sanat olduğunu iddia eden kaynaklar da vardır . genellikle kare kâğıt parçalarını kesmeden ve yapıştırıcı kullanmadan, sadece katlayarak, çeşitli canlı ve cansız figürler oluşturarak yapılmakla birlikte, dikdörtgen kâğıtlardan, hatta kâğıt paralardan yapılan modeller de oldukça fazladır.
kaynak.
kaynak.
devamını gör...
karadeniz deyince yazarların aklına gelen şeyler
aklıma gelen ilk şey hep rize oluyor. havasından mı suyundan mı bilinmez ama rizeliler karadenizi daha iyi simgeliyor gibi sanki.
anaforları ile meşhur o dalgalı deniz geliyor ayrıca. girip yüzmek bile büyük mesele.
anaforları ile meşhur o dalgalı deniz geliyor ayrıca. girip yüzmek bile büyük mesele.
devamını gör...
sözlükteki ateistleri müslüman yapacak bilgi
1366 tanesi dikey ve 768 tanesi düşey pixeller, sonsuz derecede paralel değildir. paralel gördüğümüz şeyler yanılsamadır. misal, tanrı olgusu gibi.
edit: beyin böyle tatlı şakaları, kandırmaları, pandik atmaları sever ve tanrı olduğuna sizi de ikna eder diyerek kapışmaya hazır olduğum hede.
edit: beyin böyle tatlı şakaları, kandırmaları, pandik atmaları sever ve tanrı olduğuna sizi de ikna eder diyerek kapışmaya hazır olduğum hede.
devamını gör...
beğeni almayıp sürekli yazan yazar
yazmak beğenilmek için midir? sorusunu sorduran başlıktır. zira yazmaya, fikirlerini beyan etmeye devam etmelidir. çünkü bazen onca tanım arasında gözden kaçabiliyor, kaçırabiliyoruz. ki her beğenme sana katılıyorum anlamına gelmiyor sözlükte ya da benim açımdan diyeyim: bunu özgürce ifade ettiğin için seni kutlarım, tebrik ederim manasına da geliyor. bilinmeli ve yazmaya devam etmelidir efendim.
devamını gör...
müslüm gürses
7 mayıs 1953’te doğan ve 3 mart 2013’de kaybettiğimiz, bugün 9. vefat yıl dönümünde andığımız türk arabesk müziği'nin baba lakaplı sanatçısı... mekanı cennet, yattığı yer nur olsun...
1980 ve 90'lı yıllarda dinleyenleri konserlerindeki jilet durumundan çoğu zaman ötekileştirilmiş ancak 2000’li yıllarda repertuarına bazı pop ve rock tarzı şarkıları katması toplumun çok büyük kesimi tarafından dinlenmesini sağlamıştır. vefatının üzerinden geçen 9 yılda halen çok fazla sevilip çok fazla da dinlenen sanatçıdır müslüm gürses. arabesk müziğine onun gibisi gelmemiş, gelmeyecektir de. 2018 yılında senaryosunu hakan günday’ın kaleme aldığı hayatını anlatan müslüm filmi yedi haftada 6 milyondan fazla kişi tarafından izlenerek yılın en çok izlenen 10 filminden biri olmuştur. hatta son yıllarda pek çok stadyumda şarkıları binlerce kişi tarafından hep bir ağızdan söylenmektedir buradan. sanırım şarkılarında hayatlarının belli döneminde yaşadığı hislere karşılık gelen sözler bulmayan, dinledikçe o günleri hatırlamayan yad etmeyen de yoktur. hatta bazı sözler vardır ki insanın ömründen bir 10 yıl alır götürür bir daha da geri getirmez… ne diyor peki baba;
"cehennem dertleri var cennetimde,
ben yaşarken ruhum öldü içimde. "
kim bilir kimler var şimdi kalbinde
sen beni unuttun çoktan belki de
ben hala yaşarım eski günlerde
her şeyde sen varsın unutamadım
"hayalle yaşarken gerçek dünyada zamanı içmişiz haberimiz yok"
topraktan bedene can veren allah
bana da yaşamak hevesini ver
dört kitaba dil olsam anlatamam derdimi
gökyüzü hüzünlü matem var sanki,
kim bilir kaç seven sabah bekliyor...
vazgeçmek; ayrılmak, kopmak demektir. vazgeçmek; sözünden dönmek demektir
gönlüm bir sevdanın peşine düşmüş
aklı yok fikri yok, deli misali
başımız dik, alnımız ak,
yaşamı hep böyle sürdük,
haram yemek günah yazar,
biz babadan böyle gördük
mutluluk kapımı çalmadı gitti
dalımda bir yaprak görmedim usta
murat yalan imiş umutsa hayal
böyle yaşamaktan bıktım ben usta
bıktım ben usta
haa unutmadan yakarsa dünyayı garipler yakar...
1980 ve 90'lı yıllarda dinleyenleri konserlerindeki jilet durumundan çoğu zaman ötekileştirilmiş ancak 2000’li yıllarda repertuarına bazı pop ve rock tarzı şarkıları katması toplumun çok büyük kesimi tarafından dinlenmesini sağlamıştır. vefatının üzerinden geçen 9 yılda halen çok fazla sevilip çok fazla da dinlenen sanatçıdır müslüm gürses. arabesk müziğine onun gibisi gelmemiş, gelmeyecektir de. 2018 yılında senaryosunu hakan günday’ın kaleme aldığı hayatını anlatan müslüm filmi yedi haftada 6 milyondan fazla kişi tarafından izlenerek yılın en çok izlenen 10 filminden biri olmuştur. hatta son yıllarda pek çok stadyumda şarkıları binlerce kişi tarafından hep bir ağızdan söylenmektedir buradan. sanırım şarkılarında hayatlarının belli döneminde yaşadığı hislere karşılık gelen sözler bulmayan, dinledikçe o günleri hatırlamayan yad etmeyen de yoktur. hatta bazı sözler vardır ki insanın ömründen bir 10 yıl alır götürür bir daha da geri getirmez… ne diyor peki baba;
"cehennem dertleri var cennetimde,
ben yaşarken ruhum öldü içimde. "
kim bilir kimler var şimdi kalbinde
sen beni unuttun çoktan belki de
ben hala yaşarım eski günlerde
her şeyde sen varsın unutamadım
"hayalle yaşarken gerçek dünyada zamanı içmişiz haberimiz yok"
topraktan bedene can veren allah
bana da yaşamak hevesini ver
dört kitaba dil olsam anlatamam derdimi
gökyüzü hüzünlü matem var sanki,
kim bilir kaç seven sabah bekliyor...
vazgeçmek; ayrılmak, kopmak demektir. vazgeçmek; sözünden dönmek demektir
gönlüm bir sevdanın peşine düşmüş
aklı yok fikri yok, deli misali
başımız dik, alnımız ak,
yaşamı hep böyle sürdük,
haram yemek günah yazar,
biz babadan böyle gördük
mutluluk kapımı çalmadı gitti
dalımda bir yaprak görmedim usta
murat yalan imiş umutsa hayal
böyle yaşamaktan bıktım ben usta
bıktım ben usta
haa unutmadan yakarsa dünyayı garipler yakar...
devamını gör...
şarkı isimlerini 128 milyar dolar ile değiştiriyoruz
losing my 128 milyon dolar
that's me in the ayakkabı kutusu (bu da ayrı...)
bu şarkı siyasi espiri yapılsın diye mi yazıldı yahu.
that's me in the ayakkabı kutusu (bu da ayrı...)
bu şarkı siyasi espiri yapılsın diye mi yazıldı yahu.
devamını gör...
şanlıurfa'da bulunan mağara kumarhanesi
şanlıurfa'da özel harekat polislerinin de bulunduğu 200 polisin katılımıyla kent merkezinde bulunan mağaralar bölgesine operasyon düzenlendi. dronun da kullanıldığı baskında bir mağarada kumar oynandığı belirlendi.
haberin devamı için
devamını gör...
ben sokak kızıyım
'96 çıkışlı nazan öncel şarkısı. güzel rock motifleri barındırır.
devamını gör...
meriçlerin tüm erkek yazarları engelleme ihtimali
(bkz: samanlıkta iğne aramak)
(bkz: saman altından su yürütmek)
(bkz: sakla samanı gelir zamanı)
meriçler ve samanlık...
(bkz: saman altından su yürütmek)
(bkz: sakla samanı gelir zamanı)
meriçler ve samanlık...
devamını gör...
yazarların şu an duymak istediği söz
yanında olmak istiyorum.
devamını gör...
30 yaş üstü alkolik bekar erkek yazar tayfası
buyrun benim. başlık adeta tc kimlik numaram, suphanalla!
devamını gör...
neden olmuyor
makinist ile son istasyon radyo yayınında kullanılacak başlıktır.
cumartesiyi pazara bağlayan gece saat 00:00 da sözlük radyosunda. blog.kafasozluk.com/
çabalıyorsun, çalışıyorsun, istiyorsun, inanıyorsun, bir şekilde motive oluyorsun, bir şekilde pes etmiyorsun, ama olmuyor.
belki başkaları için oluyor, bunu görüyorsun fakat sen ne yapsan da olmuyor.
bakıyorsun, düşünüyorsun, değerlendiriyorsun ve tek bir soru hep cevapsız kalıyor.
neden olmuyor?
cumartesiyi pazara bağlayan gece saat 00:00 da sözlük radyosunda. blog.kafasozluk.com/
çabalıyorsun, çalışıyorsun, istiyorsun, inanıyorsun, bir şekilde motive oluyorsun, bir şekilde pes etmiyorsun, ama olmuyor.
belki başkaları için oluyor, bunu görüyorsun fakat sen ne yapsan da olmuyor.
bakıyorsun, düşünüyorsun, değerlendiriyorsun ve tek bir soru hep cevapsız kalıyor.
neden olmuyor?
devamını gör...
yazmak için yazmak vs okunmak için yazmak
böyle bir kıyas olmaz, ikisidir de. biri olmadan diğeri kupkurudur.
yazdıklarımız okunmayacaksa, birilerine dokunmayacaksa nereden temelleneceğiz ki ? hangi motivasyonla yazacağız ? yazmak için yazarsanız, söylemiş olmak için söylemiş olabilirsiniz. gereksizdir, laf kalabalığıdır. hayatın bir yönüne ışık tutmayan sözü kim ne yapsındır ki ? okunmaya değer bir şeyler karalarız ve geri dönüş alırız ki bu hem motivasyon sağlar hem yazdıklarımızı, kendimizi gözden geçiririz hem de hayatta tam olarak nerelerde konumlandığımızı biliriz. bu motivasyondan eksik bir yazma eylemi "benim gibi kasları olmayan kendine erkeğim demesin" seviyesine iner.
bukowski, fante'yi okudu ve "işte, işte budur anasını satayım. tam olarak böyle bir adam olmalıyım" dedi. sonra o da birilerine ön ayak oldu. schopenhauer, çoğunun önderi oldu. yalnızca yazmak için yazmış olsalar, birilerine dokunamazlardı. yazma eyleminden, özellikle nitelikli bir yazma eyleminden bahsediyorsak mutlaka okuyucusuyla buluşturmalıyız.
zaten yazma işini hakkıyla yapanların eğildiği meseleler, akademik olmadığı sürece genellikle insanlığa ya da bir kısmına hitap eder. ona anlatır: "bak, böyleyken böyle" der. kelimeleriyle kilometrelerce uzağa uzanır, oradan bir eli tutar, birini kucaklar. onda bir şeyleri canlandırır. belki çok yorgun birisi vardır, ona enerji verir. belki ateşi çok yüksek biri vardır, birileri yanacaktır. onun ateşini düşürür, yanacakları kurtarırsınız.
yazmak, hakkını vermeye gayret ederseniz çok güzel ve kutsal bir eylem. kolektif bir çaba, yaşamı en masrafsız deneyimleme yöntemi. ben bazı yazarlar sayesinde yörüngemi buldum. yaşamı okumayı 1800, 1900'lerde yaşayıp ölen abilerimden öğrendim. colorado'da bir kar küreyicisinin oğlu öğretti bana. los angeles'te gezinen bir süt hırsızından öğrendim insanlığı, sefaleti, aşkı, yoksulluğu. tom joad'dan öğrendim, hiçbir şeyden habersizken bir yıkımı doz doz hissetmeyi. rozaşarn'dan öğrendim, mutlu olmak isteyen bir garip kızın çilesini. şımarıklığa izin vermeyen yaşamın zulmünü onlarda gördüm.
hem yazmak, hem okunmak için yazarım. belki birilerine dokunurum diye. kendimi mutlu edemedim, belki birinin mutluluğuna sebep olurum ya da hüznüne engel olurum diye yazarım.
yazdıklarımız okunmayacaksa, birilerine dokunmayacaksa nereden temelleneceğiz ki ? hangi motivasyonla yazacağız ? yazmak için yazarsanız, söylemiş olmak için söylemiş olabilirsiniz. gereksizdir, laf kalabalığıdır. hayatın bir yönüne ışık tutmayan sözü kim ne yapsındır ki ? okunmaya değer bir şeyler karalarız ve geri dönüş alırız ki bu hem motivasyon sağlar hem yazdıklarımızı, kendimizi gözden geçiririz hem de hayatta tam olarak nerelerde konumlandığımızı biliriz. bu motivasyondan eksik bir yazma eylemi "benim gibi kasları olmayan kendine erkeğim demesin" seviyesine iner.
bukowski, fante'yi okudu ve "işte, işte budur anasını satayım. tam olarak böyle bir adam olmalıyım" dedi. sonra o da birilerine ön ayak oldu. schopenhauer, çoğunun önderi oldu. yalnızca yazmak için yazmış olsalar, birilerine dokunamazlardı. yazma eyleminden, özellikle nitelikli bir yazma eyleminden bahsediyorsak mutlaka okuyucusuyla buluşturmalıyız.
zaten yazma işini hakkıyla yapanların eğildiği meseleler, akademik olmadığı sürece genellikle insanlığa ya da bir kısmına hitap eder. ona anlatır: "bak, böyleyken böyle" der. kelimeleriyle kilometrelerce uzağa uzanır, oradan bir eli tutar, birini kucaklar. onda bir şeyleri canlandırır. belki çok yorgun birisi vardır, ona enerji verir. belki ateşi çok yüksek biri vardır, birileri yanacaktır. onun ateşini düşürür, yanacakları kurtarırsınız.
yazmak, hakkını vermeye gayret ederseniz çok güzel ve kutsal bir eylem. kolektif bir çaba, yaşamı en masrafsız deneyimleme yöntemi. ben bazı yazarlar sayesinde yörüngemi buldum. yaşamı okumayı 1800, 1900'lerde yaşayıp ölen abilerimden öğrendim. colorado'da bir kar küreyicisinin oğlu öğretti bana. los angeles'te gezinen bir süt hırsızından öğrendim insanlığı, sefaleti, aşkı, yoksulluğu. tom joad'dan öğrendim, hiçbir şeyden habersizken bir yıkımı doz doz hissetmeyi. rozaşarn'dan öğrendim, mutlu olmak isteyen bir garip kızın çilesini. şımarıklığa izin vermeyen yaşamın zulmünü onlarda gördüm.
hem yazmak, hem okunmak için yazarım. belki birilerine dokunurum diye. kendimi mutlu edemedim, belki birinin mutluluğuna sebep olurum ya da hüznüne engel olurum diye yazarım.
devamını gör...