zaman tüneli

ben bile tanımıyorum yeterince beni.
dün yaptığımı bugün bozabiliyor, yarın bambaşka düşüncelerde kayboluyorum. bunu dengesizlik olarak da nitelendirmiyorum asla. insanların değişimine inanıyorum ve ben de bir insanım.

kimse kimseyi iyi tanıyamaz. bu sürekli dönen bir çarkı yakalamaya çalışmaya benzer. bu konuda ısrarcı olunursa çarkla beraber siz de dönmeye başlarsınız ve dolayısıyla başınız da aynı şekilde.

insanları izlemek, gözlemlemek kendimizi tanımamıza yardımcı olabilir. yine de değişim halinde olan canlılar için iyi tanımak diye bir seçeneğin olmadığını düşünüyorum.

o nedenle bu soruya cevabım, sıfır sıfır sıfır.
buna sıfır ironi ile şappi de dahil.
devamını gör...

bugün ateistim yarın gel.
devamını gör...

boş bulunmakla, dikkatsizlikle alakalı olay. bazen öyle olur. bi boş bulunup aşık olursun hayatın mahvolur veya birine güvenirsin ayağını kaydırır. ama üzüyor tabii, nice çocuk gece uyurken anneme babama bir şey olmasın diye dua ediyor sonuçta tüm masumluguyla .
devamını gör...


bir hicaz şarkı, bir leylâ, bir sövme ve kapanış


helal olsun. daha fazlası değilim.
devamını gör...

trumpun barış için ukraynaya baskı yapması bir sonuç vermedi, vermezdi de.
şöyle bir sorun var ki zelenski'nin işaret ettiği gibi
rusya'daki yönetim; güvenilir değil.

ukrayna ateşkes imzaladığında, a) rusya tekrar saldıracak. b) bir yolunu bulup tüm ukrayna yönetimini infaz edip ülkenin tepesine kukla koyacak.
10 sene önce ukraynalılar kardeşimiz diye miting düzenlemeye kalkan adam köprünün üstünde vuruldu.
vagner şefi anlaşma yaptığı halde infaz edildi.
rusya'daki yönetim ciddi bir garanti vermedikçe yaptığı her anlaşmayı yiyeceği hepimizin malumu.
dolayısıyla trump kolay gördüğü yere baskı yapmakla hata etti hemde kredi kaybetti.

abd yardımına gelince; abd milyarlarca dolarlık yardım yapıyordu. ama rusya bizde saldırırmı korkusuyla bu yardımları, rusyayı bombalamıycan şartıyla veriyordu. ruslar ukraynanın içini vurabilirken ukraynanın rus ikmal hatlarını vuramaması silah üstünlüğüne rağmen ukraynayı çözümsüz bırakmıştı.

şu anda ukrayna kendine gelen yardımların yarısını kaybetmiş durumda ancak rusya cephesinin ikmal hatlarını vurmaya başladı.
askerler mermiyle ve yiycekle savaşır.
mermisi ve yiyeceği olmayan adam geri çekilir. mühimmat tedariğinde ukrayna bundan sonra büyük zorluk yaşayacak ancak ruslarda cepheye mühimmat yollamada zorluk çekecek.
geçen ay almanların ruslar saldırırsa ne halt yeriz endişeleri ve tartışmasının ardında da ne olduğu şimdi daha rahat görülüyor.
amerikanın şartlı desteğine karşın avrupa kayıtsız şartsız destek vermişti.
ve kayıt şart olmadığı için ukraynalılar bunu yapıyor. bunu sürdürebilirlermi.
rusyanın ağır bombardıman filosuna saldırmaları, ilerlemeleri durumunda ukrayna ordusunu silebilmek hava gücünü eritmek için seçilmiş. yani ukrayna cephenin ötesine ilerlemeyi düşünüyor.
azeri gazetesinin savaşın başında yaptığı bir yorum vardı. zelensky moskovaya ilerleyeyeceğine göre savaşın sonu belli ...
abdnin şartları kaldırmasıyla zelensky moskovayı vurma yada ilerleme şansı elde etti.
gelecek ne gösterir belli değil. verdiği her sözü yiyen.
ucundan muhalif olanların bile kazaya kurban gittiği bir ülkeyle anlaşma yapmakta zor.
hadi kırımdan dombastan vazgeçtiler diyelim. kalan için bile putinin saldırmayacağının hiçbir garantisi yok.
hal böyleyken ukraynalıların "ölene kadar savaşmak " başka hiçbir şansı yok.

başka şansı olmayan adamlar çoğunlukla savaşları ya kazanmıştır ve yok edilmişlerdir.

rusya yanlıları rusyanın kazanacağı konusuna garanti olarak bakıyorlar ama moskovayı vurmanın yolunun açılması, ukraynanın kremlini yok edip savaş kazanması olasılığınıda yaratmış durumda.

ayrıca psikolojik olarakta yevgeny prigozhin'in "geçersiz sebeplerle yönetimin çıkardığı savaş" tanımına çoğu rusun katıldığını sanıyorum.
bu durumun savaşan rus tarafı için inançsızlık oluşturacağı kesin. ukraynalılarınsa başka çaresi yok.
batının yaptığı en büyük hata savaşı kayıtsız şartsız desteklememesi. ukraynayı kayıtsız şartsız destekleselerdi moskova bile düşebilirdi.

tabi ki hedef olmayı istemediler.

artık batının öne sürdüğü kayıtlar ve şartlar yok ancak askeri yardımın yarısı hatta belki üçte birini alabilecekler. bu durumda savaşı cephe savaşından çok komutanların satranç tahtasına döndürüyor.
kim daha iyi hamleler yapacak göreceğiz.
devamını gör...

"ya bende sevdiğin şeyden dolayı benden nefret ediyorsan,
kimyasal bir sebepten ötürü beni sevdiğini söylüyorsan,
yaşam gücümün çokluğuna şaşırıp, her an benimle yarışıyorsan,
bütün bunları düşünmekten korkup: "erkeğim, erkek!" diyorsan,
beni beni, bu tip düşünceler baştan bitirdi.
beni beni, korktuklarım hep başa geldi."

o kadar güzel bir şarkıymış ki tam bana göre, bu kadar geç keşfettiğim için kendime kızıyorum. * * dinlemek isteyenler için buradan
devamını gör...

kendileri kullanmazlar, sürekli başkalarında ararlar. ne olduğunu bilmedikleri için de asla bulamazlar..
devamını gör...

ayın karanlık tarafı daha iyi dediler insanlara, ilk bakanlar kör olunca yasakladılar.
şimdi görünen dolunay olması gerekenin bilmem kaçta kaçı der kadim kitaplar, ya da ben sarhoşum.

öyle ya da böyle, bir tür boyunluktur ama elzemdir, insan olana.
devamını gör...

birleşik krallıklı çocukların...
işte dünya çok acımasız.

ingirteleli çocuklara hiçbir şey olmazken, afrikalı....
devamını gör...

devamını gör...

hayattaki rolünün ve konumunun gereklerini yerine getiremeyen güçsüz erkektir ve sanılanın aksine kibar, kırılgan, feminen değildir çoğu zaman. zaten bence bu durumun kişinin günlük hayattaki hal ve hareketleriyle pek ilgisi yok. asıl mesele kişi, rolünün ona getirdiği sorumlulukları ne derece alıyor ve görevleri ne derece yerine getiriyor budur. ortalık maço tavırlar sergileyen, dayı dayı gezen prenseslerle dolu. bakın bu maçolara eli ekmek tutmaz, eşine, çoluğuna çocuğuna sahip çıkmaz, elinden bir iş gelmez ve en önemlisi kendi hatalarının sorumluluğunu da başkalarına yükler. bu da çoğu zaman masum aileleri olur. benim gözümde asıl prenses bunlardır. ailesine liderlik etmekten, onları korumaktan kollamaktan kaçan ve onları görüp tipine, tavırlarına aldanıp adam sanıp güvenen insanları pişman eden tipler.
devamını gör...


saçlarıma kar mı yağsın?
çektiklerim kâr mı kalsın?
kimsem yok ki yaram sarsın
yapma böyle gözün sevem

devamını gör...

"damar damar üstüne binmiş" teşhisi koyulabilecek durum araştırması mı var. :)
devamını gör...

dido-thank you

en çok sevdiğim şarkılardan biri olabilir,muazzam.
devamını gör...

bi mutlu sonlu masaj salonuna git, peşinden aynanın karşısına gec ve kendine birkaç tokat atıp " kendine gel lan göt s..im belani." de bir şeyin kalmaz.
devamını gör...

lan çok sıkılıyorum ya, bu aralar hayatım o kadar stabil ki her şey çok stabil, banka hesabım, telefon bildirimlerim, iş hayatım, yeme içme düzenim. hiç aksiyon yok çok sıkıcı
devamını gör...

aya bakıyorum da güneşin ışığını görüyorum, onu yansıtıyor. buna inanıyorsun da ne tarafa baksam seni gördüğüme mi inanmıyorsun?
devamını gör...

ağzımız yüzümüz kaymış artık, ruhumuz çürümüş.


benim, bardağın, sürahinin
önümüzdesin; rengin uçmuş.
bu; eski, sevdiğim bir duruş.
elin, içinde benimkinin.

içelim! madem ömrümüz hoş
geçmiş, tatmamışız ayrılık;
madem ne bardağımız kırk,
madem ne de sürahimiz boş.

bir gün ikimizden birimiz
içmek veya doldurmak için
burada olmayabiliriz.

devamını gör...

yaptık, şükür..

devamını gör...

karanlık ona fısıldadı:
“ben olmadan parlayamazsın.”

dolunay gülümsedi:
“ve ben olmadan sen sadece boşluk olursun.”

her ruhun içinde
bir karanlık uyur,
ve bir dolunay
usulca onu aydınlatmak için bekler..
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim