öyle miymiş?
ayrıca şule gürbüz'ün sevdiğim kitapları arasındadır.
devamını gör...

özgürlüğün tanımını ben yapamam belki ama virginia woolf yapmış.
"ellerime,ayaklarıma zincir vurabilirsiniz.ama benim aklımın özgürlüğüne vurabileceğiniz hiçbir zincir,hiçbir kapı,hiçbir sürgü yoktur..."
özgürlüğü tasvir edemem ama mel gibson'dan izleyebilirim.(braveheart)
içinizden 'freedom!!' dediğinizi duyar gibiyim,iç sesim de olabilir o,emin değilim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sidney lumet'in yönetmenlik koltuğunda oturduğu abd yapımı drama filmi. sadece izleyip geçilmemeli bence.
film,daha önce izlemiş ve iyi kavramış birinden tekrar dinlenmeli ya da internette hakkında olan incelemeler okunmalı.dikkatli izlememe rağmen o kadar ayrıntı varmış ki.şiddetle tavsiye edilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

la vita è bella.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

american beauty.
rüzgarda savrulan o naylon torba.başa alıp alıp izlenmelik.
devamını gör...

babil kitaplığı serisi ile tekrar ilgimi çekmeyi başaran yayınevi.
son şenliklerin davetlisi / vıllıers de l'ısle-adam
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

1)bir film veya kitap ikisi de olabilir.sonu beni tatmin etmemişse küçük bir kâğıda kendi sonumu hazırlamak.
2)yeni tanıştığım insanları 14. veya 15. yüzyılda bir karakter olarak hayal etmek.
gerçekten tuhaf.
devamını gör...

japon imparatorluğu'nun 'eski' kutsal başkentidir.

ayrıca yasunari kawabata'nın en sevdiğim romanıdır.bu kentte tanınmış bir aile tarafından evlat edinilen çieko adlı bir genç kız yaşamaktadır.japonya'da evlat edinilen veya bulunan çocuğun uğursuzluk getirdiğine dair batıl inanç olduğu için ailesi ondan bu gerçeği saklamıştır.ne var ki çieko bir gün yürüyüşe çıkar ve ikizi neako ile karşılaşır.

kitap bu şekilde özetlenebilir ama beni içeriğinden çok kitabın atmosferi etkiledi desem yalan olmaz.sanki okurken kyoto'daki sakura zamanından kalan tapınakları gezdim ve kitapta bahsedilen kiraz çiçeklerinin kokusunu almış gibi oldum.kitabı bitirdikten sonra da ilk işim bir tuvale bu çiçeklerin resmini çizmek olmuştu.okuduğum kitap zihnimde ne canlandırırsa onun kaçınılmaz sonudur bu.daha sonra bunun hakkında da bir konu başlığı açabilirim.okunmalı.
devamını gör...

sanat ve edebiyat.
halkın ilgi gösterdiği alanlar.
devamını gör...

ateşli bir sevi gibi yeşeriverdi acılanarak
ateşini seyre dalan bir kin. bir yüz,
bir ten sevişmişcesine.

öluverdi teni çinlayan sesleri dünyanın.
bir titreyiş kapladı varlıkları. tümüyle
bir sese asılı kaldı yaşam.
acı bir esrime içinde geçiyor günler
yüzümü soldurarak geri gelen sesin
üzünçlü okşayışında. yeniden çınlayan
ve bizim için bir kez daha acımasız
anıda tatsız değil bu ses.

ten titremiyor ama. onu sadece bir
sevi tutuşturabilirve bu kin arar.
tümüyle varlıklar, sesler ve dünyanın
teni yerinde tutmuyor o gövdenin ve gözlerin
yanıp tutuşan okşayışının. kendini yıkan
acılı esrimede her gün yeniden bir bakış
ve kırık bir sözcük buluyor bu kin.
ve yakalıyor orada, doyumsuzca,
bir seviymişcesine.
devamını gör...

dünya çapında 120 milyondan fazla satmış olan,bir aralar yasaklanan ve sansürlenen buna rağmen en iyi romanlar arasına girmiş olan kitaptır.tek pişmanlığım bu kitabı biraz geç okumam olmuştur.
son olarak roman hakkında düşüncelerimi kitabın karakteri,holden caulfield'ın ağzından tanımlamak istiyorum:
"neyse,bittim buna."
devamını gör...

neye ağladığını içten içe bilip,niyesini kabullenemediğin durumdur.rahatlatır.
devamını gör...

hayat kurtaran,genelde renklerle tasvir ettiğimiz sözcük öbekleri.
hani gitmek bilmeyen o komşu eve gelir de saat bilmem kaç olur ve uykudan kapanan gözlerinle şöyle dersin ya;
"bir kahve daha içseydiniz¿"
devamını gör...

"-ama bu gece yağmur yağar ve çiçekleri kırarsa, o zaman elden ne gelir?"
"-o zaman da kırılmış çiçeklerin güzelliğini seyrederiz."
devamını gör...

manik-depresif olarak da bilinir.zor durumdan geçen çoğu insan gibi kendi kendine teşhis konulur ve tedaviye başlanır.bir ara yaptığım ve yaşadığımı düşündüğüm sinir bozucu olay.
devamını gör...

"...saç baş dağınık,alnımda bir parça bir güneş yanığı,durmadan şarkı söylediğim,bir yerlere koşturduğum,gelip geçen her kanada tutunmaya çabaladığım için beni affet.affet.ben böyleyim."
devamını gör...

ıvan sergeyeviç turgenyev'in kitabıdır ve bize de bir alıntı bırakmak yakışır;

"söyleyin neden güzel bir müzikten, hoş geçirilmiş bir akşamdan, cana yakın insanlardan konuşmaktan zevk duyduğumuz zaman bütün bunlar sanki bir yerlerde var olan, ama bizim sahip olmadığımız gerçek, sonsuz bir mutluluğun basit bir kopyasıymış gibi bir his duyuyoruz ? neden öyle oluyor ?"
devamını gör...

"delilerin akrabalarını tanımamasına şaşmamak gerek."
on numara beş yıldız sözdür kendileri.
devamını gör...


"tütünümü, anahtarımı aldım, evden tam çıkıyorum, bir şeyin eksik olduğunu, eksik olanın ruhum olduğunu fark ettim. önemsemedim."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim