zaman tüneli

“işlerim olduğu için çalışamadım tekrar edemedim hocam bugünlerde öğrettiklerinizi tekrar edemiyorum yoğunum” sonra konu ilerledikçe hoca hızlı gidiyor anlamadım diyen tipler de var

"kurulsun dügün dernek lo patlasın dabancalar. "

alman filozof friedrich nietzsche'nin 1882 tarihli the gay science veya the joyful wisdom (türkçesi şen bilim) adlı eserindeki beyanını bilmeyen yoktur; “tanrı öldü. tanrıdan geriye bir ölü kaldı ve onu biz öldürdük."



nietzsche'nin yaşadığı dönem; avrupa'da bilimin, matematiğin ve felsefenin yükseldiği, evrim gerçeğinin tartışılmaya başladığı dönemlerdir. hristiyanlık eleştirilerinin başlayıp, dinin ve tanrının sorgulanmaya başlandığı dönemlerdir. doğa bilimci ve evrim teorisinin temellerini atan charles darwin 1809-1882 yılları arasında, friedrich nietzsche ise 1844-1900 yılları arasında yaşamıştır. yani birbirlerinin fikirlerinden etkilenmemelerinin mümkün olamayacağı bir dönemdir.



nietzsche'nin de tanrı ve din sorgulamaları bitmemiştir, onun üstinsanı tanrısızdır. aslında tanrı hiç var olmamıştır. dolayısıyla nietzsche din kaynaklı ahlak formlarını da reddeder. insan kendi değerlerini tanrı ve din olmadan üretebilmelidir. kendini eleştirebilen, doğruları kendisi keşfeden, yaratıcı ve cesur insan olmalıdır.

yalnız zaafları da olmamalıdır. bazı insanlar üstün insanken diğerleri sıradandır. üstinsan acılarla var olur; kolay değildir onun gözünde üstinsan olmak. yani nietsche üstinsanı tanrı olarak görür. insan kendi kendinin tanrısı olacaktır. tabii bir erkek olarak nietzsche, bu insanı da erkek olarak idealize eder.

nietzsche, evrimi anlamaya çalışmış bir düşünürdür. fiziksel ve düşünsel gelişimimiz evrim yoluyla olmuştur. bu konudaki fikirleri darwin'in görüşleriyle paralellik içerir. üstinsan evrim basamakları ile var olur. aslına bakarsanız nietzsche, darwin'in kitaplarını okumamıştır kaynaklara göre ama darwin ve fikirlerini içeren tartışmaların içinde yer almış ve fikirlerini akademik insanlardan almıştır.

tanrı ve din kavramının dayatıldığı bir toplumda doğup da bu sorgulamaları bizden bir asırdan fazla önce yapmış olması onun fikirlerini daha değerli kılıyor. darwin'in evrim çıkarımlarının düşüncelerimizin aydınlanmasında büyük rol oynaması ise inanılmaz değerlidir.

“işlerim olduğu için çalışamadım tekrar edemedim hocam bugünlerde öğrettiklerinizi tekrar edemiyorum yoğunum” sonra konu ilerledikçe hoca hızlı gidiyor anlamadım diyen tipler de var

erol eğrek, çalık holding önünde korumalar tarafından öldürülen işçidir ve öldürülmeden önce çektiği videoyla yürek burkmuştur. erol eğrek'i saygıyla ve sevgiyle anıyoruz. katil akp rejimi, bir işçiyi daha katletti.
ilgili linkler:
1) magazinburada.net/calik-hol...
2) yurtsever.org.tr/2025/calik...

"içim çiçekle doluyor."

cordarone arkadaş lütfen.!.. hani adam pek bir özel biri ya..(yani en azından kendisi için öyle) o yüzden "girişimine uğruyor"
sıradan insanlar gibi suikaste uğrayacak hali yok. veya kendisine suikast girişiminde bulunulacak değil ya.. adam bir astsubay başçavuş kardeşim.
bu tip şahsiyetler ancak 'girişime uğrayabiir'.
cahil cahil konuşmayın.

çok saçma ama yaşından çok küçük gösteren tanıdıklarımın ortak özellikleri klinik anlamda mental rahatsızlıklar ve uyuşturucu tüketimi

lan salak mı bu adamlar kendi kitalarinda vizesiz kafasına göre gezecek milyonlarca dızoyu alsınlar ülkelerine ? ülkede insan kalmaz herkes bir yere gidip dönerci açmaya çalışır üstüne rekabet arttı diye sosyal problemler çıkar.
bu şeye benziyor isviçre'nin kapımız tüm hintli afgan ve paki kardeşlerimize açıktır deyip kavimler göçünün başlamasına.

kendi insanımızı hor görmüyorum yanlış anlaşılmasın. ama iç anadolu'nun avrupa sınırına girince karılar kucağına atlıyor algısıyla büyütülmüş ve de tıpkı japonyadaki gibi sosyal problemler çıkarıp gözaltına alınınca biz türküz diyen kürt "kardeşlerimiz" gerçeği var.

abi kim ne derse desin avrupa'nın büyük başları bizim ülkenin sosyolojisini bizden iyi biliyor. salak olsalar iki tane dünya savasi geçirmesine rağmen bugün bile ekonomik dev olmazlar.

doğruya doğru ben bir alman ya da fransız olsam ben de istemem. sen ülkende serbestce gezip seninle aynı hakları taşıyan suriyeli istiyor musun kardeşim ?

sorumlu olan herkes ömrü boyunca hapishanede bir hücrede böceklerle konuşarak çürmesini dilerim ama olmayacak biliyoruz. kalp krizi, tansiyon der kapatırlar. adamın tazminatı şirket patronunun 2 günde harcadığı paradır herhalde. ama nasıl bir para hırsı, nasıl bir doymamışlık nsaıl bir oçluksa adam öldürmeyi göze alıp hakkı vermekten kaçınıyorlar. döven korumaların da allah belasını versin. korumalar tarafından değil akp+çalık holding tarafından öldürülmüştür.

şavkıması sana doğru yolların
sana doğru denizlerin çağrısı
çırıl çırıl ötelerde bir güzel
günaydınım, narçiçeğim, sevdiğim

sömürgecinin ayakçılarından hakkını istediği için öldürülmüş işçi.
sorsan güvenlik ben emir kuluyum der, patron benim haberim yoktu der ama ortada bir cinayet var, yüzlerce hakkı yenilmiş işçi var.

türkçe adı ile çılgın zengin asyalılar.

2018 yapımı romantik/komedi türündeki filmin yönetmenliğini ise jon m. chu yapmıştır.
izlemenizi tavsiye etmiyorum çünkü inanılmaz bir klişe filmi. yerli sinemadan bir zengin kız fakir oğlan filmi açın izleyin bir fark hissetmezsiniz çünkü burada oğlan zengin kız fakir o kadar. filme puanım 4. normalde 5 verirdim ama çok klişe dolu olunca benim için eksi bir anlamına gelen 4 puanı veriyorum.

uzun zamandır çok söylemek istediğim var ama yok gibiydi de.. işte saçmalık.. neyse...

hazır ilham perilerim kendilerini göstermişken söylemek istediğim şudur ki..

her şey kendi zamanını bekliyor.. sırası gelen oluyor.. yollar ayrılıyor.. her seferinde bir yol ayrımı.. gitmen gerektiğini bilirsin ama yine de girmezsin o yola.. dersin bildiğim yol yaaaa.. amaan bee ne olacak.. acısını da biliyorum tatlısını da..

olmuyormuş o iş.. o yoldan dön artık diye gir şu yola artık diye artık resmen abartmıyorum hayat, tanrı, evren bilimum güçler kafana kafana vuruyor.. ve öyle bir yeter anı geliyor ki.. o yeter anında artık uyanıyorsun gaflet uykusundan.. yazmıştım belki bu ama.. o yeter anı çok önemli.. tüm hücrelerinden taşan o yeter duygusu... o yeter sesi.. o yeter çığlığı.. bırakma onu kal orada işte.. o yeter duygusu ile kalınca.. yol kendiliğinden dönüyor.. açılıyor nereden açılacaksa kapıları.. direnme.. bırak.. üzül, ağla, yıkıl, öl...

sonra nefes zaten.. doluyor içine o oksijen.. o oksijenle tekrar nefes aldığını fark ediyorsun mesela.. gözlerini etrafta gezdiriyorsun.. ee bu dünya varmış zaten.. ölmemişim aslında.. ya da yeniden doğmuşum gibi bir his.. öyle işte..

geçmez sandığın her şey geçiyor.. gelmez dediğin o günler geliyor.. korkma.

hayat beeee.. teşekkürler tanrım.. ben de seni seviyorum.. çok teşekkür ederim..

çalık holding'de korumalar tarafından dövülerek öldürülen erol eğrek'in öldürülmeden önce yaptığı açıklamadır.

video

sen benim kördüğümüm, tutamadığım gözyaşım…

open.spotify.com/track/3xd8...

akp'nin neoliberal politikalarının katlettiği saygıdeğer işçidir. bu işçi düşmanı yavşak patrona ve yardakçılarına da hiçbir şey olmaz; nasıl olsa adalet(!), onlardan yana.

sermayenin esesta ne olduğunu aklı olan enine boyuna düşünsün.

1/ 40 zekat ( sadaka) dan sonra artan 39 varya, işte beyle adamı ilahlaştırır. rızk verip rızk alan, can alıp can bağışlayan konumuna sokar!

devlet, sektörlerini ( fey'i) patronlara devredip piyasadan çekiliyor.

hiç başlamamak için bir şey yapabiliyorsanız yapın -ben yapamıyorum galiba- üstelik başladı mı da durmuyor namussuz. mesela dün işyerinde beni bi ağlama tutti beni bi ağlama tutti fjsjsjs. biri gelse rezil olacaksın kızım yapma etme desem de asla durduramıyorum kendimi. neyse bir süre sonra geçti kimselere görünmeden ama ben bu yaşta hala niye bu kadar ağlıyorum diye düşününce daha çok ağlayasanız geliyor, o yüzden en iyisi ağlayın, içinizi iyice dökün ve bitsin gitsin…