yıkıcı eleştiri
adı üzerinde, yapmak için değil yıkmak için ifâ edilen eleştiridir. hâlbuki yıkmak kolay, yapmak ise zordur. yıkmadan tâdil ve tâmir etme imkânı varsa eleştiri, aslında buna hizmet etmelidir. ama, bazen de şifâ yıkmaktadır, bazen de derdin devâsı, ağuları yutmaktır, eskiye dâir aklımızı, kalbimizi körelten, perdeleyen ne varsa üzerlerinden dozerlerle geçmektir. evet, çürümüşlük, uyuşukluk, behîmi isteklerin emrinde kokuşmuş, köhneleşmiş düşünce ve izmler yıkılmak için eleştirilmelidir ve insanlığa yeni bir soluk alma, eğriden doğruya, çirkinden güzele, kötüden iyiye bir dönüşüm gerçekleştirme şansı verilmelidir. sözüm, insanlar için değildir. insan yıkıldı mı eleştiri anlamsızlaşır. eleştiri, insanı ayağa kaldırmalıdır. yıkıcı eleştirinin muhâtabı, insanın yaratılışı ile bağdaşmayan, tepeden bakan kibirli ve cür'etkâr faşist ideolojiler, sırtını devlet ve kamu gücüne dayamış yönlendirici, manipülatif, emredici ve otoriter dil kullanan anlayışlar ile dünya görüşleri olmalıdır.
devamını gör...
kahve
müptelası olduğumuz bu harika içeceğin, tarih sahnesine çıkışı 850 yılında oluyor. aslında her şeyi bir keçi sürüsüne ve çobana borçluyuz. bir kahve tiryakisi olarak, yazıma başlamadan önce burdan sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim. bach'ın "coffee cantata" eserini de şuraya bıraktıktan sonra başlayalım.
her şey, kaldı adındaki çobanın güttüğü keçilerin bir meyveyi yedikten sonra canlanmaları ile başlıyor. bunu gören çoban meyveyi kendisi de deniyor. kahve sevgisinin bu kadar büyüyeceğini o zaman fark etmiş midir acaba?
daha sonraki durağımız keşişler oluyor. bu gizemli meyveyi onlar da deniyor. tadı çok acı geldiği için hepsini ateşe atıyorlar. daha sonra öyle güzel bir koku yayılır ki keşişler mest olur. keşişler daha sonra bu kavrulmuş meyvelerden bir içecek hazırlamışlar. keşişler kahveyi içtikten sonra bütün gece ayık kalmışlar. daha sonra bu sihirli içecek, kısa sürede yayılmış dört bir yana. 1000 yıllarında yemen'de üretilmeye başlanmış bile.
kahvenin istanbul'a gelişi kanuni sultan süleyman döneminde gerçekleşmiş. sınırları yemen'e kadar uzayan osmanlı, yemen valisi özdemir paşa sayesinde kahve ile tanışmıştır. bu tanışıklık gittikçe ilerlemiş ve artık sarayda kırk kişilik kadrolu kahveci ustaları çalışmaya başlamış.
efendim kahvenin ünü sarayın dışına da taşmış tabii ki. 1550 yılında ilk kahvehane açılmış istanbul'da. daha sonraki her mahallede bir kahvehane olmuş. insanlar burda oturur, muhabbet eder, tartışır, iş konuşur, ticaret yapar bir yandan da kahvesini yudumlarmış.
kahve tutkunu italyanlar da kahve ile osmanlı sayesinde tanışmıştır. venedikli tacirler 1615 yılında ilk kahve tohumlarını venedik'e götürerek bu harika içeceği bir kıtaya daha taşımışlardır. 1683 viyana kuşatması sırasında osmanlı'nın kahve tohumlarını cephede bırakması ile avrupa'ya da kahvehaneler açılmaya başlamıştır. polonyalı bir girişimci bu çuvallar dolusu kahveler ile ilk kahvehaneyi açmış.
istanbul'da olduğu gibi avrupa'da da çok sevilmiş kahvehaneler. voltaire, balzac, beethoven ve mozart da bu kahvehanelerin müdavimlerinden. balzac'ın kahve tutkusunu bilmeyen yoktur zaten. günlük 50 fincan kahve içtiği söylenir.
tabii ki o zaman kahve üretimi arabistan, afrika topraklarında. avrupa'ya da yayılması ile orda da kahve bitkisi yetiştirilmeye çalışılmış. 17. yüzyılın sonlarına doğru seralarda üretilen bitkiler, çeşitli yerlere gönderilmiş. bir tanesi de paris'te xıv. louis'e hediye edilmiş. bu hediye milyonlarca kahve bitkisinin atası olmuş.
şüphesiz kahve bizim kültürümüzde bambaşka bir noktaya yerleşmiştir. telvesi ile içilen tek kahve türü olan türk kahvesi de bu kültürün çok önemli bir parçası aynı zamanda insanlığa bir hediyemiz. sabahların mutluluk sebebi kahvaltı bile kahvenin altına yenilen yemekten alır ismini. bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır sözü de belki de sevgimizi gösteren en büyük kanıttır.
her şey, kaldı adındaki çobanın güttüğü keçilerin bir meyveyi yedikten sonra canlanmaları ile başlıyor. bunu gören çoban meyveyi kendisi de deniyor. kahve sevgisinin bu kadar büyüyeceğini o zaman fark etmiş midir acaba?
daha sonraki durağımız keşişler oluyor. bu gizemli meyveyi onlar da deniyor. tadı çok acı geldiği için hepsini ateşe atıyorlar. daha sonra öyle güzel bir koku yayılır ki keşişler mest olur. keşişler daha sonra bu kavrulmuş meyvelerden bir içecek hazırlamışlar. keşişler kahveyi içtikten sonra bütün gece ayık kalmışlar. daha sonra bu sihirli içecek, kısa sürede yayılmış dört bir yana. 1000 yıllarında yemen'de üretilmeye başlanmış bile.
kahvenin istanbul'a gelişi kanuni sultan süleyman döneminde gerçekleşmiş. sınırları yemen'e kadar uzayan osmanlı, yemen valisi özdemir paşa sayesinde kahve ile tanışmıştır. bu tanışıklık gittikçe ilerlemiş ve artık sarayda kırk kişilik kadrolu kahveci ustaları çalışmaya başlamış.
efendim kahvenin ünü sarayın dışına da taşmış tabii ki. 1550 yılında ilk kahvehane açılmış istanbul'da. daha sonraki her mahallede bir kahvehane olmuş. insanlar burda oturur, muhabbet eder, tartışır, iş konuşur, ticaret yapar bir yandan da kahvesini yudumlarmış.
kahve tutkunu italyanlar da kahve ile osmanlı sayesinde tanışmıştır. venedikli tacirler 1615 yılında ilk kahve tohumlarını venedik'e götürerek bu harika içeceği bir kıtaya daha taşımışlardır. 1683 viyana kuşatması sırasında osmanlı'nın kahve tohumlarını cephede bırakması ile avrupa'ya da kahvehaneler açılmaya başlamıştır. polonyalı bir girişimci bu çuvallar dolusu kahveler ile ilk kahvehaneyi açmış.
istanbul'da olduğu gibi avrupa'da da çok sevilmiş kahvehaneler. voltaire, balzac, beethoven ve mozart da bu kahvehanelerin müdavimlerinden. balzac'ın kahve tutkusunu bilmeyen yoktur zaten. günlük 50 fincan kahve içtiği söylenir.
tabii ki o zaman kahve üretimi arabistan, afrika topraklarında. avrupa'ya da yayılması ile orda da kahve bitkisi yetiştirilmeye çalışılmış. 17. yüzyılın sonlarına doğru seralarda üretilen bitkiler, çeşitli yerlere gönderilmiş. bir tanesi de paris'te xıv. louis'e hediye edilmiş. bu hediye milyonlarca kahve bitkisinin atası olmuş.
şüphesiz kahve bizim kültürümüzde bambaşka bir noktaya yerleşmiştir. telvesi ile içilen tek kahve türü olan türk kahvesi de bu kültürün çok önemli bir parçası aynı zamanda insanlığa bir hediyemiz. sabahların mutluluk sebebi kahvaltı bile kahvenin altına yenilen yemekten alır ismini. bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır sözü de belki de sevgimizi gösteren en büyük kanıttır.
devamını gör...
elde sprey boya olsa duvara yazılacak şey
kış sizin olsun.. bahar bizimdir..
devamını gör...
kuş olunsa yapılacaklar
yolun ortasına çıkar o güzeli beklerdim, nilgün vasiyeti.
/ öyle güzelsin ki, kuş koysunlar yoluna /
/ öyle güzelsin ki, kuş koysunlar yoluna /

devamını gör...
pavyona düşsem daha kolay kurtulurdum denilen bağımlılıklar
müge anlı izlemek...
devamını gör...
j.r.r. tolkien
ingiliz dil bilimcidir, çocuklarına hikayeler anlatmayı seven biri olması sayesinde, yıllardır milyonlarca insanın gönlünde aklında yer edinmiş biridir.
ne yazık ki kitap okumaya üşenen toplum kendisini çoğunlukla peter jackson'ın çektiği yüzüklerin efendisi filmlerinden ibaret sanmaktadır. lakin orta dünya ve yüzüklerin efendisi 3 kitaptan ibaret değildir; silmarillion: evrenin ve arda'nın yaratılışını anlatır. orta dünyanın 1. çağında yaşanan önemli olaylar yer almaktadır. sauron'u erol taş zannedenler, aslında sadece melkor'un bir uşağı olduğunu öğrenirler.
hurin'in çocukları: silmarillion'da kısaca bahsedilen hurin'in çocuklarının ayrıntılı hikayesidir. acıların çocuğu turin'in küçük emrahı akıllara getiren yaşamı anlatılmaktadır.
güç yüzüklerine dair: güç yüzükleri'nin yaratılışı bu hikayede anlatılmaktadır.
hobbit: tek yüzüğün gollum tarafından bulunması ve sonrasında bilbo baggins'in eline geçmesini anlatan kitaptır.
elf cüce savaşı da anlatılmaktadır kitapta. cüce ve elflerin birbirlerini sevmeme sebepleri buna dayanır.
yüzüklerin efendisi: güneşin 3. çağının kapanış hikayesini ve tek yüzüğün yok edilmesini anlatır.
ne yazık ki kitap okumaya üşenen toplum kendisini çoğunlukla peter jackson'ın çektiği yüzüklerin efendisi filmlerinden ibaret sanmaktadır. lakin orta dünya ve yüzüklerin efendisi 3 kitaptan ibaret değildir; silmarillion: evrenin ve arda'nın yaratılışını anlatır. orta dünyanın 1. çağında yaşanan önemli olaylar yer almaktadır. sauron'u erol taş zannedenler, aslında sadece melkor'un bir uşağı olduğunu öğrenirler.
hurin'in çocukları: silmarillion'da kısaca bahsedilen hurin'in çocuklarının ayrıntılı hikayesidir. acıların çocuğu turin'in küçük emrahı akıllara getiren yaşamı anlatılmaktadır.
güç yüzüklerine dair: güç yüzükleri'nin yaratılışı bu hikayede anlatılmaktadır.
hobbit: tek yüzüğün gollum tarafından bulunması ve sonrasında bilbo baggins'in eline geçmesini anlatan kitaptır.
elf cüce savaşı da anlatılmaktadır kitapta. cüce ve elflerin birbirlerini sevmeme sebepleri buna dayanır.
yüzüklerin efendisi: güneşin 3. çağının kapanış hikayesini ve tek yüzüğün yok edilmesini anlatır.
devamını gör...
legendary00
ah şu linç girişimleri yok mu… ulan amma uzattınız be. ne var yani 29 oy aldıysa bir tanımda? kardeşim insanı dinden imandan çıkartmayın başlarım linç girişimlerinize sizin haa.. burada kol kadar entry girenlere de oy veriliyor ne çok duyar kastınız be. ulan var ya sizden adam olmaz, kendinize günlük bir kurban belirliyorsunuz onun üzerine gidip sözlükten soğuması için elinizden geleni yapıyorsunuz.
sorun oy ise size de verelim kardeşim çok büyütmeyin şu mevzuyu rica ediyorum ya.
salın lan insanları, onlar üzerinden baskı kurmayı bırakın kendi yazarlığınızı yapın anasını satıyım… yazara benden hep destek tam destek. hiçbir şey yıldırmasın seni yazar, sen yazmaya devam et. uslu uslu şimdi tanım girelim kaos oluşturmayalım rica ediyorum.
sorun oy ise size de verelim kardeşim çok büyütmeyin şu mevzuyu rica ediyorum ya.
salın lan insanları, onlar üzerinden baskı kurmayı bırakın kendi yazarlığınızı yapın anasını satıyım… yazara benden hep destek tam destek. hiçbir şey yıldırmasın seni yazar, sen yazmaya devam et. uslu uslu şimdi tanım girelim kaos oluşturmayalım rica ediyorum.
devamını gör...
yazarların en sevdiği devlet bahçeli sözü
otus alt esnik ursun.
devamını gör...
ahu gözlüm
hiç eskimeyen ve bana göre mirkelam'ın en güzel, en tatlı şarkılarından biridir.
ahu gözlüm
güzel yüzlüm
bana biraz güler misin?
aşk mı, laf mı yaşananlar?
gözlerime bakıp söyler misin?
fallara kalmış geleceğine
gözyaşı dökersin
gül gibi yâre döneceğine
daha çok beklersin
ellerini ver (yâr)
saçlarını aç (yâr)
al beni koynuna (sar)
kuşları kondur eteğine de
bir kapa bir aç yâr
yaptın, ettin
gittin, bittim
bir kaderi
sen mahvettin
atsan olmaz
satsan olmaz
bir sevda var bende
tutsan durmaz
fallara kalmış geleceğine
gözyaşı dökersin
gül gibi yâre…
ahu gözlüm
güzel yüzlüm
bana biraz güler misin?
aşk mı, laf mı yaşananlar?
gözlerime bakıp söyler misin?
fallara kalmış geleceğine
gözyaşı dökersin
gül gibi yâre döneceğine
daha çok beklersin
ellerini ver (yâr)
saçlarını aç (yâr)
al beni koynuna (sar)
kuşları kondur eteğine de
bir kapa bir aç yâr
yaptın, ettin
gittin, bittim
bir kaderi
sen mahvettin
atsan olmaz
satsan olmaz
bir sevda var bende
tutsan durmaz
fallara kalmış geleceğine
gözyaşı dökersin
gül gibi yâre…
devamını gör...
çocukluk dönemi sanrıları
çocukken cami minaresini allah zannederdim. kocaman gelirdi gözüme
devamını gör...
geceye bir şarkı sözü bırak
dursun zaman
dursun diyorsun da
oyun değil ki yaşamak
sen inanmasan da
bir son var anla
herkese inat
duysun seni
dönsün diyorsun da
oyun değil ki yaşamak
yok bir çaren anla
sakın uyanma
yıllara inat
devamını gör...
mahlassızım
yerinde tespitleri olan ve bunu yazıya oldukça güzel dökebilen birisi. girdiği bilgi içerikli tanımlarla sadece benim değil, bir çok insanın dikkatini çekmeyi başarabilmiş olmasını buna bağlıyorum. kendisini okumak çok keyifli, dilerim her zaman buralarda olur.
devamını gör...
opus magnum
latince büyük iş anlamına gelen deyiştir. bir sanatçının en önemli eseri için kullanılır, başyapıt manasındadır. çoğu yerde magnum opus olarak da telaffuz edilsede doğrusu opus magnumdur. latincede her zaman sıfat isimden sonra gelir (iş büyük gibi yani). diğer dillerde genelde sıfat isimden önce geldiği için magnum opus şeklinde yazılır ( büyük iş gibi).
bu deyişe örnek verirken hiç oydu buydu demeye gerek yok sadece şu sanırım tam açıklayıcı örnek olacaktır.
türkiye cumhuriyeti, mustafa kemal atatürk'ün opus magnumudur.
bu deyişe örnek verirken hiç oydu buydu demeye gerek yok sadece şu sanırım tam açıklayıcı örnek olacaktır.
türkiye cumhuriyeti, mustafa kemal atatürk'ün opus magnumudur.
devamını gör...
kendinle aran nasıl sorunsalı
hep aynı fikirdeyiz.
devamını gör...
vicdan
insanı insan yapan önemli bir olgu.vicdan masturbasyonu diye bir kavramda var,ona pek girmeyelim. (bkz: vicdan mastürbasyonu)
devamını gör...
dindarları cahil yobaz gerici sanmak
hiç şüphesiz, inanmayanların %90'ı böyle düşünür, hatta belki oran daha fazladır.
ama aslında durum böyle değil..
mesela gazali, herhangi bir felsefeciden çok daha fazla felsefe bilgisi vardır ama benimsediği görüşler ve inançları yüzünden hep gerici diye lanse edilir.
dindarlar ve en azından elinden geldiği kadar dindar olmaya çalışanlar genellikle
bu ve bu tür önyargılara sürekli maruz kalıyor ve buna maruz kalmasının en büyük nedeni inançları..
sorsan herkes ileirici ama basit bir inancı bile anlayamıyor..
ama aslında durum böyle değil..
mesela gazali, herhangi bir felsefeciden çok daha fazla felsefe bilgisi vardır ama benimsediği görüşler ve inançları yüzünden hep gerici diye lanse edilir.
dindarlar ve en azından elinden geldiği kadar dindar olmaya çalışanlar genellikle
bu ve bu tür önyargılara sürekli maruz kalıyor ve buna maruz kalmasının en büyük nedeni inançları..
sorsan herkes ileirici ama basit bir inancı bile anlayamıyor..
devamını gör...
bazı kadınların yemek yapmayı hizmetçilik olarak görmesi
eğer yemek yapmayı seven bir kadınsa, hizmetçilik olarak görmez ama, erkeğin onu hizmetçi gibi görmesini kabullenemez. yapmak zorundasın, bu senin görevin gibi davranan erkeği, o yaptığı yemeğin tenceresine koyup pişirmek ister. bir de üstüne, yaptığı yemeği her türlü eleştirip, bi eline sağlık demeyi bile beceremeyen erkeği sofraya tuzluk niyetine koymak ister.
sorun yapılan iş değil, üslup.
sorun yapılan iş değil, üslup.
devamını gör...
turkish english isim soyad kombinasyonu
komik olan kombinasyondur efenim.
örnek vermek gerekirse;
erol cloud
şenol sun
aykut the great
ibrahim sweetvoice
mahsun redrose
binali lightning
abdullah rose.
örnek vermek gerekirse;
erol cloud
şenol sun
aykut the great
ibrahim sweetvoice
mahsun redrose
binali lightning
abdullah rose.
devamını gör...