zaman tüneli

ben neden kadında çekici erkekte iticidir?

boş dedikodu o onu dedi, bundan bunu duydum. hicbir olayda ne ispat, ne şahit medyaya gösterilmiyorken; birinin yaptığı dedikodular niye çarşaf çarşaf yayınlanıyor. çünki gündem değiştirmek için palavra atılıyor.

siyasete yorulup duran, aslında gayet de güzel bir araç olan akıllı, renkli, tatlı şey. görmesem neyse, gördüm yani. kullanışını da biliyorum. elektrikli araçları kullanmak daha kolay.

#3801125 sizin yapacağınız uygulamanın ta alnına koyayım orduspor çocukları.

arama ve önerilerde saçma sapan kanallar çıkıyor, görmek istemiyorum ama engelleyemiyorum. kimi izleyip izlemeyeceğimizi seçemeyeceksek sana niye para veriyoruz o zaman?

tanım: video sitesi.

kurtulmaktır evet. hayat ne kadar acımasız olursa olsun yine de yaşamaya değer ancak sonsuza kadar değil. bir yerde bitmeli.

her şeyi fazla abartmaya gerek yok yani. yaşayıp gidiyoruz işte.

tiyatro sporu…

gülüyorsak tamamız, gerisi ayrıntı.. *

milletimizin kur'an dini ile ne kadar mesafeli olduğunu isbatlamış sakızcı hoca. dünya hayatının geçici menfağatları için, allah'ın iktisat ve hukuk ayetlerini mezheb ve üfürük ile örtüyor..

başkanımın seks hayatı aktifse bizim suçumuz ne veya başkanımın suçu ne
başkanım güzel seçim yapmış.
at gibi kadın.

eğer zanginin uçkuruysa mevzu.

o iş şeriyatta 4 nikah, luayiklikte 4 metrestir.

saşıracak bir şey yok!

tanım ; "motor" olmuş bir kadın içerir.

"motor" diyorum, "turnike" de diyebiliriz. ben bir kadına kolay kolay bunları demem. ancak kadının da bir ağırlığı olacak, en az erkek gibi. zaten sosyolojik olarak da sorunumuz bu temelinde. kimin eli, kimin götünde harbiden belli değil. gevşekliğin, rahatlığın sınırı yok.

kenan tekdağ bildiğin "komisyonculuk" yapmış. halk arasında bir küfür olan meslek grubu aslında lakin entryi ham yaparlar onu yazarsam, siz anladınız işte ulen köftehorlar.

estetikli güzelimiz kullanılmış ve kendisi de bunu ün, şöhret ve mevki için kabul etmiş. televizyon önünde yaşanan hayatlara aldanmayın. fazla şöhret olmayın, insan eğer "bilinçli" değilse ki, çoğu insan global çapta bu bilinçte değil. sapıtıyor.

güçlü kadınlara ve omurgalı adamlara ihtiyacı var bu ülkenin.

sosyolojik bir çerçeveden bakarsak "düzgün kalanlar" kimler? cevap, ailesi olanlar. mesela lebron james, dwyane johnson. onların böyle bir kepazeliğini gördün mü? amerika'da buradan dönenlerin daha sapığı dönüyor.

türkiye'de bak "kıvanç tatlıtuğ" abimiz var mı şöyle bir rezilliği mesela? o insanlar da meşhur ancak "aile" kavramına önem veriyor. herkese mavi boncuk sallamıyor. o yüzden yalnızlık entryimde de demiştim, mutlu bir hayat basit ve sıradanlık ister.

insanoğlu ise daima salak, saçma, boş ve aptal heyecanları daha çekici bulur. o heyecanların sonunda ise mutlak hüsran vardır. o yüzden, insanlara değer veren ama kalbini, dostluğunu az kişiye açan, sakin, rutin, mazbut, ufak şeylere mutlu olabilmeyi öğrenen ve bunu istikrarlı bir şekilde yapabilen insanlardan olun.

yoksa jim carrey sendoruma mutlaka gireceksiniz.

"umarım bir gün herkes zengin ve ünlü olup dilediği her şeye kavuşur. böylece aranılan esas cevabın bu olmadığını anlar." - jim carrey

işin sosyolojik boyutu bu ve üstüne daha saatlerce konuşulacak mevzu var. siyasi boyutuna gelirsek de yukarıda filler çatışacak, olan aşağıda kalanlara olacak.

siyasi konuda da konuşurum ama özelden konuşuyorum o işleri anacım. korktuğumdan değil, alayınızdan daha cesurum ama sonra saçma saçma tribal enfeksiyonlara gireceksiniz. çünkü ülkede herkes fanatizm siyaseti yapıyor. tuttuğu parti mükemmel ve kusursuz, diğerleri çok berbat.

adil ve objektif seçmen bile olmaktan aciziz. ha burada, "reyiz" bana dünyanın parasını verse oyumu satmam. 100 milyon dolar verse, gene vermem oyumu. bu sözlükte satacak on binlerce tip bulurum. atatürkçü ve vatanperver olan herkes ona oy moy vermez. oy verene de "vatansever" gözüyle asla bakamam, kusura bakan da gitsin baksın.

tamamen bebek katili terörist ele başı ve onun annesi babası belirsiz kalleşleriyle "sözde barış" tezgâhını unutturmak, gündem değiştirmek için de önünüze konuluyor bunlar. 40 bin yıllık devlet aklı bunları bilmiyor muydu yıllardır allah aşkına?

o kadar uyuşturucu yüksek yerlerden "selamlar" olmadan nasıl sokulur? sokamazsın, imkansız. kim masum, kim masum değil eteklerdeki taşlar dökülürse seyredip göreceğiz.

lakin bu durumlar bal gibi de biliniyordu bilmesi gerekenler tarafından. sadece talimat geldi ve fiş çekildi mevzu bu. günah keçileri de toplumun önüne atılıyor linçlensinler diye. bu ülkede hatay depremini unuttuk lan biz! 53 bin kişiyi ki o da resmi rakamlar, yoksa yüz binlerce kişiyi unuttuk ulan biz. yatacak yerimiz yok oğlum!

bu olayları da 2 günde unuturuz. böyle de "zeki ve bilinçliyiz" canım ülkem benim. finlandiya toplum bilinci olarak bizi kıskanıyor o derece.

buradan da size kıssadan hisse ; helal para kazanın, doğru insanlarla ahbaplık edin, sevdiklerinizle yiyin. iyi insan olun ama herkesle samimi olmayın. sonra ün, para, şöhret derken hop 72 saat sonra hapistesin bu ülkede.

adam olun len. adamsanız da adam kalın işte.

kim derdi ki üçüncü dünya savaşı bir şaklaban yüzünden çıkacak...

güzel yayındı, teşekkür ediyorum

zugra kuşumla <3

sessizlik.

ulan nasıl çekiyorsunuz sürekli rivrivriv?

bende mecnun dan füzun aşıklık istidadı var,
aşık-ı sadık benem mecnunun ancak adı var. (fuzuli)
yani diyor ki . leyla ile mecnun u da en iyi ben yazdım.
benim mecnundan daha büyük bir aşkım var.