zaman tüneli

günaydın.
devamını gör...

öncelikle kımız artık günümüzde bu topraklarda mayalanmıyor. ayrıca içki ile içecek ayrımı yapamayan arkadaşlar var. içki fermante edilerek veya mayalanarak elde edilir ve alkollüdür.
ayran, meşrubat, şerbet vs içki değil içecejk sınıfındadır.
rakı tescilli milli içkimizdir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bizim mesleğe bu meslek dalını eklemlendirdiler ama bilemiyorum.. yapıyorlar işte bir şeyler..

mesela merak ediyorum, bu alanda doktora programı var mı, varsa tez konuları nedir..
bunu sorma nedenim şudur ki, doktora tezi olmayan bir alan bilimsel dal olarak kabul edilemez.

fakat ihtiyaç var mı? bence var. yeterli bir pazar da var.. yani koştursunlar, bir şey demiyorum..
ama bu bölüm mimarlık değil.
devamını gör...

günaydın sözlük
boğaz ağrısı çekiyorum biraz. sıcak bir şeyler içersem geçer diye tahmin ediyorum.
biraz karın kası ağrısı da çekiyorum. dün sabah yogamda zorlu işler yaptım :d.

bunlar dışında ve kitap okuyamamam dışında her şey süper. depresyondan bu kez kesin çıktım galiba.

ben sanırım 2 senedir falan hayatımdan insan temizliyorum peyderpey. allah terapistimden razı olsun, bana bu özellik terapi ile yüklendi.

geçenlerde ex eniştenize de baybay dedim. adam bağırsaklarımı düğümlüyormuş meğer, kabızlık sorunum bu vesileyle dljwjfk çözülmüş oldu.

ben normalde yeniyıl konusunda ilgisizimdir. çok uzun yıllardır yok yıllık hedef belirleyeyim, vay efendim 10dan geri sayayım, dilek tutayım, parlak şapkalarla alemlere akayım gibi olaylarım yok. benim için dünyanın en sıradan günü.

ama bu sene beni bi kırismıs ruhu sardı, gerçekten çok ilginç. her yer kırmızı, yeşil, beyazlarla süslensin, çam ağacı süsleyelim istiyorum.

çam ağacım yok.
çam ağacı edinme niyetim de yok.
alemlere akma planım da yok. yeniyılı evimde geçirmek niyetindeyim, sıcacık pijamalarımla.
ama içimdeki kırismıs coşkusu çok yüksek.

hayat işte, insan yaşlandıkça acayipleşiyor sanırım.
devamını gör...

günaydın.
bugün üzerimde seda sayan gerginliği ile uyandım. umarım bir şey olur da bir anda birine numaramı verirken dans etmeye başlarken bulurum kendimi.
erken uyanmak bitsin artık ya. *
devamını gör...

yapay zeka tek başına meslek bitiremez ama yapay zekayı işine eklemeyeni bitirir.
devamını gör...

millî içkilerimiz yayık ayran, şalgam, şıra, boza, kefir; kızılcık, demirhindi, kuşburnu ve benzeri şerbetlerdir. şarap diyen hristos’a kanmayın. zira ol son akşam yemeğinin tesirinde. kımız diyen göçebelere de inanmayın. velev ki düz der o hâlde as yemeği de beşparmak olmalı. viski diyen yalıçapkınlarına selam! uzo, sake, rakı diyene gül geç.
devamını gör...

süleyman seba'nın özlediği zaman sahaya bir martı olarak geleceği söylenirdi hep.
bugün sahada;
beinsports.com.tr/haber/bes...
devamını gör...

günaaaayydddıııığğğnnnnnn.

çok şey söylemek istiyorum ama hiçbir şey söyleyemiyorum. iyiki varsınız beee iyiki varım tabiki.

canımız ne isterse abartabilir, canımız neye isterse gülebilir, canımız nasıl isterse eğlenebilir, canımız ne zaman isterse koşabilir, canımız ne isterse o olabilir onun içinde durabiliriz…

canımız sağ olsun sefamız olsun…

harika bir pazar oldu benim için, özeniniz ve değeriniz için sonsuz kere sonsuz teşekkürler.

o zaman dünden daha güzel bir gün olsun.. en güzel haberleri aldığınız, en güzel sürprizleri yaşadığınız, en çok anlaşıldığınız ve bunu hissettiğiniz… ay daha ne desem bilemedim.



biz bu şarkı ile çok eğlendik. siz de eğlenin. son ses hadi.

öptüm. bye.
devamını gör...

bu kadar uzun yazmaya gerek yok,

sol kapitalist sistemin üretim araçları ile üretim yapmak zorunda dolayısı ile de sol dan aldıkları ile güçlenen ve güncellenen kapitalizm değişmeyen sola karşı her zaman öndeydi zaten.

bunun üstüne solcuların katı ve gelişime kapalı olmalarını eklersek bitmeye mahkumdu ve azalarak dahası aptallaşarakta bitiyor.
devamını gör...

günaydın gencolar,

çin malı feminist ve çin malı fahrettin altun bu gün ne sıçacak diye bekliyoruz.
devamını gör...

solun küresel olarak neden işlevsiz ve başarısız kaldığı ve kitleleri neden ikna edemediğini anlamakla, sağ görüşün yükselişini anlamak birbirine yakın olgular. son otuz yıldaki siyasi ve ekonomik süreçte solun yaptıkları hatalı tercihlerden öte, kasıtlı hamleler gibiler.

1990'larda blair, clinton ve schröder gibi isimler "üçüncü yol" diye bir stratejiyle solu sınıf siyasetinden uzaklaştırdılar. sendikalar ve işçi sınıfıyla bağlarını zayıflatıp finans piyasalarıyla ve büyük sermayeyle daha samimi haller aldılar. piyasa ile kavga etmek yerine, uzlaşıp, elde edilen ne varsa sosyal yardımlarla dağıtmak gibi tavırları benimsediler. ancak uzlaşırken, solun şirazesini dağıtmaya başlıyorlardı. çünkü kaba tabirle ekonomik sistemi değiştirme iddiasından vazgeçildiği anda, hiçbir sol partinin sağ partilerden yapısal bir farkı kalmıyordu.

bu dağılmanın en sert yansıması 2008 finansal krizinde yaşandı. kriz patlak verdiğinde, iktidardaki demokratlar sistemi değiştirmek (en azından modifiye etmek) için tarihi bir fırsat yakalamıştı. ancak barack obama ve dönemin bakanları, krizi yaratan bankacıları cezalandırmak veya finansal sistemi kamulaştırmak gibi çözümler yerine, halkın vergileriyle bu kurumları kurtarmayı seçti. evini kaybeden milyonlarca insan, kendilerini temsil etmesi gerekenlerin, onları sokağa atan bankaları kurtarışını izledi. bu an özellikle abd'de sağın yükselişinin başlangıcı olabilir, çünkü halkın sola dair inancını bitirmemişse bile, öfke dolu kitlelerin sağ popülizmine yönelmesini tetiklediğini söylemek yanlış olmaz.

yunanistan'daki syriza dönemi ve alexis tsipras ismi ise solun aslında bu değişimi yapmak konusunda halkın onayı verilse dahi çaresiz kalabildiğini gösterdi. yunan halkı, ab'nin dayattığı kemer sıkma politikalarına referandumda %62 ile hayır dediğinde hükümete ekonomik savaşın tüm faturasına katlanmayı göze aldığı mesajını vermişti. tsipras ve ekibi, bu desteği arkasına alıp kreditörlere rest çekmek yerine, referandumun hemen ertesinde teslim bayrağını çekti ve eskisinden daha ağır şartları kabul etti. bu olay özellikle sol seçmene, liderler ne kadar radikal görünürse görünsün, iktidara geldiğinizde finansal elitlerin dediklerini yapacakları gerçeğini gösterdi.

ekonomik alanda önüne gelen fırsatları tepen sol, (çaresizlikten midir bilinmez) varlık nedenini korumak için rotayı tamamen kimlik siyasetine kırdı. gelir dağılımı adaletsizliği, barınma krizi veya güvencesiz çalışma koşulları gibi sorunlar artarken, sol siyasetin derdi sembolik kültürel çatışmalar oldu. evet, kültürel çatışmalar da problem lakin, ekonomik olarak ezilen ama kültürel kodları elitist sol ile uyuşmayan devasa kitlelerin, kendilerini dışlanmış hissetmelerine ve sağa kaymalarına neden oldu.

günümüzde ise sol komadan çıkamayan hasta gibi. kapitalizmin dönüştüğü yeni hali okuyamıyor. amazon, google, apple veya meta gibi yapıları hala 20. yüzyılın klasik markaları sanıyor ve "vergilendirme" ya da "regülasyon" ile bunları kontrol edebileceğini düşünüyor. oysa bu yapılar artık birer piyasa oyuncusu değil, kendi kurallarını koyan dijital derebeyliklere döndüler. üretim araçlarının yerini davranış kontrol araçlarının aldığı bu yeni düzene dair solun, "daha fazla vergi" dışında önerdiği, mülkiyet ilişkilerini değiştirecek hiçbir somut modeli yok denebilir. gelecek vizyonu sunamayan, sadece olan biteni eleştiren bir şikayet mekanizmasına dönüşmüş durumda.

tüm bu analizi türkiye'ye uyarlamaya çalışmak ise büyük bir zaman kaybı aslında. benzerlikler elbette var ama türkiye'de "sol" kavramının, yukarıda anlatılan sınıf siyaseti, sermaye-emek çelişkisi veya finansal sistem eleştirisiyle uzaktan yakından ilgisi yok denecek kadar az. türkiye'de sol olgusu, yaşam tarzı, laiklik hassasiyeti ve devletin kurucu değerlerine bağlılık üzerinden tanımlanıyor.

türkiye'de kendini solcu olarak tanımlayan ana akım partilerin ekonomi programlarını incelediğinizde, sağ partilerin neoliberal programlarından hiçbir farkı olmadığını görüyorsunuz aslında. özelleştirmelerle, taşeronlaşmayla veya finansal sistemin işleyişiyle ilgili yapısal bir itirazları yok. buradaki işçinin değeri kavgası kimsenin derdi değil, "kimin ne içtiği, kimin nasıl giyindiği" kavgası bizim kavgamız. chp'nin sağdan oy alabilmek için sağcılaşmaya çalışması veya sosyalist hareketlerin sadece belirli etnik-kültürel kimliklerin sözcülüğüne soyunması, türkiye'de solun evrensel anlamda bir "sol" olmadığının, sadece kültürel bir kampın adı olduğunun ispatı niteliğinde. dünyada sol, ideallerinden saptıkça tükenirken, türkiye'de o idealler siyasetin gündemine hiç girmedi.
devamını gör...

sözlükteki kelenderis denen herifin insanların bam teline dokunduğundan olabilir mi?

dayı anladık ponçik takılıyorsun da vurduğumuz kişiler abalı değil ve hakta ediyorlar.

sur u üflerken kıtır kıtır sur tıkanınca meee yok öyle.

çin malı feminist gibi takılıp benim kadın düşmanım kıymetli demekte yok öyle. hak edene hak ettiği gibi.
devamını gör...

''bu parçalardan hiçbiri bizde bulunmaz'' dedi yedek parçacı, ''çünkü bunlar hayal ürünü''.

günaydın sözlük!

pazartesi gavur icadı, iblis dölü, bir lanet gündür.

yine de teselli olduracak züğürtler için söyleyeyim;

''hayal ederek güzelleştirmeyi deneyebiliriz''
devamını gör...

milli içkimiz kımızdır, *

mabadınızdan milli içki uydurmayın. *
devamını gör...

son bir saatin bir yıl gibi geçmesi.
devamını gör...


daltonlar'dan uluslararası gövde gösterisi: paramiliter gruplarla ilişki açığa çıktı

daltonlar çetesi afganistan'da taliban ile ve çeşitli ülkelerde paramiliter gruplarla ilişkileri olduğunu duyurdu. türkiye'de ise çetelere yönelik operasyonlar da artırıldı. çete liderinin doğum günü suriye, iran, arnavutluk ve türkiye'de uzun namlulu silahlarla kutlanarak gövde gösterisi yapıldı.

berat can gökdemir’in lideri olduğı “daltonlar” suç örgütü, uluslararası alanda dikkat çeken bir gövde gösterisi gerçekleştirdi. can dalton adıyla bilinen gökdemir’in doğum günü, afganistan, suriye, iran ve arnavutluk dahil 10 ülkede kalaşnikoflarla kutlandı; videolarda örgüt üyeleri liderlerine sadakatlerini dile getirdi. izmir ve istanbul’da da benzer kutlamalar yapıldı. görüntüler, daltonlar’ın farklı ülkelerdeki paramiliter yapılarla kurduğu ilişkiyi ilk kez açık biçimde ortaya koydu.


kaynak

aslında pek yeni değiller. orta çağa geri dönüşün belirtileri bunlar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

julius ruff - erken modern avrupa'da şiddet 1500-1800

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


sedat peker, türkiye'de artan yeni nesil çete üyeleri hakkında konuştu:

•⁠ nesiller boyu fakir olan, tek öncelikleri gördükleri diğer varlıklı aileler gibi yaşamak isteyen bir kesim var. fakirlik bu kesimin dna’sına kadar adeta işlemiş gibi.

•⁠ dedelerinin babaları fakir, dedeleri fakir, babaları fakir, kendileri fakir. (orta çağ gibi kast sistemi)

•⁠ zengin olduğunu gördükleri kesimden haraç isterken bunun hakları olduğuna inanıyorlar. bu durum 1980’lerde ilk olarak brezilya’da ortaya çıktı. sonrasında şekil değiştirerek kolombiya’da kendine zemin buldu.

•⁠ şu anda da bizim ülkemizde yaşanıyor. ülkeyi yönetenler lütfen saygısızlık kabul etmesinler ancak bence bu durumun ciddiyetinin henüz farkına varabilmiş değiller. cezaları arttırmayla bu sorun bitmeyecektir.

•⁠ genç neslin içinde kendini laik veya dindar olarak bir grubun içinde konumlandıramayan, sayıları da çok fazla olan genç insanlar hayata ve yaşadıkları topluma çok kinliler.

•⁠ bence devlet kanuni tedbirlere tabii ki başvurmalıdır. ancak bunun yanında maddi durumu kötü olan ailelerin çocuklarına hiç değilse öğrencilik yıllarında arkadaşlarına mahcup olmayacak oranda burs verilmelidir.

•⁠ bu ailelere kömür, patates, soğan gibi sosyal yardımların bir tık ötesine geçilerek işsizlik maaşları arttırılmalı. fakirlik maaşları elle tutulur hale getirilmelidir. (sözcü)


ibrahim haskoloğlu

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hamas terör örgütü değildir: #2963295

bu çeteler türkiye'nin başını çok yakacak. isveç'teki muadillerinden biri, mossad'ın istihbarat bilgisi sayesinde israel elçiliğine saldırı öncesinde yakalandı, onları yönlendiren azmettirici, iran molla rejimiydi. bunlar para için her ülke tarafından kullanılabilir ki kullanılacaktır. türkiye'deki çeteler de şu an görüldüğü kadarıyla rusya'nın etkisinde.
devamını gör...

benim bu saatte burada ne işim var? çünkü tüp dolduruyorum.. kaç para lan bi oksijen?
devamını gör...

kendisi neredeyse her mesleği bitirdi. halledilmesi için insanlara ihtiyaç duyulan her işlemi, saniyesinde halledebiliyor. bir çok konuda hala yetersiz. sayısız hatasını yakaladığım, sayısız işlem yükü var fakat genel anlamda, insanların hayatını fazlasıyla kolaylaştırdı. tek emirle, her şeyi yaptırabiliyorsunuz.

öbür taraftan, 7/44 çalışmaya zorlayan kapitalist sistemde, müthiş kaçış oldu! ağır iş yükü altında ezilen işçi sınıfı, sonunda iş verenlerine sırıtabiliyor. bu yüzden gerçekten destekliyorum. insanların özel hayatlarını dahi hunharca gasp ettikleri hatta insanların mobbingle uykularına kadar çaldıkları bir çalışma sisteminde, yapay zeka ile iş çözmek mübahtır.
devamını gör...

bağırsağınızın "dışarıya atmak istediğim bir şey var" adlı siren sistemidir. guruldama biçimi kişiden kişiye değişebilir. benim ki baya belirgin şekilde sesini duyuruyor. durup, kendisini derdini anlatana kadar dinliyorum. sesini kesmenin tek yolu, kolay çalışmasını sağlamak. bol bol su için. bilhassa, boşaltım sistemi doğru çalıştığı sürece, sıkıntı yaşamazsınız. boşaltım sisteminin kilitlendiği noktada, hayatınızı cehenneme çeviriyor.

kabızlık söz konusu olduğunda: kocaman şişmiş bir karın, ne yeseniz rahatsızlık hissi, makatınızda hissettiğiniz saçma bir baskı, karın ağrısı, sürekli gaz çıkarma isteği derken.. ya lavman için acil'e gidiyorsunuz ya boşaltım sistemini çalıştıracak ilaçlar içiyorsunuz ( mesela duphalac, dulce soft, dulcolax gibi). tabi, her ilaç, herkese etki etmeyebiliyor ya da etki süresi farklı olabiliyor. dolayısıyla, her saniyesi ile işkence bir süreç.


ishal söz konusu olduğunda: süreç daha fena. kabızlık durumunda, sosyal / iş hayatınızı bir şekilde sürdürme şansınız var fakat ishalde imkansız. bulunduğunuz ortama ( genelde ev olması daha sağlıklı) çakılı kalıyorsunuz. aşırı su kaybı ve sürekli dışkılamaktan tahriş olan makat cabası..


bağırsak işi zor. o yüzden düzenli yatırım ve ilgi şart. bana hayati olmayan ama kısa süreli insanın hayatını felç eden hastalıklar nelerdir deseler kesinlikle bağırsağı gösteririm. her türlü işlevinin bozulması insani krize sokuyor.
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim