zaman tüneli
nasıl uyanıyorsun sorusu
öpücüklerle.
şaka lan şaka. asla biriyle uyuyamam zaten.
ama zınk diye uyanırım. uyanamıyorum edebiyatı yapana da söverim. kalkmamız gerekiyorsa kalkarız. ne bu kadar riv riv? taş mı taşıyorsunuz?
soğuk biraz zorlar ama o da uyanmak ile ilgili değil. yataktan çıkmakla ilgili.
şaka lan şaka. asla biriyle uyuyamam zaten.
ama zınk diye uyanırım. uyanamıyorum edebiyatı yapana da söverim. kalkmamız gerekiyorsa kalkarız. ne bu kadar riv riv? taş mı taşıyorsunuz?
soğuk biraz zorlar ama o da uyanmak ile ilgili değil. yataktan çıkmakla ilgili.
devamını gör...
hayat kalitesini düşüren şeyler
totaliter rejim. tüm renkler kirli beyaz olur.
devamını gör...
nasıl uyanıyorsun sorusu
alarmla söverek...
devamını gör...
eşrefoğlu süleyman beğ
selamun aleyküm ve rahmetullahi berakatühü ahali. bir süredir yoktum, özleğenler de olmuş özleğemeyenler olmuş. genel olarak bir kaç açıklama yapmak isterim.
1- doğum günümü kutlayan, yanımda olan, özelden ya da buradan iyi dileklerini ileten herkeşlere binlerce kez teşekkür ederim. yazılanların hepsini tebessümle okudum, bazılarına kahkaha attığım oldu, bazıları bi çıtır inceden duygulandırdı. siz çok yaşayın emi, beni de ağlatacaksınız şimdiiii.
2- bu yediğim ban cezasında moderatörler sonuna kadar haklıydı. bi önceki cezam saçma bi sebepleydi ancak bu sefer hakettim. kafam çook ama çoook güzelken a*edspor başlığında yakası açılmamış küfürler yazdım. o oluşuma küfretti diye ceza mı verilir demeyin, ben küfürümde haklıyım belki kendimce ama onlar da ceza vermekte haklı.
3- cezam normalde dün akşam 19:00 civarı bitmişti. bazı işlerim nedeniyle ben giriş yapıp aktifleştirmedim hesabı. hayin lennie'nin "yoldaş sağolsun uzatmış" gibi spekülasyonlarına kanmayın. yakışıklılıktan ban yediğim konusundaki teorilere inanmakta özgürsünüz.*
4- phantom of the normal radyo olan coup'a itimat edin. yayında beni uyarmıştı. benim yayından sonra 3 kişi ceza yedi demişti. 4. kurban ben oldum ama dediğim gibi haketmiştim.
5- arkamdan sallayan lennietomun amacını ve beni sevdiğinden yaptığını biliyorum. ancak yine de o ve onun entrylerini beğenenler yargılanacak.* * arkamdan dm kutularında sallayanlar da olmuş. onlar başka bi videonun konusu. kaçırmak istemeyenler abone olup bildirim butonuna bassimayı unutmasın.
6- whisperım, canım nasılsın yeaaa dasxzndn beşiktaşım mapusta güldürdü yüzümü sağolsun, bu konuda da beni hatırlayan dostlara bin selam.
7- milk, viva abi, karga ablam, domuz atayiz, terörist lennie, coup, whisper, gamsız, ayı abim ve eşi pandasuratli ablam, mysafu, nelerumup, levi, dosto, delavy, naruto ve diğer tüm arkadaşlarım sağolun, var olun. sizleri seviyorum. tekrardan çok teşekkür ederim. hepinizi öbüyorum.
1- doğum günümü kutlayan, yanımda olan, özelden ya da buradan iyi dileklerini ileten herkeşlere binlerce kez teşekkür ederim. yazılanların hepsini tebessümle okudum, bazılarına kahkaha attığım oldu, bazıları bi çıtır inceden duygulandırdı. siz çok yaşayın emi, beni de ağlatacaksınız şimdiiii.
2- bu yediğim ban cezasında moderatörler sonuna kadar haklıydı. bi önceki cezam saçma bi sebepleydi ancak bu sefer hakettim. kafam çook ama çoook güzelken a*edspor başlığında yakası açılmamış küfürler yazdım. o oluşuma küfretti diye ceza mı verilir demeyin, ben küfürümde haklıyım belki kendimce ama onlar da ceza vermekte haklı.
3- cezam normalde dün akşam 19:00 civarı bitmişti. bazı işlerim nedeniyle ben giriş yapıp aktifleştirmedim hesabı. hayin lennie'nin "yoldaş sağolsun uzatmış" gibi spekülasyonlarına kanmayın. yakışıklılıktan ban yediğim konusundaki teorilere inanmakta özgürsünüz.*
4- phantom of the normal radyo olan coup'a itimat edin. yayında beni uyarmıştı. benim yayından sonra 3 kişi ceza yedi demişti. 4. kurban ben oldum ama dediğim gibi haketmiştim.
5- arkamdan sallayan lennietomun amacını ve beni sevdiğinden yaptığını biliyorum. ancak yine de o ve onun entrylerini beğenenler yargılanacak.* * arkamdan dm kutularında sallayanlar da olmuş. onlar başka bi videonun konusu. kaçırmak istemeyenler abone olup bildirim butonuna bassimayı unutmasın.
6- whisperım, canım nasılsın yeaaa dasxzndn beşiktaşım mapusta güldürdü yüzümü sağolsun, bu konuda da beni hatırlayan dostlara bin selam.
7- milk, viva abi, karga ablam, domuz atayiz, terörist lennie, coup, whisper, gamsız, ayı abim ve eşi pandasuratli ablam, mysafu, nelerumup, levi, dosto, delavy, naruto ve diğer tüm arkadaşlarım sağolun, var olun. sizleri seviyorum. tekrardan çok teşekkür ederim. hepinizi öbüyorum.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydınlar.
kahvemi içerken hayatımın hangi noktasında olduğunu sorguluyordum bir süre.
sonra fark ettim ki genel olarak ben hiçbir yerde değilim galiba ama halledeceğiz.
yüksek ihtimalle halledemeden farklı sorunlar çıkacak ortaya ama onu da halledeceğiz.
genel olarak halledeceğiz işte be.
gidem de kedileri seveyim azcık, hayatımdaki tek tatlış şeyler kediler olabilir.
bir de yavruyken büyümelerini izlemek, göbüşlerinin oluştuğunu hissetmek mük bir duygu.
kahvemi içerken hayatımın hangi noktasında olduğunu sorguluyordum bir süre.
sonra fark ettim ki genel olarak ben hiçbir yerde değilim galiba ama halledeceğiz.
yüksek ihtimalle halledemeden farklı sorunlar çıkacak ortaya ama onu da halledeceğiz.
genel olarak halledeceğiz işte be.
gidem de kedileri seveyim azcık, hayatımdaki tek tatlış şeyler kediler olabilir.
bir de yavruyken büyümelerini izlemek, göbüşlerinin oluştuğunu hissetmek mük bir duygu.
devamını gör...
hayat kalitesini düşüren şeyler
belirsizlik
devamını gör...
kokina
bana kokonayı hatırlatan sözcük.
------------------------------------------
#2367420 ingilizce'de "butcher's broom" = kasabın süpürgesi diye adlandırılır. demek ki oralarda da süpürge olarak kullanılıyormuş. aslında akdeniz bitkisidir ve çocuklu aileler için çok tehlikelidir. çünkü o kırmızı, pırıl pırıl meyveler zehirliymiş. yemedim ama bana da öyle geliyor. ayrıca kokina grek dili ve edebiyatında kırmızı anlamına gelen κόκκινος sözcüğünden geliyormuş. ben aliki vuyuklaki'nin yalancısıyım.
------------------------------------------
#2367420 ingilizce'de "butcher's broom" = kasabın süpürgesi diye adlandırılır. demek ki oralarda da süpürge olarak kullanılıyormuş. aslında akdeniz bitkisidir ve çocuklu aileler için çok tehlikelidir. çünkü o kırmızı, pırıl pırıl meyveler zehirliymiş. yemedim ama bana da öyle geliyor. ayrıca kokina grek dili ve edebiyatında kırmızı anlamına gelen κόκκινος sözcüğünden geliyormuş. ben aliki vuyuklaki'nin yalancısıyım.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük.
hangi ara 25 aralık'a geldik? hâlâ 2025 in ilk aylarıymış gibi hissediyorum.
zamanın bu kadar hızlı geçiyor oluşu çok ürkütücü gelmeye başladı, zaman algımı yitirdim iyice. 2020'den sonrasının hiç sarmama durumu var bir de.
kimsenin yeni yıl için içinde en ufak bir heyecan taşıdığını da düşünmüyorum.
neyse bakalım iyi geçsin gününüz.
hangi ara 25 aralık'a geldik? hâlâ 2025 in ilk aylarıymış gibi hissediyorum.
zamanın bu kadar hızlı geçiyor oluşu çok ürkütücü gelmeye başladı, zaman algımı yitirdim iyice. 2020'den sonrasının hiç sarmama durumu var bir de.
kimsenin yeni yıl için içinde en ufak bir heyecan taşıdığını da düşünmüyorum.
neyse bakalım iyi geçsin gününüz.
devamını gör...
mutlu noeller
yılbaşı değil noel kutluyoruz. mutlu noeller
devamını gör...
nobody 2
bir timo tjahjanto filmidir.

filmin senaryosunu derek kolstad ve aaron rabin birlikte yazmıştır. filmde bob odenkirk, connie nielsen, christopher lloyd, john ortiz, rza, sharon stone, colin hanks, gage munroe, paisley cadorath, daniel bernhardt ve colin salmon rol almıştır.
ilk filmde harikalar yaratan hutch eşiyle sorunlar yaşamaya başlar. zira işi çok zamanını almaktadır ve ailesine yeteri kadar zaman ayıramamaktadır. eşinin artık sabrının sınırına ulaştığını hisseden hutch ailesi için bir tatil planlar. eşi, oğlu, kızı ve babası ile babasının onu ve kardeşini çocukken götürdüğü kasabaya gitmeye karar verir. buradaki su parkı ve lunapark anılarında ciddi yer tutar hutch'ın. o da ailesi ile yeni anılar oluşturmak ister.
ancak işler hutch'ın planladığı gibi gitmez. tatile çıktıkları ilk gün kasabada sorunlar yaşayan hutch yine vurdulu kırdılı olayların içinde bulur kendini. bu sefer karşısında çok acımasız ve güçlü bir kadın vardır. ve hutch'ın ailesinin yardımına ihtiyacı olacaktır.
en az ilk film kadar çok sevdiğim bir devam filmi oldu.

filmin senaryosunu derek kolstad ve aaron rabin birlikte yazmıştır. filmde bob odenkirk, connie nielsen, christopher lloyd, john ortiz, rza, sharon stone, colin hanks, gage munroe, paisley cadorath, daniel bernhardt ve colin salmon rol almıştır.
ilk filmde harikalar yaratan hutch eşiyle sorunlar yaşamaya başlar. zira işi çok zamanını almaktadır ve ailesine yeteri kadar zaman ayıramamaktadır. eşinin artık sabrının sınırına ulaştığını hisseden hutch ailesi için bir tatil planlar. eşi, oğlu, kızı ve babası ile babasının onu ve kardeşini çocukken götürdüğü kasabaya gitmeye karar verir. buradaki su parkı ve lunapark anılarında ciddi yer tutar hutch'ın. o da ailesi ile yeni anılar oluşturmak ister.
ancak işler hutch'ın planladığı gibi gitmez. tatile çıktıkları ilk gün kasabada sorunlar yaşayan hutch yine vurdulu kırdılı olayların içinde bulur kendini. bu sefer karşısında çok acımasız ve güçlü bir kadın vardır. ve hutch'ın ailesinin yardımına ihtiyacı olacaktır.
en az ilk film kadar çok sevdiğim bir devam filmi oldu.
devamını gör...
mutlu noeller
bugun sirkette hindi var
merry christmas
merry christmas
devamını gör...
fenerbahçe başkanı sadettin saran’ın adliyeye sevki
konunun sadettin saran ın şahsı ile ilgisi olmasına rağmen fb özeline evrilmesi yanlış. suçlar şahsidir, zira ortada bir isnat ve buna bağlı suç varsa bu da kişinin şahsında vukuu bulur. konunun kulüplerle ilgisi yok.
"güzel olan her şey bizdendir, bize ucundan köşesinden dokunan zararlı her şey tü kaka, herkes şeytan" anlayışı doğru değil.
"güzel olan her şey bizdendir, bize ucundan köşesinden dokunan zararlı her şey tü kaka, herkes şeytan" anlayışı doğru değil.
devamını gör...
nuri bilge ceylan- iklimler
filmde isa karakterine nuri bilge ceylan,
bahar karakterine ise eşi ebru ceylan hayat veriyor.
konuyu en temelden şöyle ele alırsak kadın- erkek ilişkisini en yoğun ele aldığı film diyebiliriz fikrimce.
bir erkeğin ilişkiyi yönetemediği bir senaryoyu ele almış ve narsistle ilişkiyi yakın örnekten anlatıyor..
bahar sanat yönetmenliği yapıyor, isa da bir akademisyen
adamın bilmezliği
kadının bekleyişleri ve umuduyla bu iki ayrı iklimdeki iki insan sevgili. ortada bir aldatma durumu var önceden olmuş ve devamı gelmiş bir konu serap
bahar ya bu aldatmayı sineye çekip isa’yı affedecek ya da tökezlemiş ilişki daha da sarsılmadan komple bitecek. ilişkide ilk mesafeyi isa koymak ister “bir süre yalnız kalmayı denesek nasıl olur” cümlesiyle kendiyle konuşur, ayrılık konuşmasını doğru düzgün yapamaz.
ilişki biter, isa’nın hayatında artık bahar yoktur ve isa kendi yalnızlığına döner. kitap evinde serap ve sevgilisiyle denk gelir orada serap’ın yalnız yaşadığını öğrenir ve akşamında serap’ın kapısına dayanır. ikili arasında yoğun ölçek bir cinsel gerilim hakimdir. sonrasında serap ve isa arasında bir sevişme sahnesi var ama sahnede bir aşk, arzu, tutku yoktur tamamen bir kafes dövüşü sahnesi izliyor gibiyiz. isa aslında tam da serap gibi birine layıktır çünkü serap’ta kendi ilişkisine ihanet eden bir karakter. tencere kapak misalidirler.. serap ve isa ikinci buluşmalarında isa’nın kafası her zaman olduğu gibi karışmıştır, serap sevgilisinin aldığı elbiseyi giyiyor ve isa’yla şarap içiyorlar. serap sevişmek için isa’ya imâlarda yapıyor ama bu sefer isa istemiyor. serap’ta bir yasak elma, etkileyici, anlık haz tadı alırken, bahar’da bir masumluk, zariflik gözlemleriz ve iş arkadaşına sömestrda sıcak bi yerlere gideceğim diyen isa tam tersini yapıp görev için ağrı’ya giden bahar’ı geri kazanmak için yanına gider. kadını uzaktan gözler bahar’ın kendi ayakları üzerinde duran, hayata devam edebilen halini görür, yakınına geldiğinde otobüste onu ağlarken yakalar ve orada isa kendi egosunu okşar. o sahne de isa ben çok değiştim, eskisi gibi değilim der çocuk çoluğa karışmak istediğine dair bir sürü cümleler vaad eder. bahar dayanamaz o gece isa’nın kaldığı otel odasına gider isa’yla barışır. o an isa için bahar bitmiştir çünkü isa hedefine ulaşmıştır. sabahında otobüste seninle nereye olsa gelirim diyen erkek gecesinde istanbul’a döneceğini söyler..
film için bir söyleyişide nuri bilge ceylan şöyle diyor; “bence erkek dünyadaki en zayıf yaratıktır; özellikle de eğitimli erkek. her zaman bir şeylerden korkar.”
filmde isa yeri geliyor çekmeceyi yastık olarak kullanıyor genel hali tavrı değişime, ılımlaşmaya kapalı bir profil.
bahar ise adı gibi çiçekler açan bir karakter geleceği daha umut dolu. isa geldiğinde tekrardan o yanılgıya düşüp isa’ya şans vermezse ve yoluna devam ederse bahar için gerçek aydınlanma ve çiçeklenme o zaman başlayacaktır.
isa gibi insanlar karşı taraf isteyince istemez ama karşı taraf istemeyince ister.
isa gibi insanlar insan ilişkilerini, ikili ilişkilerini, hatta cinsel ilişkilerini bile eline yüzüne bulaştırırlar.
aile ziyaretleri kısadır, annesi biraz daha kal der
babası sadece bir bakışla güler çünkü oğlunun ne ve nasıl biri olduğunu çoktan anlamıştır. isa doçentlik tezini bile teslim edememiş, hayatında tamamlaması gereken işleri tamamlayamamış, erteleyen, öteleyen bir karakterdir.
nuri bilge ceylan filme dair şu sözleri sarfeder;
bence erkek belli bir yaşta kendisine merak duymaya başlar. kendini daha iyi tanımak ister; kendinden memnun olmaz, bu yüzden kendini belli koşullara ve insanlara atar ve bu çarpışma sayesinde kim olduğunu anlamaya çalışır. bazen kendisi hakkında bir çok sorusu vardır ve eğer bir kadınla birlikteyse, kadının kendini daha iyi anlaması yönünde bir engel olarak görmeye başlar. potansiyel dolu, olasılıklarla dolu bir hayat görür ve bunun gibi şeylerden dolayı kızdan kurtulmak ister ama bu ayrılıktan sonra gerçekle yüzleştiğinde dünyanın bu kadar olasılık ve potansiyele sahip olmadığını anlar. sonra filmdeki gibi kız arkadaşının formunda “masumiyeti özlemeye başlar.”
isa, bahar’ı kendini gerçekleştirmekte bir engel olarak görmüştür ama gerçek şu ki bahar bir çabalayan, bir emekçidir, yol açan, ışık tutandır, etrafı güzelleştirendir. bu filmde bahar’a üzülüyor, isa’ya öfke duyuyoruz. isa gibi insanlar hep bir huzursuzluk, hep bir sabote etme çabasına girerler.
ilk sahnelerde yaz sonrası sonbahar ve kış
bahar mevsimi gelmedense film biter.
özetle isa gibi insanların hiçbir zaman hayatında çiçekler açmaz, kuşlar ötmez onların mevsimi kış, kıyamettir. bahar karakteri bu kışı atlattır, kendine göre bir insan, iklimine göre biri mutlaka bulacaktır ama isa için bu durum öyle seyrolmayacaktır. hayatta en çok korkmamız ve en uzak durmamız gereken insan tipi ne istediğini bilmeyen, maymun iştahlı insandır. böyle insanlar size vaad verir ama kendini gerçekleştiremez çünkü kapasitesi bunu gerçekleştirmeye yetmeyecektir. film hakkında geçen sene bu zamanlar görüştüğüm bi çocukla üzerinde konuşmuştuk çocuk bu karakter bana çok benziyor demişti o kendini görmüştü ben ise tek bi kişiyi görmüştüm o da hiç gerçekleşmeyecek bir ihtimalimdi.
bahar karakterine ise eşi ebru ceylan hayat veriyor.
konuyu en temelden şöyle ele alırsak kadın- erkek ilişkisini en yoğun ele aldığı film diyebiliriz fikrimce.
bir erkeğin ilişkiyi yönetemediği bir senaryoyu ele almış ve narsistle ilişkiyi yakın örnekten anlatıyor..
bahar sanat yönetmenliği yapıyor, isa da bir akademisyen
adamın bilmezliği
kadının bekleyişleri ve umuduyla bu iki ayrı iklimdeki iki insan sevgili. ortada bir aldatma durumu var önceden olmuş ve devamı gelmiş bir konu serap
bahar ya bu aldatmayı sineye çekip isa’yı affedecek ya da tökezlemiş ilişki daha da sarsılmadan komple bitecek. ilişkide ilk mesafeyi isa koymak ister “bir süre yalnız kalmayı denesek nasıl olur” cümlesiyle kendiyle konuşur, ayrılık konuşmasını doğru düzgün yapamaz.
ilişki biter, isa’nın hayatında artık bahar yoktur ve isa kendi yalnızlığına döner. kitap evinde serap ve sevgilisiyle denk gelir orada serap’ın yalnız yaşadığını öğrenir ve akşamında serap’ın kapısına dayanır. ikili arasında yoğun ölçek bir cinsel gerilim hakimdir. sonrasında serap ve isa arasında bir sevişme sahnesi var ama sahnede bir aşk, arzu, tutku yoktur tamamen bir kafes dövüşü sahnesi izliyor gibiyiz. isa aslında tam da serap gibi birine layıktır çünkü serap’ta kendi ilişkisine ihanet eden bir karakter. tencere kapak misalidirler.. serap ve isa ikinci buluşmalarında isa’nın kafası her zaman olduğu gibi karışmıştır, serap sevgilisinin aldığı elbiseyi giyiyor ve isa’yla şarap içiyorlar. serap sevişmek için isa’ya imâlarda yapıyor ama bu sefer isa istemiyor. serap’ta bir yasak elma, etkileyici, anlık haz tadı alırken, bahar’da bir masumluk, zariflik gözlemleriz ve iş arkadaşına sömestrda sıcak bi yerlere gideceğim diyen isa tam tersini yapıp görev için ağrı’ya giden bahar’ı geri kazanmak için yanına gider. kadını uzaktan gözler bahar’ın kendi ayakları üzerinde duran, hayata devam edebilen halini görür, yakınına geldiğinde otobüste onu ağlarken yakalar ve orada isa kendi egosunu okşar. o sahne de isa ben çok değiştim, eskisi gibi değilim der çocuk çoluğa karışmak istediğine dair bir sürü cümleler vaad eder. bahar dayanamaz o gece isa’nın kaldığı otel odasına gider isa’yla barışır. o an isa için bahar bitmiştir çünkü isa hedefine ulaşmıştır. sabahında otobüste seninle nereye olsa gelirim diyen erkek gecesinde istanbul’a döneceğini söyler..
film için bir söyleyişide nuri bilge ceylan şöyle diyor; “bence erkek dünyadaki en zayıf yaratıktır; özellikle de eğitimli erkek. her zaman bir şeylerden korkar.”
filmde isa yeri geliyor çekmeceyi yastık olarak kullanıyor genel hali tavrı değişime, ılımlaşmaya kapalı bir profil.
bahar ise adı gibi çiçekler açan bir karakter geleceği daha umut dolu. isa geldiğinde tekrardan o yanılgıya düşüp isa’ya şans vermezse ve yoluna devam ederse bahar için gerçek aydınlanma ve çiçeklenme o zaman başlayacaktır.
isa gibi insanlar karşı taraf isteyince istemez ama karşı taraf istemeyince ister.
isa gibi insanlar insan ilişkilerini, ikili ilişkilerini, hatta cinsel ilişkilerini bile eline yüzüne bulaştırırlar.
aile ziyaretleri kısadır, annesi biraz daha kal der
babası sadece bir bakışla güler çünkü oğlunun ne ve nasıl biri olduğunu çoktan anlamıştır. isa doçentlik tezini bile teslim edememiş, hayatında tamamlaması gereken işleri tamamlayamamış, erteleyen, öteleyen bir karakterdir.
nuri bilge ceylan filme dair şu sözleri sarfeder;
bence erkek belli bir yaşta kendisine merak duymaya başlar. kendini daha iyi tanımak ister; kendinden memnun olmaz, bu yüzden kendini belli koşullara ve insanlara atar ve bu çarpışma sayesinde kim olduğunu anlamaya çalışır. bazen kendisi hakkında bir çok sorusu vardır ve eğer bir kadınla birlikteyse, kadının kendini daha iyi anlaması yönünde bir engel olarak görmeye başlar. potansiyel dolu, olasılıklarla dolu bir hayat görür ve bunun gibi şeylerden dolayı kızdan kurtulmak ister ama bu ayrılıktan sonra gerçekle yüzleştiğinde dünyanın bu kadar olasılık ve potansiyele sahip olmadığını anlar. sonra filmdeki gibi kız arkadaşının formunda “masumiyeti özlemeye başlar.”
isa, bahar’ı kendini gerçekleştirmekte bir engel olarak görmüştür ama gerçek şu ki bahar bir çabalayan, bir emekçidir, yol açan, ışık tutandır, etrafı güzelleştirendir. bu filmde bahar’a üzülüyor, isa’ya öfke duyuyoruz. isa gibi insanlar hep bir huzursuzluk, hep bir sabote etme çabasına girerler.
ilk sahnelerde yaz sonrası sonbahar ve kış
bahar mevsimi gelmedense film biter.
özetle isa gibi insanların hiçbir zaman hayatında çiçekler açmaz, kuşlar ötmez onların mevsimi kış, kıyamettir. bahar karakteri bu kışı atlattır, kendine göre bir insan, iklimine göre biri mutlaka bulacaktır ama isa için bu durum öyle seyrolmayacaktır. hayatta en çok korkmamız ve en uzak durmamız gereken insan tipi ne istediğini bilmeyen, maymun iştahlı insandır. böyle insanlar size vaad verir ama kendini gerçekleştiremez çünkü kapasitesi bunu gerçekleştirmeye yetmeyecektir. film hakkında geçen sene bu zamanlar görüştüğüm bi çocukla üzerinde konuşmuştuk çocuk bu karakter bana çok benziyor demişti o kendini görmüştü ben ise tek bi kişiyi görmüştüm o da hiç gerçekleşmeyecek bir ihtimalimdi.
devamını gör...
tüm erkekler aynı mıdır sorusu
tüm erkeklerle birlikte olunmadığı sürece bilinemeyecek varsayımdır. araştırmanın evreni hep kısıtlı kalacağı için boşverin. denediğiniz kadar erkek deneyin kötünün iyisini bulunca alın koyun eve.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
çocukluklara fısıldayan yazar.
devamını gör...
nasıl uyanıyorsun sorusu
enerjik ve dinç.
devamını gör...
fenerbahçe için başkan önerileri
tabi ki;
ali koç.
ali koç.
devamını gör...
erdil yaşaroğlu
çizgisi kuvvetli esprileri bir boka benzemeyen karikatüristimsi.
devamını gör...

