zaman tüneli

ben.

o kadar yürüdüm. ellerim bomboş yüreğimde bir sızı.

yıkılamadım birine. taşıtamadım kendimi. bi o profilde bi bu profilde fink artım ama olmadı.

elumize verdiler.

düşününce çok mantıklı gelen, teoride kolay ancak pratikte kişinin iradesini her türlü sınava tâbi tutan eylem.

sınavdan geçemeyenlerin çevresinden gelen "hani bırakmıştın?" sorularına sıklıkla "aa evet evde/masada bırakmıştım ehe ehe" diyerek cevap vermesi ile devam eder.

geçebilenlerin ise sadece sağlığına değil aynı zamanda karizma puanına yarar sağlar.

her şakada bir gerçeklik payı... yanlış oldu o başlık bu başlık değildi.

insanın istemeden yapacağı tek şey osurmak pıtlamaktır.

onun haricinde her şeyi isteyerek tapar.

hanginizsiniz la bu mal. illüminati ajanıymış…..

"telefonunu çıkar" diyen dayılar gelmediği sürece tam olarak facebook'a dönmüş olmaz.

harika bir adam bu… amerikalı, 1949-2021 yılları arasında yaşamış ama ben hiç tanımıyordum kendisini. tarzı soul, funk, rock üzerine kurulu. birkaç yıldır biliyorum ve dinlerim. kimseler de pek bilmez esasında. yalnızca iki albümü var. o da 1970’li yıllarda…

dolayısıyla çok isterdim 70’lerde yaşamayı. nolan porter vefat etmeden önce konserine gitmiş olsaydım keşke. neyse sağlık olsun, huzurla uyusun.

yine bir paradoks, yine bir pazar gecesi..

bal, zencefil, limon üçlüsü sayılır mı bilmem ama şu sıralar içtiğim kadar içsem düz duvarı kırdırır. betonu deldirir.

zencefilli limonlu adaçayı: kışın soğuğa yada enfeksiyonlara karşı keyifle içiyorum. tarifi
sıcak çikolata: soğuk kış akşamları gezmeye çıkınca müthiş bir yancı, termosta, evde yada kafede içimi ısıtmak için birebir. bazen bailey's ile karıştırıyorum, tavsiye ederim. tarifi
sıcak şarap: tarçını ve karanfili bol olunca daha lezzetli olduğunu düşündüğüm noel zamanı klasiği. yanında da kızarmış kestane varsa mis. tarifi

uzun zamandır düşünüyordum ama bir de baktım ki tee 2022 yılında başlığın açılmış olduğunu gördüm. sözlükte dönen anketimsi başlıkların sözlüğü niteliksizleştirdiği ve eski yazarların ekseriyetle bu başlıklarda olduğu aşikâr. elbette olabilir fakat bu sözlüğü kronik bir dağıttın formatı eyledin viran formatına sokuyor. facebook'ta da başlık olmasa da profiller ve bir akış var. ama çok da farkı yok. ayrıca anonim kalmaya ya da bırakılmaya da saygı yok. herkesin çok iyi bildiğini düşünüyorum ki bu sözlüğün arka odalarında her an herşey konuşuldu ve konuşuluuyor. yani x kadın/erkek yazara attığını bir mesajda konuşuluyor. sorduğun yaşı da konuşuluyor.
ben herkesin cennetlik olmasa da reel'de iyi anlaşabileceğini de düşünüyorum fakat nedense klavye ardında herkes birbirine önceden dikilmiş gibi davranıyor. etmen guzum. valla keyifli yazmak da ona buna tatlı tatlı sataşmak da bir tercih, gergin gergin yazmak da. o bataklığa düşüp uzun süre yazar kalan görmedim.
tüketmeyin. tükenmeyin.

yazması kolay daaa...!

nicki 10 numara.

kaybedince, kırılınca ve vazgeçebilmeyi öğrenince.

sürekli gülüyor. özellikle radyo yayınlarında sürekli güldüğü için dinlediğim yayınlarda ben de gülüyorum arada sayesinde. ben biraz nemrut olduğum için ilk dinlediğim zamanlar "ne gülüyor ya bu kadın bu kadar" diye de düşünmüştüm şimdi yalan yok. *
kendini seven, enerjik birisi.

son putum sigara kaldı, onu da ibrahim gibi kıracak ve egemenliğimi tam anlamıyla ilan edeceğim (umarım).

#3814955 daha zor yollardan geçtim.

erkeğe süper kahraman gibi hissettiren durum.

doğumdan ecele bir süreçtir olgunlaşmak. yaşam sürdüğü sürece devam eden bir süreç.

(bkz: nolan porter) şarkısı. soul/funk ambiyansı var, şahane.

genellikle türkçe kelime dağarcığı 250 kelimeden oluşan ve günlük yaşantısında 100 kelime anca kullanan insanlardan duyduğum söz.

bunun yanında kelime gelişimi ingilizce gibi dillerin yanında bir hayli düşüktür. bunun sebebi dil yetersizliğinden çok bizim buluş ve icatlarımızın azlığı, yeni terim üretememizle alakalı. elin insanı fotoğraf çekim açısını isimlendirip selfie adını veriyor ve dünyada bu çekim şeklini bir akıma dönüştürebiliyor. bizim tdkda anca selfie ismindeki çekim şekline aylar yıllar sonra özçekim falan diye isimlendiriyor. yeni kelimeleri bile bizim dilimize geçirme noktasında ne yazık ki zayıfız.