benim de yapmak istediğim eylemdir. çok kırıldım çok döküldüm. bağları koparınca huzura ereceğimi düşünmüyorum . nede olsa ailen ve sen o eksikliği hep hissedeceksin diyorum ama başka çarem yok . bir nebze kendime saygım varsa yapmalıyım diyorum.
devamını gör...

insanları neden kategorize etme ihtiyacı içindeyiz. anayasal vatandaşlık kavramı gelmeli. devlet egemen sınıfın vaaz ettiği din yorumunu referans almamalı. bu ülkenin insanı kendini bu ülkenin bir ferdi olarak hissetmeli.

devlet vatandaşını sadece vergi alırken, askere alırken, deprem-pandemi vs diye yardım için sms atın derken hatırlamamalı.

bir islami yorum .
devamını gör...

off bu ne dağınıklık yaa. benim içinde olduğum evden ne beklenir ki zaten *.
devamını gör...

tahta döşemelerin arasına pamuk, kendir gibi parçalar sıkıştırıp zemini ziftlemek.

gemi ve ve büyük sandalların tahta güvertesi için de uygulanır.
devamını gör...

neden bu kadar düşündüĝünü sorgulayınca aslında hiçbir şey düşünmediğini farkedeceksin.
bazen sorular cevaplardan daha önemli değil mi? öyleyse düşünme gerisini. öldüĝünde kim yıkayacak seni, bunu düşün.
devamını gör...

25 ağustos 1989 yılında pakistan hava yolları adına gilgit şehrinden islamabad'a 54 yolcusu 4 mürettabatı ile 07:36 da havalanan fokker f-27 model uçak ile 08:50 civarlarında kule ile son iletişim gerçekleştirilmiş olup bir daha uçakdan asla haber alınamadı.

günümüze kadar halen hiç bir parçasına ulaşılamayan uçak himalayalara düştüğü var sayılmakta.

şimdi diyceksiniz bu konu ile ne alaka!

internet adres çubuğuna gitmek istediğimiz web sitesini yazınca ve sayfa ortada yok ise "404 not found" yani sayfa bulunamadı diye bir hata mesajı görürüz.

pakistan hava yollarına ait uçağın kalkış numarası 404 dür.
bu hata mesajı olan "404 not found" uyarısının isim babasının bu kaybolan uçak olmasıdır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bizim katın olduğu koridora biber gazı atmışlardı, hayatımda ilk kez biber gazına orada maruz kalmıştım. sanki günlerce genzimde acı bir tat var gibi hissetmiştim. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tek taraflı yaşanan en leziz ilişki.
platonik ama olsun, ben tatlıyı seviyorum diye tatlı da beni sevmek zorunda değil.
kıymetlilerimissss.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

seray şahiner'in 2014'te can yayınları'ndan basılan kitabı...kitap içeriği bu coğrafyanın ve o müthiş(!) anadolu irfanının kanayan yarasından, kadına uygulanan her türlü şiddetten oluşmaktadır.

kitap bütününde okuyana bir çok soru soruyor aslında seray şahiner:

''siz hiç gazetede 'kocası karısına tecavüz etti' diye haber okudunuz mu? evliyken olan tecavüzü kimse tecavüzden saymaz...''

leyla'yı anlatıyor kitapta seray şahiner...

leyla'nın ailesini anlatıyor. anasını, babasını, akrabalarını, komşularını, kocasını, çocuğunu anlatıyor. leyla'yı okuyorsunuz bu kitapta ama okumakla kalmıyor, kadın erkek fark etmeksizin okuyan herkes gibi leyla oluyorsunuz. patlayan dudağınızdan akan kanın tadını alıyorsunuz satır aralarında. devrilen sofraların, kırılan tabakların, kudurmuş bir köpek gibi havlayan bir erkeğin bağırışlarına karışan ağlayan bir çocuk sesini işitiyorsunuz sık sık...

leyla'yı anlatıyor bu kitapta seray şahiner. leyla'nın patronunu... abi dediği patronunun leyla'ya uzanan ellerini anlatıyor, leyla'nın rızası dışında tenine işleyen salyalı nefesini anlatıyor...

leyla'yı anlatıyor seray şahiner bu kitapta... hem de öyle eğip bükmeden, ima etmeden, net bir şekilde anlatıyor... süslemeden anlatıyor leyla'yı seray şahiner; zira ailesi leyla'yı dayakla, morluklarla, kan kırmızısı ile süslüyor. seray şahiner işte bu süslemeyi anlatıyor bu kitapta...

bu kitap içeriğinden ötürü 'müthiş' diyemeyeceğim bir kitap. kitap hak etmediğinden değil, bu coğrafyada yaşanan bu rezilliği midem kaldırmadığından, duyduğumda metanetle yaklaşabileceğim sabır artık bende kalmadığından diyemiyorum...

anneler, babalar!!
anne ve baba adayları!!
gözlerinizi kaçırmayın lütfen.
kafanızı çevirmeyin...
bu kitabı okuyun ve evlatlarınız başka leyla'ları mağdur etmesin...
okuyun!
okuyun ki leyla'larınızı siz de dahil kimse mağdur edemesin...

ayrıca nihal yalçın aynı isimli tek kişilik bir oyun olarak bu kitabı tiyatroda oynamıştı. semaver kumpanya'da 3 kere izledim bu oyunu. ilk izlediğimde metni okumadan izlemiştim. sonraki iki deneyimim metni okuduktan sonra olmuştu. daha da vurucu olmuştu. artık oynamıyor.. oynar mı onu da bilmiyorum... oynarsa izlemeniz de tavsiyemdir...
devamını gör...

dinlemedeyiz.
elveda rumeli'den bir şeyler çıksa keşke.
devamını gör...

cape town'da iken bazı türk arkadaşlar bizi davet etmiş, beraber denize gitmiştik ama tabi şehrin meşhur sahillerine değil, kadın, kız göremeyeceğimiz kuytu köşe bir yere.
kimi yatıyor, kimi yüzüyor, kimi de tatil günümüz burada mahvoldu, şimdi clifton yada camp's bay'de beyaz kızların etrafında olmalıydık diyordu.
neyse biz bu durumdayken, iki otobüs dolusu, çoğunluğu kadın, kız coloured melez, bizim sahile geldi. bazı türkler haydaaa oldumu şimdi derken, bazılarının yüzü pis, pis sırıtmaya başladı.
tabi bizim yüzü sırıtan türkler bekliyor ki, kızlar artık üstünü çıkarsın ama kimse üstünü çıkarmıyor, tam tersine def çalıp, ilahi gibi birşeyler söylüyorlardı. tabi afrikaans dili olduğu için bir kelime bile anlamıyorduk.
sonunda papaz kıyafetli bir adam, göğsüne kadar gelecek kadar denize girdi ve kıyıdaki diğer adam bir kızı tutup, papazın yanına gittiler. papaz birşeyler söylüyordu ve diğer adamla birlikte kızı iki taraftan omuzlarından tutup denize sokup, çıkardılar. papaz denizde kaldı ve diğer adam kızı kıyıya getirip diğerini götürerek, sırayla bütün kadınlara ve adamlara aynısını yaptılar.
ertesi gün melez arkadaşlara anlattık ve onlar bunun vaftiz olduğunu, bazı protestan kiliselerin sadece saça su sürmeyi kabul etmediğini, baştan aşağı suya girmek gerektiğini söylediler.
devamını gör...

“ahmed arif hasretinden prangalar eskitmiş
beni böyle eskitense prangalı hasretin” demişti (bkz: mazlum çimen) beyefendi de.
devamını gör...

intihar etmeye korkaklık diyen insanlar parmağı kesilince kıyameti koparan insanlardır. intihar etmek korkaklık değildir, intiharı bir çıkış yolu olarak görmektir. hayatta kendine yaşamak için bir amaç bulamayan insanlar kurtuluşu ölümde görür. benim de bir zamanlar eşiğinden döndüğüm durum.öyle korkaklık diye kestirilip atılacak bir şey değil.
devamını gör...

milka beyaz çikolatalı gofret.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir tek hayalimiz olmadığından ve bu hayallerin gerçekleşmesi zamana yayıldığından kaynaklanır. kısa ve uzun vadeli planları bir kenara bırakırsak hayal ettiğimiz çok şey var. ortaokul - lisede hayat tarzı hayal ederdim. mesela; şöyle bir ailem olsun, böyle yaşayayım, şunları yapabileyim... gibi. daha sonraki yıllarda varmak istediğim noktayı ve sahip olmak istediğim şeyleri hayal ettim bir süre. o ara hayat çok hızlandı zaten. farkına varamamışım. yavaş yavaş duruluyorum. geri dönüp baktığımda da hayallerimin bir çoğuna ulaşmışım. bu durumu bir kaç yıl önce fark ettim. yani hayallerimin gerçekleştiğini. ulaşamadıklarım varsa da hatırlamıyorum. şimdi yeni hayallerim var*.
devamını gör...

90 larrr
muzip bir havayla yerimi alıyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tarkan şımarık çalınmazsa eğer yayıncımızın özür dilemesini talep ediyorum. ali desidero,aboneyim abone bunlarda kafi..

tabii işin şakası, haydi bu yayına çıkın çıkın gelin..90'lar çocuğuz biz çok üstümüze gelmeyiniz.*
devamını gör...

tanımı zar zor giriyoruz, ne kulübü.
devamını gör...

söyle, sen nasıl öğrendin unutmayı?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim