zaman tüneli

gaziantep'te meşhur bir lokanta. esnaf lokantası gibi ama bira cafcaflı. ilk göze çarpan o.
gittiğimiz saatte kalabalıktı ama garsonlar ķırmadı ve tadına bakmak istediğim ne varsa hepsinden istanbul jargonuna göre az, antep jargonu öyleymiş 'yarım' getirdiler.
hayatımda ilk defa kuzu akciğer yedim, gayet lezizdi.
şiş kebap ateşte biraz fazla kalmıştı ama bir daha gidersem şöyle yapacağım; menüde en hazır ve kolay ne varsa arka arkaya söyleyeceğim.
o kadar lezzetli.
yapılan ikramlar ankara'nın güdük aspavasına, fiyatlar istanbul'un aşırı balon fiyatlarına rahmet okutur.
masalar temiz, çalışanlar gayretli, yemekler leziz, fiyatlar makul-ucuz.
daha ne olsun.

ortamda solcu, kürtçü ya da travesti var ise haklı çıkma imkanın yok.

fb gol atarsa çok daha iyi.

yoo, yok öyle bir şey…*

benelux bölgesi, satış hedefin tutacak. bunu sağlayacağım.
yapacağım son şey olsa bile…

araya yanlışlıkla giren 'geceye bir söz bırak' gibi bir ruh hali içerisindeyim..

siz hiç konuşmazsanız ölecekmiş gibi hissettiniz mi? buna rağmen konuşamadığınız oldu mu peki?

öyle işte. ölmeden ölmek gibi. acayip...

#3805212

mesela ülkenin en büyük jeneratör üreticisi efendinin yaptığı gibi. şirket krize girince çalışanların maaşını aylarca ödemeyen, ya da piç ettikten sonra ödeyen, birikmiş alacakları da taksitle ödeyen efendi bu kriz sırasında biricik oğlu için lamborghini otomobil almıştı. adını ancak özel sohbetlerde verebilirim. otomobil fabrikaya geldiğinde içindekiyle beraber yakmayan işçiler için silivriye gidemem.

havlama sesi artınca, taşı doğru yere attığını anlıyor insan.

yatsa da yesek. yatış gününden önceki son 3-4 günden nefret ediyorum. gelsin şenlendireceğiz şehri sitanbolu da, gelmiyor bir türlü o kutlu gün. yarın keşke ayın 1'i olsaydı mesela.

……. için çalışılır.

lütfen boşluğu doldurunuz.

#3805211 yanlış önerme.
örnekler:
1) caroline koç tekstil firmasını batırdı, izmir'den istanbul'a kaçtı. işçiler birikmiş maaşlarını da tazminatlarını alamadılar.
2) bizim patron uzmanlık isteyen imalata asgari ücretle çalıştırmak için ilkokul mezunlarını doldurdu. yetmedi şirket üstünden kendisine bmw 520 aldı. diğer ortaklar bozuldu. ortaklılarını çekti. şirket kısa sürede battı. işçilerin maaşları da kıdem tazminatları da badem oldu.
3) ankara'da "mukim" büyük bir pano şirketi patlayan çekleri yüzünden işçilere olan borcunu ödeyemedi. kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla şirketin arsası, binası, makimeleri, keza tüm mal varlıkları bir başka şirkete satıldı. patron gitti. işçiler sap gibi açıkta kaldı.
bu örnekleri uzatabilirim.
kısaca patron asla mağdur olmaz. mağdur görünür.
not: benim patron karısının üstüne bilkent'te ev almış.

anlamsız ikilemedir tartışmaya işaret eder

#3805026 doğru evet, fener yedekleri de düşündü ama gs sadece ilk 11i düşündü ve sakatlanınca ne yapacaklarını düşünmedikleri için başı belada.okan fenere ve monacoya karşı puan kaybederse alman biri gelir

patron cinsi özelinde; erteleyerek, geçiştirerek, yüzüne gülerek "haftaya ödeyeceğiz" diyerek maaş yatırmadan gemisini yürütmeye çalışmak.

karşılık bekleyerek iyilik yapması.

kendinden yana olması.

bir başlık açıyorsunuz saniyesinde koşa koşa laf sokmaya geliyorlar.. lan oğlum bi durun ya, bi sakin...

hepiniz sihirli annemdeki şişko çocuk gibisiniz. her şeye güceniyorsunuz. hırsla koşa koşa geliyorsunuz. uyuz herifler.

işe sermaye yatırdığı için ticari risk taşıyan kişidir.

işler iyiyken patron 10, çalışan 2 alır ve kimse itiraz etmez.

işler kötüyken ise gerekirse evini arabasını satarak personelinin maaşını vermesi gereken kişidir.