zaman tüneli

çakallık çukallık

o soğuğu hissetmek lazım, dışarı çıkıp karda yuvarlanmalı, kartopu savaşı yapmalı, parmaklar donmalı.

gerçek 5 yıldız.
florya suyu.

pazartesi kredinin taksidi var. türkiyenın nakit akışı benıde bozdu. onu kapatsam yeter.. aralık kendini kötü harflerle yazılma lan. 66000 lira kapatamayacak adam değiliz. üzme benı. üzülede bilirim.

hayat bazen sıkışmaktır.neyse milli piyango aldım. 800 e değil 80 e tavım. sonuçta demirörenın hakkı demirörene.

daha önce bu başlığa benzer bir başlıkta yazmıştım sanırım ama emin değilim. tam hatırlamadığım için benim için filmlerde sorulmuş ve unutamadığım üç soru var ve bu üç soruyu yazacağım bu başlıkta.

bunlarda ilki gözden kaçmış bir başyapıt olan zampara seyfettin filminde seyfettin otobüs yolculuğu boyunca sinirden deli ettiği kadın kendisini benzin döküp yakmakla tehdit edince bu muhteşem soruyu sorar:

- bu sıcakta?

aklımdaki ikinci soru ise ölümlü dünya filminde serhan mermer ailesine hayatında bir kadın olduğunu zar zor anlatabildiğinde ekibin bence en komik karakterlerinden biri olan zafer mermer şu soruyu sorar:

- hangi hayatında?

son soru ise yılmaz güney ve fatma girik'in başrollerini oynadığı yarın son gündür filminde önce yılmaz güney'in oynadığı kara çocuk mavi çocuk'a sorar bu soruyu. daha sonra ise soru birkaç kez tekrarlanır:

- sekban-ı cedid nedir?

dalda halâ kaldığına inanılan armut varsa, ağacın sallanmasına devam olunmaz mı efenim.. hem sallayan önemli, ağacın kimin olduğu önemli..
hasılattan sepeplenme işleri önemli yani..
bu işler ince işler malum.. niye şaşırdınız ki..

gün doğmadan neler doğar.

başlığı okurken içiniz geçiyor.

kuzine sobalı insanın az veya hiç olmadığı orman içinde veya dibinde ev olursa ben tamamım.

insanlara sadaka vermektense öğrenci ya da sokak hayvanlarına vermek daha iyi hissetiriyor. sokaktan geçen birine verirken artık kazıklandığımı hissediyorum çünkü eminimki ceplerimizi boşaltsak o sırada benden çok para çıkacak üzerinden. sokaktaki insanlara sadaka vermek iyi hissettirmiyor ama şimdi bir devlet bakanı gelse cebine iki üç lira sıkıştırırdım. ülkeyi engelli gibi yönetiyorlar malumunuz.*

suça sürüklenen hayvan.

kitap okumaya çalışıyorum, iş yerinde.

(bkz: düzelicez inşallah şu olaylar bi bitsin)

evet, star wars'daki ölüm yıldızı, dünya dışı bir uçan obje olduğuna göre bizim için ufodur.

sanırım hukukçu eli değmiş bir açıklama. suçun unsurları kapsamında, kimi günlük, masum gibi algılanan bu türden mesaj ve ifadelerin, failin suç işleme iradesini, bunun mağduru iknaya hazırlama adım ve eylemleri olarak değerlendirilmesi gerektiği yönündeki yorum esaslıdır. (kendi adıma yanlış bulmadığımı, ancak geniş bir bütünsellik içinde değerlendirilerek suçun oluşumundaki rol ve payının gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.)

aralık sonuna kadar uyumak istiyorum.
erken yatsam bile uykumu alamıyorum kafayı yiyeceğim.

tüm başlıklarda bildirim gelecek. şu an test aşamasında. özellikle altımızı üstümüzü karıştırdığımız başlıklarda yaşanan kargaşayı bitirecek. kim kime sallıyorsa kendi payına.

@ yazdığınız anda kullanıcı listesi çalışacak. @de yazdığınızda de ile başlayan nickler sıralanacak. nickini yanlış girdim, tikine dokundum aman tanrım bekaret beyinde miydi derdimiz yok. nereye koyduysak oradadır.

siber keşler için limit var. bir yazar bir yazarı bir kere etiketler. bir yazar günde beş kere etiketler. bir yazar günde on kere etiketlenir. bunların hepsini ulu, görkemli ve cevval götümden uydurdum. daha iyisini yapabilecek olan gelsin atış serbest.

tendürek dağlarında gezen atanamamış ördeğin talebi sıkıntılı. geçen bi kurcaladım da mesajlarda çok fazla uzuv var. bi de fotoğraflar başlığının dini imanı var düğün albümü gibi orası ama mesajlarda fotolar anlık çekiliyor. çernobil ucubeleri gibi çok çirkin kadınsı türler var. medeniyetin bize verdiği yetkiye dayanarak biraz daha mahremin ümüğünü sıkalım. zaten böyle giderse seneye normalleaks panelini açacam.

şifre: ayşe tatile çıksın.

"bir kapı kapandığında diğeri açılır derler. eğer açılmıyorsa, o kapı değildir, duvardır. duvarları zorlamayı bırak, pencereden atla. yerçekimi seni mutlaka bir yere ulaştıracaktır."