zaman tüneli
haksızken haksız çıkan insan
neyin isyanı bu
adam gibi haksızım diyemiyor insan
haklı mı çıkması gerekiyordu
sinirlenmiyim heee!
adam gibi haksızım diyemiyor insan
haklı mı çıkması gerekiyordu
sinirlenmiyim heee!
devamını gör...
haksızken haksız çıkan insan
biz dir
devamını gör...
onur şan
bir anda twitter'da viral olmuş bir halk ozanı. akasya durağı'nda yapılan düğünlerde söylediği şarkısıyla tanınmıştır.
devamını gör...
thomas reis
okan hoca giderse takımımın başında görmeyi isteyebileceğim bir hoca.
tam galatasaray'a göre. ligi de iyi biliyor.
tam galatasaray'a göre. ligi de iyi biliyor.
devamını gör...
kenacort-a
kenacort-a orabase pomad olanı ağız içindeki yaraların tedavisinde kullanılıyor. dişlere bulaşan pütürlü bir yapısı var. tekrarlayan aftlara sahip olduğumdan evden eksik etmiyorum, kurtarıcım. ben sadece yatmadan önce sürüyorum, 2-3 günde aftın acısını geçiriyor. ben kendisinden razıyım. *
devamını gör...
thomas reis
4 ekim 1973 almanya wertheim doğumlu teknik direktör. futbolcuyken bochum ve eintracht frankfurt formalarını giymiş. şimdi ise samsunspor'da teknik direktörlük yapmakta.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
melangolik biri olduğunu düşünmüşümdür hep. biraz da sitemli filan.
devamını gör...
fenerbahçe
bence burada mesele “fenerbahçe başkanı” olmamalı. bir kulüp başkanı diye, yanlış yapmışsa, bunun üstü örtülemez. usulü hatalıdır, başka bir durum ama eğer söylenenler doğruysa, ki muhtemelen, alenen madde kullanan kimse aklanmamalı, “arkandayız” denmemeli. birkaç hafta evvel kulüp kaptanı ceza yediğinde de “arkandayız” denildi. tam olarak paranoya. slota milyonlar yatırmış, takım arkadaşı üzerinden bahis oynamış elemanın arkasında olmaya can atan milyonlar var ülkede. buradaki sorun fenerbahçe, galatasaray veya beşiktaş değil, olmamalı da. fakat türkiye’de o kadar bilinçsizlik var ki, ille de fenerbahçeli kitle ne olsa camiaya yıkıyor sonucu. eh, bunu da camia sorunu olarak almaları bu sebeple. çünkü fenerbahçe taraftarını suçtan içeri alsalar “operasyon” diyecekler. ki bu işi de bence fenerbahçe başlattı. şu anda da ceremesini çekiyor.
başkan madde kullanıyor, operasyon. kaptanı iddia oynuyor, operasyon. eski futbolcusu doping açıklaması yapar, “para verip konuşturdular” denir, operasyon. elbette kimse mükemmel değil, de en azından olmuş bir şeyin üzerini örtüp “buna niye bi’ şey olmuyo yha” demeyi bırakmalılar.
başkan madde kullanıyor, operasyon. kaptanı iddia oynuyor, operasyon. eski futbolcusu doping açıklaması yapar, “para verip konuşturdular” denir, operasyon. elbette kimse mükemmel değil, de en azından olmuş bir şeyin üzerini örtüp “buna niye bi’ şey olmuyo yha” demeyi bırakmalılar.
devamını gör...
feeding america
abd'de açlık çeken insanlara yardım eden organizasyon. 47 milyon kişinin günlük hayatında açlıkla mücadele ettiğini websitelerine yazmışlar.
feedingamerica.org
feedingamerica.org
devamını gör...
nasıl uyanıyorsun sorusu
alarm kuruyorum birkaç tane.
bazen uyanıyorum ama bedenen. ruhen uyanmam bir saati buluyor çünkü . bazen de hiç uyanamıyorum
hem bedenen hem ruhen
bazen uyanıyorum ama bedenen. ruhen uyanmam bir saati buluyor çünkü . bazen de hiç uyanamıyorum
hem bedenen hem ruhen
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
keyifli bir yazar kalemi daim olsun...
okuduğum ender yazarlardan
okuduğum ender yazarlardan
devamını gör...
taylor swift
yoksulların gıdaya erişimi için çalışan feeding america’ya 1 milyon dolar bağışlayan şarkıcı.
kaynak: cumhuriyet.com
kaynak: cumhuriyet.com
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
kendinibeğenmiş büyümemiş ukala
devamını gör...
nasıl uyanıyorsun sorusu
dayak yemiş gibi, bitkin, tükenmiş, dinlenememiş uyanıyorum.
uyurken ruhumuz bedenden ayrılıyor diye bi muhabbet var ya hani, bilmiyorum.. var mı öyle bir şey, eğer varsa muhtemelen ruhumun gittiği yerde ruhum işkenceye maruz kalıyor.
bu nedir kardeşim ya.
uyurken ruhumuz bedenden ayrılıyor diye bi muhabbet var ya hani, bilmiyorum.. var mı öyle bir şey, eğer varsa muhtemelen ruhumun gittiği yerde ruhum işkenceye maruz kalıyor.
bu nedir kardeşim ya.
devamını gör...
optimizasyon
mühendislik terminolojisinde “en iyileme” şeklinde çevirmek mümkün.
tek amaçlı fonksiyonlarda belirgin kısıtlar çerçevesinde en iyi olasılık/ları bulmak için yapılır. amaç maksimizasyon veya minimizasyon olabilir. kısıtları ise, ‘feaseble area’ denilen çözüm kümesinin çerçevesini belirleyen sınırlar olarak tanımlayabiliriz.
kısıtlar problemin çözüm kümesini 0 veya sınırlı sayıda veya sonsuz yapabilir. 0 bize problemin çözümsüz olduğunu, sonsuz ise çözmeye lüzum olmadığını gösterir. diğer yandan, tekil amaçlı problemlerin çözüm kümesinde amacı sağlayan birden fazla (optimal sonuç) çözüm olabilir. bu da bize bu en iyilerden istediğimizi seçebileceğimizi söyler.
diğer yandan tekil amaçlı tekil çözümlü problemler -bile- kısıtlar nedeniyle çözümü çok zor bir hale gelebilir.
örneğin bin packing denilen problemin bir varyasyonunda; silindirik bir kutuya farklı çaplardaki (sınırlı sayıdaki) demir bilyeleri, kutu içinde minimum hava boşluğu kalacak şekilde yerleştirmek amaçlanır. gayet somut bir lojistik problemi. tekil bir amacı var, silindir çapı, silindir yüksekliği ve küre çapları gibi gayet belli belirgin basit kısıtları var. birden fazla eşit sonucu veren çözüm varsa bile bize birisi yeter.
gelgelelim; bazı yaklaşımlar olsa da bu problem np-hard (non-determenistic polinom) sınıfındadır. matematiksel ayrıntısına girmeden şunu diyebiliriz: kısıt ve amaç basit olmakla birlikte çözmek çok zor.
kürelerin farklı çapları nedeniyle birbirlerine ve silindir yüzeyine temas noktaları her varyasyonda değişir, bu da kutuda kalan hava boşluğu miktarının değişmesi demektir.
kutu hacmininin verimli kullanımı için bize en iyi varyasyon lazım ancak deneme yanılma yöntemiyle bu tür bir problemin çözümü en hızlı işlemcilerle bile yüzyıllar sürer. kısıtlardaki en ufak artış deneme sayısını üstel arttırabilir. arttırabilir, diyorum çünkü böylesi bir değişimin (aynı çap grubunda birden fazla küre olduğu hallerde) deneme yanılma sayısında indirgemeci etkisi de olabilir. düşünün işte; o denli bilmiyoruz ki, düz mantık, “daha geniş silindir hacmi, daha çok küre, daha kompleks problem olurdu herhalde” diyoruz. ama o bile kesin değil.
böylesi durumlarda kısıtlar veya bazı dizilim varyasyonları size yeni bir fikir sağlar ve böylelikle yeni bir kısıt elde edebilirsiniz. (örnek: şu çaptaki topların yerleşiminde şu yaklaşım faydalı) böylesi basit görünen bir çıkarım problemin doğrudan çözülmesini sağlayabileceği gibi, çözüm kümesini daraltıcı etkisi nedeniyle deneme yanılma sayısını milyonlarca kat düşürebilir.
eğer problemi çözmek için her olasılığı deneyip sonuçları karşılaştırarak en iyi’yi buluyorsanız buna optimizasyon denmiyor. çünkü bu, problemin optimal çözüm kümesini bulma adına bir iyileştirme içermiyor. bir diğer deyişle; probleme, her olasılığı deneme dışında çözüm öneriniz/yönteminiz yoksa optimize edemiyorsunuz demektir.
böyle durumlarda bazı sezgisel yöntemler kullanılır. bunlar problemin kati çözümünü sağlamasa da çözüm kümesini daraltıcı etki sunarlar. ancak burada, günlük anlamdaki his olan sezgiden değil, az önce bahsettiğim gibi amaç veya kısıt tipinin yarattığı etkileşimi gözlemleyerek/yorumlayarak yeni kısıt geliştirmek gibi matematiksel bir yaklaşımdan bahsediyoruz. hatta bazı sezgisel yöntemlerde teorik çıkarım yetmez, pratik deneme yanılmalardan elde edilen ilk sonuçlarla dar bir veri kümesi elde edilir ve o kümede nedensellik veya en azından korelasyon aranır ve bir metot elde edilir. ancak metodun çözüm kümesi daraltıcı etkisinin matematiksel ispatı yoksa sezgisel bir yöntemden bahsedemeyiz. (üfürüyorsunuz manasına gelir)
yani mesela hali hazırda asal sayıların tespitine ilişkin optimal bir yöntem yok. baya baya bir sayının asal olup olmadığımı anlamak için böleni var mı diye onun yarısından küçük sayılarla tek tek denemek zorundasınız. bu nedenle milyon haneli asal sayıları tespit ettikçe bir sonraki asalı bulmak için yapmanız gereken deneme yanılma sayısı üstel artış gösteriyor. bu noktada birisi çıkıp “n bir asal sayı ise, [(2 üssü n) - 1] de asal bir asal sayıdır” derse (bkz: mersenne asal sayısı) elinizde küçük bir asal sayı testi olur. bu da asal sayılar kümesinde bu denkleme uyan asal sayıları çok hızlı tespit etmenizi sağlar. evet, n sayısı büyüdükçe iki mersenne asalı arasında (bu denkleme uymayan) yine milyonlarca asal sayı olabilir. bütün kümeye ihtiyacınız yoksa (ki sonsuz olduğu varsayılıyor) böylesi bir yaklaşım optimize edici olarak tanımlanabilir. ancak bir şartla; milyonlarca denemede bu sonuç doğrulanıyor olsa bile ve hiç yanılmamış olsa bile bunun matematiksel ispatı yoksa hiçbir değeri yoktur. zira bir şeyin aksinin ispatlanmaması doğruluğuna delil değildir.
optimizasyondaki sezgisel metotları, his olan sezgiden ayıran şey burada yatar. metodunuzun; belirlenen amaç doğrultusunda belirlenen kısıtların çizdiği çerçevede, bütün olasılık kümesini ele almanız gerekmediğini, çünkü şu şu olasılıkların şu nedenle zaten optimal çözüm olamayacağını iddia etmesi ve bunun matematiksel olarak ispatlanabilmesi gerekir.
sezgisel metotlar çözüm kümesini daraltmada bazen o kadar faydalıdır ki, ideal bir metot aramaktansa bunları uygulayıp kalana dair deneme yanılma yapmak yahut olası riskleri göze almak çok daha makul hale gelir. hatta bazen ideal (kesin sonucu bulan) metoda sahip olsanız bile problemde onu uygulamak çok fazla efor, zaman, veri, maliyet gerektirdiğinden sezgisel metotla ikinci, üçüncü en iyiye denk gelme riskini kabullenmek mantıklı olabilir.
hasılı kelam, optimizasyondan bahsedebilmek için ya probleme dair kati sonuca ulaştıran ya da çözüm kümesini daraltan bir yaklaşım gerekir.
(bu tür problemlerin bir de çok amaçlı varyasyonları var ki, bunlardan bazıları için metot geliştirmeyi düşünmek, buna cüret etmek şöyle dursun, amacı tekil hale getirmenin bir yolu var mı, diye kafa yoruyorlar. bunların en basitleri, çatışan iki amaçlı fonksiyonlardır. amaçlardan birine dair maksimizasyon diğerinde minimizasyon sonucu doğurur -hiç değilse dinamik belli olduğundan- ikisini aynı anda maksimize/minimize edici makul bir orta nokta ararsınız. tabi amaç artışı varyasyonların üstel artışına sebep olur.)
örneklere dönersek;
kürelerin temas noktası varyasyonlarının silindir içerisinde yaratacağı amorf şekillerde hacim artırıcı (boşluk azaltıcı) bir nedensellik düşünemiyorsanız non deterministic (np-hard) bir alandasınız demektir. durumunuz, denklem çözen birinin x = x bulmasından hallicedir, bile diyemeyiz. çünkü en azından onun elinde hata yaptığına dair bir veri var, sizde o da yok. hata yaptım, diyebilecek kadar bir girişimde bile bulunamıyorsanız haliniz içler acısıdır.
asal sayıların grafiksel gösterimde kümelenmesinden bir örüntü (lineer, parabolik, trend vs) çıkartamıyorsanız yahut birbirleriyle matematiksel ilişkisine dair (farkları, toplamları, karesi, kökü vs) bir nedensellik kuramıyorsanız bir sonraki en büyük asal sayıyı araştırmaktan gayri çareniz yok demektir. herkes yaptığınız işin angaryadan başka bir şey olmadığını bilir ama yüzünüze söylemez. aferin koçuma, adam bilim için çalışıyor, falan deyip bıyık altından gülerler.
gerçi bu alanda böyle bir şeyin tespit edilmesi genel anlamda kriptografinin, spesifik olarak da asal sayı rassallığıyla hash’lenen bütün şifrelerin tehlikeye girmesi demektir. küresel finans alt yapısından haberleşme ağlarına, nükleer silah kodlarından istihbarat akışına kadar veri gizliliğinin önem arz ettiği her şeyin tehlikeye girmesinin yaratacağı kaosu düşünemiyorum. yani, dünyayı yapay zekanın değil, asal sayılarla kafayı bozmuş bir delinin yok etmesi daha kuvvetli bir ihtimal.
hasılı kelam; optimizasyon bir mühendislik terimi olarak bir şeyin daha iyi veya daha verimli sonuçlar üretmesi için tadil edilmesi, sorun yaratan etkilerden arındırılması, hataların giderilmesi anlamında iyileştirilmesi demek değildir. veri setinden nedensellik üreterek yahut doğrudan teorik olarak en iyi sonuç/lara ulaştıracak metot üretmeyi gerektiren bir iyileştirmedir. bir eylemin, düzenlemenin, kararın, yaklaşımın; sadece daha iyi, daha verimli sonuç üretiyor olması o sistemin optimize edildiği anlamına gelmez. hatta bazen bir öncekine göre daha iyi sonuç sizi teorik en iyi’ye karşı körleştirici (dolayısıyla uzaklaştırıcı) bir sonuç doğurmuş bile olabilir.
tek amaçlı fonksiyonlarda belirgin kısıtlar çerçevesinde en iyi olasılık/ları bulmak için yapılır. amaç maksimizasyon veya minimizasyon olabilir. kısıtları ise, ‘feaseble area’ denilen çözüm kümesinin çerçevesini belirleyen sınırlar olarak tanımlayabiliriz.
kısıtlar problemin çözüm kümesini 0 veya sınırlı sayıda veya sonsuz yapabilir. 0 bize problemin çözümsüz olduğunu, sonsuz ise çözmeye lüzum olmadığını gösterir. diğer yandan, tekil amaçlı problemlerin çözüm kümesinde amacı sağlayan birden fazla (optimal sonuç) çözüm olabilir. bu da bize bu en iyilerden istediğimizi seçebileceğimizi söyler.
diğer yandan tekil amaçlı tekil çözümlü problemler -bile- kısıtlar nedeniyle çözümü çok zor bir hale gelebilir.
örneğin bin packing denilen problemin bir varyasyonunda; silindirik bir kutuya farklı çaplardaki (sınırlı sayıdaki) demir bilyeleri, kutu içinde minimum hava boşluğu kalacak şekilde yerleştirmek amaçlanır. gayet somut bir lojistik problemi. tekil bir amacı var, silindir çapı, silindir yüksekliği ve küre çapları gibi gayet belli belirgin basit kısıtları var. birden fazla eşit sonucu veren çözüm varsa bile bize birisi yeter.
gelgelelim; bazı yaklaşımlar olsa da bu problem np-hard (non-determenistic polinom) sınıfındadır. matematiksel ayrıntısına girmeden şunu diyebiliriz: kısıt ve amaç basit olmakla birlikte çözmek çok zor.
kürelerin farklı çapları nedeniyle birbirlerine ve silindir yüzeyine temas noktaları her varyasyonda değişir, bu da kutuda kalan hava boşluğu miktarının değişmesi demektir.
kutu hacmininin verimli kullanımı için bize en iyi varyasyon lazım ancak deneme yanılma yöntemiyle bu tür bir problemin çözümü en hızlı işlemcilerle bile yüzyıllar sürer. kısıtlardaki en ufak artış deneme sayısını üstel arttırabilir. arttırabilir, diyorum çünkü böylesi bir değişimin (aynı çap grubunda birden fazla küre olduğu hallerde) deneme yanılma sayısında indirgemeci etkisi de olabilir. düşünün işte; o denli bilmiyoruz ki, düz mantık, “daha geniş silindir hacmi, daha çok küre, daha kompleks problem olurdu herhalde” diyoruz. ama o bile kesin değil.
böylesi durumlarda kısıtlar veya bazı dizilim varyasyonları size yeni bir fikir sağlar ve böylelikle yeni bir kısıt elde edebilirsiniz. (örnek: şu çaptaki topların yerleşiminde şu yaklaşım faydalı) böylesi basit görünen bir çıkarım problemin doğrudan çözülmesini sağlayabileceği gibi, çözüm kümesini daraltıcı etkisi nedeniyle deneme yanılma sayısını milyonlarca kat düşürebilir.
eğer problemi çözmek için her olasılığı deneyip sonuçları karşılaştırarak en iyi’yi buluyorsanız buna optimizasyon denmiyor. çünkü bu, problemin optimal çözüm kümesini bulma adına bir iyileştirme içermiyor. bir diğer deyişle; probleme, her olasılığı deneme dışında çözüm öneriniz/yönteminiz yoksa optimize edemiyorsunuz demektir.
böyle durumlarda bazı sezgisel yöntemler kullanılır. bunlar problemin kati çözümünü sağlamasa da çözüm kümesini daraltıcı etki sunarlar. ancak burada, günlük anlamdaki his olan sezgiden değil, az önce bahsettiğim gibi amaç veya kısıt tipinin yarattığı etkileşimi gözlemleyerek/yorumlayarak yeni kısıt geliştirmek gibi matematiksel bir yaklaşımdan bahsediyoruz. hatta bazı sezgisel yöntemlerde teorik çıkarım yetmez, pratik deneme yanılmalardan elde edilen ilk sonuçlarla dar bir veri kümesi elde edilir ve o kümede nedensellik veya en azından korelasyon aranır ve bir metot elde edilir. ancak metodun çözüm kümesi daraltıcı etkisinin matematiksel ispatı yoksa sezgisel bir yöntemden bahsedemeyiz. (üfürüyorsunuz manasına gelir)
yani mesela hali hazırda asal sayıların tespitine ilişkin optimal bir yöntem yok. baya baya bir sayının asal olup olmadığımı anlamak için böleni var mı diye onun yarısından küçük sayılarla tek tek denemek zorundasınız. bu nedenle milyon haneli asal sayıları tespit ettikçe bir sonraki asalı bulmak için yapmanız gereken deneme yanılma sayısı üstel artış gösteriyor. bu noktada birisi çıkıp “n bir asal sayı ise, [(2 üssü n) - 1] de asal bir asal sayıdır” derse (bkz: mersenne asal sayısı) elinizde küçük bir asal sayı testi olur. bu da asal sayılar kümesinde bu denkleme uyan asal sayıları çok hızlı tespit etmenizi sağlar. evet, n sayısı büyüdükçe iki mersenne asalı arasında (bu denkleme uymayan) yine milyonlarca asal sayı olabilir. bütün kümeye ihtiyacınız yoksa (ki sonsuz olduğu varsayılıyor) böylesi bir yaklaşım optimize edici olarak tanımlanabilir. ancak bir şartla; milyonlarca denemede bu sonuç doğrulanıyor olsa bile ve hiç yanılmamış olsa bile bunun matematiksel ispatı yoksa hiçbir değeri yoktur. zira bir şeyin aksinin ispatlanmaması doğruluğuna delil değildir.
optimizasyondaki sezgisel metotları, his olan sezgiden ayıran şey burada yatar. metodunuzun; belirlenen amaç doğrultusunda belirlenen kısıtların çizdiği çerçevede, bütün olasılık kümesini ele almanız gerekmediğini, çünkü şu şu olasılıkların şu nedenle zaten optimal çözüm olamayacağını iddia etmesi ve bunun matematiksel olarak ispatlanabilmesi gerekir.
sezgisel metotlar çözüm kümesini daraltmada bazen o kadar faydalıdır ki, ideal bir metot aramaktansa bunları uygulayıp kalana dair deneme yanılma yapmak yahut olası riskleri göze almak çok daha makul hale gelir. hatta bazen ideal (kesin sonucu bulan) metoda sahip olsanız bile problemde onu uygulamak çok fazla efor, zaman, veri, maliyet gerektirdiğinden sezgisel metotla ikinci, üçüncü en iyiye denk gelme riskini kabullenmek mantıklı olabilir.
hasılı kelam, optimizasyondan bahsedebilmek için ya probleme dair kati sonuca ulaştıran ya da çözüm kümesini daraltan bir yaklaşım gerekir.
(bu tür problemlerin bir de çok amaçlı varyasyonları var ki, bunlardan bazıları için metot geliştirmeyi düşünmek, buna cüret etmek şöyle dursun, amacı tekil hale getirmenin bir yolu var mı, diye kafa yoruyorlar. bunların en basitleri, çatışan iki amaçlı fonksiyonlardır. amaçlardan birine dair maksimizasyon diğerinde minimizasyon sonucu doğurur -hiç değilse dinamik belli olduğundan- ikisini aynı anda maksimize/minimize edici makul bir orta nokta ararsınız. tabi amaç artışı varyasyonların üstel artışına sebep olur.)
örneklere dönersek;
kürelerin temas noktası varyasyonlarının silindir içerisinde yaratacağı amorf şekillerde hacim artırıcı (boşluk azaltıcı) bir nedensellik düşünemiyorsanız non deterministic (np-hard) bir alandasınız demektir. durumunuz, denklem çözen birinin x = x bulmasından hallicedir, bile diyemeyiz. çünkü en azından onun elinde hata yaptığına dair bir veri var, sizde o da yok. hata yaptım, diyebilecek kadar bir girişimde bile bulunamıyorsanız haliniz içler acısıdır.
asal sayıların grafiksel gösterimde kümelenmesinden bir örüntü (lineer, parabolik, trend vs) çıkartamıyorsanız yahut birbirleriyle matematiksel ilişkisine dair (farkları, toplamları, karesi, kökü vs) bir nedensellik kuramıyorsanız bir sonraki en büyük asal sayıyı araştırmaktan gayri çareniz yok demektir. herkes yaptığınız işin angaryadan başka bir şey olmadığını bilir ama yüzünüze söylemez. aferin koçuma, adam bilim için çalışıyor, falan deyip bıyık altından gülerler.
gerçi bu alanda böyle bir şeyin tespit edilmesi genel anlamda kriptografinin, spesifik olarak da asal sayı rassallığıyla hash’lenen bütün şifrelerin tehlikeye girmesi demektir. küresel finans alt yapısından haberleşme ağlarına, nükleer silah kodlarından istihbarat akışına kadar veri gizliliğinin önem arz ettiği her şeyin tehlikeye girmesinin yaratacağı kaosu düşünemiyorum. yani, dünyayı yapay zekanın değil, asal sayılarla kafayı bozmuş bir delinin yok etmesi daha kuvvetli bir ihtimal.
hasılı kelam; optimizasyon bir mühendislik terimi olarak bir şeyin daha iyi veya daha verimli sonuçlar üretmesi için tadil edilmesi, sorun yaratan etkilerden arındırılması, hataların giderilmesi anlamında iyileştirilmesi demek değildir. veri setinden nedensellik üreterek yahut doğrudan teorik olarak en iyi sonuç/lara ulaştıracak metot üretmeyi gerektiren bir iyileştirmedir. bir eylemin, düzenlemenin, kararın, yaklaşımın; sadece daha iyi, daha verimli sonuç üretiyor olması o sistemin optimize edildiği anlamına gelmez. hatta bazen bir öncekine göre daha iyi sonuç sizi teorik en iyi’ye karşı körleştirici (dolayısıyla uzaklaştırıcı) bir sonuç doğurmuş bile olabilir.
devamını gör...
kahve
sek içilmesi gereken içecek. süt ve şeker kahvenin tadını bozar. kahve çekirdeklerinin taze kavrulmuş ve dövülmüş olması önemli.
üçü bir arada kahvelere zaten kahve denilemez, kahve artıklarıdır onlar. içmeyiniz.
üçü bir arada kahvelere zaten kahve denilemez, kahve artıklarıdır onlar. içmeyiniz.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
yaşça çok büyük olduğu nikinin muhtar olmasından da belli olduğu kadar ben herkesle arkadaş olabilirim "şu parka bir kaydırak yaptıramadık" diye dertleniriz.
devamını gör...
nasıl uyanıyorsun sorusu
çişim geldiği için uyanıyorum bir gün öpülerek uyandırılmadım ki.
kahrubelaaa
kahrubelaaa
devamını gör...
üstün insan zevkleri
banyodan sonra bornoz ile yatakta keyif yapmak.
devamını gör...
