zaman tüneli
sissy hankshaw
#3518990
bunlar eğitilmezler. iki taraf için de geçerli bu söylediğim. eskiden bazı şeylerin raconu, geleneği, usulü falan varmış. artık o dünyada yaşamıyoruz.
bi de işin yalancı çoban boyutu var. kadın diyelim naz yapmak için hayır diyor diyor böyle bir şey oturuyor. bir noktadan sonra gerçekten hayır dese de karşısındaki andavalın idrak etme şansı kalmıyor.
başka konularda naz yapsınlar birbirlerine. hayır, hayır olarak kalsın. erkeğin de azıcık gururu olsun hayır cevabı aldığı kadının gölgesine bile basmasın.
bunlar eğitilmezler. iki taraf için de geçerli bu söylediğim. eskiden bazı şeylerin raconu, geleneği, usulü falan varmış. artık o dünyada yaşamıyoruz.
bi de işin yalancı çoban boyutu var. kadın diyelim naz yapmak için hayır diyor diyor böyle bir şey oturuyor. bir noktadan sonra gerçekten hayır dese de karşısındaki andavalın idrak etme şansı kalmıyor.
başka konularda naz yapsınlar birbirlerine. hayır, hayır olarak kalsın. erkeğin de azıcık gururu olsun hayır cevabı aldığı kadının gölgesine bile basmasın.
devamını gör...
berbere söylenmek istenen şeyler
eline sağlık abi bok gibi oldu.
devamını gör...
yunanca şarkılar
biraz eskilerden ama çok çok güzel..
devamını gör...
berbere söylenmek istenen şeyler
..
benim köyde bi berberim var. olması gerekenden biraz fazla ilginç.. şöyle ki: ne zaman gitsem, başkasını tıraş ediyorsa bile anında bırakıp "oo buyruun" diye en uçta baştaki koltuğu hazırlamaya başlıyor ve artık kalfası mı, ikinci ustası mı her kimse dükkanı ona havale ediyor.
koltukta suratı köpüklü şahıs da, bekleyenler de haliyle tedirgin bir nefretle bana bakıyorlar. (köyün sahili ile çarşı merkezi ve zaten bir iki mahalleden oluşan yerleşim kesimi, yani aslında yerlileri arasında aslında bir-iki km var ve sahilcilerin çoğu yazları gelen yarı göçer kentliler.) sahil restoran kafecileri, üç beş pazar köylüsü ve kimi esnaflarla yıllardır az tanışıklık oluşsa da, açıkçası köyün 12 ay kahrını külfetini çeken yerli ahali köylü, sahilci tayfayı sevmiyor. haklılar da.. onlar için sahilci kesim şanslı, köyün keyfini en güzel aylarda doyasıya yaşayıp, hava ve deniz bozunca da çekip gidiyor. köylü dağın eteğinde bütün yıl sahilciyi bekliyor ki, üçbeş kazanabilsin, ayakta kalabilsin. yazın kazanabildiğiyle de 12 ay yaşayacak..
bizim berber trakyalı, köyden evliymiş. ama kendini pek oralı saymıyor ve sahilci aristokrasiyle ahbap olacak bir statüde göstermeye pek meraklı.. aslında ıstanbuldalarmış, emeklisinde orayı oğluna bırakmış kendi de hanımköylü olup bu dükkanı açmış.. tüm bunları her tıraşta en az iki kez dinlediğim için ayrıntılara gayet vakıfım..
bunları size niye yazıyorum: çünkü her gittiğimde berberimin anlamsız ihtimam ve ikramı nedeniyle mutlaka üç beş düşman kazanmış olarak kalkıyorum. adam belki de beni, istihbaratçı, mafya, özel harekatçı vs her neyse yani "tehlikeli biri" olarak anlatıp ima ediyor müşterisi köylülere.. millet neredeyse tıraşı filan unutup arkasına bakmadan kaçıp uzaklaşma eğiliminde. gözlerinde korku, tedirginlik, nefret gizlenemez boyutlarda.. sakin, dingin ama kendilerince huzurlu küçük dünyalarına ne diye geldiği belli olmayan tehlikeli bir sır küpüyüm ben.. akşam sahilde dostlarla rakılarken anlatıyor soruyorum siz de yaşıyormusunuz aynısını diye. yok diyorlar.. bahşişi kes ondandır diyorlar. yahu vermiyorum. ne bahşişi, adama parayı zorla veriyorum diyorum. gülüyorlar.. tipten kaybediyorsun her halde diyen var..
sırf imaj çalışması için köy kahvesine ayıracak vaktim ve niyetim de yok.. köyün de hepi topu iki berberi var işin kötüsü onlarda karşı karşıya. bir keresinde ötekine girdim, adam çıkıp "rafet ustaa" diye bizimkine bağırıp ihbar etti, bana da "abi ustam yerinde bak, siz göremediniz herhalde" dedi..
nihayeti üç beş kıl uğruna katlandığıma bakın yav.. allak seni bildiği gibi yapsın rafet usta..!
..
benim köyde bi berberim var. olması gerekenden biraz fazla ilginç.. şöyle ki: ne zaman gitsem, başkasını tıraş ediyorsa bile anında bırakıp "oo buyruun" diye en uçta baştaki koltuğu hazırlamaya başlıyor ve artık kalfası mı, ikinci ustası mı her kimse dükkanı ona havale ediyor.
koltukta suratı köpüklü şahıs da, bekleyenler de haliyle tedirgin bir nefretle bana bakıyorlar. (köyün sahili ile çarşı merkezi ve zaten bir iki mahalleden oluşan yerleşim kesimi, yani aslında yerlileri arasında aslında bir-iki km var ve sahilcilerin çoğu yazları gelen yarı göçer kentliler.) sahil restoran kafecileri, üç beş pazar köylüsü ve kimi esnaflarla yıllardır az tanışıklık oluşsa da, açıkçası köyün 12 ay kahrını külfetini çeken yerli ahali köylü, sahilci tayfayı sevmiyor. haklılar da.. onlar için sahilci kesim şanslı, köyün keyfini en güzel aylarda doyasıya yaşayıp, hava ve deniz bozunca da çekip gidiyor. köylü dağın eteğinde bütün yıl sahilciyi bekliyor ki, üçbeş kazanabilsin, ayakta kalabilsin. yazın kazanabildiğiyle de 12 ay yaşayacak..
bizim berber trakyalı, köyden evliymiş. ama kendini pek oralı saymıyor ve sahilci aristokrasiyle ahbap olacak bir statüde göstermeye pek meraklı.. aslında ıstanbuldalarmış, emeklisinde orayı oğluna bırakmış kendi de hanımköylü olup bu dükkanı açmış.. tüm bunları her tıraşta en az iki kez dinlediğim için ayrıntılara gayet vakıfım..
bunları size niye yazıyorum: çünkü her gittiğimde berberimin anlamsız ihtimam ve ikramı nedeniyle mutlaka üç beş düşman kazanmış olarak kalkıyorum. adam belki de beni, istihbaratçı, mafya, özel harekatçı vs her neyse yani "tehlikeli biri" olarak anlatıp ima ediyor müşterisi köylülere.. millet neredeyse tıraşı filan unutup arkasına bakmadan kaçıp uzaklaşma eğiliminde. gözlerinde korku, tedirginlik, nefret gizlenemez boyutlarda.. sakin, dingin ama kendilerince huzurlu küçük dünyalarına ne diye geldiği belli olmayan tehlikeli bir sır küpüyüm ben.. akşam sahilde dostlarla rakılarken anlatıyor soruyorum siz de yaşıyormusunuz aynısını diye. yok diyorlar.. bahşişi kes ondandır diyorlar. yahu vermiyorum. ne bahşişi, adama parayı zorla veriyorum diyorum. gülüyorlar.. tipten kaybediyorsun her halde diyen var..
sırf imaj çalışması için köy kahvesine ayıracak vaktim ve niyetim de yok.. köyün de hepi topu iki berberi var işin kötüsü onlarda karşı karşıya. bir keresinde ötekine girdim, adam çıkıp "rafet ustaa" diye bizimkine bağırıp ihbar etti, bana da "abi ustam yerinde bak, siz göremediniz herhalde" dedi..
nihayeti üç beş kıl uğruna katlandığıma bakın yav.. allak seni bildiği gibi yapsın rafet usta..!
..
devamını gör...
baklavanın abartılmış bir tatlı olması
yabancı damat dizisinin konusudur aynı zamanda. herkes baklavacıdır ve olaylar döner.
devamını gör...
0000 (yazar)
#3518617
deliricem ya kfjkdgklfd.
bıktım bu deli kezolardan, yıldım.
1 adam da yok ki hayır derken evet demek istemiş olayım.
ben arama dediğimde arayana çakıyorum engeli :d
valla erkeklere de bi şey diyemiyorum artık, naz sanıyorlar.
erkekleri de kendileri gibi sanmaya başladılar. yok aramıyor ama unutmadı'lar, yok engelledi ama seviyor'lar. mal mısın ya? hangi erkek çok sevdiği, çok umursadığı bi kadına şöyle davranıyor?
abi dümdüz canlılar bunlar, dikinde bile değilsin adamın :d
kendi ayarları, erkeklerin ayarları, toplumun ayarları, her şeyi bozdular.
bu olayın da çıkış noktası o efsanevi "göster ama elletme" öğüdüdür.
deliricem ya kfjkdgklfd.
bıktım bu deli kezolardan, yıldım.
1 adam da yok ki hayır derken evet demek istemiş olayım.
ben arama dediğimde arayana çakıyorum engeli :d
valla erkeklere de bi şey diyemiyorum artık, naz sanıyorlar.
erkekleri de kendileri gibi sanmaya başladılar. yok aramıyor ama unutmadı'lar, yok engelledi ama seviyor'lar. mal mısın ya? hangi erkek çok sevdiği, çok umursadığı bi kadına şöyle davranıyor?
abi dümdüz canlılar bunlar, dikinde bile değilsin adamın :d
kendi ayarları, erkeklerin ayarları, toplumun ayarları, her şeyi bozdular.
bu olayın da çıkış noktası o efsanevi "göster ama elletme" öğüdüdür.
devamını gör...
baklavanın abartılmış bir tatlı olması
her türlüsünü yedim. en kalitelisini de en kalitesizini de. kesinlikle balon bir tatlı. ekmeğe tereyağ şerbet döksen aynı şey. başka bir numarası yok. baklavadan güzel onlarca tatlı var.
devamını gör...
mığrıbı
bu adamın olduğu bir dünyaya dayanmamın altında yatan nedenlerden birisi de kolalı jelibon. çok süper bir besin. hocam bunu sen de denemelisin. helal ve makbul.
devamını gör...
orta asya türk devletlerinin türkiye işgalcidir iddiası
bakın şurası çokomelli.
iran dışişleri akp hükümetine "12 islam ülkesi olarak kıbrıs'ı tanımaya hazırız" dediği ve akp hükümetinin "henüz zamanı değil" cevabı verdiği
(hükümetten yalanlama gelmedi)
rusya'nın ve etki ettiği ülkelerin girişimi oldu, çünkü rum kesimi rusya'yı dışladı. yine akp hükümeti set koydu. ukraynayi destekledi.
artık şunu kabul edin , biz nato sömürgesi bir ülkeyiz. her denileni yapıyoruz ve kıbrıs için de her denileni yapacağız. milli bir politikamız yok. türki cumhuriyetler de bu yönde açıklama yapıyor zaten. bizim natocu medyada yazmadığına bakmayın. "türkiye'nin denge politikası yani bir natocu, bir avrasyaci, bir milli dönüşleri yüzünden güven vermiyor, biz de yolumuza bakıyoruz " tarzı yorumlar yapılıyor.
iran dışişleri akp hükümetine "12 islam ülkesi olarak kıbrıs'ı tanımaya hazırız" dediği ve akp hükümetinin "henüz zamanı değil" cevabı verdiği
(hükümetten yalanlama gelmedi)
rusya'nın ve etki ettiği ülkelerin girişimi oldu, çünkü rum kesimi rusya'yı dışladı. yine akp hükümeti set koydu. ukraynayi destekledi.
artık şunu kabul edin , biz nato sömürgesi bir ülkeyiz. her denileni yapıyoruz ve kıbrıs için de her denileni yapacağız. milli bir politikamız yok. türki cumhuriyetler de bu yönde açıklama yapıyor zaten. bizim natocu medyada yazmadığına bakmayın. "türkiye'nin denge politikası yani bir natocu, bir avrasyaci, bir milli dönüşleri yüzünden güven vermiyor, biz de yolumuza bakıyoruz " tarzı yorumlar yapılıyor.
devamını gör...
z kuşağı
ilk z kuşağı mensubu olarak hiçbirinden umudum yok. alfa kuşağı da leş. ama alfadan sonraki kuşak zehir gibi olacak. hissediyorum.
devamını gör...
yazarların favori film serisi
milla jovovich hatrına resident evil serisi diyeceğim. hepsini sinemada izledim. filmler pek umurumda değildi ama sanki michelle rodriguez de olduğu için ilk filme verdiğim para daha bir helaldir.
devamını gör...
butleryan cihadı
makinelere karşı biz günümüzde savaşı kaybettik şunları bile bir makine üzerinden bir bağlantıyı kullanarak ve bizim yerimize bizden daha hızlı düşünebilen bir kaç algoritma ve yazılım destekli bir sistem üzerinden yazıyorum.
terminatör'ü hatırlayın mesela gelecekten gelen bir robot astala vista diyerek ortalığı nasıl toz dumana kattı veya matrix'e bakın makineler o kadar hızlı geliştiler ki insanları bir simülasyona atıp tarlalarda insan yetiştirdiler.
işte butleryan cihadı önemini bu noktada kazanıyor. dune serisinin bizim tanık olduğumuz paul atreides döneminden 10.000 yıl önce gerçekleşen bu olaylar silsilesi dune evreninin temellerini kökten sarsan bir konumda.
melanj'ın önemi de butleryan cihadının bir sonucu hatta kwisatz haderah bile bu cihadın bir sonucu .
makineler bizim her işimize koşması ve yardımcı olması nedeniyle zaman geçtikçe onlara bağımlı olduğumuz bir sistem yaratmış oluyoruz. günümüzde bile bir hayatımıza bakalım bizler mi makineleri kullanıyoruz yoksa makineler mi bizi ?.
zorlu ve yaratıcı süreçlerimizi, gündelik ihtiyaçlarımızı gideriyorlar. zaman içerisinde insan bu konfora öyle alışıyor ki artık her şeyi makinelerin yönettiği bir dönemece geliyorlar bizler sadece makineler için yaşayan birer organizma halini alıyoruz

''eee kont anlattın anlattın ne yapıyor aga bu makineler gelin şöyle oturun hele''
insanlar ilk başlarda makineleri masum gündelik yardımcılar olarak kullanırken bir noktadan sonra düşünebilen makineler karar alma mekanizmalarında ve yönetim aygıtlarını ele geçiriyorlar bu ilk aşama tamamlandıktan sonra omnius adı verilen bir makine ağı ve süper zeka makine bütünü ortaya çıkıyor bunun sonucu ise makine imparatorluğu.
burada kesiyorum çünkü bundan sonrası inanılmaz güzel bir hikaye açınız okuyunuz
ve insanlık ayağa kalkıyor jihad başlıyor.
cihad olarak anılmasının nedenlerinden biri bu savaşın bir dini boyut kazanmış olması.
“makineye hizmet eden tanrıya karşıdır.” , ''düşünen makineler yapmayacaksın''
makineler yenildikten sonra yasaklanan ve üstteki kurallar ile resmiyete dökülen bu olay sonrası arrakis değer kazanıyor çünkü melanjbulunuyor ve artık insanlara süper bilgisayar özellikleri veren bir maddemiz oluyor.
terminatör'ü hatırlayın mesela gelecekten gelen bir robot astala vista diyerek ortalığı nasıl toz dumana kattı veya matrix'e bakın makineler o kadar hızlı geliştiler ki insanları bir simülasyona atıp tarlalarda insan yetiştirdiler.
işte butleryan cihadı önemini bu noktada kazanıyor. dune serisinin bizim tanık olduğumuz paul atreides döneminden 10.000 yıl önce gerçekleşen bu olaylar silsilesi dune evreninin temellerini kökten sarsan bir konumda.
melanj'ın önemi de butleryan cihadının bir sonucu hatta kwisatz haderah bile bu cihadın bir sonucu .
makineler bizim her işimize koşması ve yardımcı olması nedeniyle zaman geçtikçe onlara bağımlı olduğumuz bir sistem yaratmış oluyoruz. günümüzde bile bir hayatımıza bakalım bizler mi makineleri kullanıyoruz yoksa makineler mi bizi ?.
zorlu ve yaratıcı süreçlerimizi, gündelik ihtiyaçlarımızı gideriyorlar. zaman içerisinde insan bu konfora öyle alışıyor ki artık her şeyi makinelerin yönettiği bir dönemece geliyorlar bizler sadece makineler için yaşayan birer organizma halini alıyoruz

''eee kont anlattın anlattın ne yapıyor aga bu makineler gelin şöyle oturun hele''
insanlar ilk başlarda makineleri masum gündelik yardımcılar olarak kullanırken bir noktadan sonra düşünebilen makineler karar alma mekanizmalarında ve yönetim aygıtlarını ele geçiriyorlar bu ilk aşama tamamlandıktan sonra omnius adı verilen bir makine ağı ve süper zeka makine bütünü ortaya çıkıyor bunun sonucu ise makine imparatorluğu.
burada kesiyorum çünkü bundan sonrası inanılmaz güzel bir hikaye açınız okuyunuz
ve insanlık ayağa kalkıyor jihad başlıyor.
cihad olarak anılmasının nedenlerinden biri bu savaşın bir dini boyut kazanmış olması.
“makineye hizmet eden tanrıya karşıdır.” , ''düşünen makineler yapmayacaksın''
makineler yenildikten sonra yasaklanan ve üstteki kurallar ile resmiyete dökülen bu olay sonrası arrakis değer kazanıyor çünkü melanjbulunuyor ve artık insanlara süper bilgisayar özellikleri veren bir maddemiz oluyor.

devamını gör...
ne için yaşıyoruz sorunsalı
eşya için yaşamadığımız kesin. bir duygunun da peşinden gidilmiyor sadece, onlar da hep yaşantıdaki yol eşlikçileri. huzur desek insan kendi huzurunu bozan bir canlı, tek başına bir cevap olamaz. kendi istediğin her şeyi yapmak desek bir doyum noktası veya bir son yok burda da. kendini gerçekleştirmek dediğimizde de kişisel gelişim zırvası gibi gelecek kulağa ki aralarındaki en mantıklısı bu gibi duruyor ama bu da herkes için geçerli değil.
iste yasıyoruz ve zaman zaman şunun için bunun için diyoruz. birkaç tane temel sebep belirliyoruz ve o alanlarda bunların hayatımızda sürekli bulunmasını istiyoruz.
bir de zaten bir şey için dediğimiz an o şeye ulaşınca hayatın son bulması gerekir. yaşamak ise sürekli bir eylemdir.
ölüm var mi var tabi ama kendimizin sürekliliği yaşamdır ya, o hesap.
hepimiz bir şeyler için yaşıyoruz ama bir şey için yaşamadığımız kesin.
iste yasıyoruz ve zaman zaman şunun için bunun için diyoruz. birkaç tane temel sebep belirliyoruz ve o alanlarda bunların hayatımızda sürekli bulunmasını istiyoruz.
bir de zaten bir şey için dediğimiz an o şeye ulaşınca hayatın son bulması gerekir. yaşamak ise sürekli bir eylemdir.
ölüm var mi var tabi ama kendimizin sürekliliği yaşamdır ya, o hesap.
hepimiz bir şeyler için yaşıyoruz ama bir şey için yaşamadığımız kesin.
devamını gör...
z kuşağı
savunanlara saygı duymadığım gibi, korkak ya da şovenist olmayanına zor rastladım.
atatürk 1919 yılında "bütün ümidim gençliktedir" dediği için (ki ülkenin şartları malumdu), 2025 yılında anlamaktan, konuşmaktan, okumaktan aciz bir grup gerizekalıyı savunmak da ne bileyim...
kanzi demişlermişmiş, boomer olmuş, zart zurt. yine tek bir neden bile yok.
"devrim yaptı bu çocuklar", "akp zamanına geldi bu çocuklar ondan böyle güzel yavrularımız" gibi zerre dayanağı olmayan bir iki süsleme, mustafa kemal atatürk, istiklal marşı, z' yılışması adına "ay canlarım kısa sever" diyerek bu aptalların aslında aptallık olan genel davranış örüntülerine yıkama yağlama çekmek, kapanış.
harbi yani savunanları bile bu kalibrede oldu hep.
bir tesadüftür belki, mühendis ya da kimyacı-matematikçi vs. olan 3-5 tanesi hariç, düzgün iletişim kuranına bile rastlamadığım, habire 2 adet delik muhabbeti çevirip seksüel kimlik konuşan, woke zamanının aptallığı ile büyümüş, tarihin en ot beyinli insanları oldu bunlar. iyi ki o zamana ölüp gitcem, bunlar dünyayı yönetenler olduğunda, o dünya kalmayabilir bile.
hadi meriçleri anladım, yumuşak organ hedefliyorlar da, bu sığırların "thx bro" dan ibaret anlık etkileşimi için de z övülmez abicim ya..övenleri zerre sallamam. allah gökten inse, bu öven bey/bayan aslında makul ve zeki birisi dese, ya bi git derim. z düşmanı gibi dursam da, değilim. kimse ile düşman olmak için veya şahsi kin ile yazmadım. maksadım tartışma açmak. öyle bir idiot devir ki, her şeyi açıklamak zorundayız bu şekilde. normalde olsa anlamaz ve iğrenç "ad hominem" savunma yoluna başlarlar belki. z'lere birey olarak düşman değilim, kızlarını severim hatta, babygirl'üm boldu zamanında. ben meseleye, okan bayülgen kadar net yaklaşıyorum. okan'ı, bu konuda kıvırmadan konuşabilen, linç dedikleri naneye aldırmayan birisi olduğu için, bu olayda takdir ediyorum. "imkanları vardı ve bir halt öğrenmediler, gerizekalılar". bu kadar net bu konu. bu sadece durum tespiti anasını satim. bizim kuşaktan (x) bunları öven tip bol. git araştır, yarısı küçük enişte tayfasındandır yarısı kezo ya da bir şeydir. z övmesine tek saygı duyacağım insan, anne-babalar olur ki, o da normal. evlat başkadır, buna laf edilmez kişisel olarak.
atatürk 1919 yılında "bütün ümidim gençliktedir" dediği için (ki ülkenin şartları malumdu), 2025 yılında anlamaktan, konuşmaktan, okumaktan aciz bir grup gerizekalıyı savunmak da ne bileyim...
kanzi demişlermişmiş, boomer olmuş, zart zurt. yine tek bir neden bile yok.
"devrim yaptı bu çocuklar", "akp zamanına geldi bu çocuklar ondan böyle güzel yavrularımız" gibi zerre dayanağı olmayan bir iki süsleme, mustafa kemal atatürk, istiklal marşı, z' yılışması adına "ay canlarım kısa sever" diyerek bu aptalların aslında aptallık olan genel davranış örüntülerine yıkama yağlama çekmek, kapanış.
harbi yani savunanları bile bu kalibrede oldu hep.
bir tesadüftür belki, mühendis ya da kimyacı-matematikçi vs. olan 3-5 tanesi hariç, düzgün iletişim kuranına bile rastlamadığım, habire 2 adet delik muhabbeti çevirip seksüel kimlik konuşan, woke zamanının aptallığı ile büyümüş, tarihin en ot beyinli insanları oldu bunlar. iyi ki o zamana ölüp gitcem, bunlar dünyayı yönetenler olduğunda, o dünya kalmayabilir bile.
hadi meriçleri anladım, yumuşak organ hedefliyorlar da, bu sığırların "thx bro" dan ibaret anlık etkileşimi için de z övülmez abicim ya..övenleri zerre sallamam. allah gökten inse, bu öven bey/bayan aslında makul ve zeki birisi dese, ya bi git derim. z düşmanı gibi dursam da, değilim. kimse ile düşman olmak için veya şahsi kin ile yazmadım. maksadım tartışma açmak. öyle bir idiot devir ki, her şeyi açıklamak zorundayız bu şekilde. normalde olsa anlamaz ve iğrenç "ad hominem" savunma yoluna başlarlar belki. z'lere birey olarak düşman değilim, kızlarını severim hatta, babygirl'üm boldu zamanında. ben meseleye, okan bayülgen kadar net yaklaşıyorum. okan'ı, bu konuda kıvırmadan konuşabilen, linç dedikleri naneye aldırmayan birisi olduğu için, bu olayda takdir ediyorum. "imkanları vardı ve bir halt öğrenmediler, gerizekalılar". bu kadar net bu konu. bu sadece durum tespiti anasını satim. bizim kuşaktan (x) bunları öven tip bol. git araştır, yarısı küçük enişte tayfasındandır yarısı kezo ya da bir şeydir. z övmesine tek saygı duyacağım insan, anne-babalar olur ki, o da normal. evlat başkadır, buna laf edilmez kişisel olarak.
devamını gör...
yazarların yaptırmak istedikleri dövmenin görseli
ben çiziyorum bi şeyler dönemsel, sonra cayıyorum.
şu an yok o yüzden.
marina abramoviç'in sevgilisi ile bakıştığı performansla şu oklu yaylı şeylerini birleştirdiğim bi tasarım yapmıştım. onu istiyor gibiyim hala. bakalım.
şu an yok o yüzden.
marina abramoviç'in sevgilisi ile bakıştığı performansla şu oklu yaylı şeylerini birleştirdiğim bi tasarım yapmıştım. onu istiyor gibiyim hala. bakalım.
devamını gör...
türk kürt kardeştir ırkçılık yapan türktür
arkadaş ortamında duyduğum şaka.
devamını gör...
türk kürt kardeştir yalanı
türkiye 500 senedir azınlıkları dizginliyor ve bunda başarısız oluyor. kardeş midir değil midir siz karar verin.
devamını gör...
matrax
an itibarıyla tüm hızıyla devam eden program.
devamını gör...