adnan menderes

eline gücü geçirince istediği gibi at koşturup ülkeyi kötü yöneten başbakanlardan sadece birisiydi. tr de din ve milliyetçiliği kullanarak siyaset yapmanın ne kadar kolay olduğunu göstermiştir.

toprak ağasının siyasetçi olmuş halidir. çok da bir şey beklememek lazım.

başlık altında hatalı bilgiler görüyorum. bir kere kendisi yahudi değildir. (bkz: soner yalçın)'ın uydurduğu (bkz: efendi) gibi zırvalıkları boşverin. aydınlı bir adamın neresi yahudi olur anlayamadım.
siyasal islamcı ise hiç değildir. chp'nin tedrisatından geçmiştir. chp ile fikir olarak ayrıldığı iki nokta vardır. biri toprak reformu konusudur ki kendisi toprak ağasıdır. diğeri ise ekonomik anlayıştır. diğer politikalar bakımından chp ile arasında bir fark yoktur. yaşam tarzına ve özel ilişkilerine bakılırsa siyasal islamcı ile alakasının olmadığı barizdir. yalnızca muhafazakar veya mütedeyyin kişilerin sorunlarını fırsat olarak görmüş, onlardan oy devşirmek için istekleri doğrultusunda hareket etmiştir. sanılanın aksine türkçe ezanı yasaklamamış, türkçe ezanın yanında arapça ezanın da okunabileceğini belirten bir kanun çıkarmıştır. istenirse türkçe ezanın okunmasına yönelik kanuni bir engel yok yani.
özellikle 1957'den sonra güç zehirlenmesi yaşamıştır. muhalefete ve basına baskı kurmuştur. bir ara istifa etmeyi düşündüyse de (bkz: celal bayar) tarafından vazgeçirilmiştir. darbe girişimi ve asılması ülkede onarılmayacak hasarlar açmıştır. zira osmanlı devleti son sadrazamını 1829'da asmıştır. 130 yıl sonra aynı durumun yaşanması adeta gericiliktir. kahraman ordumuz -üzülerek ifade etmeliyim ki- bozulan yeniçeri ocağına indirgenmiştir.
bugünkü siyasal islamcı dediklerinizin adnan menderes'e sahip çıkması, chp'nin karşısında yer alması nedeniyledir. bir de demokrat parti'nin oy potansiyeline göz diktikleri içindir. belirttiğimiz üzere adnan menderes siyasal islamcı değil, chp'nin sağ versiyonu gibidir.

adnan menderes ile ilgili yazılmış en iyi kitap şevket süreyya aydemir'in yazdığı menderes'in dramı isimli kitaptır.

vatana ihanet suçu ile idam edilip memleketin her şehrine bulvar, cadde, sokak ismi olmuş ve heykeli dikilmiş türk siyasetçisi. daha açık konuşmak gerekirse madem heykelleri dikilip isimleri yasatilacaksa neden idam edildiğini bir türlü anlayamadığım insanlardan birisi. ya da ismi yasatilacak kadar değerli biri neden idam edilir diye de olmayan aklımı başımdan alan kişi.

hiç bir ülkenin devlet başkanları masum değildir. ellerinde binlerce insanın kanı vardır. milyonlarca yoksulun veballeri her yerlerindedir. menderes de bunlardan 3 eksik beş fazla olanıydı. elbetteki sınıfsal ve politik düşmanımdır. hatta en büyük düşmanlarımdandır. fakat onun bile idamı yaralarım içinde yaradır.

iktidarı boyunca ettiği zulümler kötülükler bir yana. son bir senesini araştırmaya daldım bugünlerde. kendime yakın bir tarafını keşfettim. aşırı duygusal bir insan. mahkemelerindeki tüm savunmalarını eksiksiz okudum. büyük ihtimalle milli birlik komitesi içinde birileriyle anlaşma yapmış. şayet direnmez ve halkı sokağa davet etmezse canının bağışlanacağı söylenmiş olabilir. zira kesinlikle duruşma canlı yayınlanırken darbe mahkemesine dik bir duruş sergileseydi ihtilal çökerdi. zira gerçekten o günlerde bile güçlü bir halk desteğine sahipti. bir insanın can korkusuyla anlaşma yapması onursuz bir tavır mıdır? hiç sanmıyorum. celal bayar'ın mahkemelerdeki dik duruşu onurlu ve takdir edilecek bir tavır mıdır? gayet tabii öyledir.
idamlarda ve darbenin başarılı olmasında ismet paşayı suçlamak ahlaksızlık ve cehalettir. paşanın gerçekten de darbede hiç bir rolü yoktur. ve idamları önlemek için elinden geleni yapmıştır. elinden gelen her şeyi yapmış mıdır? son bir çaresi vardı aslında. o da idamlara karşı kamuoyu oluşturmak. ee ama darbenin ve idamın tarafları bunu yapmamışken paşa neden böyle siyasi bir risk alsın ki?
dönemin cumhurbaşkanı gürsel de ülkenin tarihine böyle kara bir leke sürülmemesi için elinden geleni yaptı. o zamanın tuğgenerali madanoğlu'nun samimi çabalarını da söylememek olmaz. pek tabii hiç birisi son çareyi denemedi. o da en azından basına demeç verip bir kamuoyu oluşturma çabası.
o yıllarda bugün en 15 temmuz darbe karşıtı bilmemnesi partinin başbuğu tekrar ülkede demokratik seçimler yapılmasın diye canhırsaş uğraşıyordu. o kişi elbette dönemin en güçlü albayı alparsan türkeştir. ismet paşa için bir parantez daha açmak isterim. darbeden bir sene önce menderes'e onu kendisinin bile kurtaramayacağını bağırmıştı.

bugünlerde adnan beyin hanımı berin hanımın hatıratını okuyorum. gözyaşları içinde okuduğum bir bölümü aktarmak isterim.
adnan bey tutukluyken ailesi ankara göreme sokakta bir daireye taşınırlar. adnan bey mektuplarında defalarca başka bir eve taşınmalarını salık verir. fakat nedenini söylemez. aile de orada bir güvenlik hususundan endişe ettiğini zanneder menderes'in. fakat adnan beyin sorunu sokağın ismiyledir. kendisi ''göreme'' yi ''göreme emi'' bedduası şeklinde algılamaktadır.

menderes'in iktidarı boyunca çok gaddarlık ettiğine şüphe yok. yavuz selim, kanuni ve şah ismail de tarihin en gaddar padişahlarıydı. fakat dönemlerinin en iyi şairleriydi de. bu duygusal çelişki bana hep çok enteresan gelmişti.

berrin menderes gerçekten de muhteşem bir hanımefendi. evlenmeden önce adnan beye tek şartı siyasete girmemeye söz vermesi olmuş. adnan beyin pek çapkın bir insan olduğu da bilinir. hatta iddiaya göre dönemin emniyet müdürlerinin eşleriyle terfii karşılığı aşklar yaşarmış. hani bir de biz komünistler marjinaldik öyle mi? neyse.
buna rağmen dönemin tüm kötülüğünde fevkalade güçlü ve onurlu durmuş ve sonrasında da öyle yaşamıştır.

1899 aydın doğumlu istiklal madalyası sahibi eski siyasetçi, 22 mayıs 1950 - 27 mayıs 1960 arasında başbakanlık yapmıştır. 27 mayıs'ta yapılan darbe sonucunda çıkarıldığı askeri mahkemede 13 davanın 12 sinde suçlu bulunan menderes 17 eylül 1961'de imralı adasında idam cezası infaz edilmiştir.

kendisi döneminde amerika'dan maaş almayan bir tane bile emniyet mensubu, mah görevlisi ve askeri personel yoktur. ülkedeki tüm güvenlik birimlerini amerika'ya bağlı hale getirmiştir. kendisinin sonunu da kendi atadığı mah ( millî istihbarat teşkilatı'nın eski adı) reisi getirmiştir.

aydın'da adım başı hakkında bir şey olan şahıs. kendisini pek sevmem açıkçası, anayasayı osmanlıca’ya çevirtmiş, arapça ezan okunması yasağını kaldırmış, din derslerini ilkokullarda zorunlu hale getirmiştir..

1899 yılında aydın'ın koçarlı ilçesinde dünyaya gelmiştir. ailesi çiftçilikle ilgilenen menderes, aydın'ın toprak ağası sayılırdı. lisedeyken kurtuluş savaşına katılmak zorunda kalan menderes, kurtuluş savaşı'nda asteğmenlik yapmıştır. istiklal madalyası olan menderes, atatürk'ün isteğiyle chp'den aydın milletvekili olmuştur. 1930 yılında serbest cumhuriyet fırkası'nın kurulmasıyla scf'den aday oldu ama parti daha sonradan şeriatçılarla dolduğu için kapatıldı. bundan sonra ankara üniversitesi'nde hukuk fakültesi okuyan menderes daha sonra 1946 yılında içinde bulunduğu dörtlü takririn chp'den istifasını vermesinden sonra demokrat parti'yi kurdu. 1950'de dp iktidara geldikten sonra türkiye cumhuriyeti'nin 9. başbakanı oldu. 6-7 eylül olayları, silahla üniversite bastırma, bebek davası gibi davalardan yargılanarak 1961 yılında fatin rüştü zorlu ve hasan polatkan ile beraber idam edildi. güç zehirlenmesi işte böyle bir şey. tamam belki sevmiyor olabiliriz ama türk siyaseti işte. yapacak bir şey yok.

şehit başbakanımız.

ülkemizin gelişiminden özal'dan önce yer alan, icraat gerçekleştiren bireydir.

...kimseye kırgın değilim efenim... nedense halen sevenlerinin olduğunu gördükçe şaşırtan durumdur, amerika'nın talimatlarıyla bir gecede gökşin sipahioğlu'nu(hani meşhuuur sipa press ) maşa olarak kullanıp 6-7 eylül olaylarını yaratıp ülkeyi berbat bir kaosa sürükleyen, kabinesindeki herkese yediren yediren yediren, ülkeyi bugünlere celal bayar emanetiyle sürükleyen (zira balık orada koktu ilk) korkunç ve pek rezil siyaset insanıdır. idama karşı olduğumu belirtmekle beraber, onun rezil şahsiyetine karşı 3 can feda edilmiştir, öç adına... süleyman demirel de bundan keyiflenerek tadını çıkarmıştır, bir başlık da ona döşemek için arayayım... türk sağı, her zaman amerikan uşağıdır, dedirten başlık, diyerek kapatayım...

kocalarının yanında kadınlara sarkan hatta bir emniyet müdürünün karısıyla, adam evdeyken başka odaya geçen birisidir.

enflasyon %400’lere kadar fırlamıştır.

türk siyasetçi.
1950-60 yılları arasında türkiye cumhuriyeti başbakanlığı görevinde bulundu. ayrıca, aynı tarihler arasında kurucuları arasında yer aldığı demokrat parti (dp) genel başkanlığını yürüttü. menderes, türkiye siyasi tarihine idam edilen ilk ve tek türkiye cumhuriyeti başbakanı olarak geçti.

çok enteresan fantazileri olan muhafazakar şahsiyet.
örneğin evli bir kadınla gönül ilişkisine giriyor.
fakat hızını alamayıp kadının kocası bazen evdeyken uğruyor!
kocasına hele sen birazcık sonra gelirsin deyip evde takılmaca yapıyor!!!
çok geniş meshep çok.
yakışıklı ve zeki olduğu için değil,
tamamen devletin kendisine verdiği güce dayanarak bunları yapıyor.
hey gidi çapkın adnan,
nasıl da sallana sallana gittin :)

bir bu, bir de kenan evren. en nefret ettiğim insanlardır. adnan menderes siyasal islamın başrol oyuncularından biridir aslında. allah kitap deyip türlü pislik yapanlardan. evli kadını ayartması bunu kanıtlar nitelikte zaten.

asılarak islamcı kitle kendisini kahraman yaptı. yanarım yanarım da ona yanarım işte. huzurla uyumasın!

moratoryum ilan edecek kadar ülkeyi borç batağına sokmuş siyasetçidir. o günden sonra türkiye'nin burnu bo(k)rçtan çıkmamıştır.
(bkz: 1958 moratoryumu)

asılmasaydı bugün bir kişi bile hatırlamazdı bu rezil arkadaşı. asıldığı için günümüzde oksimoron bir şekilde demokrasi şehidi olarak anılmakta, ismi caddelere verilmekte. mesela çin'de dörtlü çete vardı şu mao'nun karısının da içinde olduğu. bunları asmak yerine hapiste çürüttüler ve bugün bir kişi bile hatırlamıyor onları. sırf bu bile idam cezasına karşı olmak için yeterli.

siyasal islamcıların atası, amerika'nın biricik göz bebeği. demokrasi şehidi falan değildir. yaptığı zorbalıklar, borçlanmalar, güç şımarıklığı hepsi kendi sonunu hazırlamıştır. su testisi su yolunda kırılır.