zaman tüneli
clarere audere gaudere (yazar)
mesaj alımını açması halinde direkt evlenme teklifi edeceğim pek kıymetli yazar. jagermeister sıkılmış çiçeğim ve jack daniels dolgulu çikolatam ile kapısına varacağım…*
sabah sabah toplu beğenileri ile yine mutlu etmiştir. okuyarak beğendiği çok belli. beni asıl mutlu eden, budur. teşekkürler sayın yazar…*
sabah sabah toplu beğenileri ile yine mutlu etmiştir. okuyarak beğendiği çok belli. beni asıl mutlu eden, budur. teşekkürler sayın yazar…*
devamını gör...
kurtlar vadisi
28.bölümdeyim. kaliteli diziymiş.
devamını gör...
giderken bütün tanımlarını silen yazar
ardında iz bırakmamaya ahdetmiş yazardır. herkesin kendi iradesi ve kararı.
devamını gör...
every time
travelling the face of the globe albümünde yer alan oi va voi şaheseri. özellikle şarkının sonlarına doğru ritmin yavaşladığı anda steve levi'nin klarnet ile girdiği kısım ayrı mest edici. linki şuradan: open.spotify.com/track/3rxp...
devamını gör...
laf anlatmak yerine yanlış anlaşılmayı kabullenmek
haklısın deyip geçmek evladır. hakikat önünde sonunda ortaya çıkar.
devamını gör...
günaydın sözlük
bugün ve her daim iyilikler bizimle olsun dileklerimizle, herkese günaydın.
devamını gör...
laf anlatmak yerine yanlış anlaşılmayı kabullenmek
bazen kelimelerle dövüşmektense sessizliği zırh yapmak en güzeli. zamanla açıklaya açıklaya bir mum gibi eriyip tükendiğini fark ediyorsun. karşıdaki insanın anlayışı kıtsa en doğru söylediğin söz bile yanlışa çarpıp kırılıyor.
bir noktadan sonra tamamen susuyorsun çünkü bazılarına açıklama yapmak değil mesafe koymak en güzel cevap oluyor.
bir noktadan sonra tamamen susuyorsun çünkü bazılarına açıklama yapmak değil mesafe koymak en güzel cevap oluyor.
devamını gör...
laf anlatmak yerine yanlış anlaşılmayı kabullenmek
karşınızdaki insan eski bir mahkumsa, öfke problemleri yaşıyorsa, dünyanın merkezindeymiş gibi davranıyorsa başka ne gelir elden? bu adamlara alfabeyi öğretmekten başlamalı işe. bu konuda oldukça net bir karara sahibim. ne yazık ki bunu sağlayan da aynı insanlar. esasen çok basit konular. gerçekten konuşmaya bile değmez. ama işçi sınıfı işte, en ufak konuyu bile büyütür, dedikoduya bayılır. özellikle kendisiyle ilgili olanlara... konuyu büyütürken de çalışma şartları ya da maaş ile alakalı durumları es geçerler.
devamını gör...
günaydın sözlük
ne günaydını ya
her yer kamkaranlık
her yer kamkaranlık
devamını gör...
izmir otogarı
bir insan otogardan niçin nefret eder anlamıyorum lan. otobüslerin girip çıktığı yer basitçe.
devamını gör...
giderken bütün tanımlarını silen yazar
içindeki çocukla barışmaya harcamalı o zamanı.
devamını gör...
giderken bütün tanımlarını silen yazar
bana çok aciz ve boş bir eylem gibi geliyor.
işyerinde bi aşçıbaşı var, her sene işi bırakıyorum diyip ofisi komple toplayıp gidiyor 1 ay sonra geri geliyor.
işyerinde bi aşçıbaşı var, her sene işi bırakıyorum diyip ofisi komple toplayıp gidiyor 1 ay sonra geri geliyor.
devamını gör...
günaydın sözlük
pişmanlık kötü hissettirir, ''keşke''ler bizi canımızdan bezdirir,
oysa perşembenin gelişi çarşamba'dan belli dir.
günaydın sözlük!
geçte olsa hava aydınlanacak, gün ağaracak.
bu hep böyle olur; her karanlığın ardından aydınlık gelecektir.
sevgiyle karşıladığımız günümüz bize pişmanlık yaşatmasın. amin
oysa perşembenin gelişi çarşamba'dan belli dir.
günaydın sözlük!
geçte olsa hava aydınlanacak, gün ağaracak.
bu hep böyle olur; her karanlığın ardından aydınlık gelecektir.
sevgiyle karşıladığımız günümüz bize pişmanlık yaşatmasın. amin
devamını gör...
her insanla her yerde her konuyu konuşabilen insan
işyerinde var öyle gevşek ağızlı bi arkadaş, onun sayesinde her sene ortalama 2-3 düşman ediniyorum.
ne çenesini tutabiliyor ne sır tutabiliyor hem yalaka hem korkak, kendisini sevdiğimden bir şey de yapamıyorum.
ne çenesini tutabiliyor ne sır tutabiliyor hem yalaka hem korkak, kendisini sevdiğimden bir şey de yapamıyorum.
devamını gör...
günaydın sözlük
gunaydin, ne guzel bir gun degil mi? bence de degil tesekkurler.
devamını gör...
laf anlatmak yerine yanlış anlaşılmayı kabullenmek
şu aralar en çok tercih ettiğim sistemdir. karşınızdaki insanın harcayacağınız efora, ayıracağınız zamana değmediğini düşündüğünüzde ve sizinle ilgili düşündüğü şeyin sizi zerre ırgalamadığını fark ettiğinizde bu oluyor. genelde bu şekilde yaşıyorum özellikle son 2-3 yıldır. yetişkin olmanın getirdiği rahatlık diyorum buna. kendi sınırlarınızı benimseyip, içeriye herkesi almamaya başlıyorsunuz. 20'li yaşlarında ve bu yaşlarının sonunda olan her yazar arkadaşıma şunu söyleyebilirim : hayat insanı özellikle yaş aldıkça, daha gerçekci ve daha gaddar olmaya itiyor. kafa rahatlığınızı her şeyden çok önemsiyorsunuz. ben içeriye artık eskisi kadar insan almıyorum hatta üniversite dönemimde olduğum kadar arkadaş canlısı da değilim. insanları çok keskin bir iletişimsizlikle kendimden uzak tutuyorum.
deneyim sahibi oldukça, müthiş bir insan filtreleme özelliği kazanıyorsunuz. kullanıldığınızı veya iyi niyetinizin sömürüldüğünü düşünüyorsanız, bir tık daha olgunlaşmayı bekleyin. ortamın canına okuyacak hale geliyorsunuz.
30-40'larında hatta yaş olarak daha üst segmentlerde olan yazar arkadaşlarımız üzülmesinler. bireysel farkındalık herkeste ayrı dönemlerde baskın hale geliyor. herkesin "limit aşımı" farklı. o limit aşıldığında, " kimse umurumda değil, kendime bakarım" modu açılıyor. o noktadan sonra, tüm kötü- faydasız- çıkarcı- iki yüzlü- sadakatsiz- riyakar ve aklınıza gelebilecek her kötü özellikteki insanı kendinizden uzak tutuyorsunuz. - eşiniz, sevgiliniz- aile bireyiniz olsa dahi.
ben çok iyi niyetli bir insanımdır hatta gereksiz yardımsever bir yapım vardır. bu özelliğim sebebiyle başımın ağrıdığı ergenlik ve gençlik dönemim oldu ama kendi özümde çok sivri bir karakter olduğum için, farkındalığım arttıkça; inanılmaz hızlı gard aldım. şimdi herkesin çekindiği, içten içe hayranlık beslediği bir kadın haline geldim. insanların beni kullanmaya çalışabileceğini ön gördüğüm an muhattaplığı kesiyorum. mesajlar dahi "okundu" ibaresine düşmüyor, telefonları açılmıyor.
niyeti kötü kimseye acımam. iyi olmak bir seçimdir, ben bunu seçiyorsam; herkes seçebilir. seçmiyorlarsa, hayatımda yer alamazlar.
deneyim sahibi oldukça, müthiş bir insan filtreleme özelliği kazanıyorsunuz. kullanıldığınızı veya iyi niyetinizin sömürüldüğünü düşünüyorsanız, bir tık daha olgunlaşmayı bekleyin. ortamın canına okuyacak hale geliyorsunuz.
30-40'larında hatta yaş olarak daha üst segmentlerde olan yazar arkadaşlarımız üzülmesinler. bireysel farkındalık herkeste ayrı dönemlerde baskın hale geliyor. herkesin "limit aşımı" farklı. o limit aşıldığında, " kimse umurumda değil, kendime bakarım" modu açılıyor. o noktadan sonra, tüm kötü- faydasız- çıkarcı- iki yüzlü- sadakatsiz- riyakar ve aklınıza gelebilecek her kötü özellikteki insanı kendinizden uzak tutuyorsunuz. - eşiniz, sevgiliniz- aile bireyiniz olsa dahi.
ben çok iyi niyetli bir insanımdır hatta gereksiz yardımsever bir yapım vardır. bu özelliğim sebebiyle başımın ağrıdığı ergenlik ve gençlik dönemim oldu ama kendi özümde çok sivri bir karakter olduğum için, farkındalığım arttıkça; inanılmaz hızlı gard aldım. şimdi herkesin çekindiği, içten içe hayranlık beslediği bir kadın haline geldim. insanların beni kullanmaya çalışabileceğini ön gördüğüm an muhattaplığı kesiyorum. mesajlar dahi "okundu" ibaresine düşmüyor, telefonları açılmıyor.
niyeti kötü kimseye acımam. iyi olmak bir seçimdir, ben bunu seçiyorsam; herkes seçebilir. seçmiyorlarsa, hayatımda yer alamazlar.
devamını gör...
kötü psikolog belirtileri
kötü psikologu anlayabilmek için disiplin ile alakalı donanımlı olmanıza gerek yok. şayet kötü bir psikolog, standart bir insan için dahi, ilk seanstan kendisini ele verir.
günümüzde maalesef bu iş ile alakalı yetişmiş insanları kategorize etmekten çok, bu işte profesyonelleştiğini iddia eden insanların diploma bilgilerinin teyidi ile uğraşıyoruz. bilhassa, sosyal medyanın yarattığı bu "aptalca sanal gerçeklik" sebebiyle, herkes aslında olmadığı her şeyi olduğunu iddia ederek; ahkam kesiyor ve akıl dağıtıyor.
tam bu konuyla alakalı, bir hadsiz instagram hesabı ile karşılaştım ve kendisiyle atışmak durumunda kaldım. instagram hesabı üzerinden narsisizm ile alakalı sayısız video çeken bir beyefendi var. hesap ismi su an aklımda değil. kendisine göre bir takım belirtileri gösteren herkes "katıksız narsist." böyle bir şeyin olmadığını, özellikle sosyal medya üzerinden bu tarz genel- geçer bilgiler yayarak insanları yanlış yönlendirmemesi gerektiğini ifade ettiğimde, kendisi yorumlar üzerinden benimle hafif tonlu atışmaya başladı. biraz altını kazıdığımda, öğrendim ki beyefendi psikolog falan değil. 10 yılın üstünde, psikoloji ile bireysel olarak ilgilenen bir beyefendi. yani instagram hesabı açmış, narsisizm ile alakalı herkesi bildiren videolar paylaşıyor, üstüne uzman olmadığı hatta yetkisi olmadığı halde net şekilde tanı koyuyor ve ne psikolog ne psikiyatr değil.
en büyük hatası kiminle konuştuğunu bilmiyor olmasıydı. yorumlar üzerinden itinayla kendisini çürüterek, tüm yargılarını ters çevirecek 5 uluslararası kitap paylaştım hatta dahasına ihtiyacı olursa, pdf'lerini gönderebileceğimi, en azından 1-2 tanesini okuyup yanlış bilgi yaymaması gerektiğini söyledim. konuştuğu kişinin kapasitesini fark ettiğinde, geri çekildi ve yorum yazmayı kesti.
şimdi sorun şu: böyle biri olmayabilirdim veya bu hesaba denk gelmeyebilirdim. beyefendi kendi kafasına göre tonlarca yargı dağıtıyor. hangi hadle? hangi diplomanın verdiği yetki ile? dahası onu düzenli takip eden, her konuştuğuna inanan deli bir kitle var. şimdi bunca etkilediği insana ne olacak? bu insanların çevreleriyle ilişkilerine ne olacak? düşünün basit bir domino düzeni. tek bir taş, diğer bütün seriyi yıkıyor.
türkiye bu yüzden çok şizofrenik bir yer haline geldi. görüştüğünüz insanın önce diplomasını ve diplomasının gerçekliğini teyit edin. kişisel başarısı sonraki mesele.
diplomasını her şeyiyle teyit ettiğiniz bir psikolog kısmına geliyorum:
benim için destek alan kişinin duygusal ve davranışsal eğilimi çok önemlidir. iyi bir psikolog, daha ilk seanstan kişiyi inanılmaz rahatlatır. kendinizde veya karşınızdaki kişide o rahatlamayı ( minimalde olsa) sezersiniz. benim için ilk 2-3 seans cok kritiktir. kendinizde veya destek alan gözlemlediğiniz bireyde mutlaka davranışsal veya hissel değişimler oluşmaya başlar. oluşmuyorsa, psikologa gittiğiniz halde hala aynı hissediyorsanız veya tatmin olamama duygunuz varsa, psikologunuz yeterli değildir. değiştirmeniz gerekir. psikolog analizi için ilk 2-3 seans bence gayet yeterlidir. kişi, bahsi geçen psikolog ile yol alıp alamayacağını daha ilk seanstan bile anlar fakat yanılma payı göz önüne alınarak 2. veya 3. seansı beklemek gerekir. bazı psikologlar ilk seanstan size entegre olamazlar. sonradan açılıp, harikalar yaratanları da olabilir ama dediğim gibi benim için max. 2-3 seans. üstü para israfı olabilir veya sizin iyileşmeye olan, bu alana olan inancınızı kırabilir.
günümüzde maalesef bu iş ile alakalı yetişmiş insanları kategorize etmekten çok, bu işte profesyonelleştiğini iddia eden insanların diploma bilgilerinin teyidi ile uğraşıyoruz. bilhassa, sosyal medyanın yarattığı bu "aptalca sanal gerçeklik" sebebiyle, herkes aslında olmadığı her şeyi olduğunu iddia ederek; ahkam kesiyor ve akıl dağıtıyor.
tam bu konuyla alakalı, bir hadsiz instagram hesabı ile karşılaştım ve kendisiyle atışmak durumunda kaldım. instagram hesabı üzerinden narsisizm ile alakalı sayısız video çeken bir beyefendi var. hesap ismi su an aklımda değil. kendisine göre bir takım belirtileri gösteren herkes "katıksız narsist." böyle bir şeyin olmadığını, özellikle sosyal medya üzerinden bu tarz genel- geçer bilgiler yayarak insanları yanlış yönlendirmemesi gerektiğini ifade ettiğimde, kendisi yorumlar üzerinden benimle hafif tonlu atışmaya başladı. biraz altını kazıdığımda, öğrendim ki beyefendi psikolog falan değil. 10 yılın üstünde, psikoloji ile bireysel olarak ilgilenen bir beyefendi. yani instagram hesabı açmış, narsisizm ile alakalı herkesi bildiren videolar paylaşıyor, üstüne uzman olmadığı hatta yetkisi olmadığı halde net şekilde tanı koyuyor ve ne psikolog ne psikiyatr değil.
en büyük hatası kiminle konuştuğunu bilmiyor olmasıydı. yorumlar üzerinden itinayla kendisini çürüterek, tüm yargılarını ters çevirecek 5 uluslararası kitap paylaştım hatta dahasına ihtiyacı olursa, pdf'lerini gönderebileceğimi, en azından 1-2 tanesini okuyup yanlış bilgi yaymaması gerektiğini söyledim. konuştuğu kişinin kapasitesini fark ettiğinde, geri çekildi ve yorum yazmayı kesti.
şimdi sorun şu: böyle biri olmayabilirdim veya bu hesaba denk gelmeyebilirdim. beyefendi kendi kafasına göre tonlarca yargı dağıtıyor. hangi hadle? hangi diplomanın verdiği yetki ile? dahası onu düzenli takip eden, her konuştuğuna inanan deli bir kitle var. şimdi bunca etkilediği insana ne olacak? bu insanların çevreleriyle ilişkilerine ne olacak? düşünün basit bir domino düzeni. tek bir taş, diğer bütün seriyi yıkıyor.
türkiye bu yüzden çok şizofrenik bir yer haline geldi. görüştüğünüz insanın önce diplomasını ve diplomasının gerçekliğini teyit edin. kişisel başarısı sonraki mesele.
diplomasını her şeyiyle teyit ettiğiniz bir psikolog kısmına geliyorum:
benim için destek alan kişinin duygusal ve davranışsal eğilimi çok önemlidir. iyi bir psikolog, daha ilk seanstan kişiyi inanılmaz rahatlatır. kendinizde veya karşınızdaki kişide o rahatlamayı ( minimalde olsa) sezersiniz. benim için ilk 2-3 seans cok kritiktir. kendinizde veya destek alan gözlemlediğiniz bireyde mutlaka davranışsal veya hissel değişimler oluşmaya başlar. oluşmuyorsa, psikologa gittiğiniz halde hala aynı hissediyorsanız veya tatmin olamama duygunuz varsa, psikologunuz yeterli değildir. değiştirmeniz gerekir. psikolog analizi için ilk 2-3 seans bence gayet yeterlidir. kişi, bahsi geçen psikolog ile yol alıp alamayacağını daha ilk seanstan bile anlar fakat yanılma payı göz önüne alınarak 2. veya 3. seansı beklemek gerekir. bazı psikologlar ilk seanstan size entegre olamazlar. sonradan açılıp, harikalar yaratanları da olabilir ama dediğim gibi benim için max. 2-3 seans. üstü para israfı olabilir veya sizin iyileşmeye olan, bu alana olan inancınızı kırabilir.
devamını gör...
gillette mach3 ile etek ve koltuk altı tıraşı olmak
ben spor salonuna kıllı koltuk altıyla gitmemek için yapıyorum. daha pürüzsüz ve daha temiz bir koltukaltı elde ediyorum.
şimdi de gillette fusion 5 proglide'a geçmeyi düşünüyorum. jiletle sakal tıraşı olmuyorum ama koltukaltında sonuçlar mükemmel.
şimdi de gillette fusion 5 proglide'a geçmeyi düşünüyorum. jiletle sakal tıraşı olmuyorum ama koltukaltında sonuçlar mükemmel.
devamını gör...

