adaçayı

her ne kadar sevmesem de boğazım ağrıdığında veya ağız yaralarımda en çok kullandığım bitki.

antibiyotiğin ham maddelerinden birisi olduğu söylenen bitkidir. acı tadıyla bilinen adaçayının, çay gibi demlenerek içilmesi halinde sayısız faydası olduğu bilinmektedir. aşırı tüketiminin böbreklere ve karaciğere zarar verdiğinden şüphe yoktur. az ve ölçülü içilmelidir.

sosyal medyada gündeme gelen olaylarda lgbti bireyleri sıkı bir şekilde savunan arkadaşım vardı ama çocuğu transeksüel olur diye bu çayı içmiyordu ne zaman bir yerde görsem ya da içsem aklıma bu gelir.

çayını sevmediğim bitki. normalde kokusunu severken çay olarak demlendiğinde kokusundan nefret etmek? işte benim için tam olarak da böyle bir bitki kendileri.

bir bitki. yapraklarından çay yapılıp içilir. fakat ördek, tavuk gibi yemeklere lezzet vermesi için ve koku vermesi için de kullanılır.

bazen her şeyin çaresi gibi gördüğüm bitki. boğazın mı ağrıyor çayını yap iç, ağız içinde yaralar mı var hemen ılık bir şekilde gargara yap, etrafında kötü enerji mi hissettin kalk hemen adaçayı yak.

dişotu ya da meryemiye de denir.

gerginliğe bire bir bitki çayıdır. öyle poşet çay olarak marketlerde satılanlar işe yaramaz aktardan alınıp kaynatılmalı biraz limon sıkılarak içilmelidir. harikadır stresli ve soğuk günlerde en büyük kurtarıcınız olabilen çaydır hatta dünyanın çeşitli ülkelerinde salatalara yemeklere konan bir bitkidir.

bundan sonra kahve yerine tüketeceğim içecek..

faranjitsavar

hiper tansiyonunuz varsa, derhal çayı wc'ye dökün.. 160'ı 220'ye zıplatıverir..

soğuk algınlığına iyi gelen bir çeşit bitki.

küçükken bitmek bilmeyen soğuk algınlığı, faranjit vb için annemin bana zorla içirdiği çaydır. o zamandan beri kokusundan haz etmem. birine yapacaksam da burnumu kapatıp yaparım ki, anlayın nasıl tiksindiğimi.

bu arada, tlc’de bir dönem yayınlanan medyum theresa caputo ,ziyaret ettiği ,vefat eden yakınlarıyla iletişime geçeceği (!) evlere mutlaka adaçayı götürürdü. bitkiyi yakarak oda oda gezdirir, evdeki kötü ruhları arındırırdı(!).

iki yıldır içiyorum. yararları çok diyolar. tadı pek iç açıcı değil . işe yarıyordur umarım.

kökeni romalılar dönemine uzanan, latince ismi salvia olan, o zamanların şifa amaçlı kullanılan bitkisi olmuş. ama, bizdeki gibi çay olarak değil, daha çok biftek ve kanatlı hayvanlardan oluşan et yemeklerine lezzet katmak için kullanılmış. yani sağaltıcı, sağlık verici, iyileştirici anlamına geliyor. italyan mutfağında adaçayı ve diğer bitki çayları içme adedi olmadığımdan, adaçayı da yemek malzemesi olarak yaygın kullanılmış. anadolu'da da farklı türleri yetişen bir akdeniz iklimi bitkisi özelliğine sahiptir. botaniksel jargonda meryemiye ve dişotu isimleriyle de karşılık bulur.

bizdeki yeme içme alışkanlığında ot olarak değil, çay olarak kullanılmış. sıcak suya atıldığında burna gelen aromatik ve derin tadı ve kokusu ile çay tiryakileri için farklı bir seçenek olmuştur. uyarıcı yönü de kahveye benziyor. bu yüzden içilebilir zaman dilimi de sabah saatleri, akşam saatlerinde içmek çarpıntıya ve uykusuzluğa yol açabilir. kadınlık hormonları üzerinde etkisi olduğundan menopoz belirtilerini hafiflettiği de söyleniyor. antiseptik özelliğe sahip olup, havayı temizlemek ve negatif enerjiyi dağıtmak amaçlı tütsü için de kullanılıyor.

günde max. 3 fincan içerek bel çevresini incelten bitki çayıdır.

üzerlik otuyla birlikte yakınız

boğaz ağrıları için içilmesi ve gargarası tavsiye edilen bitkimizdir.

limon ve bal katarak daha da şifalı hale gelen bitki çayı.

kadınlık hormonlarını harekete geçirdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. menopoz sonrası için kadınlarda ekstra sakinleştirici etki uyandırır. aynı zamanda tadı değil ama rengi oldukça benzediği için ıhlamurla da çok karıştırılır.

tamam da lezzet yok. yani çimen mi kemiriyorsun dal mi emiyorsun belli değil. sırf dekor olsun diye de içemem ki. bence leş. şifaci miyiz şaman miyiz bu ne bitki sevdası ya.

bir de hazır sözü açılmışken belli bir yaştan sonra gelen bitkilerden beklentiyi yüksek tutmak terör örgütü var. yani kusura bakmayın da 20 li yaşlarda mavi ispirto içmiş adama bu ne bitki çayı ne yapsın. sağlıklı amaaa! ya lokman hekim misin neyi sağlıklı? organik diye yutturuyorlar işte.

sevmiyorum. sevmek zorunda mıyım? benim neyi sevip sevmedigimi sorgulamayın artık ya! pis de kokuyor gidin başka yerde için çayınızı.