aile (dizi)

başrollerinde kıvanç tatlıtuğ ve serenay sarıkaya'nın bulunduğu ve show tv'de başlayacak olan televizyon dizisi. televizyon dizilerinden nefret ederim ama bu iki taşın hatrına mecbur izleyeceğiz.

konunun iyi olacağını umuyorum. bu ikili sağlam bir projeye evet demişlerdir herhalde. gözlerimiz bayram edecek. çabuk başla, çabuk.

the sopranos uyarlaması diye başlamıştı, sonradan değişti sanırım.
çeşitli yerlerde özgün senaryo yazılıyor.

başroller çok kuvvetli, ayrıca nejat işler dizide olacak deniyor, ay yapım faktörü falan derken bu dizi izlenir.

başrollerini kıvanç tatlıtuğ ve serenay sarıkaya'nın paylaştığı yan kadro da nejat işler,nur sürer,emel göksu,canan ergüder gibi güçlü oyuncuların olduğu .07.03.2023 tarihinde show tv'de yayınlanmaya başlayan televizyon dizisi.

ailelerinden mustarip hayatta güçlü durmaya çalışan iki karakter . iki oyuncunun da karakter canlandırmadaki yeteneklerini ben seviyorum .
film deki iki karakter aslan ve devin . aslan adı duyulmuş köklü bir aileden gelen babasının intiharından sonra işlerin başına geçmiş sert yapılı biri. devin ise psikolog. karakterlere bakacak olursak. aslan annesinin baskısı ve abisi nejat işlerin aileden dışarda tutulmasının verdiği sorumluluklar altında kalmış bunun ağırlığıyla ezilen devin ise dağılan ailesinden kendisine kalan tek kişi olan kız kardeşine sahip çıkabilmek için mücadele veren iki kişi .
aslan ve devin daha ilk bölümde aralarında oluşan çekimi ve olayların akışını güzel kontrol altında tuttular bundan sonraki bölümlerde aslanın ailesindeki gelişmeler ve devinin hayatına dahil olmasıyla dengeler nasıl değişecek iki kişi arasındaki sırlar açığa nasıl çıkacak izleyip göreceğiz.

ilk bölümdeki gülümseten ve duygusal anlar yaşatan kesitler dizi uzun süre yayınlanır ve kendisini tekrarlamadan devam ederse güzel bi seyir keyfi olur.

bu diziyi beğenmeyen de ne biliim.

boşver senaryoyu sadece 3 saat kıvanç izlemek için bile izlenir. serenay ile de harika bir çift olmuşlar ayrıca.

espriler ve oyunculuklar, mekanlar, müzikler çok güzel şimdilik böyle devam eder umarım.

şu anki yayınlanan dizilerden daha da iddialı ve geçmişe götürüyor diyebilirim. kıvanç rolü oynamak yerine yaşıyor gibi. serenay da sanki hep böyle bir insanmış gibi. ikisinin uyumunu da beğendim. güzel kadro. güzel dizi.

sadece kıvanç'ın olduğu sahnelerini izliyorum bu dizinin gözüm gönlüm açılsın diye. iyi de geliyor valla. konusu içimi sıkacak bi şeye benzediği için (dizide sağlıklı bir ruh haline sahip kimse olmadığı için, bazılarının borderline-bazılarının bipolar-bazılarının narsist olması gibi) dikkat etmiyorum o kısmına ama seçtikleri müzikler falan baya başarılı.

ilk başta eleştirdim lakin büyük bir keyifle izliyorum öteki haftayı iple çekiyorum. lakin oyunculuklar ve senaryo çok iyi ne yalan söyleyeyim. bazı yerlerde müzikler de harika.

#2395335
konunun da iyi olacağını umuyormuşum. püh bana. kıvanç için bile izleyemiyorum ya. yok yani. tahammülüm kalmamış. ailenin başımıza açtığı işler falan filan. e tamam da hiç merak etmiyorum ki bir sonraki bölüm ne olacağını. fragmanları izleyerek diziyi takip ediyorum. o da yetiyor. uzun bakışmalar bile var. uzatmalara tahammül edemiyorum. hayal kırıklığı.

tldr: boş konuştum
boş adam olmayıp televizyon izlemediğim için (şaka, sadece tv'm olmadığı için. tv bulduğum yerde sabah akşam tv izliyorum) yeni yeni gördüğüm dizi. teyzem izliyormuş bize geldi o söyledi. kıvanç var izle dedi. ya nolucak bu memleketin yediden yetmişe hanfendilerinin kıvanç sevdası. ben mi? bana hiç fark etmez bi beş dk kilitlenip suratına baktım mı isterse kleopatra olsun kişinin tüm güzellik feature'larına yabancılaşıyorum ve herkes "herhangi bir adam" görseline dönüşüyor.. mesela yine bugün dev avcısı jack vardı bi kanalda (hangi kanal sormayın nolur.. siz sormadan da söylerim beyaz tv) anneme dedim ki anne şu oğlan çok yakışıklı değil mi boncuk gözlü (nicholas hoult) annem de o kadar da değil ya dedi ben de bi iki dk baktım ve bizim lisede de vardı bundan en az beş tane diyerek konuyu kapattım.. neyse işte aile'yi biraz izliyordum sopranos mu bunlar aw dedim ve kim kimin nesi anlamak için sözlükteki başlığına bakmaya gelmiştim ki ivanmilinski de sopranos uyarlaması olarak başlamıştı demiş. güzellik müzellik demişken de, hele serenay'ın feature'larına öyle bi maruz kalmış ve kendimi kurmuşum ki kadına acayip uyuz oluyorum anlatamam dayanamıyorum görmeye. o yüzden malesef izlemeye devam edemeyeceğim dizidir..

şu an salonda açık olan dizi.

çalışırken ara ara kafamı kaldırıp görüyorum. yalnız şimdi gözüm bir şeye takıldı.
hanım ablanın biri kuranı kerim okuyor hüzünlü bir şekilde. fakat ben yanlış görmediysem eğer parmağı soldan sağa doğru gidiyordu.
ablam onu ters yönden okuyorsun benden sana demesi.

iyice töre dizisine bağlamış ve klişelere boğulmuş olan dizidir. ben, ilk başta iç içe geçmiş aile ilişkileri içinde dominant bir annenin hükümranlığı altında var olma mücadelesi veren evlatların hayat hikayesi gibisinden yorumlayarak izlemeye başlamıştım. aslan, narsist bir erkek profili çizerken, devin'in de ilk başta her narsist erkeğin ağına düşen kadın gibi onun müthiş karizması ve olağanüstü atraksiyonlarının büyüsüne kapılıp ona aşık olmasını gayet iyi işlediklerini düşünmüştüm çünkü aslan da devin de aileden yaralı olan iki karakter olarak geçmişten getirdikleri bagajın etkisinden kurtulup acaba birbirleriyle "aile" olmayı becerebilecekler miydi? hülya hanımın sürekli manipülasyonlarla devin'in düğmelerine basarak travmalarını tetiklemesi ile devin'in çılgına dönmesini ve aslan'ın narsist erkeklere özgü bir şekilde devin'in işi gücü de dahil olmak üzere tüm kişisel alanını işgal etmesi ile birlikte devin'in yanlış giden bir şeyler olduğunu bildiği halde, sırf ona ilk aşık olduğu zamanlardaki anların tekrar yaşanma ihtimali ile kendi değerlerine ters olan her şeye tahammül eden birine dönüşmesini izlemek güzeldi ama son bölümlerdeki silahlı çatışmalar, aslan'ın sürekli "aileyi toparlamam lazım yoksa yok oluruz" demesi vs diziyi klişelere boğdu ve benim gözümde artık klasik türk dizilerinden bir farkı kalmadığından, bu diziyi bir daha izleyebileceğimi sanmıyorum.

ilk tanımımda yerin dibine sokmuş, ikinci tanımda gökyüzüne çıkarmış, şimdi ise yine bir yerlere sokmam gerekiyor.
cringelikte sınır tanımıyor senaryo ben nereye gideyim lan şimdi kafasında. rezillikte bir dünya markası. izliyor muyum hâlâ, e tabi.

ikisi de dijital platformlarda oynayan iki ünlü oyuncu kıvanç tatlıtuğ ve serenay sarıkaya. sizce show tv bu ikisini televizyona çıkarmak için ne karar para ödemiştir o kişilere? çok fazla olmalı. ben biraz izledim tvde denk gelince. ancak murat soner yorumunu izledikten sonra iyice soğudum.

'bunlar daha bu işin lelesi, bu işin bir de lolosu var.' sözü ile defalarca kez racon kesilmis olan dizi. serenay sarıkaya'nın muhteşem kombinleri ve canan ergüder'in lezbiyen olması dizinin benim açımdan en etkileyici yönleriydi. nejat işlerin rolünün de daha iyi yazılabileceğini düşünmüştüm. kıvanç tatlıtuğ sedat keper gibi rol yapmış. en çok üstünde durulan konu sanırım gücün insanları nasıl değiştirdiği bu dizide. çünkü başka bir konu geçmiyor yani... devin soykan olunca değişecek mi? hülya soykan'a benzeyecek mi? bilmiyorum daha farklı konulara da değinilebilirdi veya değinilip bırakılan konuların ve karakterlerin üzerine daha fazla gidilebilirdi gibi.