zaman tüneli
bir istanbul masalı'nda jenerik boyu oradan oraya uçan tüy
çok küçükken (bkz: bir istanbul masalı) dizisinde gördüğüm ve diziye dair hatırlayabildiğim tek şey olarak değerlendirebileceğim hoş ayrıntı. hoş diyorum çünkü bu denli küçük bir jenerik sahnesi bile insanı geçmişe götürüp o dönemki anılarını tazelemeye yetiyor. her bölümün başlangıcında müzik girerken uçuşan bu beyaz tüy evleri, sokakları, yolları geçer de en sonunda varacağı yere ulaşınca karakterlerin tanıtımı, müzik ve dizinin diğer bileşenlerinin (yönetmen, senarist, ışık teknisyeni, sesçi vb.) tanıtımı biter ve bölüm başlar. şimdiki hafızamla karakterleri, olay örgüsünü, replikleri hiç hatırlamasam bile o tüyü hatırlarım işte. ha bir de, esma diye biri dalıp gitmişti ve karşısındaki kişi ''dünyadan esma'ya, dünyadan esma'ya!'' diye esprili bir dil kullanmıştı. ben de bir garibim ha :) ulan 3-4 yaşındasın bunlar olurken, nasıl oluyor da hem o sahneye canlı canlı şahit olup hem şimdi bile hatırlayıp hem de buraya yazıyorsun?
tam olarak hangi mesajı verdiğini bilmemekle birlikte ''her insan doğar, büyür ve ölür'' veya ''her şey başladığı yerde biter'' gibi bir teması olduğunu düşünüyorum jenerikteki o uçan beyaz tüyün. bir süreç, bir macera, bir akış içeriyor bu sahnenin temeli. sanki hepimiz o tüyün milyonlarca, milyarlarca gelişmiş kopyası misali olaydan olaya, dönemden döneme, acıdan komediye sürüklenen kişilermişiz gibi bir gizli teşbih yapılmış. jeneriği izlerken çocukluktan şimdiye dek bütün anıları, yaptıkları, yapmadıkları, hüzünleri ve mutlulukları canlanır insanın. belki geçmişe duyulan özlem ve geçmişin ağır yükü birbiriyle kıyasıya bir mücadeleye girer ve o bir dakika civarındaki jenerik bile izleme-izlememe tereddüdü oluşturur içinde. cesaret edip izleyebilen de eski o olarak kalmaz. bir jeneriğin gücü bazen insanın en derinlerine bile sirayet edecek kadar çok. işte öyle dostlar, öyle...
devamını gör...
edebi aktarım gücü
mümkünse debisi düşük olsun, sayfalarca debinin, tazyikli su kadar değeri yok...tazyik yüksek, kısa ve vurucu olsun.
devamını gör...
tümevarım vs tümdengelim
tümevarım nesirdir, tümdengelim nazım.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
susarak katlanırsın, onlarsa anlamazlar seni .
ey kutsal varlık! solar gidersin susarak.
sevgili, sayrısın gönlün yorgun ağlamaktan ve içim de titrek pırıltısı korkunun
ama inanamam öleceğine sevdiğin sürece...
canım hölderlin
ey kutsal varlık! solar gidersin susarak.
sevgili, sayrısın gönlün yorgun ağlamaktan ve içim de titrek pırıltısı korkunun
ama inanamam öleceğine sevdiğin sürece...
canım hölderlin
devamını gör...
edebi aktarım gücü
edebi debidir.
devamını gör...
atom
maddenin en küçük yapı taşı, birde bunun alt parçacıkları var ki evlerden ırak. anlamazsın, karmakarışık, bir öyle bir böyle. her forma sokmak mümkün ama anlamak namümkün.
devamını gör...
kader
çok tanıdık bir isim. belki ben.
devamını gör...
alarm sesi önerileri
devamını gör...
tutunamayanlar
roman, baş karakter selim ışıklı'nın bireysel kimlik arayışını merkeze alır. selim'in tutunamama hali, toplumsal normlar ve bireysel değerler arasındaki çatışmalara işaret eder.eserde, 20. yüzyıl türkiye'sindeki toplumsal sorunlar ve değişimler eleştirilir. karakterler aracılığıyla, toplumun normlarına ve değerlerine karşı bir eleştiri sunulur.türkiye'nin modernleşme sürecini ve bu sürecin bireyler üzerindeki etkilerini inceler. batılılaşma çabaları ve bu çabaların yarattığı çatışmalar önemli bir temadır.oğuz atay, romanında farklı anlatım teknikleri kullanarak okuyucuyu çeşitli bakış açılarıyla tanıştırır. mektuplar, günlükler, doktor raporları gibi belgeler aracılığıyla çeşitli sesler ve bakış açıları bir araya getirilir. okumak biraz külfet olabilir fakat olaya dahil olduğunda hakkını verirsin. tercihen birkaç defa daha okunup daha çok sindirilir. bir alıntıyla sonlandırayım. "beni yazma, yazma beni. bırak yaşayayım. çünkü yazılanlar ben olamam. yazılanlar, ben olmayan, benim olmayan bir şey olur. beni bırak yaşayayım." — selim ışıklı
devamını gör...
kia sportage
saglam araba. kia'larin zaten 7 sene garantisi var.
sürüsü güzel, arkada park kamerasi mevcut, koltuklar isitmali. bagazi da yeterince genis.
güzel araba güzel.
sürüsü güzel, arkada park kamerasi mevcut, koltuklar isitmali. bagazi da yeterince genis.
güzel araba güzel.
devamını gör...
kader
bir filmde duydum, hoşuma gitti:
kader belli olana kadar elinden geleni yapmalısın.
kader belli olana kadar elinden geleni yapmalısın.
devamını gör...
iğde
iğdeli guzu o....
devamını gör...
nutella vs tahin pekmez
iki ucu bulaşık kaşık.
devamını gör...
istanbul üniversitesi
zamaninda mezun oldugum üniversite.
ıstanbul disindaki (bkz: avcilar) kampüsünde vahsi atlarin dolastigi tarlalar arasindaki yurtta 5 metrekare odada 4 kisi kaldigimizi hatirliyorum.
yere hali almistik. o kadar kirlenmisti ki, temizleyememistik. biz de yeni hali alip üstüne atmistik.
yurtta pencereden bakinda ilerdeki tarlada rüzgarin etkisiyle yuvarlana yuvalana ucusan bitki öbekleri görünürdü. teksas filmlerindeki gibi.
hic bir sey ogrenmeden üniversiteyi bitirdik. bu yüzden iyi hatirlamiyorum bu üniversiteyi. gidip özelden kurs yapip yazilimci olun, daha cok ögrenirsiniz, daha cok kazanirsiniz.
ıstanbul disindaki (bkz: avcilar) kampüsünde vahsi atlarin dolastigi tarlalar arasindaki yurtta 5 metrekare odada 4 kisi kaldigimizi hatirliyorum.
yere hali almistik. o kadar kirlenmisti ki, temizleyememistik. biz de yeni hali alip üstüne atmistik.
yurtta pencereden bakinda ilerdeki tarlada rüzgarin etkisiyle yuvarlana yuvalana ucusan bitki öbekleri görünürdü. teksas filmlerindeki gibi.
hic bir sey ogrenmeden üniversiteyi bitirdik. bu yüzden iyi hatirlamiyorum bu üniversiteyi. gidip özelden kurs yapip yazilimci olun, daha cok ögrenirsiniz, daha cok kazanirsiniz.
devamını gör...
sogdiana
antik dönemde soğd isimli irani kavmin yaşadığı bölge. bugünkü özbekistan'ın doğusu(buhara -semerkant havalisi) ve tacikistan'ı içerir. antik dönemin önemli kültür ve ticaret merkezlerinden birisidir.
devamını gör...
sıkılmak
devamını gör...