zaman tüneli

sadece negatife ya da sadece pozitife odaklanmak sanırım kişisel deneyimlerle alakalı. yani böyle yargı dağıtmak falan da, ne biliim... sizi çok "seçkin" yapan şey ne mesela? başka birinin genellemesinde de siz "kötü"sünüzdür. bana çok boş geliyor bu tarz muhabbetler. yani burada her tipten yazar/kişilik var işte. hoş, ben ileri çocukluğumu ve ergenliğimin tümünü söke gibi cidden "sakat" (tehlikeli anlamında) insan dolu bir yerde geçirdiğimden fazla toleranslı olabilirim de, gene de cidden sadece negatife odaklanılacak derecede külliyene yakın bir oranda "kötü"lerden oluşan bir yazar topluluğu olduğunu düşünmüyorum burada.

bi kaç hatun yazar var bastırmak istediğim
onları yapardım

şundan yapardım. bir de takı düzenleyici tasarlardım.

ergen eğlencesi olmadığı kesin.

deme şu leylâ'yı diyorlar...
nasıl demeyeyim.

beni ben diye seven, bana "yakışıklı" diye değil, en kötü halime, en bayık halime, ben seni iyileştiririm diyen, yegane kişiydi.

sg.
tırnağı etmezsiniz. götünüz de çirkin.

ya bir iki ay bakmıyoruz buralara hemen dramalardan dramalara koşuyorsun kadim dostum. seni gerçekten bu bitmek tükenmek bilmeyen drama mıknatıslığından dolayı teprik edeyrummm

(bkz: ucuz etin yahnisi yavan olur)

hiç birini gerçek hayatta görmedim ve tanımıyorum. birbirimizi tanımaya ihtiyacımız olduğunu da düşünmüyorum. yine de eğer gerçek hayatta akrabalardan, arkadaşlardan veya dost sanılanlardan yana bir hayal kırıklığı oluşmuşsa ve buradan uzun soluklu, birbirini pohpohlama şeklinde değil ama dert ortaklığı ve fikir paylaşımı babında bir ilişki doğuyorsa, o insanları da talihli kabul edebiliriz. ben şahsen gerçek hayatı bile hayal perdesi gibi görüyor ve o realiteye intibak edemiyorken, buradan birilerini seçip, kendime fikir ortağı veya yol yoldaşı olarak edinmem çok güç. zira sanal da başka birilerinin hayatının gerçeğidir. burada çok cazip insanlar varsa neden başkaları onları kendi yaşamlarına ortak etmediler ? neden hepsi bu kadar yalnız ? lafı önce kendime söylüyorum yanlış anlaşılmasın.

fikirlerimizi, düşüncelerimizi ya da yazmak istediklerimizi tanımlaştırdığımız, kolektif aklın arşividir. *

kişisel hayatlarımızın sahnesi,
özel meselelerin dolaşıma sokulduğu arena,
kim kime ne demişin peşine düşülecek yer,
anlık öfke patlamalarının aktarım defteri,
ne ifşa alanı ne de wp grubu,
özel ilişkilerin hesap yeri değildir.

(bkz: yeni türkiye ekonomi modeli)

sadakat ve düşerse tutup kaldıracak bir el. daha ne olsun?

3 tane bana benzeyen velet

madalyon kolye veya zümrüt yüzük bence uygun.

her şey para.

* * *

hatırlar mısın o, çekirdek çinterken, bir bankta oturup, senden 5 lira borç aldığım günü, kola almak için...

hatırlar mısın o, bana bir gün ısmarladığın pizzayı, benden" dediğin...

* * *

parası olmayan erkek, 80'lerdeki cüneyt arkın olsun, yemez.

uçuş saati gecikmelerinden dolayı hiç sorumluluk almak istemeyen kendiliğinden güzellikle tazminat ödemeyen hava yolu şirketidir.
altı ay öncesinden aldığım roma gidiş-dönüş uçuşlarının saatlerini bir gün öncesinde haber vererek 11 saat ileriye attılar. giderken de dönerken de geceyarısı havaalanında saatlerimi geçirmem gerekeceği için bir sürü değişiklik yapmam gerekti. bunlar bana fazladan 50k'ya mal oldu. gidiş biletlerini iade edip 5 katı fiyattan başka hava yolundan aldım. dönüş biletlerini ise ertesi günle değiştirip fazladan bir gece kaldım. her neyse. önce pegasus'a yazıp tazminat istedim, 4 tazminat talebimi kopyala yapıştır tek mail ile başlarından savdılar. cimer'e yazdım. sivil havacılık genel müdürlüğüne yönlendirdiler. onlar da tazminat ödenmesine karar vermişler. pegasus bana mail atıp ıban istemiş. ha şöyle yola gel.

en çok dinlenen şarkılarının aksine en sevdiğim şarkılarının opiate olduğu grup. bu şarkının sözlerine aşırı anlam yüklüyor olabilirim.

123 no'lu tanım haricinde herkes biribirinden nefret ediyor ama burada yazıyor, çiziyor, muhtemelen dm'de sohbet çeviriyor.

insan bazen hayret ediyor.

bu bitmez tükenmez sidik yarışlarınızdan gına geldi, mevzu uzağa işemesekse ben de bayağı maharetliyim bir konuda. hayır bari konuyu tam olarak anlayabilsek ona da kabul, kaç boyutlu satranç oynuyorsunuz olm ekşideki çaylak hesaptan olayı buraya bağlıyor özel hayat gizlilik cart curt kapatırsın mesajını veya sadece bildiklerinle konuş kimseye bir şey izah edecek bir şey de kalmaz.

engellesem de bitmiyor, ülke gündeminden sıyrılıp şurada iki gırgır bi duygusal yaparız diye geliyoruz açtığımız kapının ardından sanki devlet bahçeli çıkmış gibi kanım çekiliyor a . .

bence hayaline ulaşmasını sağlamaktır ne eksik ne fazla.

içimde kopan fırtınalar, imrentiler.
sevgilisi olanlar, olmayanların yanakları iki elinin arasında, dirsekleri dizinin üzerinde, yere çömelmiş, baygın bakışları.