zaman tüneli
normal sözlüğün sevgiye muhtaç yazarları
aranızdan seçtiğiniz bir talihliyi bir ay boyunca sevgi bombardımanına tutabilirim. sevgi dedikleri de işte boynuna yular takıp gezdirmek. sürekli hayran paspas rolünde olmak. yoksa sevgi kolay normalde, köleleştirme heveslerini tatmin etmek zor.
devamını gör...
23 aralık 2025 kışlık çorap alma yüksek zamanı
tavsiyem pamuklu çorap almanız yönünde. hem daha sıcak tutar hem de naylon kadar kokutmaz.
devamını gör...
30 yaşını geçmiş ama hala sözlükte yazan insan
1987 öncesi doğumlular uçurulsun kampayn'ı ((#3829693) asfşkşlş)
devamını gör...
normal sözlüğün sevgiye muhtaç yazarları
şu koskoca evrende sevgiye muhtaç olmak ''varlık içinde yokluk'' hissi uyandırıyor bende. daha demin sümüklü böceklerle konuştum. sevgiyle doldum.
devamını gör...
30 yaşını geçmiş ama hala sözlükte yazan insan
nasıl yaaa herkes mi 30 plus.
30 yaş plus yazarlar uçurulsun kampanyası öznesi olandır. gidin burdan.
30 yaş plus yazarlar uçurulsun kampanyası öznesi olandır. gidin burdan.
devamını gör...
kemal evirgen
sol gastede 'evirgen dosyası' derlenmiş. gerçekten utanç duymak nedir bilmeyen bir aile ve onlarla iş tutan devlet adamları söz konusu. reziller.
devamını gör...
yeldeğirmeni
bir keresinde mızrakla saldırdığım, dönen pervanelere sahip taş kule. rüzgar çok hızlı olmasaydı gününü gösterecektim ama işte, nasip kısmet.
bir dahakine artık.
bir dahakine artık.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
canım kardeşimin hediyesine aşırı canım sıkıldı, fazla belli ettim sanırım, telafi etmek için başka bir şey yolladı ve bu daha çok sıvamak oldu... evet emeği geçen herkese, kargocuya, kuryeye, online satış bilmem kimisine aşırı teşekkürler.
devamını gör...
japonların yaşam tarzları
ekleme: cevap vermek istemiyorum ama bazı şeyleri yazmak lazım. bir milliyeti aşşağılamak ırkçılık değilse, bu bir nefret söylemi sayılmıyorsa ırkçılık nedir? tamam türkiye'de sadece ben türk'üm dediğin zaman ırkçı oluyorsun. bunu normalleştirdik anlıyorum ama yinede ırkçılığın ne olduğunu, nefret söyleminin nasıl gerçekleştiğini unutmasak mı? bir gün bize de lazım olmaz mı?
birde ne zaman pkk ve amerika aynı güce denk oldu da aynı kefeye konulabiliyor. kürtürel olarak nasıl etkiledi, ne zaman istanbul'u ankara'yı ya da herhangi bir türk şehrini işgal etti? daha da önemlisi biz ne zamandan beri pkk ile savaştaştayız? bildiğim kadarıyla terör örgütü ile savaşmazsın, terörle mücadele edersin. iki durum birbiriyle aynı değil. hatta benzer bile değil. eğer karşılaştıracaksan birinci dünya savaşı sonrasındaki kurtuluş savaşını karşılaştırırsın. zaten onu da söyledim. japonların bir atatürk'ü olmadı diye. daha fazla yazmaya gerek yok. bu ülkede ırkçılığın ne olduğunu herkes biraz da olsa biliyor ama işte neyse uzatmanın bir anlamı yok.
şu tanıma #3829225'>#3829225">*yorum yapabilecek tarihi bir yetkinliğe ya da sosyolojik bir bilgiye sahip değilim ama tanımda nick'im geçtiği için bildiğim kadarıyla cevap vereyim. aynı başlığa ikinci kez yazmak istemezdim ama uzun bir yazı olunca yazmak zorunda kaldım. neyse kısa cevap; japonya'nın bir atatürk'ü yoktu. atatürk'ün ne kadar büyük bir lider olduğunu, bırakın atatürk seviyesinde, onun yanına bile yaklaşamayacak birinin bile çoğu ülkeye nasip olmadığını japonya örneğinde bile rahatlıkla görebilirsiniz.
uzun cevaba geçersek; japonlar kurtuluş savaşı vermek yerine işgali kabullenmeyi seçti daha doğrusu imparatorluk kabullendi ve kimse ses çıkaramadı. ayrıca amerika, birinci dünya savaşı sonrasında özellikle anadolu'da yapılan hataları yapmadı. askerle işgalden çok kültürel bir işgali benimsedi. japon anayasasını kendisi belirledi. yoğun bir kültürel baskı oluşturdu. bunlara japon imparatorluğu da karşı çıkmayınca insanlar amerikan kültürüne diğer ülkelere kıyasla çok daha fazla maruz kaldı.
bu sistem bir şekilde tuttu. bu sisteminde desteği ile japonya dünyanın en büyük ikinci ekonomisi oldu. burada da japonya, amerikadan daha iyi olmaya çalıştı. bunu da yapmak için amerika'daki tüketim çılgınlığını kullandı. neredeyse her japon şirketinin amacı amerikada pazar payı almak oldu. japonya daki tüm işleyiş bu amaca göre yapıldı. istemsizce olsa bile japon şirketleri japonlara amerikan kültürünü taşıdı. hem amerikadan daha iyi olamadılar hem de amerikan kültürünün daha fazla yayılmasına neden oldular.
amerika, eğitim sistemine karışınca ikinci dünya savaşı bir japonun gözünden değilde tarafsız birisinin gözünden anlatıldı. japon gençliği bu tarafsız eğitim sistemiyle büyüdü ve amerikan kültürünü özgürlükle özdeştirdi. bu da amerikan kültürünü çekici hale getirdi.
japon tarihçilerinin bazıları amerikayı atom bombaları ve tokyo bombardımanı nedeniyle soykırımla şuçluyor ama savaşı kazanan amerika oldu. tarihi de amerika yazıyor. yazdığı tarihte de atom bombasını atanları barış kahramanı olarak tanıtıyor. hatta bu tarih anlatımı o kadar güçlü yapıyorlar ki dünyanın neresine giderseniz gidin amerika'yı bu konuda öven, atom bombalarının atılmasını normal gören insanlar bulursunuz. ayrıca çoğu insan japonya'yı amerikanın anlatımına göre tanıyor bu da bir çok yanlış anlaşılmaya neden oluyor. bu konu hakkında sözlük bile yeterli bir örneklem bence.
ancak japonya'da özellikle amerikan işgaline uğramış ve şu an amerika üslerine sahip bölgelerde amerikan karşıtlığı çok yüksektir. bu konuda okinava güzel bir örnektir. bugüne kadar okinava da valilik yapmış insanların ortak özelliği amerikan karşıtlığıdır. okinava'da siyaseti yönlendiren yegane sebep amerikan üssüdür. hatta bazen öyle durumlar olur ki okinavalılar amerika karşıtlığı üzerinden etkinlikler, protestolar düzenler. hatta küçük bir kısmı bile olsa okinavadaki amerika üslerinin kapatılması için gerekirse japonya'dan özerklik ya da bağımsızlığı düşünüyor. yani amerikalılarla karşılaşan japonlar amerikalıların boyunlarına sarılmaktan çok, genelikle kendi bölgelerinden çıkarmayı düşünüyor.
bir de japonlar amerikan kültürünü amerikalılar olmadan seviyor. amerikalılar ile iyi anlaşıp dostluk kuran çok japon yok. bu benim gözlemim tabi.
sanki japonya'yı savunuyor gibi tanımlar giriyorum ama japonya gri bir ülke. iyi yanlarıda, kötü yanlarıda çok. o kadar ülke varken kimseye japonya'da yaşamayı tavsiye etmem. illa başka bir ülkeye göç etmek isterseniz o ülke japonya değil. alışması gerçekten zor bir ülke. ancak burada yazıldığı kadar kötü de değil.
bir kesim anlamadığım bir şekilde japonları karaktersiz, acıma duygusu olmayan insanlarmış gibi göstermeye çalışıyor ya da garip garip konularda bilmeden konuşup aşşağılıyor. bu bana garip geliyor. hayatında tanımadığı belki hiç görmediği bir milleti bu şekilde aşşağılamak ırkçılık değil midir? ben mi farklı düşünüyorum.
birde ne zaman pkk ve amerika aynı güce denk oldu da aynı kefeye konulabiliyor. kürtürel olarak nasıl etkiledi, ne zaman istanbul'u ankara'yı ya da herhangi bir türk şehrini işgal etti? daha da önemlisi biz ne zamandan beri pkk ile savaştaştayız? bildiğim kadarıyla terör örgütü ile savaşmazsın, terörle mücadele edersin. iki durum birbiriyle aynı değil. hatta benzer bile değil. eğer karşılaştıracaksan birinci dünya savaşı sonrasındaki kurtuluş savaşını karşılaştırırsın. zaten onu da söyledim. japonların bir atatürk'ü olmadı diye. daha fazla yazmaya gerek yok. bu ülkede ırkçılığın ne olduğunu herkes biraz da olsa biliyor ama işte neyse uzatmanın bir anlamı yok.
şu tanıma #3829225'>#3829225">*yorum yapabilecek tarihi bir yetkinliğe ya da sosyolojik bir bilgiye sahip değilim ama tanımda nick'im geçtiği için bildiğim kadarıyla cevap vereyim. aynı başlığa ikinci kez yazmak istemezdim ama uzun bir yazı olunca yazmak zorunda kaldım. neyse kısa cevap; japonya'nın bir atatürk'ü yoktu. atatürk'ün ne kadar büyük bir lider olduğunu, bırakın atatürk seviyesinde, onun yanına bile yaklaşamayacak birinin bile çoğu ülkeye nasip olmadığını japonya örneğinde bile rahatlıkla görebilirsiniz.
uzun cevaba geçersek; japonlar kurtuluş savaşı vermek yerine işgali kabullenmeyi seçti daha doğrusu imparatorluk kabullendi ve kimse ses çıkaramadı. ayrıca amerika, birinci dünya savaşı sonrasında özellikle anadolu'da yapılan hataları yapmadı. askerle işgalden çok kültürel bir işgali benimsedi. japon anayasasını kendisi belirledi. yoğun bir kültürel baskı oluşturdu. bunlara japon imparatorluğu da karşı çıkmayınca insanlar amerikan kültürüne diğer ülkelere kıyasla çok daha fazla maruz kaldı.
bu sistem bir şekilde tuttu. bu sisteminde desteği ile japonya dünyanın en büyük ikinci ekonomisi oldu. burada da japonya, amerikadan daha iyi olmaya çalıştı. bunu da yapmak için amerika'daki tüketim çılgınlığını kullandı. neredeyse her japon şirketinin amacı amerikada pazar payı almak oldu. japonya daki tüm işleyiş bu amaca göre yapıldı. istemsizce olsa bile japon şirketleri japonlara amerikan kültürünü taşıdı. hem amerikadan daha iyi olamadılar hem de amerikan kültürünün daha fazla yayılmasına neden oldular.
amerika, eğitim sistemine karışınca ikinci dünya savaşı bir japonun gözünden değilde tarafsız birisinin gözünden anlatıldı. japon gençliği bu tarafsız eğitim sistemiyle büyüdü ve amerikan kültürünü özgürlükle özdeştirdi. bu da amerikan kültürünü çekici hale getirdi.
japon tarihçilerinin bazıları amerikayı atom bombaları ve tokyo bombardımanı nedeniyle soykırımla şuçluyor ama savaşı kazanan amerika oldu. tarihi de amerika yazıyor. yazdığı tarihte de atom bombasını atanları barış kahramanı olarak tanıtıyor. hatta bu tarih anlatımı o kadar güçlü yapıyorlar ki dünyanın neresine giderseniz gidin amerika'yı bu konuda öven, atom bombalarının atılmasını normal gören insanlar bulursunuz. ayrıca çoğu insan japonya'yı amerikanın anlatımına göre tanıyor bu da bir çok yanlış anlaşılmaya neden oluyor. bu konu hakkında sözlük bile yeterli bir örneklem bence.
ancak japonya'da özellikle amerikan işgaline uğramış ve şu an amerika üslerine sahip bölgelerde amerikan karşıtlığı çok yüksektir. bu konuda okinava güzel bir örnektir. bugüne kadar okinava da valilik yapmış insanların ortak özelliği amerikan karşıtlığıdır. okinava'da siyaseti yönlendiren yegane sebep amerikan üssüdür. hatta bazen öyle durumlar olur ki okinavalılar amerika karşıtlığı üzerinden etkinlikler, protestolar düzenler. hatta küçük bir kısmı bile olsa okinavadaki amerika üslerinin kapatılması için gerekirse japonya'dan özerklik ya da bağımsızlığı düşünüyor. yani amerikalılarla karşılaşan japonlar amerikalıların boyunlarına sarılmaktan çok, genelikle kendi bölgelerinden çıkarmayı düşünüyor.
bir de japonlar amerikan kültürünü amerikalılar olmadan seviyor. amerikalılar ile iyi anlaşıp dostluk kuran çok japon yok. bu benim gözlemim tabi.
sanki japonya'yı savunuyor gibi tanımlar giriyorum ama japonya gri bir ülke. iyi yanlarıda, kötü yanlarıda çok. o kadar ülke varken kimseye japonya'da yaşamayı tavsiye etmem. illa başka bir ülkeye göç etmek isterseniz o ülke japonya değil. alışması gerçekten zor bir ülke. ancak burada yazıldığı kadar kötü de değil.
bir kesim anlamadığım bir şekilde japonları karaktersiz, acıma duygusu olmayan insanlarmış gibi göstermeye çalışıyor ya da garip garip konularda bilmeden konuşup aşşağılıyor. bu bana garip geliyor. hayatında tanımadığı belki hiç görmediği bir milleti bu şekilde aşşağılamak ırkçılık değil midir? ben mi farklı düşünüyorum.
devamını gör...
23 aralık 2025 kışlık çorap alma yüksek zamanı
''high season'' denilen zamanı 'yüksek zaman' olarak ifade ettim. daha iyibir terim de olabilirdi sanki. yılbaşı hediyesi için kafa kaşıdığım zamana rastladı ve rahatlatan çözüm oldu.
gözlediğim kadarıyla ülke genelinde tüketim kısıtlaması en dibe inmiş. mağazalarda satışlar düşük gözleniyor. bir tek kahvecilerde müşteri var onlarda bir kahveye 3 saat oturan cinsinden.
3 al 2 öde tarzı bir çok çorap alıp yılbaşı hediye konusunu kapatabiliriz. bilginize.
ben genelde şok'tan kendime çorap alırdım. aynı fiyata 'mavi'den 3 alıp 2 tane 199 tl.ye kışlık makina örme yarım yün çorap bulunca paylaşmak istedim. yılbaşı hediye işim bitti. ohh be.
gözlediğim kadarıyla ülke genelinde tüketim kısıtlaması en dibe inmiş. mağazalarda satışlar düşük gözleniyor. bir tek kahvecilerde müşteri var onlarda bir kahveye 3 saat oturan cinsinden.
3 al 2 öde tarzı bir çok çorap alıp yılbaşı hediye konusunu kapatabiliriz. bilginize.
ben genelde şok'tan kendime çorap alırdım. aynı fiyata 'mavi'den 3 alıp 2 tane 199 tl.ye kışlık makina örme yarım yün çorap bulunca paylaşmak istedim. yılbaşı hediye işim bitti. ohh be.
devamını gör...
sevilmeyen pizza malzemeleri
mısır....tatlı tatlı...öğk.
devamını gör...
allaha şirk koşarken dalağı şişen ateist (yazar)
yapay zeka işini iyi yapayy.
devamını gör...
uyanınca akla gelen ilk şey
yaşamak ne güzel.
devamını gör...
30 yaşını geçmiş ama hala sözlükte yazan insan
terbiyesizlik.
devamını gör...
30 yaşını geçmiş ama hala sözlükte yazan insan
hiç utanmam bile yok…**
devamını gör...
yapay zeka ile uretilmis video klipleri
muzikte, seste, videoda yapay zekayla uretilmis. su siralar cok populer rusyada. cevirip cevirip dinliyorum. arka fonda kullanilan cadde bizim ofisin oldugu cadde bu arada )))
youtube.com/shorts/FeijcIAR...
buda ikinci versiyonu.. yapay zeka falan demem, yururum ben buna...
youtube.com/shorts/HIyCWKSW...
youtube.com/shorts/FeijcIAR...
buda ikinci versiyonu.. yapay zeka falan demem, yururum ben buna...
youtube.com/shorts/HIyCWKSW...
devamını gör...
kemal evirgen
umut evirgen'in babası ve mehmet ağar'ın hemşehrisidir. set kebap adında kebap salonları vardı, burada 1999 yılında kardeşi kenan evirgen ile beraber adları cinayet dosyasına karışmıştır. ne hikmetse adları temize çıktı hemen, oğlu umut evirgen de pek masum değil onun da foyalarını açıklayacağım.
devamını gör...


