zaman tüneli

buradayımmmm

türk erkekleri diye bir genellemeyi kabul etmiyorum bunlar erkek falan değil kahpe kursağında büyümüş soysuzlar.

hiçbirine talip değilim ve güzelliğinizle gurur duymanızı dilerim*
var 3-4 arkadaş ya.
bir ara üşenmezsem dmlerine gidip sensin derim.
hayır arkadaşlar ısrar etmeyin, "<3" diye kalp atmam.
kusuruma bakın.

sözlük yazarlarının çorapları

son üç günde gördükleriniz, görebildiklerinizdir. kadın olmak hiçbir yerde kolay değildir ama tecavüze uğrayan kadın için diğer kadınların bile "o saatte sokakta ne işi varmış?" denilen yerde çok daha zordur.

taraflarına özel anlam ve sınırları taşırılıp, artık izleyicilerine şova dönüştürülmüş teklif(!)ler, tiksindiriyor beni.. gerçekten acıyorum sadece..
( 'yazık la kimin çocuuysa' denir ya hani..)

sebepsiz depresyon, herhangi bir şey veya birinin kaybı sonucu girdiğiniz depresyondan daha ağır oluyor gibi geldi bana.

bi kayıp olunca durup düşünüyorsunuz, daha güçlü kalkmak için çabalıyorsunuz ama o sebepsiz iç sıkıntısının çözümü ancak daha olağan dışı, mucizevi derecede denecek kadar güzel şeyler yaşanması ile oluyor

2. sezonunu az evvel bitirdiğim dizi.
ilk sezonu izlediğimde uzun uzun yazmıştım. bu kez öyle bir sabrım yok. ilkinden daha zottirik, daha manasız bir olay örgüsü izliyoruz.
bölümler boyunca bir şeyler oluyor ama hiçbir şey olmuyor.
karakterler desen sonsuzca antipatik.

adliyede taciz, mecliste taciz, okulda taciz, belediyede taciz, hastanede taciz…
son üç günde hatırladığım taciz vakası haberleri bunlar. ve hepsinin başrolünde de erkekler var. erkekler bu cüreti nereden buluyor ve bu aniden yüklenen premium abazalık özelliği nereden çıktı. hep mi bu kadar abazaydık ve fakat yine de kendimizi tutuyorduk ama son dönemde artık bastırılmış duygularımızı bastıramıyor muyuz yoksa bu türk erkeği için yeni bir update mi.
belki de artık herkesin cebinde kamera olması eskiden aynı sayıda yaşanan taciz vakalarını yakalayabilmemizi sağlamakta.

erkekte içlik ne ise
kadında vücut çorabı odur

bunu yapanın kendisine saygısı yoktur. ben ocak-şubat aylarının soğuğunda bile bırak çorapla uyumayı evde çorapla duramıyorum. nefes alamaz insan.

yaşıtları ülke yönetirken
bunlar otobüse nasıl bedava binerim derdinde

manyak mıyım tüpçüye para kazandırayım ....

travma sonrası stres bozukluğu yaşayanlar, yaşadığı travmayı hatırlatan her şeyden kaçınır, olayla ilgili kişilerden, mekanlardan ve nesnelerden uzak durur, onları görmekten veya duymaktan rahatsız olur. örneğin anısı olan yerden geçmemek için yolu uzatmak gibi. bu durum anhedoniye yani sevilen şeylerden, eskiden büyük bir ilgi ve istekle yapılan şeylerden bile keyif alamamaya bile sebep olabilir. genellikle tüm toplumu etkileyen ve deprem, sel, yangın gibi afetlerle trafik kazası, şiddet, ölüm gibi olaylar travma olarak kabul edilse de bir insanı kişisel olarak olumsuz etkileyen ve psikolojik şiddet içeren kişisel olaylar, hayal kırıklığı da travmatik olay sayılabilmektedir.

30 yaş tecrübedir, hele bir de yoga geçmişi varsaaa
hemen sar burda yicem

lan noter de psikoloji raporu olmadan imza atamayan adam ülkenin geleceği altına imza atabiliyor yeminlen kafayı yiyeceğim.

biz tarihin ortanca çocuklarıyız

eskiler bilir sadece efsane bir adamdı boş kaleye kaçırırdı ama spesifik golleri atardı.

(bkz: osvaldo nartallo)

galiba aileden biri bu