#ödüllü filmler
drama / suç / kült-efsane
9.8 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

izlemek istediğim bir türlü açmadığım film herkes çok övüyor bu başlığı gördükten sonra büyük ihtimalle izlerim sonra yorumumu yaparım . evet filmi dün gece izledim çok yorgun olduğum için sabah daha doğrusu öğlen saatlerinde tanım girme fırsatım olacak. öncelikle uzun zamandır listemdeydi izlememe vesile olduğu için başlığı açanlara teşekkür ederim. filmi izlemeyenler okumazsa daha iyi olur zaten spolier kısmını eklerim . bu film bir önyargı filmi en azından bana onu gösterdi. yağmurdan arınmış bir masayı anlattı bana. film juri masasında bir kişinin diğerlerini ikna etmeye çalışması üzerine kuruludur.
imgelerin ve metaforların kullanımı filmi bambaşka bir seviyeye çıkarmış. bunları anlamayan seyirci filmden büyük keyif alırken anlayan seyirci daha fazla keyif alıyor.

--! spoiler !--



--! spoiler !-- bilmem kaç sene önce çekilen siyah beyaz bir filmin sadece bir masada geçmesi izleyicinin de merakla takip etmesi gerçekten çok büyük iş düşünsenize bütçeleri sadece oyunculara para veriyorsunuz bir de kameraya gerisine gerek yok tek bir mekan kirala çek çünkü elinizde harika bir senaryo mükemmel bir kurgu var . keşke daha önce izleseydim deyip üzüldüm olsun geç olsun güç olmasın. herkese tavsiye ederim.
devamını gör...
solda görünce mutlu olduğum, izlemeden geçirdiğim her dakikanın boşa geçtiğini anlamamı sağlayan filmdir. çok iyidir, çok..

buna benzer bir diğer süper film için;

(bkz: the man from earth)
devamını gör...
tek bir oda içerisinde bu kadar kült nasıl bir film çekilmiş dedirten türkçe adıyla 12 öfkeli adam filmi, sidney lumet yönetmenliğinde çekilmiş siyah beyaz film. şiddetle tavsiye edilir.
devamını gör...
sidney lumet'in yönetmenliğini yaptığı 1957 yapımı film. ''guilty, not guilty'' replikleriyle akıllara kazınan, 12 juri üyesinin bir olay karşısındaki karar alma sürecini ve ön yargı kavramını ustalıkla işleyen siyah beyaz bir yapıt, daha doğrusu başyapıt. filmin büyük bir bölümü tek odada ve birçok imkansızlıklarla çekilmesine rağmen hiç sıkmamasıyla da bilinir. imdb top 50 listesinde 5. sıradadır.

bir çocuğun babasını öldürme suçuyla mahkemede olduğu sahneyle başlar film. kendisine konuyla hiç ilgisi olmayan bir avukat verilmesinden ötürü doğru düzgün savunulmaz bile, tamamıyla suçlu gözüyle bakılmasına engel olamaz. kaderi 12 juri üyesinin elindedir artık. belki de sadece birkaç dakikada sonuca ulaşılacak ''suçlu'' oyuyla idama götürülecektir. 12 jurinin de kendi hayatları hakkında düşünceleri vardır; biri akşam gideceği maçı düşünür, bir başkası bu olayın üzerinde düşünmenin vakit kaybı olacağından israf etmemesi gereken zamandan yakınır.

oy birliği önemlidir, tek bir kişi bile farklı bir oy verirse, oylama tekrar yapılmak zorundadır. peki çocuğun 12 adet oya bağlı olan hayatına ne olacaktır?
devamını gör...
sosyolojik ve psikolojik olarak örnek olmasının yanında, yüksek bütçeler gerektirmeden, 4 duvar arasında nasıl bir kurgu, senaryo ile film çekilebileceğine dair örnek olan şahane film.
devamını gör...
öncelikle şunu belirteyim, akademi ödülleri denen şeyin tarihte gelmiş geçmiş en büyük mıçmasıdır. sadece üç dalda oscara aday gösterilmiş, hiçbirini alamamış, kıymeti o zamanlar bilinmemiş ama seneler geçtikçe güzel yaşlanan bir film olmuştur. tıpkı yıllandıkça tadı ve değeri artan bir şarap gibidir. bu nedenle ilk kez seyreden yeni nesillerin bile gönlünde taht kurmuştur. reginald rose' un aynı isimli oyunundan gene kendisi tarafından senaryolaştırılmış 1957 yapımı film olup yönetmeni sinemanın ustalarından sidney lumet tir. (bkz: kült film)

film çok düşük bir bütçe ve bunun getirdiği zorluklarla çekilmiş olmasına rağmen güzel değil çok güzel bir film nasıl yapılırın en güzel örneklerinden biridir belki en iyi örneğidir. bu konuda to kill a mockingbird ile yarışır ama bariz biçimde 12 engri men daha üstündür.*

filmin herşeyini geçin şu sübliminal mesajlar bile nasıl bir şey olduğunu anlamanıza yarar:
- herkes siyah elbiseliyken yalnızca bir jüri üyesinin beyaz takım elbise giymesi ( ki bu jüri no 8 i oynayan henry fonda, yani en başta ayak direyen tek kişi),
- jüri odasındayken baştan beri vantilatörün çalışmadığına karar verip, aslında lambaya bağlı olduğu için çalışmadığını tesadüfen öğrenmeleri ve “önyargıları” sebebiyle uzun süre boyunca sıcakta bunalmaları,
- jüriyi boğan sıcak havanın olaylar biraz çözülmeye başlayınca serinleyerek yağmura dönmesi, bu ve bunun gibi hatırlayamadığım bir sürü konu.

film üç dalda 1957 akademi ödüllerine aday olmuş ve üçünde de o sene en iyi film akademi ödülünü alacak olan the bridge on the river kwai filmine kaybetmiş. bu üç adaylık en iyi film akademi ödülü, en iyi yönetmen akademi ödülü ve en iyi uyarlama senaryo akademi ödülü. tamam kwai köprüsü iyi filmdir ama bununla kıyaslanacak bir film değildir.

filmde en başta hayır oyu veren tek kişi olan jüri no 8 i oynayan henry fonda' nın en son ikna ettiği adam olan jüri no 3 ü oynayan lee j. cobb da müthiş bir oyunculuk çıkartıyor.

filmin siyah beyaz olan görüntüleri ve çekim teknikleri de anlatılasıdır:
- filmin başlangıcında, kameraların tümü göz seviyesinin üzerine yerleştirilmiş ve nesneler arasında daha büyük bir mesafe görünümü vermek için kamera geniş açılı lenslerle çekim yapmaktadır.

- film ilerledikçe kameralar göz hizasından çekim yapar.

- filmin sonuna doğru neredeyse tamamı göz seviyesinin altında, yakın çekimde ve klostrofobi hissini artırmak için telefoto lenslerle çekim yapılmıştır.

- filmin sonunda mahkeme binasından çıkarken gene tepeden geniş açı ile çekim yapılarak özgürlük hissi vurgulanmıştır.

yönetmen sidney lumet, oyuncuların hepsini aynı odaya birkaç saatliğine kapatmış ve burada prova yapmalarını sağlayarak bir odaya kapatılmanın nasıl bir şey olacağını anlamalarını istemiş, bu da doğal olarak filmdeki performanslarının doğal gözükmesini sağlamış.

film gişede beklenen ilgiyi görememiş (yuh ki yuh). bu yüzden henry fonda filmin karından alacağı parayı alamamıştır. buna rağmen fonda kariyerinde bu filmi en iyi üç filmi arasına koyar. diğer ikisi the grapes of wrath (1940) ve the ox-bow incident (1942).

bu film genellikle işletme okullarında ve atölyelerinde (workshop) ve hukuk fakültelerinde ; ekip dinamiklerini ve fikir ayrılıklarını çözme tekniklerini göstermek için kullanılır.

henry fonda kendisini filmlerinde izlemekten hoşlanmadığı için film yayınlanmadan önce tamamını izlememiş. ancak, izlediği kadar olanı için gitmeden önce yönetmen sidney lumet'e "sidney, bu muhteşem" demiştir.

filmde zanlı olan gencin etnik kökeni belirtilmemektedir. tek gerçek olan kuzey amerika kökenli olmadığıdır. filmde bu şekilde ırkçı bir yaklaşım sergilenmesi sağlanılmış. (bana italyan asıllı veya hispanik gibi gelir her seferinde). gerçek adı john savoca dır ve filmde çok az gözükür. gerçek hayattada kim olduğu hakkında internette pek bir bilgi yok. zaten tek filmde oynamış, sonra medyanın önüne hiç çıkmamıştır.

filmde oynayan 12 jüriden en son hayatta kalanı olan jüri no 5 jack klugman 24.12.2012 de ölmüş. hepsi öbür dünyada jürinin karşısına çıkacak duruma gelmiş anlayacağınız.

filmin üç dakikası dışında tamamı yaklaşık 5 metreye 7 metre gibi olan jüri odası içinde çekilmiştir. tek mekanda geçen filmler arasında müstesna bir yerdedir.

dağıtıcı firma united artists henry fonda'dan bu filme yapımcı olmasını istemiş, böylece fonda filmin hem oyuncusu hem de yapımcısı olmuştur. ancak bir daha asla bir filme yapımcılık yapmamaya karar vermiş.

film boyunca oniki jüri üyesinden sadece ikisinin adı bellidir. jüri no 8 mr. davis, jüri no 9 mr. mccardle. bunun dışındakilerin isimleri bilinmez.

filmin sosyal psikolojik incelemesini ise buradan okuyabilirsiniz.
devamını gör...
tek mekan filmleri arasında en begendiklerimdendir. 1957 yapımlı siyah beyaz bu filmde 12 adamın bir şahıs üzerine karar alma sürecini anlatır. önyargıların ne kadar yıkıcı olabileceğini gösteren bir filmdir. kişinin suçlu bulunup bulunmadığı tartışması yapılırken sık sık guilty, not guilty repliklerini duyacağınız ve (bkz: ölmeden önce izlenmesi gereken filmler) listesinde yer alan düşük bütçeli harika performanslı bir kült filmdir.
devamını gör...
eski ve siyah beyaz olmasının yanında tek bir odanın içinde geçmesi yüzünden önyargıyla yaklaştığı filmdir. ironik bir şekilde izledikçe film, kendisine dair önyargılarımı yerle bir etmekle birlikte önyargının kendisine de şüpheyle yaklaşmamı sağlamıştır. harika ötesi bir filmdir kendisi.
devamını gör...
radyo yayını dinler gibi dinlenilesi hukukçuların baş ucu filmlerinden.

savunma nasil yapılır filmidir. bir de sokrates'in savunması var o da bu işin kitabıdır.


filmin sonunda ben de karar değiştirmiştim.
izleyiniz.
devamını gör...
tek odada neler yapılabileceğini göstermiş. dahası şimdiye kadar yapılamamış başyapıt.

bu filmi 10 yaşından küçük kuzenlerime açtım (4-5 kişi) filmi tek solukta izlediler ve çok beğendiler.
animasyon olmazsa izlemem çok sıkıcı diyen çocuklar bile tek odada geçen siyah beyaz bir filmi izliyorsa bir açın bakın sizde yani.
devamını gör...
önce söz vardı

film 1957 yapımı.
sinematografik açıdan günümüzün epey gerisinde olması gayet normal peki nedir bu filmi bu kadar popüler yapan? ımdb puanı mı sahi?

şimdi bir oda içinde 12 tane adam düşünün, bir olay hakkında görüşlerini deklare etsinler. başka bir mekan, başka bir oyuncu olmasın. sadece söze dayalı olarak bir film çekilsin izletir mi kendini sizce ?
evet izletiyor, hemde ne izletmek.

kısaca, yapım yılı sizi ürkütmesin. gönül ferahlığıyla izleyebileceğiniz bir film.
devamını gör...
filmi beğenip beğenmemek zevk meselesidir ama ımdb puanı olmasa kıymet görmezdi demek haksızlıktır.
film tek bir mekanda ve sadece diyaloglarla ilerliyor.
ve buna rağmen büyük bir zevkle izlenebiliyor.
bu büyük bir başarı değil midir?
her açıdan sinema tarihindeki yerini hakeden bir başyapıttır bu film.
devamını gör...
püfür püfür esen klimanın altında izlerken bile boncuk boncuk terleten film. daha önce defalarca kez söylendiği gibi kült bir film ama içim daraldı izlerken. hele o mendille terini silen abi...
devamını gör...
zamanında sıkılırım diye ötelediğim ama izleyince uzun süre etkisinden çıkamadığım filmdir. gerçek adalet fikrinin farklı bir bakış ile olgunlaşmasını ve seyirciyi empatiye zorlayan senaryo örgüsünü mükemmel buluyorum.
devamını gör...
12 angry men, reginald rose’un aynı adlı oyunundan uyarlanan, sidney lumet’in yönettiği abd yapımı drama filmidir. oscar ödüllü oyuncu henry fonda’nın yapımcılığını ve baş rolünü üstlendiği film, bir duruşmada bir jüri üyesinin diğer on bir jüri üyesini şüphelinin suçsuz olduğu konusunda, makul şüphe temelinde, ikna etme çabalarını anlatmaktadır. sidney lumet’in yönettiği ilk film olma özelliğini taşıyan 12 angry men kısa süren mahkeme ve tuvalet sahneleri hariç tek mekanda çekilmiş. ayrıca yapım, 2007 yılında kongre kütüphanesi tarafından ‘kültürel,tarihi ve estetik olarak önemli” filmler arasına seçilerek abd ulusal film arşivinde muhafaza edilmesine karar verilmiştir.

12 angry men'i hukukla alakalı bir film olduğu için izlemek istemiştim. fakat izlediğim zaman filmin tamamen uygulanabilir adaleti ve insani duyguların bu adalete nasıl yansıtılması gerektiğini anlattığını fark ettim. ne fark eder diyebilirsiniz içinizden bazı filmler salt hukuk sistemini eleştirmek üzerine tasarlanmıştır mesela al pacino'lu justice for all buna örnek verilebilir. bazıları ise hukuk sisteminin içerisinde belirli yerlere nokta atışı yaparak sorunu daha da öze indirgeme amacı taşır mesela to kill a mockingbird, 12 angry men. ben bahsettiğim 2. tarz filmleri daha çok severim çünkü içerisinde daha fazla olay ve dikkat çekici diyaloglar içerir. 12 angry men bu noktada tam bir başyapıt. izlemeyenler için şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...
çocukluğumda tv de izlediğim zaman nasıl etkilendiysem bu gün dahi izlerken aynı etkiyi hissettiğim konusu ve irdelediği adalet sistemi ve ön yargılarımızın karşımızdaki insanı nasıl var veya yok edebileceğimizi tokat gibi çarpan film...
devamını gör...
insanı bir çok duygu durumuna sokan,empatisini fazlasıyla zorlayan bir dram filmidir. film bir tek mekanda geçer ve bana göre tek mekanda geçen en iyi filmdir.
devamını gör...
tiyatrosunda, filminin aksine kadınların yer aldığı bir filmdir. ayrıca tiyatrosu interaktiftir. belki bir gün biletine denk gelir de alırsınız. filmle ilgili açıklamaya gerek duymuyorum üstteki yazarlarımız yeterince güzel açıklamış.
devamını gör...
tek bir mekanda geçtiği ve siyah beyaz olduğu içim çevremdeki insanlara tavsiye etmek de zorlandığım ama aslında hayatım boyunca izlediğim en anlamlı filmlerden biri olur kendisi. çokluğun her zaman doğru görüşte olmayabileceğini, herkesin görüşünün önemli ve dikkate değer olduğunu anlatan güzel oyunculuklar ile göz dolduran film.
devamını gör...
12 jüri üyesinin mahkeme salonunun arka planında toplanıp sanığın durumunu analiz ettikleri, 1957 abd yapımı siyah beyaz film. ortaokulda izlemiş olmama rağmen sıkılmadan, heyecanlanarak izlemiştim. üzerinden uzun zaman geçmesi sebebiyle filmin varlığını unutmuştum, az önce rozet dükkanında görüp hatırladım. tekrar izleyeceğim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"12 angry men" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim