alevilik

kendi içinde kollara ayrılan bir kimliktir.

şimdi yanılıyorsam zaten linç edersiniz eksik olmayın: iki ana vakıf var. pir sultan abdal vs havı bektaşi veli olması lazım.

genel olarak cemevleri bu dernekler altında açılıyor. fakat alevilik çok daha fazla kola ayrılıyor.

şimdi ben ailem alevi ben ateistim diyeni gördüm

ben ateisim ve aleviyim diyeni gördüm

namaz kılan islamın bir mezhebiyiz diyen alevi gördüm

alevilik dindir diyen alevi gördüm

ali allahtır diyen musaybın alevileri de var

allah muhammed ali diye cem eden de var.

aleviler hakkında alevi olmayan konuşamaz diyen de gördüm

velhasıl derekleşmeyi bir iki kol üzerinden yapsalar da sol gibi fraksiyonlara ayrılıyor sanırım.

haliyle insanlar bu konuda çok bilgisiz kalabiliyor hatta aleviler de kendisinden başka koldan alevi olanlar hakkında bilgisiz kalabiliyor.

şimdi hiçbir eleştiri hakaret içermeyen sadece durumu izhah ettiğim bu girdi için eksi butonu açıldığı anında seri eksileneceğim ve bu entry hunharca şikayet edileceği kadar da hassaslaştırılan bir konu.

ayrıca tüm dinlere inançlara mesafeli olan dünya ateistlerinin aksine yerel ateistler için kutsal bir konu..

insanları neden kategorize etme ihtiyacı içindeyiz. anayasal vatandaşlık kavramı gelmeli. devlet egemen sınıfın vaaz ettiği din yorumunu referans almamalı. bu ülkenin insanı kendini bu ülkenin bir ferdi olarak hissetmeli.

devlet vatandaşını sadece vergi alırken, askere alırken, deprem-pandemi vs diye yardım için sms atın derken hatırlamamalı.

bir islami yorum .

kardeş yazar, gerçekten pamuk ipliğinde bir konu. şahsen didikleme cesareti gösteremem. helal olsun.

aleviliği kendimce şöyle kodladım:
orta asya'dan anadolu'ya diğerlerine göre daha geç gelmiş olan oğuzlar, arap kültürüyle pek içli dışlı olmadıkları için islamiyete bağlı olsalar da arap gibi değil türk gibi yaşamışlardır. ve bu yaşayış biçimi, bir kaç yüzyıldır araplarla etkileşimde olan diğer oğuzlar tarafından hoş karşılanmamış haliyle onlar da kendi içlerinde bildikleri kültürle yaşamlarını devam ettirmişler, kendilerini diğerlerinden yalıtmışlardır ve bu yalıtılımışlık içinde alevilik kan bağı-mezhep bütünleşmesiyle günümüze değin ulaşmıştır.

sadece kıt tarih bilgim ve gözlemlerim doğrultusunda konuştum. yanılıyor da olabilirim, affola.

türklerin islamiyete kitleler halinde geçişi meşhur talas savaşı ile 751 de başlar ve karahanlılara kadar sürer. osmanlı 1299 da kuruldu. bazı tarihçiler beylik dönemindeyken osmanlı'nın konvansiyonel islamı yaşamadıklarını ifade ediyor.

yavuz sultan selim döneminde, babası döneminde başlayan şii kökenli ayaklanmaların sert şekilde bastırılması ve hilafetin resmen bize geçmesi islamın anadolu'daki durumunu radikal şekilde belirledi. bir kırılma yaşandı ve bugun farklı yaklaşımlar var.

din, teknik bir konu. ben teoloji bilmem. çok da ilgilenmedim ama şu bir gerçek ki tek bir islam yok.

islamın yorumlanması ile ilgili bir akım.

mezhepler ve farkları hakkında çok bilgili olmadığımı belirterek söyleyeyim, bildiğim kadarıyla türkiye'de 3 mezhep var hanefi, şafi ve alevi. bu 3 mezhebe mensupların içinde kendinden olmayanlara, kendisinin inançlarına aykırı hareket edenlere en hoşgörülü yaklaşan kesim aleviler. diğer mezhebe bağlıların uyarı adı altında sık sık din baskısı yaptığını görürsünüz. inanmadığınızı bile bile cumaya çağırır, giyim kuşamına laf eder, ısrarla aleyküm selam dedirtmeye zorlar, oruç baskısı yapar vs vs. (hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz, mutlaka sizinde başınıza geliyordur. etrafınızda bu tipler mevcuttur.) hatta daha ileri seviyedekiler şeriat aşkıyla yanıp tutuşur, kendinden olmayanın ölmesi gerektiğini falan savunur, şiddet yanlısıdırlar kafa falan kesen örgütleri destekleyenleri bile vardır. tanıdığım alevilerden bunların hiçbirini hiç görmedim. kendileri ibadetini eder, baskı yapmaz, beklentiye girmez, din tartışmasına girip kalp kırmazlar. ben bu insanların ibadethanelerinde şiddet, taciz olayı da duymadım hiç kuran kurslarında, cemaat vakıflarında olanlar gibi. aleviler aydın ve hoşgörülü insanlar. iyi ki varlar.

muaviye hz ali savaşında hz ali'yi tutanların cephesi. bu gün bu savaş olmadığından sadece kuran'cı biri olarak böyle bir cephenin olması da boşunadır bence. her birimiz muaviye'ye karşı hz ali'yi seviyoruz zaten. bu ayrılık nedendir?

alevilik; ali ye taraftar olan, ali ye nispet edilen islami bir düşünce ekolüdür. kendini bu düşünce ekolüne nispet eden; 400 milyon müslüman varsayılmaktadır.

çıkış noktası, peygamberimizin(saa); "sen ve şiaların(taraftarların) cennete ilk girecek olanlarsınız" müjdesidir. ilk aleviler; ammar ibn yasir, mikdat ibn esved, ebuzer el gıfari, bilal i habeşi, selman ı farisi, hücr ibn adiyy dir.


temelde dört ana ekole ayrılırlar;

1. ekol; caferiliktir. bu ekol 6.imam caferi sadık(as) a nispet ile bu ismi almıştır.

2.ekol; zeydiliktir. bu ekol 4.imam zeynel abidin (as) ın; kıyam eden oğlu, imam zeyd(as) e nispet ile bu isimle anılmaktadır.

3.ekol; nusayriliktir. bu ekol; 11.imam hasan askeri(as) nin naibi olan, muhammed ibn nusayr a nispetle bu ismi almıştır.

4.ekol bektaşiliktir. hace bektaş veli ye nispetle bu ismi almıştır.

1. ve 2. ekol de, inançsal kimlik ön plandadır.
3. ve 4. ekol de, etnik kimlik, ön plandadır.

kalenderilik, haydarilik, nizarilik, melamilik vs vs... gibi daha birçok alevi inanç ve düşünceleri, bu 4 ekolün alt ekolleridir.

hz ali sevgisinden ve taraftarlığından ziyade ali(r.a.)'nin arkasına sığınarak islam'a mugayir tutumları meşrulaştırma gayretinde olan bir hareket olduğunu düşünüyorum. bir de ayrımcılıktan çok şikayetçiler ancak yaşadığım semtte sürekli birbirlerini kollayıp kendilerinden olmayandan alışveriş dahi yapmamaya özen gösterdiklerini biliyorum. burda öyle yani belki her yerde aynı değildir.

onceden okuduklarım kadarıyla aslında dine dair hicbir sey yapmıyorlarmıs. zorunlu durumlarda dahi abdest almazlar, hic namaz kilmazlar kısacası belli basli ibadetlerden uzaklarmıs. kendi icinde de bir karmaşa var gibi geldi bana cunku kimisi böyleyken kimisi de ibadetlerini yerine getiriyor olabiliyor. ama tabii ki herkesin hayatina kimse karisamaz

her ötekileştirilen kesim gibi yine kendileri dışında kalan herkes tarafından haklarında ahkamlar kesilen, yargılar dağıtılan topluluk. yok bişeylerin arkasına sığınıp bişileri meşrulaştırıyorlarmış, yok kürtler tamamen sünni imiş, yok tutarsızlarmış, karmaşaları varmış.

ötekileştirilenleri kendilerinden dinlemeyi öğrendiğimizde o kadar fazla sorun çözülecek ki, o kadar olur.

öyleymiş böylemiş diye rivayetler döndüren yurdum insanına inat önce insan ol kavramını benimseyen,ne arar ise kendinde arayan,ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir
sen kendini bilmezsen, ya nice okumaktır nicesi için,ben beni bilmezdim hatır kırardım
meğer ilmim noksan imiş bilmedim..ne güzel felsefe be. ama halen ayrımcılık değil mi çünkü en kolayı.bilmediğini yerersin bir gün biri gelir seni yerer ağzın dilin tutulur anlatamazsın kendini bilmiyor ki cahil dersin ya işte öyle bir şey.
nicesini gördüm sevmeyen ama ilahi adaletide gördüm ben.

canbeg aşiretine mensub kurt-alevileri de vardır..

çoğunlukla şii inancıyla karıştırılan bir inanç. yukarıdaki tanımların çoğu şii inancına atıf yapmaktadır. alevilik (kızılbaşlık) ise bir türkmen inanışıdır. şiiliğe benzer yönleri vardır ancak türklere özgüdür.

kısaca, "islam'ı kabul eden orta asya türklerinin arap din ve yaşam kültürüne alternatif olarak yaşadıkları bir türk/islam orta yoludur ve temelde tasavvufi nitelikleri ön plandadır. aleviler, felsefelerinin temelini hacı bektaş veli’ye dayandırırlar. hacı bektaş veli’nin islâm yorumu ve yaklaşımı, alevilerin hakk’a ibadet anlayışına esas oluşturur."

bir arkadaşım alevi ve deist. bana şöyle demişti alevi demek ali evinden gelenler demek. din değil demişti. ben sünni olduğum için ilk başta tuhaf olduğunu düşünmüştüm. ama çok güzel açıklamalarda bulundu. saygı duydum..

basbayağı bir din ve dogmadır. hem alevi hem deist ya da hem alevi hem ateist olduğunu söyleyenler de deist ya da ateist taklidi yapan ikiyüzlü takiyyeci insanlardır.

alevilik temeli adı üzerinde hz. ali'ye gider. deist ya da ateist arkadaşların aleviliği bir kültür, ideoloji ya da ırk olarak görmesi onların cehaleti. bizdeki alevilik şii'lere benzese de onlardan farklıdır. alevilik bir mezhep ama günümüzde din olmuştur. hristiyan papazların hristiyan dinini kendilerine göre şekillendirdikleri gibi, kılık kılafatı hiç de anadolu insanına benzemeyen enteresan giyinimli dedeler de aleviliği kendilerince yorumlamıştır. şu binlerce kişinin saz çaldığı bir organizasyonları vardı. orada tuncel kurtiz'in seslendirdiği bir kısım var ki ''kardeşim bu islam değil'' dersin. hz. ali'yi isa aleyhisselamlaştırma yoluna gitmişler. zaten hadislerde de böyle bir şey beyan ediliyor. hz. ali ile isa aleyhisselam birbirlerine pek çok konuda benzer. ayrıca alevilerdeki dede profili, o herkesin salya sümük saldırdığı tarikat şeyhi profilinden çok daha yüksek konumdadır.

12 imam şiasıyla sıkça karıştırılan ama esasında eski türk şamanizm geleneği ve islam karışımına inanan, safevi devleti tarafından sıkça kışkırtılan ve bundan mütevellit kızılbaşlık adıyla anılan cemiyet. mükemmel bir türkü gelenekleri ve hafızaları vardır. ozanlık mesleği sayelerinde çağ atlamıştır.

şimdi, bu kadar övdün alevi misin?,
diyeceklere duyurulur: değilim lakin sezarın hakkı sezara arkadaşlar.. . ülkedeki her cemiyetin, ülkeyi, ülke haline getirmesine bayılan bir folklorik ögeler aşığıyım o kadar..

bu konuda bir çok şey okudum.özellikle de alevi kaynaklarından.bir kısmı müslümanım diyor bir kısmı değilim diyor bir kısmı namazı kabul etmiyor bir kısmı beş vakit namaz kılıyor.örnekler çoğaltabilir.mesela müslümanlarsa ibadethaneleri camidir,dinlerin ibadethanesi olur.belediyenin cemevlerine bakım yapması o kesimin hakkıdır çünkü vergi veriyor ama ibadethane denirse ben orada bir karşı çıkarım. bana kalsa alevilik ayrı bir inanç,kendisine müslümanım diyen bile namaz başta olmak üzere ibadetlerini sunni’ye göre yapıyor.cemevini reddeden alevi bile gördü bu gözler.sonuç...ben bu işi çözemedim. bir alevi varsa ve bize anlatabilirse memnun olurum.

arkadaşlar lütfen.

(bkz: don't feed the troll)

diğer bütün mezheplerin barış ve huzur içinde yaşamasını sağlayan mezhep/yol.

peki neden böyle bir giriş yaptım? neden böyle düşünüyorum? bunların altını doldurmak gerekiyor sanırım. tarihte sürekli olarak bir alevi sorununa rastlıyoruz. sivas katliamı gibi çok acı bir olayla da bu sorun tarihe kazınmış durumda.

en dipten en tepeye kadar, bazen bir köy kahvesinde bazen de siyasi kürsülerde alevilerle alakalı konular gündem oluyor. bunların sonuncusu da cemevlerine yönelik kanun düzenlemeleriydi. konu tamamen çözüme kavuşturulmuyor tabii. muhtemelen bu gündem yeterince sömürüldükten sonra alevi dedelerinin statüsü ele alınacak, o bitince diyanet ve alevilik ilişkileri ele alınacak ve saire. bunun sadece siyasetle ya da oy kaygısıyla ilgisi olduğunu düşünmüyorum.

geleyim en başta yazdığım cümlenin altını doldurmaya: diyelim ki alevilik diye bir şey kalmadı. tamamen kayboldu gitti. o zaman ne olurdu? şimdi buraya 3 tane önemli şahsiyet yazayım: mevlana celaleddin-i rumi, hallâc-ı mansûr, said nursi. bakın bu şahısları bazı mezhepler, tarikatler kutsal sayarken bazıları sapık olarak görüyor. ana akım medyada ve sosyal medyada bu konularla alakalı birçok tartışma döndü, dönüyor. tarihe baktığımızda bir dinin kutsallarına hakaret etmenin sonu genelde ya savaşla ya da kanlı eylemlerle bitiyor hepimizin malumu olduğu gibi. işte alevilik tam bu noktada bir sigorta gibi görev yapıyor. aleviler dışında kalan herkesin ortak sorunu olarak kabul gördüğü için gündem rahatlıkla bu tarafa kayıyor. herkes rahatlıyor, kutsalına hakaret eden diğerlerini görmezden geliyor. kemal kılıçdaroğlu'nun adaylığı gibi alevi olması ekseninde tartışılıyor.

hizbullah, ibda-c gibi yerli, taliban, el kaide, boko haram, ışid gibi yabancı tüm örgütleri incelediğimizde hepsinin hedefinin müslümanlar olduğunu görüyoruz. iran bile yıllardır israil'i tehdit eder ama günün sonunda müslüman olan ülkelerle savaşmıştır.

alevilik kapatılsa ya da aleviler kendini kapatsa aleviler dışındaki insanlar cemevleri önünde eylem yaparlar, salya sümük ağlayarak alevilik kapatılmasın derler. çünkü alevilik diğer mezheplerin/tarikatlerin baş başa kalmasını engelleyen en önemli gündem.