melsa06 yazar profili

başörtüsü yasağının ülkemizde kalkmasın da önemli rol oynamış olabilir bu parti. fakat başörtüsü onlardan önce de vardı sonra da devam edecek çünkü laik bir ülke de yaşıyoruz bu parti ile sadece bağdaştırılmasını doğru bulmuyorum.

ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
sevmek için güzele mi bakmalı?
çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?

iyi bir öğretmen olacağım, öğrencilerime hem abla hem arkadaş hem öğretmen olacağım tüm öğrencilerime sadece ders vermeyeceğim onları hayata da hazırlayacağım. ne olursa olsun onları kırmamaya çalışıp gönüllerinde yer edineceğim

sürekli kendimi insanlardan soyutlamaya çalışmak

bölüm edebiyat olunca direkt sanatın içinde yer alıyorum.

sanırım psikoloji falan kalmadı, içimdekilerini anlatacağım o kadar çok arkadaşım var ki ama anlatamayıp kimseye güvenemeyip kendimi bitiriyorum. gerçi anlatsam bitmez biliyorum ama bir o kadar azaltacağını da biliyorum. ama ben tek hallederim kimseye duyurmadan yine sessizlik köşesine günlerce çekilerek hallederim

ilkokul zamanlarım da gördüğüm bir rüya var nedense hiç unutmuyorum. rüyam da uyurken bir gürültü duyup uyanıyorum kardeşimin sesi( o zamanlar 3 yaşında falan sanırım) sonra kalkıp yanına gidiyorum ama yok sadece bana sesleniyor yardım et diye. her tarafı arıyorum ama yok evde de kimse yok kardeşimi ararken birden halının altında bir şey hissediyorum halıyı kaldırdığımda bir giriş buluyorum ve içeriye doğru ilerlemeye başladıkça kardeşim bağırıyor etrafda alevler var en sonunda ulaştığımda meğer cehennem bizim evin altındaymış sonra herhalde uyandım yada hatırlamıyorum böyle saçma bir rüyaydı buraya kadar umarım okuyup zaman kaybetmezsiniz

hoca aruza uygun şiir yazın demişti elimden bu gelmişti ilk ve son şiirim

ay gümüş rengini yaydı gönlümün içindekine
bad-ı hazan koptu gönlümdeki yanan ateşe
çünkü zülf-i amber ile vechi harab kıldı beni
olmuşum vechin ile bu dünyada bir meşhur deli
söylenir eş dost mecnun olduğumdan bir çaresiz
aşksa derdim hangi ilaç şifa olur hiç bilinmez

kafamı dağıtmak için şu sıralar sadece sözlükteki yazıları okuyorum

bence hiç kimse '' benimle bir gün yalnızca 45 saniye karşılaşacaksın'' sözünü hak etmiyor. bir hissim sana karşı yok ama 45 saniye televizyonda görürsem diye çok korkuyorum. beni böyle bir vicdanla bırakmamalıydın. herkes kendi yoluna gitmeliydi ben şimdi haber izlemeye bile korkuyorum. dediğin umarım olmaz. seni bir daha görmemek dileğiyle.

senun mahzûnun olmak bana şâdân olmadan yegdûr
gamunla aglamak illerle handân olmadan yegdür - nevi-

(senin yüzünden hüzünlü olmak benim için mutlu olmaktan daha iyidir, kederinle ağlamak başkalarıyla gülüp eğlenmekten daha iyidir.)

öyle bir yeteneğim yok hep resim çizebilen insanlara hayranlıkla bakıyorum. yeteneğim olmasada kesinlikle bir şeyler çiziyorum çizmek denilmez ama karalıyorum eğer bir şeyler karalıyorsam mutlaka bir şey olmuştur bu yüzden kafamı dağıtmak için en iyi yöntem olarak görüyorum.
bir kaç tane ekliyorum bakın
kocaman yamuk iskelet kafası
sanırım iskeletlerle sorunum var :)

ama bunu beğeniyorummmm

türkler islamiyeten önce tabiat kültü ve atalar kültünü benimsemiştir fakat bunu bir din olarak değilde düşünce sistemi olarak kabul etmemiz gerekiyor. tabiat kültü ise bizim islamiyet'i kabul etmemizde etkili olmuştur. güneşin, gökyüznün, yeryüzünün, yeraltının, dağların vs birer ruhu olduğuna inanılmış ve korku ve saygıyla yaklaşılmıltır. bu tabiat olayları sonrasında tanrı'nın tek olduğu düşüncesi benimsenerek gök tanrı inanç sistemi geliştirilmiştir. türklerin geçmişte tabiat kültü, atalar kültü gibi inanç sistemleri ile benzerlik gösteren islamiyet çoğu türk tarafından kolaylıkla benimsenmiştir.

bende başlarda cesaret edememiştim almaya. uzun süredir araştırıyordum ama bu kadar ucuz olması şaşırttı beni ve vazgeçtim. daha sonra büyük ilgi görmeye başlayınca fırsat vermek istedim ve gayet başarılı bir marka olduğunu fark ettim şu an bakım ürünlerimi oradan alıyorum, fırsat tanınması gereken bir marka kesinlikle.

bu tarz yağmacıların dövülmesi öldürülmesini görünce oh iyi olmuş diyerek destek vermek yanlış bence inşallah yaptıkları yanlarına kalmaz ve bu yaptıklarını öderler ama bu şekilde değil bence herkes kendi adaletini sağlayınca ortada düzen kalmaz ve tam olarak araştırılmadan yapılınca suçsuzda işin içine girebiliyor o yüzden yakalanınca direkt görevlilere teslim etmek gerekli.

french press kulağa daha havalı gediği için çok yaygın ama hocamız bunun için 'bas süs'ün daha uygun olduğunu söylüyor ki haklıda o yüzden bunun gibi yabancı kaynaklı kelimeler yerine önce dilimizden kelime üretmeli ve yaygınlaştırmalıyız.

alex haley, gazateci bir yazardır. bu romanında kendi ırkının kökenine inerek yedi kuşağını kitapta anlatmaktadır. bu kuşağın sonuncu ismi olan haley ne denli köklü bir geçmişi olduğunu araştırmaya koyularak amerika'dan afrika'ya yolculuğunu başlatır. ve araştırmaları sonucu kitabını atası kunta kinte ile başlatarak tüm siyahilerin yaşadığı zorlukları bütün çıplaklığıyla anlatır. beyazların siyahlara olan eziyetleri, haksızlığı, yolculuk sırasında yaşanan insanlık dışı davranışlar, salgınlar, esir pazarı ve kölelik gibi yaşanan olaylar gerçekliği ile olduğu gibi aktarmıştır. alex haley bu romanını tam 12 yılda araştırmalar sonunda tamamlamış ve 1976 yılında basılan bu roman döneminde oldukça ses getirmiş hatta 12 bölümlük bir dizisi de yayınlanmıştır.