zaman tüneli
türk gençlerinin bir hobisi olmaması
ellerinden telefon düşmüyor ki. ona like buna like her önüne gelene nude. yazık gerçekten çok yazık gençlik resmen bitmiş.
devamını gör...
en kötü yıllarını en güzel yaşlarında yaşamak
en güzel yaşlar, çocukluk zamanlarına tekabül ediyorsa*, en kötü yıllarım o zamanlardı. o zamanlardan ne kadar uzaklaştıysam, o kadar iyileştim. aciz, savunmasız, çaresiz bir çocuk tüm o zorlukların üstesinden gelip bugünlere gelebilmişse, yetişkin olunca zorluklarla hayli hayli baş eder. hangi yaşta olduğunun ne önemi var? belki de en güzel yaşlar şimdi başlıyordur, kim bilir?
devamını gör...
çocuğunun istiklal marşı okumasından rahatsız olan suriyeli
çıktır ol git o zaman memleketine. esad ile yaşa.
devamını gör...
sözlükte kıskanılan yazarlar
kimseyi tanımıyorum.
devamını gör...
bir insan ömrünü neye vermeli sorunsalı
ömrü dahil, neyi varsa kendine vermeli. kendi dışında birine, bir şeye verdiğinde ne hayır görmüştür insan?
devamını gör...
yazarların küçükken allah sandıkları şeyler
görünmediğini söyledikleri için böyle bir sanrıya kapılmamıştım.
hise dayalı olduğunu söylemişlerdi ve bizi hep duyduğunu. bazen bir şey olurdu "allah'ım burada mısın, beni duyuyor musun?" derdim. tabi cevap yok. cevap vermediği için kendimi (6-7) kötü bir çocuk sanıp ağladım mesela. yani konuşulanı duyuyorsa cevap vermeli gibi gelmişti.
"sevgi inanca dayalı kanıtladığında anlamını yitirir. veya kanıtlandığında inanmama şansın kalmaz. böyle olunca inanç duymak çok kolay olur. onu görmeyeceksin, duymayacaksın, bilmeyeceksin hissedeceksin. sevgi gibi, o da görülmez ama hissedilir anladın mı?"
o zaman bu tarz şekilde bahsetmişlerdi. o benim için sevgi kaynağı gibi bir şeydi. görülmüyor ama kalbinde yer verirsen hissedebilirsin.
bundan sonra ki sesli konuşmaları elimi yüreğime koyarak yapardım. (: bu sefer de uzaktan bakınca kalbim ağrıyor sanmışlardı. :/
hise dayalı olduğunu söylemişlerdi ve bizi hep duyduğunu. bazen bir şey olurdu "allah'ım burada mısın, beni duyuyor musun?" derdim. tabi cevap yok. cevap vermediği için kendimi (6-7) kötü bir çocuk sanıp ağladım mesela. yani konuşulanı duyuyorsa cevap vermeli gibi gelmişti.
"sevgi inanca dayalı kanıtladığında anlamını yitirir. veya kanıtlandığında inanmama şansın kalmaz. böyle olunca inanç duymak çok kolay olur. onu görmeyeceksin, duymayacaksın, bilmeyeceksin hissedeceksin. sevgi gibi, o da görülmez ama hissedilir anladın mı?"
o zaman bu tarz şekilde bahsetmişlerdi. o benim için sevgi kaynağı gibi bir şeydi. görülmüyor ama kalbinde yer verirsen hissedebilirsin.
bundan sonra ki sesli konuşmaları elimi yüreğime koyarak yapardım. (: bu sefer de uzaktan bakınca kalbim ağrıyor sanmışlardı. :/
devamını gör...
dünyadan uzaklaşmak
ben olabilir sanırım. yaşamak istemiyorum. en azından şu an.
devamını gör...
tonga
(bkz: tongaya düşmek)
--! alıntı !--
fransız gezgin labilardiere, on sekizinci yüzyılda tongalılar tarafından tongaya düşürülerek, paris'teki bilimler akademisi huzurunda, tonga sayıları olduğunu zannettiği bir dizi sözcüğü tekrarlamıştı; fakat aslında bunlar müstehcen laflardı..
--! alıntı !--
--! alıntı !--
fransız gezgin labilardiere, on sekizinci yüzyılda tongalılar tarafından tongaya düşürülerek, paris'teki bilimler akademisi huzurunda, tonga sayıları olduğunu zannettiği bir dizi sözcüğü tekrarlamıştı; fakat aslında bunlar müstehcen laflardı..
--! alıntı !--
devamını gör...
bir insan ömrünü neye vermeli sorunsalı
sevdiği işe, eşe, çocuğuna ve büyük ailesine.
devamını gör...
uzaylı bir çocuğun proje ödevi olma ihtimalimiz
çocuk ödevden sıfır alacak gibi duruyor.
devamını gör...
vera'nın resmi
nazım hikmet şiiridir.
kimseler yapamaz senin resmini
kıyıdan açılanın tanyerinden esenin
aramasınlar seni renklerin atlıkarıncasında
dayanmış tahta parmaklığa bir bağ taraçasında iklimler
bizden en uzak gezegenin kederi
aramasınlar seni uyaklarında ışıkla gölgenin
sen oyunun dışındasın oylumlarında yüzeylerinde
bir yerlerde bir sevinç günün birinde fışkırır
kimseler yapamaz senin resmini
kıyıdan açılanın tan yerinden esenin
sen kendi resmini kendin de yapamazsın
gümüş kanatlı bir balık sıçrıyor enginde
aynaların içine girip ötelere gitme boşu boşuna geceleri
yitirilmiş erkekler gelir kadınlar koğuşuna geceleri
sen kendi resmini kendin de yapamazsın
bir açılıp bir kapanır kapılar yüreğinde
senin resmini ben yapacağım...
4 mayıs 1962
nazım hikmet/ bütün şiirleri/ sayfa/ 1807
kimseler yapamaz senin resmini
kıyıdan açılanın tanyerinden esenin
aramasınlar seni renklerin atlıkarıncasında
dayanmış tahta parmaklığa bir bağ taraçasında iklimler
bizden en uzak gezegenin kederi
aramasınlar seni uyaklarında ışıkla gölgenin
sen oyunun dışındasın oylumlarında yüzeylerinde
bir yerlerde bir sevinç günün birinde fışkırır
kimseler yapamaz senin resmini
kıyıdan açılanın tan yerinden esenin
sen kendi resmini kendin de yapamazsın
gümüş kanatlı bir balık sıçrıyor enginde
aynaların içine girip ötelere gitme boşu boşuna geceleri
yitirilmiş erkekler gelir kadınlar koğuşuna geceleri
sen kendi resmini kendin de yapamazsın
bir açılıp bir kapanır kapılar yüreğinde
senin resmini ben yapacağım...
4 mayıs 1962
nazım hikmet/ bütün şiirleri/ sayfa/ 1807
devamını gör...
hobisi olmayan insan
yapacak bir şeyi olmadığı için sürekli size saracak olması gerçeği yadsınamaz kişi, evlerden ırak.
devamını gör...
hobisi olmayan insan
fakirdir.
devamını gör...
sözlükte kıskanılan yazarlar
devamını gör...
uzaylı bir çocuğun proje ödevi olma ihtimalimiz
bazen aklıma düşüyor bu ihtimal ama sonra yüce yaradana şükrediyorum ve yoluma bakıyorum.
devamını gör...
hobisi olmayan insan
like a rolling stone şarkısını yolluyorum
hiçbir şey olmamak işte aslında, gerçekten de
burada hobim yok yazanların çoğunun hobisi vardır bu arada, size faydası yok diye ya da öyle "kaliteli" değil diye hobi dışı olmuyor çoğu şey
hiçbir şey olmamak işte aslında, gerçekten de
burada hobim yok yazanların çoğunun hobisi vardır bu arada, size faydası yok diye ya da öyle "kaliteli" değil diye hobi dışı olmuyor çoğu şey
devamını gör...
veto
bir yetkinin, bir kararın, bir yasanın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı olarak tanımlanır.
devamını gör...
her şeyin farkında olmak
işkence odasında hissettirir insana. kah parmaklarını keserler teker teker, kah elektrik verirler taşaklarına.
devamını gör...
güzel kadın isimleri
niyet ettim en baştan bütün tanımları okuyup kendi ismimi bulmaya
edit: tamam buldum, baya kişi yazmış mutluyum
edit: tamam buldum, baya kişi yazmış mutluyum
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
sıkılıyorum bazen ama bu durum geçiyor.
devamını gör...