zaman tüneli

ne kadar şizofrensin yarışmasına katıldın ve rakiplerin bu başlıktaki yazarlar.

iyi olan kazansın çocuklar, sizi seviyorum.

atatürk’ü seven sayan, minnet duyan biri olarak ne manaya geldiğine, ‘atatürkçü’ tanımlamasından nasıl ayrıştığına dair hiçbir fikrim yok.

gördüğüm kadarıyla bu tanımlamanın müspet veya menfi manada benimsenmesi çoğunlukla ideolojik saiklerle gerçekleşiyor. gelgelelim, o çerçevenin ne olduğuna dair bir netlik yok. herkes kafasına göre olumlu (sahiplenici) veya olumsuz (itham edici) bir mana veriyor gibi.

mesela bir ara ulusalcılık diye bir ‘ideoloji’ türemişti. (şimdilerde pek adı anılmıyor) ne sahiplenenin ne de karşı çıkanın eli yüzü düzgün bir tanımlama yaptığına şahit olmadım. hatta bir ara -yanlış hatırlamıyorsam- mümtaz sosyal’a sordular (en ulusalcı onu düşündüler sanırım), yaptığı tanımlamanın “ulus devlet” tanımından gram farkı yoktu. mevzu konjonktürel değilmiş, teorisi varmış ve “ulus devlet” benimsenmeliymiş gibi bir hava! (doğu perinçek bir ara çok sahiplendi, diyeceğim ama onun daldan dala geçişleri düşünülünce sanırım çok ayırıcı bir bilgi olmaz.) güncel siyasette pek faydalı olmayınca sönümlenip gitti.

diyesim, bizim memlekette bu işler öyle karambole ilerliyor ki, kervan yolda düzülür hesabı, önce nümayişle yola çıkılıp sonradan tanımlama yapılıyor. e artık o kadar yol gitmişsin, başka türlü tanımlayana/anlayana da söz söylenmez, herkes ne anlıyorsa odur.

dahası, batı menşeili ideolojik kategorizasyonlar bile acayip farklı manalar verilerek kullanılıyor ve o şekliyle kabul görüyor. haliyle kimin ne dediği, neyi savunduğu belirsiz.

kemalizm’in de bu anlamda 1930’lardan bugüne çok daha uzun bir tanımlanamama geçmişi var. en kemalistim diyeni “ilke inkılaplara bağlılık” kabilinden yüzeysel bir tiradın ötesine geçmiyor. zira o an için ‘en kemalist’in kim olduğunu belirleyen her daim retorik oluyor.

ideolojilerin nasıl gördüğünü değil, nasıl göründüğünü belirlediği her bağlamda olduğu gibi…

olum saçmalama ya.

ingilizce'ye the best offer olarak çevirilen film.
2013 yapımı, imdb 7,8 olmuş en son baktığımda 7,3 idi. ne ara coşturdunuz arkadaş...
www.imdb.com/title/tt192439...

neresinden başlasam spoiler olacak ama muhakkak izlenmeli bir film.

aşka dair, tutkuya dair, güvene dair deli düşüncelere sevk ediyor insanı. ayrıca filmin tüm detayları seyir zevkini katlıyor.

üzerine uzun uzun yazasım var ama dediğim gibi, nereye elimi atsam spoiler çıkıyor.

keyifli film, izleyin, izletin.

her eğitim seviyesinden ve her yaştan duyup hayret ettiğim kelime.
hayır komik değil... çok gülüyorum falan diyemem yani.
öyle insanlar var ki bana en ağır ama boş laflarla saldırsalar; tam tersini söylemiş hissi verirler.
bu da hayatın handikaplarından biridir.

olum 3 kişiyi üstüme alındım.

eğer onlar bana yazıldıysa belediye beni itlaf etmeli...

bir değil iki bırakayım ayıpsın başlık.

ben göz teması kurmuyorum bu yüzden
tehlikelidir
lise zamanında okula kaymakam gelince okul temsilcisi diye beni çağırmışlardı adam keldi orda başka çocuklar da vardı biri elini saçına götürüp gözünü kapatınca ben gülmüştüm dışarıya çıkarttılar tabi 20 dakika aralıksız krize girdim sonra gitmeden önce kapıda neye gülüyorsun dediğinde cevap vermeyip bir daha gülmüştüm
rezilim evet

ne bırakayım allasen yapay zeka bile afallıyor mahlasımla ilgili görsel isteyince.

cin duzu ile bağımlılık yapan iki endüstriyel ve kanserojen ürünün kıyası..

kullanılması hiç güvenli olmayan bankadır, ciddi anlamda bir güvenlik açığı mevcut mobil uygulamasında bu nedenle internet dolandırıcılığı ile ciddi sorunlar yaşayabilirsiniz dikkat edin. özellikle iki senedir inanılmaz derecede arttı, akbank mağdurları diye aratabilirsiniz. herhangi bir yerde şifre paylaşmasanız dahi mobil uygulamadaki güvenlik açığı nedeniyle yüksek tutarlar hem banka hem de kredi kartınızdan çekilebilir. bence akbank kullanıcısı olmanın çok riskli olduğu bir banka bu açıdan.

eş cinsel kelimesine takılanlar olmuş. doğrusu eşcinsel değil arkadaşlar.
yani başlıktaki yazım doğru halidir.
tdk yazılışı

çok uzun süredir insana dair hiçbir şey hissedemiyorum. üzüntü, korku, mutluluk, çoşku, hüzün vs. vs...
son yıllarda insanlar sağolsun beni o denli hissizleştirdiler ki... ben artık başka bir benim... bir ben daha var benden içeri ve o bambaşka bir adam...

bahçeli chplilerle dalga geçiyor da, chpliler niye salağa yatıp bahçeliyi milliyetçi olmamakla suçluyor...
atatürk devletçi ve milliyetçi olma görevini chpye vermedimi?
asıl chpnin devletçi ve milliyetçi olması lazım değilmi?

selamlar kabile üyeleri ve her ne kadar metalci de olsa duş almayı seven insan topluluğu. bugün bir konuk yok yayında çünkü bahsetmek istediğim birkaç konu var. konulardan biri de artık yayınlarda müzikle alakalı bir durum oluşsun, özellikle noise müzikten bahsedelim gibi bir durum.
metal tabi olacak lan, o ayrı. modern dünyanın epey gürültülü kimselerini de duyalım konuşalım isterim sadece.
bu sürecte aramızdan ayrılmak isteyenler olacaktır. gürültü müziği herkese gelmez. bana bile gelmiyor ara ara. neyse. konuşuruz bunları hep.
ben şimdi çalışıyom, akşam 20.00 gibi falanlarda yayın açmayı planlıyorum. buradalarda olun, civarda olun, sandıkları terk etmeyin.
öpaj

işte mevzu bu ha! fıtrat ve vicdan çiğnendi mi kötülüklerin arkası geliyor.

eşcinsel zartın partneri kimin karısı, kimin kocası? ileride kimin karısı olacak, kimin kocası olacak?
kiminlerin ebeveyni olacaklar?

beğenilerek eşcinselliğe sürüklenen kişinin ebeveynlerinin, dostlarının, kardeşlerinin çektiği sıkıntıyı kim üstlenecek?

her şey yatak odasında olup bitmiyor gakko, olayın yatak odasının dışına sızan yakıcı ve yıkıcı tarafı da var!

sürüklediği partnerinin ailesini düşünmeyen kişi, ihtiyaç duyduğu diğer gereksinimlerini karşılamakda zorlandığı yerde kimseye acımayacak ve kendini düşünecektir .

din bezirganlarının ülkete çökmeye başlamasının milatıdır.

sadece bilginin gücüyle servet edinilebilecek tek platformdur.

edit: türkiyedeki adı budur. finansal piyasaların reel sektörü geçeli çok oldu.

ben bu iktidarı tanıyorsam buna da bir kulp takıp engel çıkartır. yasaklattırır. diğer berberler iş yapamıyor ayağına.