zaman tüneli

ticaret riskine ortak olmayan ticari bileşendir.

işler iyiyken patron 10 alır, işçi 2 alır. kimse bi şey diyemez.
işler iyi değilken patron hiç alamasa da işçi o 2'sini alır. kimse de ağzını açıp tek kelime diyemez.

aramızda bu duruma itiraz eden patron varsa önce primo abisine uğrasın, okkalı şiirsel kaliteli bir küfür yesin sonra işyerini devretsin.

#3805193

pek sevdiğim bir kavram var, nedense kendisini her okuduğumda anca onunla tanımlayabiliyorum.

nevi şahsına münhasır.

enerjisi daim olsun.
bu hikayedeki ağlayan palyaço kendisi değildir umuyorum.
değildir çünkü, bu kadar tebessüm sebebi olmaya karşın ayıp olur.

ben buna ilk olarak bakışları ve yüz ifadeleri derim. çünkü insan istemsizce kendini, ne kadar kontrol etse de, bir şekilde belli ediyor. çünkü insanın içi yüzüne yansır bir süre sonra ve ben de onu artık kötülüğün vücut bulmuş halidir derim.

böyle bir kültür yok.
kimseyle gayet sakin ve akıllıca tartışamıyorsun. durum hemen hakarete küfüre gidiyor. ya da en olmadık yerden vurmaya çalışıyorlar seni söyledikleri şeylerle.
saçma sapan laf sokma çabasına giriyorlar filan ay bir sürü tantana.

bir ara asosyal ve anti-sosyal arasında bir fark olduğunu okumuştum. asosyal mesela sosyalleşmek istese de sosyalleşemez. anti-sosyallik ise bir tercihtir. hani anti-faşistlik gibi falan. psikoloji jargonunda ikisi de kişilik bozukluğu olarak geçiyor (o durumda antisosyal diye bitişik yazılıyordu galiba ikincisi), lakin günlük dilde bana makul bir ayrım gibi görünüyor başta bahsettiğim.

ben hiçbir zaman tamamen yalnız olmasam da günlerimin çoğunu yalnız geçirmeyi tercih ediyorum. yani bu tamamen kişisel tercihim hakikaten. sosyalleşmek isteyip de sosyalleşememek kötü bir şey olsa gerek ama. öğrenciyken de az arkadaşım vardı ama hayatımın hiçbir döneminde arkadaşsız kalmadım. bir tek üniversite dönemimde bayağı sosyaldim. gene çok arkadaşım yoktu ama işte onlarla takılırdık sürekli.

kalite konusuna tam girmeyeceğim. ben bu şekilde değerlendirmiyorum ve sosyal+kaliteli insan da olunabileceğini düşünüyorum diyebilirim ama.

personele her ay nakit olarak ödenen hizmet bedeli.

aranızda patron olup da personeline 2 ay maaş vermeyen o..... ç.......ları varsa tüm sözlük boydan girsin hepinize.

her çocuğun yaz tatilini zehir eden herif.

ankastrem tetiklendi
beğendin mi yaptığını

matematik yapabilen her insan evladının geçmişini süsleyen fevkaladenin fevkinde o malum kitapların yazarı.

duygusal bir başlık.

zannımca bugünlerde dertleri zevk edinmiş.

bütün yalnız insanlar ben kaliteliyim diye kendini kandıracak şimdi iyi mi?

#3805085

patlama scaremongering
kahkaha atan ben

tatlı tatlı bir insan olduğunu düşünüyorum tatlı tatlı
bi de bu aralar yoğun olduğunu

tanım : insanların kendini kaliteli hissetmelerini sağlayan başlıktır.

5 senelik sözlükte bu heriften bahseden neden hiç olmamış biri bana açıklama yapabilir mi gerçekten de atar yapıcam size en sonunda hıaaa... 90'lardan 2000'lere kadar o maviş iğrenç kitaplarıyla ilkokulda en az 4 sene ömrümüzü yemiş bu belki lise mezunu bile olmayan sayısal soytarının kitaplarındaki testlerden 10 sorudan 3'ü çözülemezdi sayılar yanlış verilmiş olurdu illet bişeydi bir de haftaiçi 8 sayfa ödev verirdi allahsız öğretmen.. ölünce (yani ahmet buhan) nasıl sevinmiştik gazetedeki ölüm haberiyle bayağı sevinç yaşanmıştı. mekanı kesinlikle cehennemdir.

son zamanlarda ciddi anlamda kafaya taktığım mevzu. özellikle kaş ve septum kafamı kurcalıyor.
ama duruyorum işte. acısından falan çok korktuğum yok aslında, sadece götüm yemiyor yapmaya. yani mantıken çok büyütülecek bir şey değil ama söz konusu yüz olunca insan bir duruyor. bir de yakışır mı yakışmaz mı düşüncesi var. ya şah olacağım, ya şahbaz. ikincisi daha çok yakın gibi geliyor.

yazım tarzını ayrı kendisinden gelen bildirimleri görmeyi ayrı sevdiğim yazar.

ayrıca güzel izole olmuş.

yavaş düzgün demektir
mutlu olan üzgün demektir
insan bu labaratuarda denektir
indi üreky ırtılır
fatih ürek kurtulur.

burada teknik olarak “düzgün giden her şey olması gereken hızındadır” iması yatıyor. yani yavaş ve hızlının tanımları ortadan kalkıyor ve eylem yerine getiriliyorsa olması gereken hızındadır, deniyor. hızlı ve yavaş yok, eğer başarıyorsanız hızlısınızdır, yaaaani teknik sorunları var.

ama yine de hannibal görse roma’ya değil üzerine yürür, sokrates yaşasa savunma değil idamını isterdi öyle bi aforizma.

son 15 dk da oyuna girip bir gol atmak için yardıracak fitbolcu.