zaman tüneli

sanırım 3.serisi de çıkmış bir kitap. ilk ve ikincisi bende mevcut kitaplığımda görünce tekrar okumak istedim. yıllar önce okumuştum çünkü.
dünya tarihine yön veren ilham olan kadınların kısa hikayelerinden oluşuyor kitap.
hatta çoğu adını bile bilmediğim önemli kadınları bu kitap sayesinde öğrendim.
uzun uzun biyografi okumayayım ama kim oldukları hakkında da biraz fikrim olsun ortamlarda cahil kalmayayım diyorsanız kesinlikle okumalısınız.
devamını gör...

başlıyore...buradan
devamını gör...

sabri sarıoğlu.
devamını gör...

iki dakika sonra.... biraz müzik ve lak lak. ama lak lak ne bilmiyorum.
devamını gör...

gittikçe özlemi artan fitbolcu.
devamını gör...

bereketi! bak ramazan geldi, çeşit çeşit şeyler yiyip içiyoruz, nerden geliyorsa geliyor işte.! ramazan'dan önce beyle değildi. eyle değil mi peygamber adına yalan uyduran gotlekler?

ulan gelir aynı olduğu halde, gıda, temizlik ve giyim fiyatları % 30 arttıp da nasıl bereket ola gundi? şimdi bu da manevi bereket olur değil mi, çünkü reel de bir çük olmuyor uyduruk vağatlarınızdan!
devamını gör...

viski beleşse gelebilecek hoyratlıktır. evde yapılıyor olabilir viski. o zaman kesin fiskidir.
devamını gör...



az bilinen yolda grubunun harika ötesi gaz şarkısı.. bazen çok da şey yapmamak lazım diyor bence..
ben de hep gelirim zaten gaza böyle sözlerde... canım sağolsun..


dertlerin sanki büyük dünyadan yola çık...
devamını gör...

(bkz: buyrun efendim benim)
devamını gör...

yarın öbür gün dolaylı yollardan derdini dinlemek istemeyen bir insan evladı da olabilir.abi biz senin derdini yeterli bulamadık derlerse de şaşırmam bu insanlara şahsen.
devamını gör...

bazen anne yarısı değil, komple uzak durulması gereken varlık.
devamını gör...

benim bu tarz iki yurtdışı deneyimine sahip olduğum.

bir yıl chicago yakini, beş yıl paris.
amerika senemde 3 sevgilim oldu. japon 2 ay, isveçli 2 ay, amerikalı 6 ay. ve o kadar masumdu ki. türk kizinda sevisme olmaz dedim, sadece saygı duydular.
5 sene paris te yaşarken 6 ay fransız, 6 ay arap sevgilim oldu. dudaktan opusmedik bile değil sevişmek, tercihlerime çok saygı duydular.

ben yurtdışı deneyimlerinde bir vazoda özenle saklanmış gül gibi hissediyorum hep.
devamını gör...

hayattaki en istemez rakibin. akrabadan gotü kurtardın mı dışarıya rahat ol sen.
devamını gör...

geçenlerde kocamla bir iş yemeğine gittim. sağolsun beni masada tanımadığım iki kişiyle bıraktı, arkadaşlarının yanına gitti.
birden sohbet başladı, nasıl güzeldi anlatamam. ekonomiden başladık, futboldan çıktık. endüstriyel futbolun geleneksel taraftar üzerindeki negatif etkisini bile konuştuk.
yani yeter ki sohbet adabını bilen kişiler olun, konudan çok ne var?
devamını gör...

bütün bildiklerinizi mektup olarak bütün paydaşlarla paylaşmak. çok kurumsal bir açıklama oldu ama öyle.
devamını gör...

herkesin de çoh yarpağındaydı ya derdimiz!
devamını gör...

bazısı psikoloji bozmakla kalmıyor baya bildiğin şiddet eğilimi uyandırıyor.
devamını gör...

normalde tatliyla pek aram yok. olmasa bi ömür aramam yani. ama biraz önce bir tremisu yedim yok boyle bir sey. sanki ilk defa tatli bir sey yiyormus gibi hissettim kendimi. kim.yaptiysa ellerine saglik muazzam bir seydi. orgazm oldum yerken o derece keyif aldim.
devamını gör...

austin archey - lorna shore
daniel erlandsson - arch enemy
nils fjellström - dark funeral
max cavalera - sepultura
devamını gör...

kafayı toparlama eylemi.

seni yargılayan yok, anlattıklarını sonradan sana karşı kullanan yok, seni tanımadığı için kıskançlık, bencillik, hasetlik, kin ya da her ne boksa besleyen yok, benden tiksinip uzaklaşacak mı diye derdin yok, nasıl olsa bir daha görüşmeyeceğiz kafasıyla döküp rahatlıyorsun içini. bazen o anlatıyor sen dinliyorsun. "ulan ne hayatlar varmış ya da yat kalk haline şükret milletin hali itten beter" diyorsun. bir daha hiç görmeyeceğin birinin hayatının önizlemesini tadıyor, next next next diyerek sonraki haftaların fragmanını izliyorsun. bazen "neler yapıyorsun, ne işle uğraşıyorsun?" klasik ağızla yanaşıyo. bazen kanayan yaranda nokta atışı sorularla tırnağını gezdiriyor. sigaradan açılıyor muhabbet bazen... başladım ama bırakamıyorum'lara evriliyor. üstündeki kombinden sevdiğin rengi bulandan, gülüşünden burcunu tahmin edene... hepsi müneccim, hepsi insan sarrafı bunların. bazen ekonomiden, ülkenin gidişatından sitem ediyor. bazen öyle havadan sudan. laf lafı açıyor. genelde o an hayatının en güzel 15 dakikası bi ömre bedel oluyor. muhabbetin tadı damağında kalıyor. kim bilir bir daha ne zaman tadacağım bu duyguyu diye sorarken bulacaksın kendini.

lise zamanları çok yapardık bunu kızlarla. rastgele bi numara çevirir, (tanımadığımız kişileri gizliden arar) kadın erkek farketmeksizin her telden çalardık. o kadar iyi gelirdi ki. goygoy, muhabbet. uff diyorum uff.

kocasıyla her kavga ettiğinde evdeki en değerli eşyayı kırıp, daha sonra kırdığı eşyanın aynısını isteyip seni anca öyle affederim şartını koyan sevim ablayı unutamıyorum mesela. 2 saat telefonda kocasının tuttuğu stajyer avukat olmadığımıza ikna etmeye çalışmıştık. sonra da döküldükçe döküldü. erkekleri anlama sanatı üzerine hızlandırılmış kurs vermişti bize. ya da 15 yaşındaki ergenin "ablalar ilk defa karşı cinsle bu kadar haşır neşir oluyorum beni yarın mustafagilin yanında da arar mısınız? demesini. pat diye yüzüne telefonu kapattığımızda yaşadığı o hayal kırıklığının vebali...

35 yaşında hiç evlenmemiş münir abimizi hele. ağzı iyi laf yapıyordu da kızlar sizi yarın okuldan alayım mı? demese haline acıyacaktık.

sevim belki kocasını boşadı, ergen okudu iş güç sahibi oldu, münir abim hala aynıdır ama he bıraktığımız gibi.
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim