14 mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimi

demokrat dede büyük lider kk moruğunun yine yapacağını yaptığı seçim.. bu iş bitti hayırlı olsun tayyip bu saatten sonra bırakmaz seçimi.. şimdi alın demokrat dedenizi de sektirin gidin.

hdp oylari olmadan seçim kazanilamaz tezi çökmüştür.

yuzde 2,5 u gecemez denen mhp, cihangir solcularinin aydinlarin cici cocugu tip'i ezip gecmistir.

en buyuk kozu guclendirilmis parlementer sistem gecis olan millet ittifaki meclis salt yogunlugu bile kaybetmistir.

bu millerin kutsaliyla oynamayacaksin. kürt olmadan degil, türk olmadsn bu secimin kazanilamayacagi yedi duvele ilan edilmistir.

öncelikle bu turu nasıl yorumlamak gerektiğine bakalım.

erdoğan'ı bu kadar ileriye iten faktörler; sonradan vatandaşlık verilmiş suriyeli/arap/afgan/paki/iranlı insanların sandığa giderek erdoğan'a oy vermeleri, karadeniz bölgesinden beklendiği kadar oy çalınamaması, ve nasıl olduğunu hala anlayamadığım deprem bölgesinden gelen yoğun destektir.

muhalefetin ilk turda işi bitirme hevesi, sinan oğan gibi milliyetçi tarafta her iki ittifaktan da oy çalma potansiyeline sahip bir adayın olduğu yerde zaten hayalperestlik gibiydi. fakat ince'nin çekilmesi, neredeyse kusursuz yürütülen seçim kampanyası gibi durumlar bizi buna inandırdı.
seçimin ikinci tura gitmesi senaryosunda da beklenen kılıçdaroğlu'nun önde kapatarak ikinci tura girmesiydi.

fakat burada büyük sürprizler yaşandı. mesela cumhur ittifakının aldığı oy oranı. gerçekten akıl alır gibi değil. mhp ve yeniden refah'ın oy oranları da gerçekten çok şaşırtıcı. ha bana sorarsanız carlito bu halktan ne bekliyorsun diye ben zaten hiçbir şey beklemiyorum. fakat günün sonunda erdoğan'a seçim kazandırmayan, strese sokan, acaba mı dedirten bir sonuç var ortada.

moral motivasyonunuzu düşürmeyin, millet ittifakının ve kılıçdaroğlu'nun ikinci tur için de mutlaka bir planı vardır. beklenmedik olan erdoğan'ın bu kadar yüksek oy almasıydı. kaldı ki bu seçimi öyle rahatça kazanacağımızı düşünenler hayal satmış oldular. 20 senedir ülkenin tüm köşe bucağına ulaşabilen, yayılmış ve organize bir iktidarı devirmek hiç kolay olmayacaktı. mecliste 300'ü geçmeleri de beklenmedik ve muhalefetin aleyhine bir durum. erdoğan buradan rüzgarı alıp yürüyebilir.

muhalefetin kaybedecek hiçbir şeyi yok. fakat onlar kaybederse her şeylerini kaybedecekler.
yeni bir seçim, all-in gireceğiz.

türkiyeli, türkiyeden, türk, ya da adına ne derseniz hiç birinin seçmeni olmasam da, türkiyelilerin "ikinci vatan" olarak tabir kullandıkları yerden birisi olarak benim de hakkında bir kaç şey karalamak istediğim genel seçimdir.

türkler kadar olmasa da belirli bir düzeyde bizim de ilgilendiğimiz bir seçimdi. çünkü türkiyeden genel olarak pek haberi olmayan milletin yüzde 80%-in erdoğanı desteklediği, yıllardır "2023 dünya lideri" gazıyla körüklendiği, kılıçtaroğluna ermeni dendiği, lgbt olduğu, türlü-türlü iftiralar atıldığı, teroristbaşından tut da, erdoğan karşıtlarına demediklerini bırakmadıkları "kripto akkoyun" seçmeninin tavan olduğu ülkedir burası, ne yazık ki, onların istediği oluyor yıllardır. hep bir korkuyla, ezicilikle bu milleti ezib üzerinden neler-neler inşa ettiler, deprem bile oldu, ama ne hikmetse daha da kenetlendiler.

ben ne iktidarı, ne muhalefeti eleştirmeyeceğim, zaten 3 aşağı, 5 yukarı her kesin ne gibi yanlışlar yaptığı(bu seçim ve bundan önceki seçim) bilinmekte. benim değinmek istediğim nokta kendi ülkemle ilgili.

sizin oylarınız, iktidarınız, genel anlamıyla her şeyiniz belirli noktada bizi de etkiliyor. özal zamanındaki türkiye tutumuyla bu ülke 3 tane cumhurbaşkanı değiştirdi 1 yılda. erdoğan zamanında gittikçe daha da top yumak haline geldi. belki de benim yaşım azdır da ben görememişim olanları(ne çeşitli oyunların olduğu bağlamında), fakat olan bu arkadaşlar. ben sizin için burada umutlanmıştım, kaç tane türkiyeli arkadaşımı seçime gitmesi için ikna ettim, burda tabi genel tutumun da önemi var, ama 1000 km mesafeyle yapabileceğim bu. çünkü siz değişmezseniz bizim başımız üstündeki kuzgunlar da gitmeyecek. çok iyi anladım bunu, kaç yılda. her kes de biliyor.

kılıçtaroğlu gibi bir adam türkiyede 45% oyla seçimi ikinci tura bırakıyorsa, bu sizin için şans olmak zorunda. bunu değiştirmeniz gerektiğini hepiniz biliyorsunuz. zaten sonrasında komşu ülkelere(özellikle bize) nasıl bir siyaset izleyeceği de az-çok ortada. ermenistanla ilişkilerden bahsediyorlar, evet desteklenir. yapılır bu abiler, ablalar. bir süreden sonra bizim için de demokratikleşme için bir şeyler yapar. yeter ki, şu leşlerden kurtulunuz, lütfen. sizin seçimleriniz bizi hiç düşünemeyeceğiniz kadar etkiliyor. ve en önemlisi elinizde böyle bir hak varken, kullanın. değerini en azından bize bakarak bilmeniz gerekiyor.

normal sözlük kitlesinin 90%-nın millet ittifakına destek vermiş olduğu zaten göz önündedir. benim bu yazımı o geri kalan 10%-a iletmek isterdim. dünden beri çok bütük merakla sonuçları takib ediyorum. bu ülkede aklı normal basan zaten her kes takib ediyordur da, biz artık bu türkiyedeki gibi sadece 45%lik değil, milletin 100% ünü yobaz yerine koyup kendi malı gibi görenlerden sıkıldık, tiksindik. sorun şu ki, türkiyedeki depremzedeler misali, bu millet bunu seviyor ağam. ne hikmetse hoşuna gidiyor. iş çok zor. düşünsene kendini kurtarmak için, önce karşındaki insanı kendisinden kurtarman gerekiyor.

hala açıklık getiremediğim bir çok durum var. deprem bölgesi neden sap-sarıydı? erdoğan nasıl oldu da hiç oy kaybetmedi ulan, nasıl kimse kendi anne-babasını da mı ikna etmedi? etmeye yeltenmedi bile mi? nasıl olum aklım almıyor. sonuçlar açıklandığı gece saat 2-3-den beri sigaralar içiyorum. az önce otobüsde giderken sözlükte bu konuda yazıları okuyordum, gözlerim doluyordu lan üzüntüden. her kes belki kızmıştır sinirlenmiştir bu duruma, üzülenler de olmuştur. işte ben de o üzülenlerdendim. seçime 1 oy bile katkıda bulunmam mümkün değilken, beni alakadar etmezken bile. sadece bunları paylaşmak istedim. akpli kimi görürseniz söyleyin, aklı basan 3-5 kişi kaldı bu topraklarda, onlar da size yalvarıyor, yapmayın, önce kendinizi, sonra da bizi de heba etmeyin.

şunu herkes unutuyor. burası isveç,finlandiya değil. demokrasi sadece işlerine geldiği yönleriyle göstermelik olarak uygulanır. umutlandık bir ara ama gerçek kafamıza balyoz gibi indi. burası ortadogu cehennemi buradan çıkış yok...

kılıçdar cephesiyle beraber erdoğan cephesinin de şok içinde olduğu seçim. akpnin meclisde koltuk sayısı düşmüş, cbnin durumu ikinci seçime kalmışken, mevcut cbyi darboğaza itmiş kılıçdarı mı başarılı bulmuyoruz? bütün devletin imkanlarını tepe tepe kullanıp %50yi geçemeyen bir erdoğan var önümüzde, siz hala kılıçdarın hatasını arayın bakalım. bir de ne yazık ki bu iki haftanın erdoğanın sağlığına pek iyi geleceğini de sanmıyorum.

bir çok muhalif sığır an itibariyle kilicdarogluna verilmiş ama akp ve mhp'li sandik görevlilerinin itirazı sonucu 100.kez tekrardan sayildigindan dolayı sisteme girilemeyen 5 milyon oy olduğuna inandığı seçim.
bunlar başka türlü bir davar.
bütün kanallarda erdoğan'nin 10 puan önde olduğu söylenirken fox ve halk tv o dakikalarda kilicdaroglunun 5-6 puan önde olduğunu pompaliyordu seçmenine.

ysk'nın sitesi açılmadığı seçimdir

sonuçlar normaldir, kimse üzülmesin artık. erdoğana rakip olarak erdoğan tarzı birisi düşünülemez, malzeme bu. aynı oksijeni solumak istemediğiniz kişilerle aynı parti ve liderine oy atacağınızı mı düşünüyorsunuz? çoğunluğun lideri o ise, bırakın artık. adam zaten yorgun, hasta ve enkazı ile devam etsin. zaten imzaları atıyor o şekilde gidiyor kendisi. uzun sürmez bu. doğal olarak çekilir giderse bir çok şey değişir ve lider boşluğu doğar ama yerine 2. erdoğan=soğan yavaştan sızdırırlarsa o zaman bayağı fena olur.

seçime muhalefet açısından bakalım:
son verilere göre oy oranları şöyle
kk= %44.95
ysp +tip = %10.53
iyip = %24.67

kk'nın oylarından ysp, tip ve iyip'in oylarını çıkartırsak kk= %24.67 oy alıyor.
chp'nin milletvekili oy oranıysa %25.39
diğer muhalefet partileri seçmenlerinden bir bölümü, muhtemelen, "biz alevi'ye oy vermeyiz" diyen ve kk'nın ısrarla bir araya getirdiği akodp eskileri, iyipli faşolar kk'ya oy vermemiş görünüyor.
chp'nin tarihi oy oranı da aşağı yukarı bu kadar.
mustafa kemal'in "kız gibi meclis" yaptığı nisan 1923'ten bu yana, chp serbest seçimlerde hiç kazanamadı. 1950'den sonraki seçimlerde azami %41 (küsuratları yazmıyorum), 1980'den sonra da %33 aldı. chp'nin kemik oyu %27'dir. chp bu kadardır.
chp köhne bir devlet dairesidir. nasıl tse sanayinin önünde koca bir takozsa, chp de ülkede demokrasinin gelişmesinin önünde koca bir takozdur. görevi ülkede ilerici, demokrat ve sol bir muhalefetin oluşmasını engellemek olan bir devlet aparatıdır. kısaca chp'den bir yol olmaz. olmamıştır, olmayacaktır. chp var oldukça bu ülkede, bugün akodp, yarın gkodp iktidar olur. dün ap, mc, anap 'ın iktidar olduğu gibi.
bence, içlerinde bir gıdım yurt sevgisi varsa, kendilerini lağvedip ülkede demokrasinin önünü açmaları gerekiyor.

tarih ve sosyolojinin yanılmadığı seçim sonuçları olmuştur. türkiye'de milliyetçilik akımı yükseliyor bunda da en temel etken terör değil mülteci sorunu.

sonraki seçimlerde bu insanların oyları yurtdışı oylarının sayısını yakalayacak hatta geçecek. kendileri belki kendilerine ait bir siyasi çizgi oluşturacaklar belki de hüdapar ya da hdp gibi ayrılıkçı partilerin altında siyaset yapacaklar.

recep tayyip erdoğan türkiye'nin en batısından en doğusuna, karadenizinden güneydoğusuna kadar her yerden oy alan biri. onun şahsi olarak aldığı oy zaten son seçimlerde yakın. ak parti'nin son 3 seçimde aldığı oy oranlarına bakarsak: % 49,49(kasım 2015), % 42,49(2018),%35.60(2023). erdoğan'ın kendi taraftarları bir yana ak parti oylarında ciddi bir düşüş söz konusu. milleyetçi kanat ise %16,29'lardan bugün itibariyle %25 civarına gelmiş durumda.

özellikle sinan oğan ve ata ittifakı'nın ne kandil dağı ne domuz bağı söylemi seçmende epey karşılık bulmuş gibi görünüyor.

türkiye'de doğan ve doğal olarak türk vatandaşı olan göçmenler oy kullanma çağına geldikçe milliyetçi kanadın yükselişi devam eder. bu bize özgü bir durum değil. avrupa'da da çok kez yaşandı, yaşanıyor. erken seçim olmazsa ve seçimler zamanında(2028) yapılırsa; geçen sürede oy kullanan göçmen sayısı artacağı için milliyetçi kanadın oyları da buna paralel biçimde artmaya devam eder.

2028 ve sonrasında erdoğan kanun değiştirip yeniden aday olsa bile, en iyi haliyle aday olsa bile türk soluna değil milliyetçi cepheye kaybeder. bu çok net. hem dünyadaki örnekleri hem de türkiye'deki oy oranlarına bakınca işin o tarafa gittiği aşikar.

türk solunun bülent ecevit gibi bir yapısal değişikliğe ihtiyacı olduğu çok net görünüyor. sağ cenahta ise yeni yüzler parlaması muhtemel. mhp lideri değişir, meral akşener kalır. mhp-ak parti ittifakı sona erer ve milliyetçi 3 parti(mhp-iyip-alttan gelecek bir akım) ittifak olur.

toplumumuzun, akp ve iç-dış ortaklarına karşı giriştiği yirmi küsür yıllık mücadelenin günümüz ile belirlenen sonucundan : "türkiye'nin aşırı sağa kayması." sonucunu çıkaran siyaset bilimcileri görmemizi sağlayan rezalet. evet. seçim değil rezalet. tıpkı öncekiler gibi. herkes sandelyelerini yokladı, üç eksik bir fazla ve "demokrasi kazandı."!

inanılmaz! *

şu insanları yargılama zamanı geldiğini hatırlattığımızda, savcılığa : ülkenin aşırı sağa kaymasından dolayı sitemlerini iletip, güçlendirilmiş parlamenter rejimde delegelik teklif edecekler demek ki..

**

ikinci tura kalmış cumhurbaşkanlığı seçimidir.

kimseye kızıp bağırmaya, suçlu aramaya gerek yok. türkiye'deki iktidar yapısını ve niteliğini kavrayamamış birçok insanın söylediklerine de kulak asmayın. seviyoruz tabii bunları yapmayı. efendim "tek bir güvenlik makalesi okumamış adamdan içişleri bakanı mı olur?" iyi güzel de, üzerine tüm siyaset bilimi ve felsefesi kürsülerini devirmişçesine yapılan siyasi analizlerden oralara sıranın gelmesi de zor.

dünya'nın en yayılmacı ve istilacı imparatorlarından cengiz han'ın başarısı için, bugün kabul gören en makul çıkarımlardan biri de onun kendi iktidarını mikro iktidarlara dönüştürmesidir.
peki bu ne demek? cengiz han, emrindeki komutan ve askerlerin hemen hepsine "gidin orayı işgal edin ve sizin olsun" diyor. gerçekten de işgal edilen yerlere öyle iskanla cartla curtla uğraşmadan orada savaşan askerleri yerleştiriyor. sonrasında orada kalıp orayı korumakla mükellef olan bu kişiler için de durum, artık bir cengiz han'ın savaşı olmaktan çıkıp kendilerini koruyup savunmak zorunda oldukları bir kendi savaşları oluyor.

bugün bu ülkede işçiler, köylüler, memurlar gibi sosyal sınıflara benzer bir akp sosyal sınıfı var. en az her üç kişiden biri, bu partiyle organik bağlar içinde. dikkat edin, akp'ye gönül vermekten falan bahsetmiyorum, organik bağ diyorum. yani bu parti tarafından ya bir işe verilmiş, ya bir iş almış ya da bir şekilde ailesinden birileri, yine bu parti tarafından kendine sağlanmış bir yaşam alanı içinde olan insanlar. sadece 2006 yılı itibariyle belediyelerin ezici çoğunluğunun kendilerinde olduğu bir dönemde bile yüz binlerce belediye personeli kadroya alındı. bu, bir dönemin değil sonraki dönemleri de domine edecek bir seçmen hamlesiydi. davutoğlu'nun henüz başbakan iken çıkarmaya çalıştığı ve parti mensuplarının ticari teşebbüslerini engelleyici siyasi etik yasası, bizzat akp'nin kendi müdahalesi ile gündeme dahi getirilmedi çünkü tek insan kaynakları bu. dolayısıyla akp iktidarı, bir anlamda bu insanların kendi mikro iktidarları.

geriye, tüm bu kesimleri bir aradaymış gibi gösteren ve "ben cebime bakarım baba!" menfiliğini kamufle edecek çok daha kutsal ve ulvi bir dava meselesi kalıyor. bakmayın aralarındaki bu mehdi, ümmet tapınıcısı uç tiplere. oranlamaya girseniz, onlar da perinçek seçmeninden bile daha az.
dünya, iklimler, insanlar, koşullar değişiyor, neler neler oluyor da bu akp seçmeni ve oyları hiç mi değişmiyor? meselesi budur.

yok kılıçdaroğlu teröristlere el uzatmış, yok ordan o gelmiş, burdan bu gitmiş vs.

kılıçdaroğlu, bu türkiye sınırlarında chp çatısı altında alınabilecek en yüksek oyu aldı kardeşim. üstelik bu oylar, benim diyen 70'ler ecevit chp'sinin bile yanından geçemediği, kimseye ihale, iş, avanta vermeden alınmış tertemiz oylar.
sabahtan akşama sövdüğünüz kürtlerden bile tarihte kimsenin alamadığı bir oy oranından bahsediyoruz.

beğenin beğenmeyin, kılıçdaroğlu, 100 yıllık cumhuriyetin arkasında dağınınık bıraktığı handikaplarını, küstürdüğü sosyal kesimleri birer birer toparlayan doğru bir siyaset sergiledi. bir komünist olarak en azından tip'in macera arayan hayalperestliğinden çok daha gerçekçi ve somut koşulların somut tahliline dayalı bulduğumu söyleyebilirim.
ağırlıklı iki kutuplu bir seçimin arasında, yüzde 3-5'lik dilimlerle kalıp bunun dönüşeceği fırsatçılıkla elini ovuşturan sağcı siyaset simsarlarına da aldırmayın. "bedavadan ortaklık yok" dediklerinden beri kırmızı çizgi mizgi yok ortada. paşa paşa gelecekler.

akape hile yaptı ama 2 ci turda akapeye zokacaz.

öyle bir seçim atmosferi ki hiçkimse hiç bir sonuca itimat edemiyor; ne kadar üzücü bir durum.
(bkz: anadolu ajansı) ayrı bir terane, (bkz: anka) bambaşka...
kimin yönettiğinden ziyade ben seçimlerimin şüpheye mahal vermeksizin iradeye yansıdığı bir sistem istiyorum

tüm deprem bölgeleri için geçerli değildir, ancak hatay özelinde seçim sonuçları ile ilgili yorumlarımı paylaşayım:
hatay kozmopolit kelimesinin hakkını dolu dolu veren bir şehirdir,
ve
hatay' ın komşu ilçeleri arasında neredeyse düşmanlığa varacak kadar husumet vardır.
demem o ki hatay şehrini bir bütün olarak almak yanıltıcı olacaktır.
depremde en büyük hasarı alan yerler defne, antakya, samandağ ve arsuz.
buralarda taş üstünde taş kalmadı, ve bu bölgeler alevi - arap vatandaşlarımızın yani muhalif oyun geldiği alanlardı.
dörtyol, kırıkhan, reyhanlı ve yayladağı ise daha muhafazakar kesimin yaşadığı yerler
dün akşam herkes gibi elimde telefon twitter da cirit atarken chp il başkanının bir açıklaması benim kafamı karıştırmıştı. il başkanı seçim katılım oranları gösteriyor ki hataylı memleketinin geleceğini boş bırakmamış, 300 bin göç eden kişi şehrine oy kullanmaya gelmiş dedi
küçük bir şehre 300bin kişinin oy kullanmak için geri dönmesi normal koşullarda o kenti felç etmez mi? hele ki tüm altyapısının ve üstyapısının çöktüğü bir süreçte
sorumun cevabı bende de yok, ama kafam karışık açıkçası...

anket şirketlerinin ve muhalif medyanın yanıldığı seçim olmuştur. muhalif medya açısından konsolide olmak için belki gerekli görüldü ama rehavet de beraberinde geldi. yıllardır aynı şekilde açıklanan ilk sandık sonuçları bu rehavetle moral bozdu. verilerin doğruluğunu anadolu ajansı yerine anka haber ajansına yüklediler. ilk sonuçlar anka açısından da moral bozucu bir şekilde başladı. bir takım iyi oynar diğeri kötü oynar. ama kötü oynayan takım berabere kaldığı için sevinir. dün akşam buna benzer bir süreç oldu. evet milletvekilliği açısından durum farklı ama orda da iktidarın diğer partilere ne kadar bağımlı hale geldiği unutulmamalıdır. kampanya dönemi açısından millet ittifakı açık ara önde idi. ancak ders çıkarılması gereken durumlar var. özellikle chp seçmeni ders almalı. küçümsedikleri seçmen grubu ülkenin kaderini değiştiriyor. ilkeli duruş seçim kazandırmıyor. bizim gibi ülkelerde güçlü liderler önemli. seçmen güvendikten sonra koşulsuz bağlanıyor. yolsuzluk iddiaları, tutarsız politikalar iktidar seçmeni tarafından hiç dikkate alınmadı. mafyatik tiplerden medet ummaya gerek yok. peki bundan sonra ne olmalı? umut motivasyonu artırır. bugüne kadar seçimler ilk turda bitiyordu ilk kez ikinci tura kaldı. demek ki değişim devam ediyor. büyük şehirler sıkıntıları derinden hissettiği için daha net reaksiyon verdi. anadolu'ya yayılmasına henüz var. uzun yıllardır ülkeyi yönetmiş, medya gücünü elinde toplamış, devletin tüm imkanlarını kullanma kabiliyetine sahip ayrıca çok tecrübeli bir siyasi oluşum kolay kolay yenilmez. 2015 yılında başlayan değişim devam ediyor. ülkenin yarısından biraz daha fazlası iktidara güven oyu vermedi.
tanım: sonucu itibariyle kazananı olmayan bir seçim.

o yumruğu masaya daha önce vuracaktın kılıçtaroğlu. rakibin seni küçümsemedi ama sen rakibini küçümsedin. bu şeye benzedi av ne kadar yol bilirse avcı da o kadar iz bilir. ava giderken avlandın. bu iş senin işin değil. muhtemelen 28 mayısta genel merkeze veda etmen gerekecek. bavulunu hazırlasan iyi olur.

celladına aşık olmuşsa bir millet, ister ezan ister çan dinlet. itiraz etmiyorsa sürü gibi illet, müstehaktır ona her türlü zillet.

adam kazandı!!!
bu söz ne kadar manidar oldu şimdi değil mi? 28 mayısta duyacağımız söz bu büyük ihtimal ile kimse kendini kandırmasın burada oyumu gururla verdiğim sinan oğan olmasaydı şu an türkiye'den s... olup gitmek isimli başlık dolup taştıydı. alın size y-chp oyları yahu şu türk milliyetçlerinin oylarını ne zaman önemsiyeceksiniz? mhp neden bu kadar oy alıyor sizce? akp ve mhp'ye oy verenler sizce gönül rızası ile mi veriyor? halen burada çomarlar , yok cahiller .... o cahil dediğiniz kesmin oyuna muhtaçsınız bu seçimi kazanmak için.... sen hdp'yi yalanlayamaz isen cumhur ittifakı gelir seni bunlar pkk ile iş birliği yapıyor der vurur ve geçer, hanginiz hizbullah üzerinden vurabildiniz rte'yi.... klasik looser kk ile bu iş olur mu zannetiniz bizim halk sevmez öyle naif adamı az buçuk kabadayı olacaksın bak örnek orada rte.... sen 10 aralıkçıların aklı ile devam etmeye çalışırsan tencerede taş pişse bile bu millet milliyetçiliğine* zarar getirtmez. şu anda %26-30'larda olması gereken akp ve %5'lerde olması gereken mhp ise böyle çoşar.... siz canan,sezgin,barış gibileri partide tuttukça bu oy oranı azalarak devam edecek .... bak 2011 seçimlerine o zamanlar partide ulusalcı ağırlıkta olan kesim bile fazla oy almıştı sizin şu an karşı olduğunuz fikriyatta olan kişiler ki o zamanlar rte'nin en güçlü zamanlarıydı o zaman ki rte şimdi olsaydı %65'lik bozguna hazır olun derdim..... ali babacan, ahmet davutoğlu, gültekin uysal, temel karamollaoğu katkısı kaç size %1 neredeyse.... iyi parti ise ayrı bir dünya o masayı yıktığın dakika yanına muharrem ince ve ümit özdağı alsaydın bunların üzerine herkes kızacak yazdığıma %3 oy alan fatih erbakan'ı ikna etseydin ikinci turda büyük ihtimal ile sinan oğan'ın cumhurbaşkanlığını kutluyor olacaktık sebebini yazayım size alternatifsizlikten mhp ve ak partiye giden milliyetçi oy sayısı %10'a yakın kafanızı çıkarıp biraz pazara sokağa kırsala çıkarsanız göreceksiniz bunu adamlar başka aday mı var diyorlar yahu, onlarda bıkkın ama alternatifsizlik böyle birşey ... akp neden kazanıyor işte tam da bu yüzden kazanıyor yahu biz bangır bangır hayır derken yetmez ama evet deyip ülkeyi bu hale getiren insanlar ile kol kola yürüseniz alın size bu tablo çıkar...