zaman tüneli

bu kadar yakışıklı beyin arasında kaynayacak ama olsun.

ev hapsini ihlal ederse ne olacak ?

hiçbir kaosu anlayamıyorum. bir ara bir şeyler döndüğünü fark ediyorum sadece. tüm olaylara hakim insanlar da çok şaşırıyorum. gerçekten bu da bir meziyet yani.

telefondan okuyamayan tek ben değilimdir herhalde.... kitabı hissetmem lazım o kapağa dokunup hissetmem lazım.
diğer türlü okuduğumu hissetmiyorum.
keyif de almıyorum.
telefondan okurken sıkılıyorum bir de

sonunda kendisini bana cimerlettiren yazarların olduğu mecradır. böyle bir niyetim kesinlikle yoktu, ta ki bu sabah nickaltımda aşşağılık bir yazar " faiz yemeyen erkeklerin ... olduğuna dair bir hadis var" yazınca tamam kardeşim dedim. o boşluk kısmında ne yazdığını ben yazamam. ben dün bir hadis paylaştım. hadis hadis yani entry duruyor hadis vurguladım bunu. ne o hadiste ne de benim entrymde faiz alan insanlara küfür etmediğimi bildikleri halde saatlece rahmetli valideme küfürler edildi. bunun davasını yapmıyorum. çünkü bunu yapanın ne olduğunu vurgulayan başlık açtım. üzerlerine oturur o vurgu. amaaa sen "faiz yemeyen erkekler ... " ben bunu cimere bildiririm kardeşim. ben paylaştığım hadisin var olduğunu kaynaklarıyla savcıya sunarım. (eğer savcılığa verilirsem) ama veremezsiniz. çünkü böyle bir hadis var. bakalım sen o hadisin kaynağını gösterebilecek misin?
bakalım başlangıç yaptık dine hakaret eden entry ve başlıkları sırayla bildireceğim (bana edenleri değil) . günlük 3 başvuru kotası var malum. kih kih kih

bu da cimer görseli:

kitaplar dile gelse bize: " yaw siz yeter ki okuyun da.. koyverin ötesini." derler miydi acep.. :)

dikkat: foto bol efekt içerir. *

oğlum manyak mısın ?

büyük eksikliktir.

insanlar işlerini iyi yapamıyorlar...

epic kafaya koymuş. ceplerimizi soyacak.

birim canlı ağırlığına göre, sütçü inek ırkları arasında yemi en ekonomik olarak süte çevirebilen inek ırkıdır.

anavatanı jersey adası olup, türkiye'de en yaygın olarak batı karadeniz (en çok samsun) ve ardından doğu karadeniz bölgelerinde bulunmaktadır. türkiye'ye ilk kez 1958 yılında amerika'dan getirilmiştir.

jersey inekleri, tipik sütçü ırkların özelliklerini fazlasıyla taşır. sütçü ırkların en ufak yapılısı olup, zayıf bir vücuda ve ince bir deriye sahiptir. kemikleri incedir ve memeleri dolgundur. renkleri açık kahverengiden siyaha kadar değişir ancak açık kahverengi olanları yaygın olup, siyah renkli olanları oldukça nadirdir.

süt verimi 3000-6000 litre arasında değişir ve sütünün yağ oranı %6'dır. sütleri çok değerli olup, başta tereyağı olmak üzere birçok süt ürününün yapımında kullanılır. sütleri, içerisindeki beta-karoten nedeniyle sarı renktedir. bu bileşik, jersey ineklerinin sindirim sisteminde tamamen parçalanmaz ve süte geçer. bu yüzden jersey ineklerinin sütü, tereyağı ve diğer süt ürünleri sarı renkte olur.

yavruları erken gelişen bir ırktır. canlı ağırlıkları erkeklerde 450-700 kg olup, dişilerde ise 350-400 kg arasında değişmektedir. buzağı doğum ağırlığı ortalama 20 kg'dır.

bu işin sonu pek hayırlı değil mahmut ağabey.

kadınlarda daha sık görülüyormuş. bozuk para niyetine beyleri harcıyorlarmış muş müş.

yalnız başlıkta anlatım bozukluğu var. hani sözlükte kadın yokmuş da olsa yürünecek yazarlar varmış gibi anlam çıkıyor. kadın olsa yürünecek sözlük yazarları başlığı anlatılmak istenene daha uygun.
evet, buna takıldım. mazur görün. *

odd one out. xdxdxd.

selam sana ya yazar! bu nasıl bir ilk roman? son adım kitabını okuduğumda anlamıştım nasıl bir cevher olduğunu ama böyle bir ilk kitap da beklemiyordum. 210 sayfaydı ama böyle devam etse ve bin sayfa daha olsa okurdum.

kitap ne mi anlatıyor? hiçbir şey. karakter sürekli bir hareket halinde. yanında birileri var ve bir yerlere gidiyor. kendini yaşamın akışına bırakmış. tek yaptığı bir yerde bulunmak. başkalarının yaşamlarına şahit olmak. onu bir an yürürken görüyoruz, bir an akrabasının yanında sohbet dinlerken, bir an çalışmaya çalışırken, kitapta sürekli bir şeyler oluyor. ama bunların hiçbir önemi yok. önemi olan tek şey hayat denen bu karmaşaya tahammül etmeye çalışan karakterin yalnız kaldığında kendiyle yaptığı konuşmalar. onun hayatı da bazen kafamın içi gibi. karman çorman. düzensiz ve savruluyor. düşüncelerimin hızına yetişemiyorum. onları düzene koymanın ya da çıldırmamanın tek yolu var. bildiğim tek yol, okumak. karakterimiz de ne yapıyor biliyor musunuz? yalnız kaldığı her an kendini bir odaya kapatıp çılgınlar gibi okuyor.




bir başlangıcı ve bir sonu olmayan, akıp giden gençliğimizden bir kesit gibi bize bir ruhun sıkıntılarını hissettiren ve var olmanın dayanılmaz ağırlığını iliklerimize kadar yaşatan bu kitabı yılın benim için en iyi kitabı seçiyorum.

gerilimi bol, bir iki tane anne sevgisi görmemiş ve baba şamarı yememiş oe ortalığı b*ka boyuyor, aklı başındakiler de onların kirlettiğini temizlemeye çalışıyor. iyi seyirler.

vay be, biz burada şakalar yapıp milleti güldürmeye çalışırken siz...
vay bee.