zaman tüneli

dün geceden...

cidden inanıyor mu sanıyorsunuz? çok eğlendim bu başlığa.

bir dönem bunu okumayanı yoldan çevirip dövüyorlardı. öyle popülerdi yani. felsefeye giriş v1 seviyesi olarak değerlendirilebilir.

fakat orijinal başlığı varken neden yeni bir başlığa ihtiyaç duyulmuş?

(bkz: sofie'nin dünyası)

editör bile o kadar sallamamış ki bu başlığı #kitap kategorisine almış ve de tabii ki aramaya inanmamış!

(bkz: aramaya inanmak)

sırdaş deyin, yoldaş deyin, arkadaş deyin, candaş deyin, mevkidaş deyin, gönüldaş deyin, ne yakışıyorsa dökün içinizdekileri. ama en iyisi siz sözlüktaş deyin.

aslinda biyolog kendisi.belki uzmanligi zoolojidir ondan dolayi şeyolmustur.

her yazar yapmaz bunu.
kim yapar?
sözlük jargonuna uygun, natematik başlık açan yazarlar yaparlar.
yazar açar mesela, atıyorum; "evinde bir sürü kedi ile yaşayan insanların insan ilişkilerinde problemi olması"
diye bir başlık.. nasıl açacaksa artık.. malum karakter sınırı.
diyelim açtı!
şimdi şu başlığa bakınca ne görüyorsunuz?
adeta bir tanım değil mi?
genelleme var.

genelleme varsa eğer bir başlıkta, o başlığın sahibi, başlığa yazılan diğer tanımları beğenir mutlaka.
şayet troll ise, kendisini eleştiren tanımları bile artılar.
yeter ki tanım girilsin.

bu aslında, bir kültürdür arkadaşlar.
iyi bir şeydir interaktif sözlükler adına.

sevgilisini benimle aldatan kadın sonrası anladım. kocasını benimle aldatan kadın sonrası anladım. annesine ve babasına sırf benimle kalmak için yalan söyleyen ve bunun için profesyonel bir şekilde arkadaşlarını dahil ederek planlama yapan ve organize olan liseli ve üniversiteli kızları tanıdıktan sonra anladım. ben kimlere güveneyim bunca yaşanan dan sonra sözlük. bitirdiler beni.

90'ları çok net hatırlamadığım için bir kıyaslama yapamayacağım yalnız kendi yaşanmışlıklarımdan yola çıkarsam, özellikle pandemi dönemi ve sonrasında hemen herkes birbirini "öpmeye" çalışıyor arkadaşlar. taksiye biniyorsun tur attırıyor, markete giriyorsun aynı ürünü diğer marketten çok daha fazlaya iteliyor, pazara gidiyorsun satıcı paranın üstünü vermemek için kıvranıyor, bankaya gidiyorsun dağ kadar faizi cazipmiş gibi itelemeye çalışıyor, emlak sektörüne gelince sittin sene satılmayacağı halde fahiş rakamdan ilanları görüyoruz. ne ara bu kadar ahlaksız, arsız, açgözlü olduk!

(elektrik) dağıtım anonim şirketi.

biraz nostalji diyeyim.
yurtseven kardeşler - özledim seni

orjinal cami isminde bir i daha var. onu nereye şeetcez?

#2794168 ünlü olmak isteyen arkadaşlarım var, bambu karşılığında o arkadaşlarımın fotoğrafını koyuyorum.
#2794181biyolog adayı diyelim hocam,öğrenciyiz.

şimdi dinlediğimi atayım. bu sıralar ne derin bir şarkı diyip duruyorum. çok etkiledi beni. skapova- ben hâlâ vazgeçmedim:

“soğuk bir akşamüstünde
bitmez sandım, çok geç kalmıştım, inanmıştım
ölü biri bi' kör sevdi
görmez ama duyar sanmıştı, yanılmıştı.”.

güvenmek istiyorum…:(((

bilinmezlerden öte , hatta ötelerin ötesi bir çelişki.

bir ara kedi vardı da neyse bu seferlik kuş olsun. madem pandasın kuş ne ayak bilader? *

***mutluluk mantıksal bir ideal değil bir imgelemdir.
-ahlak metafiziğinin temellendirilmesi (1785)

saçma başlıklarda bugün
c; cebrail
a; azrail
m; mikail
i; israfil

duyup okuma şansı elde edemediğim bir kitap. hakkında tek ismini biliyorum bir de övgülerden biraz felsefik olduğunu.
görmeye görmeye kitabı unutmuştum, teşekkürler...

dağ taş yerinde, insanlar nerede?

çok acayip bir enstrümantal bardcore cover yapılmış. tamam orijinali muhteşem ama bu cover da gayet tatmin edici!