zaman tüneli

genç bir adamın zihinsel anlamda yükselişini, aydınlanmasını, sınıf mücadelesi yolunda bilinçlenmesini anlatan bir romandır. martin eden profiliyle jack london kendisini anlatmıştır.
devamını gör...

tüm okul duvarlarına asacak ibretlik olsun diye herhalde
devamını gör...

yapmayın. allahınız varsa yapmayın..
devamını gör...

kafada ne dert ne tasa vardır hani? yastığa başınızı koyarsınız da umarsızca hemencecik uyuyuverirsiniz, öğlen uyandığınızda mutfaktan gelen o müthiş kokudan anlarsınız kahvaltı da hazırdır. öyle rahatlamış öyle huzurlu hissedersiniz ya hani işte o uykuya paha biçilemez ve odur dünyanın en güzel uykusu.
devamını gör...

bu herif topçu falan değil, tribüne oynuyor ki barınsın da bu paraları kazansın derdinde, yoksa bu paraları nerden görecek, hangi kulüp bunu alır diyorduk; ahahah kudurun komutan diyorlardı, alın size komutan.

herhangi bir futbolcunun bahisten tutuklanmasından farkı yok bana göre. yani ha mert ha ahmet mehmet ne farkeder ki. ama sosyal medya algı işlerini iyi beceren camia bunları böyle görmezdi, ne oldu başlarına geldi. demek istediğim fenerden başka biri de olabilirdi ya da başka bir kulüpten başka bir oyuncu. ne değişiyor. o kadar adamın adı geçti bir tek eren elmalı üzerinden gidiliyordu hep. ee senin direkt kaptanın paket oldu. bizimkisi 6 aydır bizde, sizinkisi 6 sene. siz adama kaptanlık vermişsiniz, taraftar komutan diyor. hadi çıkın gene clean mlean sayıklayın pişkin pişkin.
devamını gör...

cok az kisinin iyilikten anlayacagini ve kiymet bilecegini kavramis olmak.

kalanlara da yaradan'dan merhamet dilemek.
devamını gör...

ilkokulda müzik derslerinde çiziminin öğretilmeye çalışmasına bir türlü anlam veremediğim işaret. do anahtarı ve fa anahtarıyla birlikte müzikte kullanılan üç anahtardan biridir. portenin sol başına yazılır.
devamını gör...

bu bize gerçekten komik gelebilir fakat geleneksel medyaya bağlı yaşayan insanlar buna inanıyor.
neden mi

aydın doğan zamanında medyanın yarıdan fazlasına sahip olmuştu. o dönem içinde de hali hazırda yandaş medya vardı zaten. hah işte aydın doğan devrildikten sonra yandaş medya, geleneksel medyanın neredeyse tamamı oldu. yaklaşık 10 yıldır geleneksel medyaya bağlı yaşayanların beyni yıkanıyor.

en kötü "tamam yav kötüyüz de dünya bizden daha kötü halde" diye inanıyor.
kimisi vatansever ama ultra cahil, "tamam benim durumum kötü ama ülkem hep yükseliyor. ulan dış minnaklar" diyor.

neyse konuyu sündürdüm gibi ama bunlar iç içe mevzular.
devamını gör...

devamını gör...

ne olursa olsun hükümetine güvenen bir halk her iktidarın hayalidir.
devamını gör...

maalesef bu tanıma uyan çocuklardan biri de bendim. pazarda kaybolmuş olmanın verdiği telaş ve evimi tekrar bulabilecek miyim korkusu. bir sürü zihin maratonu: sokak çocuğumu olacam, annemi bir daha görebilecek miyim endişesi.
yarı tatlı bir çocukluk travmamdır *
devamını gör...

rüyamda trump gördüm. abd başkanı ne alaka :) vay anası be:)
devamını gör...

bir isabelle aupry kitabıdır.

bu kitap yazarın dilimizde yayımlanan ilk kitabı. açıkçası kitabı okuduğum zaman yazarın diğer kitaplarını okumak için ölüp bitmedim ama en azından karşıma başka kitapları çıkarsa da okumaktan imtina etmem. güzel ve ilginç bir konusu vardı kitabın ama sanki biraz aceleye gelmiş gibiydi kitap.

kendi halinde yaşayan ada sakinleri bir gün aradaki bütün kedilerin ortada kaybolduğunu fark eder. aslında bu çok da metafizik bir durum değildir. zira başlarında baskıcı bir hükümet vardır ve kedilerin ortadan kaybolmasının nedeni de bu baskıcı hükumettir.

belli ki hükümet kedilerin başına buyruk yapısından, boyun eğmeyen tavrından ve elbette ki özgürlük tutkusundan rahatsızdır. zira bir önceki cümlede saydıklarım baskıcı hükümetlerin sevdiği özellikler değildir.

artık adada kediler yerine sadece köpekler vardır ve insanlar bu köpeklerin kedi olduğuna ikna olmak zorundadır. bu konuda bazı insanlar ziyadesiyle uyumlu iken bazıları ise düşünmek ve araştırmak konusunda inatçıdır.

itaat ve başkaldırı, sadakat ve özgürlük, isyan ve iman üzerine kedilerin ve köpeklerin başrolde olduğu kötü olmayan ama bence daha iyi yazılabilecek bir kitaptır.
devamını gör...

almanya bizi kıskanıyor laflarından sonra, finlandiya bizim eğitim sistemimizi kıskanıyor noktasına kadar geldik. nankörlük etmeyin arkadaşlar 90'larda buzdolabı bile yoktu.
devamını gör...

göçmenlik bakanı th. plevris (yunanistan) ve alman mevkidaşı, dublin tüzüğü uyarınca yunanistan'ın topraklarından geçen göçmenlerin geri dönüşünü kabul etmek zorunda olduğu geçmişteki tüm bekleyen davaların silinmesi konusunda anlaştılar.
devamını gör...

böyle şımarık sarışın triplerine girmek istemam ama periyot günümdeysem, biten kavanoza umut sarıkaya tipi mutsuzluk hissiyle bakar, duruma göre ansızın ağlamaya başlayabilirim.
devamını gör...

düşündük taşındık bir türlü bulamadık, en iyisi siz açıklayın nasıl bu kadar salak olabilirsiniz çok merak ediyoruz demiş olabilirler.
devamını gör...

devamını gör...

iyilik yapıp maraz görmek kadar kötü bir his yok .
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim