21.
demirden leblebidir
devamını gör...
22.
hahaha arkadaşım zaten 16. yüzyıldan beri bilfiil göz ardı etme, dışlama, yok etme çabası verilmiş. şimdi kalkıp 21. yüzyılda utangaç bir sincap gibi kanunen yasaklama derdine mi düştün?
bu coğrafyada kızılbaşlık olmasaydı nefes alamazdınız. afganistan’dan farkınız yoktu. siz gidin meleklerin bacaklarına bakıyorlar diye uzay gözlem ajanslarını protesto edin. lool.
bu coğrafyada kızılbaşlık olmasaydı nefes alamazdınız. afganistan’dan farkınız yoktu. siz gidin meleklerin bacaklarına bakıyorlar diye uzay gözlem ajanslarını protesto edin. lool.
devamını gör...
23.
alevilik, islamın eski türk dini şamanizm ile sentezlenmesinden oluşan bir mezhebidir. bilimsel olarak bakılırsa alevilik, uygulamaları bakımından islam'ın bir mezhebi değil de ayrı bir din gibidir. alevilik, şiilikle çok karıştırılır ama ikisi dünya görüşü bakımından birbirinden son derece farklıdır. mesela şiilerde şeriat varken alevilerde şeriat yoktur. aleviliğin önemli liderleri; ahmed yesevi ekolünden gelen hacı bektaş veli, abdal musa, sarı saltuk, yunus emre, pir sultan abdal, kaygusuz abdal gibi ünlü dervişler ve halk ozanlarıdır. alevi-bektaşilere tarihte kafalarına taktıkları kızıl kurdelelerden dolayı kızılbaşlar da denir. kızıl börk falan.
alevilik, türk kültürünün gerçek koruyucusudur. zaten alevilikteki bütün ritüeller, islâm öncesi tengricilikten kalmadır.
ilgili linkler:
1) perspektif.online/alevilik-...
2) bozuyukhaberajansi.com/alev...
3) millidusunce.com/misak/alev...
4) voaturkce.com/izmirde-alevi...
5) altayli.net/bir-kibrit-alev...
6) altayli.net/turkun-kimlik-c...
7) altayli.net/alevi-ozanlar-o...
8) diamond temadan "anadolu aleviliği ve kızılbaşlık tarihi" adlı video
9) eren karakoçtan "türklerin müslümanlık süreci ve anadolu aleviliğinin oluşması" adlı video
10) uçaktaki ateist ve eren karakoç hocalarımızdan "alevilik ve türklük" adlı video
semah dönen bir alevi
bir cem töreni sırasında alevi-bektaşiler
aleviler, sünni islamcı otoriteye karşı bir protesto yaparken
alevilik, türk kültürünün gerçek koruyucusudur. zaten alevilikteki bütün ritüeller, islâm öncesi tengricilikten kalmadır.
ilgili linkler:
1) perspektif.online/alevilik-...
2) bozuyukhaberajansi.com/alev...
3) millidusunce.com/misak/alev...
4) voaturkce.com/izmirde-alevi...
5) altayli.net/bir-kibrit-alev...
6) altayli.net/turkun-kimlik-c...
7) altayli.net/alevi-ozanlar-o...
8) diamond temadan "anadolu aleviliği ve kızılbaşlık tarihi" adlı video
9) eren karakoçtan "türklerin müslümanlık süreci ve anadolu aleviliğinin oluşması" adlı video
10) uçaktaki ateist ve eren karakoç hocalarımızdan "alevilik ve türklük" adlı video
semah dönen bir alevi
bir cem töreni sırasında alevi-bektaşiler
aleviler, sünni islamcı otoriteye karşı bir protesto yaparken
devamını gör...
24.
tekrar tekrar yazayım o zaman..."ali" ile hiç bir alakası yoktur, öyle olsa isimleri ali'ci olurdu... şia , şii isim alev kelimesinden gelir. alev, ışık ...ışık insanları. sırf yavuzun zulmünden korunmak için, içine islam sosu katılmış binlerce yıllık tarih...
luvi
aluvi
aluviler
luviler
dip: arapçayı nereden çıkardın hacı cavcav...
ışık inancını tanıtırken önce alevi kelimesinden başlayalım. -i eki türkçe’de aidiyet kazandırır. tarih-tarihi, mimar-mimari gibi. alevi kelimesi de alev den türemiştir. alevi kelimesi aleve ait, ışığa ait, ışıktan gelen anlamındadır. eğer ali’yi seven anlamında bir kelime düşünülseydi bu alici ya da alili olurdu. selçuk-selçuklu, osman-osmanlı, atatürk-atatürkçü gibi.
luvi
aluvi
aluviler
luviler
dip: arapçayı nereden çıkardın hacı cavcav...
ışık inancını tanıtırken önce alevi kelimesinden başlayalım. -i eki türkçe’de aidiyet kazandırır. tarih-tarihi, mimar-mimari gibi. alevi kelimesi de alev den türemiştir. alevi kelimesi aleve ait, ışığa ait, ışıktan gelen anlamındadır. eğer ali’yi seven anlamında bir kelime düşünülseydi bu alici ya da alili olurdu. selçuk-selçuklu, osman-osmanlı, atatürk-atatürkçü gibi.
devamını gör...
25.
kelenderis abinin facebook bilgilerine bakmayın alevilik alicilik demektir tr tam çevirisiyle. arapçada sonu vav ye elif ile biten sözcüklere nispet eki vav ve y ile yazılır ve ..vi diye okunur.
musevi (musacı), mevlevi (mevlanacı)
edit: türkçede +î diye bi ek yok
musevi (musacı), mevlevi (mevlanacı)
edit: türkçede +î diye bi ek yok
devamını gör...
26.
gizli/bilinmeyen yönleri olduğu için çoğu zaman o boşlukların yalan yanlışla doldurulduğu ve çokça taş yiyen mezhep. kimler tarafından yine söz de müslümanlar?
insan sevgisi, doğruluk, adalet ve dürüstlük vs. bunlar mezheplerde değişkenlik gösteren olaylar mı yoksa asıl müslümanlık özellikleri mi?
kendi inancının ya da içtenliğinin boyutunu bilmiyorum bu uzaktan pekte mümkün değil, beni de bağlamaz zaten. ama başkalarına konuşacak insanların başta o özellikleri taşımasını isterim.
sen gerçekten mensup olduğun dinin temelini (ahlakını) taşıyor musun?
4/4'lüksen dinlerim iyi/kötü ne dersen. ama altında kalıyorsan iyi konuşacak olsan dahi kulak kabartmam. çünkü din kısmı allah'la senin aranda, ahlak kısmı kul ile kul arasına daha çok bakıyor. ve dinin taklidi olur ama ahlakta sen olduğun gibisindir. asıl kimlik belirten de ahlâk. o yüzden bizde bunun dinden daha çok önceliği olur. namazında niyazında olanı direkt müslüman bellemeyiz. çünkü müslüman kendini zaten ahlâktan belli etmeli.
bunları geçtim. sizin bizimle farklılığınız var da bizim sizinle farklılıklarımız yok mu?
yani biz sizinle uyuşmuyorken "kötü, berbat, bazen dinsiz, bazen kendilerine din oluşturmuşlar, bazen de üfleme/mum üfleme yapıyorlar(bunu çalıştığım yerde bir arkadaşımdan öğrendim. bu yalan olmakla birlikte iğrenç bir şey. şok olmuştum ve baya kızarmıştım. "insanların gözünde biz cidden böyle mi görünüyoruz? öyleyse baya b.ktan görüyorlardır."diye düşündüm. bunu ortaya atan/atanlar kim bilmiyorum. hep birilerinden duyulmuş. bizim dinimizde helalin olmayan biriyle göz göze gelmek bile haram sayılırken o kadar ilerisine gidileceği ve ibadet yerinde bir de o iğrençliklerin yapılabileceği düşüncesini ortaya atmışların, direkt inanıp o şekilde bakanların günahının ve yediği hakkın haddi hesabı yoktur. ben söyleyeyim gerisi size kalsın.)
bizimle uyuşmayan farklılıklara biz saygı duyuyoruz.
biz bir yarış içinde değiliz. alt üst ilişkisi hâline de getirmemişiz durumu. biz müslümanız ya hani insan sevgimiz var, ayrıştırma değil bütün gözüyle bakıyoruz. doğru ve dürüstlükten dolayı iftira ve yalan işlerine girmiyoruz. müslüman olanlara da dinsiz deyip kâfirlikle itham etmiyoruz. bunun bedeli kur'anda yazar. sadece allah korkumuz var. biz gerçekten allah'tan korkarız. o yüzden ona göre davranmaya çalışırız.
ve içimizdeki iyiliği, merhameti siz hiçbir kötülükle/ katliamla yok edemezsiniz. dedim ya müslümanız, allah'a inanıyoruz. allah'a inanan yüreklerin içinde saf kötülük değil saf iyilik bulunur. kötülük edilse dahi seviyesine düşülmez. kötülük edenlere bile el uzatmaktan çekinen insanlar değiliz. kötülük etmiş insanların kötü günlerini fırsata çevirmeyiz ya da fırsat için kötü günleri yaşatan olmayız. sineye çeker o kişilerin yanında oluruz.
allah'a inanmak, dini islam, kitabı kur'an-ı kerim olması vs. bunları gerektirir.
biz size göre değil inancımıza göre yaşayıp davranmaya çalışıyoruz. o yüzden siz de kendinizle ve önünüzle ilgilenseniz daha iyi olur.
boşuna o soruyu sormadım; sen gerçekten mensup olduğun dinin temelini (ahlakını) barındırıyor musun?
çünkü ahlak havadan inmiyor. inancın ne kadar yüksekse o da aynı oranda dolmuştur. hiç yoksa ya da az varsa benim sorunum değil.
ben genel olarak insanları ahlakına göre ayırıyorum. dinine, mezhebine vs. değil. ben kulum, onlarla işim yok.
benim ateist arkadaşlarım da vardı, hristiyan olanı da, deisti de vardı, sunnisi de vardı vs. "senin dinin müslümanlık değil, sen benim arkadaşım olamazsın." vs. demedim hiçbirine. desem müslüman sayılır mıydım?
dinde zorlama olmaz, dinin baskısı olmaz, dinde insan ayrımcılığı yapılmaz, dinin dayatması olmaz. dinde fitne fesatlık olmaz. dinde sapkınlık olmaz. pedofili hiç olmaz! dinde mahremiyet vardır. göz göze gelmeyi haram kılıyor teması ve zorla, ne kadar üste taşıyabileceğini beyniniz almıyor mu?
dinde zina yoktur. çok eşlilikte. ama diyeceksiniz ki hz. muhammed'in çok eşi vardı. deniz mavi görünür ama avuç içinde şeffaftır. ters geldiyse mezhep'e indirgeyebilirsiniz. çünkü bizde böyledir. ve dinin içeriğine çok girmişseniz o şeffaflık olayını sizin anlamanız lazımdı. din, kadını değerli, kıymetli kılarken nasıl basite ve değersizliğe indirgeyebilir? kendiyle çelişir gibi gelmiyor mu? bu çelişkiyi ortadan kaldırmak kolaydı ama işe geldiği gibi davranmak daha kolay.
kadın açlığı acizliğini normal saymıyoruz ve normalleştirmiyoruz.
bunu söyleme sebebim şeriat ve bunda kadını çöpten daha değersiz kılacak şekilde davranıyor oluşları. getirilmesi istenen şeriatın gerçek din'le alakası yok. içindeki pedofililik, kadın pazarcılığı, ahlaksızlık, dinsiz din, erkek/kız çocukları üzerine kutlama ve söz de bayramlar?
daha şu an şeriat gelmemiş. elimizde diyanet var. bu diyanetin içindeki tecavüz olayları, bazıları tarafından meşrulaştırılmaya çalışılması vs. bu din değildi. din onların dilinde, elinde kirli. din, gerçekten onların elindeki ve dilindeki olsaydı nefret ederdim. ama siyasal islam, içindekilerin ahlaki değerleri ne kadar? (:
ben bizim yaşadığımız mezhebi seviyorum. sevmeyenler; zaten sizin mezhep değil.
söylediğim şeylerden sonra neden taşlanıyoruz, neden insanların bize kötü gözle bakılmasına neden olunmaya çalışılıyor anlıyor musunuz?
çünkü gerçek alevide kirden, pislikten bir zerre bulamazsınız. bizim hak ve adalet anlayışımız var. doğru ve dürüstüz. insanlığımız büyük.
4/4'lük değiliz çünkü kuluz. ama en fazla hatalarımız olur yanlışlarımız değil. (her alevi için demiyorum tabi. bizde de iyi var kötü de var. ama genelimiz az çok böyledir.)
yazma amacım; farklı bakış açısı, sorgulatma ve o mezhepten birinin söz alması. genelde yerimize konuşmayı severler de ondan.
müslüman haksızlığa göz yumar mı?
yalana ortak olur mu?
kul hakkına girer mi?
insanları kandırır mı?
milletin parasını çalar mı?
dini kullanır mı?
imrenme yerine kıskançlık duyar mı?
sevdiğine ya da sevmediğine ihanet eder mi?
insan onuru, şerefi ve haysiyeti olmadan yaşayabilir mi? (bunlar ahlâkta.)
insan para uğruna ailesini ya da sevdiklerini satar mı?..
sadece din sizi kurtarır mı sizce? din, tek başına kötülükleri engellemiyor. niye ahlak? ee bunlardan işte...
insan sevgisi, doğruluk, adalet ve dürüstlük vs. bunlar mezheplerde değişkenlik gösteren olaylar mı yoksa asıl müslümanlık özellikleri mi?
kendi inancının ya da içtenliğinin boyutunu bilmiyorum bu uzaktan pekte mümkün değil, beni de bağlamaz zaten. ama başkalarına konuşacak insanların başta o özellikleri taşımasını isterim.
sen gerçekten mensup olduğun dinin temelini (ahlakını) taşıyor musun?
4/4'lüksen dinlerim iyi/kötü ne dersen. ama altında kalıyorsan iyi konuşacak olsan dahi kulak kabartmam. çünkü din kısmı allah'la senin aranda, ahlak kısmı kul ile kul arasına daha çok bakıyor. ve dinin taklidi olur ama ahlakta sen olduğun gibisindir. asıl kimlik belirten de ahlâk. o yüzden bizde bunun dinden daha çok önceliği olur. namazında niyazında olanı direkt müslüman bellemeyiz. çünkü müslüman kendini zaten ahlâktan belli etmeli.
bunları geçtim. sizin bizimle farklılığınız var da bizim sizinle farklılıklarımız yok mu?
yani biz sizinle uyuşmuyorken "kötü, berbat, bazen dinsiz, bazen kendilerine din oluşturmuşlar, bazen de üfleme/mum üfleme yapıyorlar(bunu çalıştığım yerde bir arkadaşımdan öğrendim. bu yalan olmakla birlikte iğrenç bir şey. şok olmuştum ve baya kızarmıştım. "insanların gözünde biz cidden böyle mi görünüyoruz? öyleyse baya b.ktan görüyorlardır."diye düşündüm. bunu ortaya atan/atanlar kim bilmiyorum. hep birilerinden duyulmuş. bizim dinimizde helalin olmayan biriyle göz göze gelmek bile haram sayılırken o kadar ilerisine gidileceği ve ibadet yerinde bir de o iğrençliklerin yapılabileceği düşüncesini ortaya atmışların, direkt inanıp o şekilde bakanların günahının ve yediği hakkın haddi hesabı yoktur. ben söyleyeyim gerisi size kalsın.)
bizimle uyuşmayan farklılıklara biz saygı duyuyoruz.
biz bir yarış içinde değiliz. alt üst ilişkisi hâline de getirmemişiz durumu. biz müslümanız ya hani insan sevgimiz var, ayrıştırma değil bütün gözüyle bakıyoruz. doğru ve dürüstlükten dolayı iftira ve yalan işlerine girmiyoruz. müslüman olanlara da dinsiz deyip kâfirlikle itham etmiyoruz. bunun bedeli kur'anda yazar. sadece allah korkumuz var. biz gerçekten allah'tan korkarız. o yüzden ona göre davranmaya çalışırız.
ve içimizdeki iyiliği, merhameti siz hiçbir kötülükle/ katliamla yok edemezsiniz. dedim ya müslümanız, allah'a inanıyoruz. allah'a inanan yüreklerin içinde saf kötülük değil saf iyilik bulunur. kötülük edilse dahi seviyesine düşülmez. kötülük edenlere bile el uzatmaktan çekinen insanlar değiliz. kötülük etmiş insanların kötü günlerini fırsata çevirmeyiz ya da fırsat için kötü günleri yaşatan olmayız. sineye çeker o kişilerin yanında oluruz.
allah'a inanmak, dini islam, kitabı kur'an-ı kerim olması vs. bunları gerektirir.
biz size göre değil inancımıza göre yaşayıp davranmaya çalışıyoruz. o yüzden siz de kendinizle ve önünüzle ilgilenseniz daha iyi olur.
boşuna o soruyu sormadım; sen gerçekten mensup olduğun dinin temelini (ahlakını) barındırıyor musun?
çünkü ahlak havadan inmiyor. inancın ne kadar yüksekse o da aynı oranda dolmuştur. hiç yoksa ya da az varsa benim sorunum değil.
ben genel olarak insanları ahlakına göre ayırıyorum. dinine, mezhebine vs. değil. ben kulum, onlarla işim yok.
benim ateist arkadaşlarım da vardı, hristiyan olanı da, deisti de vardı, sunnisi de vardı vs. "senin dinin müslümanlık değil, sen benim arkadaşım olamazsın." vs. demedim hiçbirine. desem müslüman sayılır mıydım?
dinde zorlama olmaz, dinin baskısı olmaz, dinde insan ayrımcılığı yapılmaz, dinin dayatması olmaz. dinde fitne fesatlık olmaz. dinde sapkınlık olmaz. pedofili hiç olmaz! dinde mahremiyet vardır. göz göze gelmeyi haram kılıyor teması ve zorla, ne kadar üste taşıyabileceğini beyniniz almıyor mu?
dinde zina yoktur. çok eşlilikte. ama diyeceksiniz ki hz. muhammed'in çok eşi vardı. deniz mavi görünür ama avuç içinde şeffaftır. ters geldiyse mezhep'e indirgeyebilirsiniz. çünkü bizde böyledir. ve dinin içeriğine çok girmişseniz o şeffaflık olayını sizin anlamanız lazımdı. din, kadını değerli, kıymetli kılarken nasıl basite ve değersizliğe indirgeyebilir? kendiyle çelişir gibi gelmiyor mu? bu çelişkiyi ortadan kaldırmak kolaydı ama işe geldiği gibi davranmak daha kolay.
kadın açlığı acizliğini normal saymıyoruz ve normalleştirmiyoruz.
bunu söyleme sebebim şeriat ve bunda kadını çöpten daha değersiz kılacak şekilde davranıyor oluşları. getirilmesi istenen şeriatın gerçek din'le alakası yok. içindeki pedofililik, kadın pazarcılığı, ahlaksızlık, dinsiz din, erkek/kız çocukları üzerine kutlama ve söz de bayramlar?
daha şu an şeriat gelmemiş. elimizde diyanet var. bu diyanetin içindeki tecavüz olayları, bazıları tarafından meşrulaştırılmaya çalışılması vs. bu din değildi. din onların dilinde, elinde kirli. din, gerçekten onların elindeki ve dilindeki olsaydı nefret ederdim. ama siyasal islam, içindekilerin ahlaki değerleri ne kadar? (:
ben bizim yaşadığımız mezhebi seviyorum. sevmeyenler; zaten sizin mezhep değil.
söylediğim şeylerden sonra neden taşlanıyoruz, neden insanların bize kötü gözle bakılmasına neden olunmaya çalışılıyor anlıyor musunuz?
çünkü gerçek alevide kirden, pislikten bir zerre bulamazsınız. bizim hak ve adalet anlayışımız var. doğru ve dürüstüz. insanlığımız büyük.
4/4'lük değiliz çünkü kuluz. ama en fazla hatalarımız olur yanlışlarımız değil. (her alevi için demiyorum tabi. bizde de iyi var kötü de var. ama genelimiz az çok böyledir.)
yazma amacım; farklı bakış açısı, sorgulatma ve o mezhepten birinin söz alması. genelde yerimize konuşmayı severler de ondan.
müslüman haksızlığa göz yumar mı?
yalana ortak olur mu?
kul hakkına girer mi?
insanları kandırır mı?
milletin parasını çalar mı?
dini kullanır mı?
imrenme yerine kıskançlık duyar mı?
sevdiğine ya da sevmediğine ihanet eder mi?
insan onuru, şerefi ve haysiyeti olmadan yaşayabilir mi? (bunlar ahlâkta.)
insan para uğruna ailesini ya da sevdiklerini satar mı?..
sadece din sizi kurtarır mı sizce? din, tek başına kötülükleri engellemiyor. niye ahlak? ee bunlardan işte...
devamını gör...
27.
önümüzdeki 50 yıl içinde bir gün kürt'e dönüp "o ermeni'yi dövdürtmeyecektik" diyecek olan mensuplara sahip anadolu inancı.
devamını gör...
28.
ali hizbinden olmak, ali'den taraf olmak anlamına gelen kelime, mezhebim. varlığı hz. ali'nin katline dayanır, o dönem ali'yi destekleyenler bu ismi almışlardır. bu tip bir tanımlama ise şu anda geçerli değildir zira sünni cenahın neredeyse tamamı hiçbir zaman muaviye/yezit taraftarı değildi****, çoğu itiraz etmeye cesaret edememişti. alevi cenahta ise emeviler'e karşıtlık* ve ona nispeten biraz daha az olan ilk 3 halife karşıtlığı* hâlâ mevcuttur.
aleviler'in camiye gitmemesi, ramazan orucunu tutmaması ve namaz kılmaması gibi sebeplerden ötürü müslüman kabul edilmediği kanaati de vardır. bunlar yanlıştır çünkü bunların sebebi alevilik'in islam dışı bir yorum orijinli* olması değil, emeviler zamanında yapılanlardandır. mesela çoğu insan aleviler hz. ali camide öldürüldüğü için camiye gitmez sanır, yok böyle bir şey. hz. ali camide falan öldürülmemiştir, evden çıkarken kendisine pusu kuran ve islam'daki sorunların hz. ali, muaviye ve amr bin as'ın katli ile hallolacağını düşünen o.o.p. çocuğu hariciler'e mensup bir kişi tarafından öldürülmüştür.
bu herifler muaviye ile amr bin as'a da suikast düzenlemiştir ancak ne yazık ki ikisi de yakayı sıyırmıştır. muaviye ve onun ardılları dönemi olan emeviler döneminde de* camilerden ehlibeyt'e** küfredilmiştir. mesela hz. ali öldükten sonra onun taraftarlarının bulunduğu* ırak ve iran ahalisi hz. hasan'ı istemiş, o ise iki şart karşılığında** muaviye'nin halifeliğini* kabul etmiştir.
buna karşılık bu it sözünde durmamış, hz. hasan'ı şehit ettirmiş* ve anlaşmanın geçersiz olduğunu iddia ederek şartlara sadık kalmamıştır. yine de yusuf yusuf olan bu it hayatı boyunca ileri gelen kişilerden biat almaya çalışmış, hz. hüseyin, abdullah bin zübeyr ve* diğer 2 kişiden alamamış ve oğluna da ya biatlarını almasını ya da hepsini öldürmesini vasiyet etmiştir. hiçbiri de biat etmeyince yezid*'de hepsini öldürme yolunu izlemiştir.
o sıralar medine yahut mekke kısacası kutsal bölgelerde bulunan imam savaş için başka bir yer arayışına girmiş, kuzeni müslim'i zamanında babasını çok destekleyen** kufe iline göndermiştir. burada desteğin bulunduğunu gören müslim imam'a haber salmış, haberi saldıktan kısa süre sonra yezid'in ordusu kufe'ye girmiş ve müslim'i öldürerek durumu değiştirmiştir.
bu son durum imam'ın kulağına ancak kerbela mevkiinde gidebilmiş, o esnada yanında sadece ehlibeyt'e mensup kişiler* bulunur hâlde pusuya düşmüştür. emevi ordusu katletmek için bölgeye geldiğinde önce su kaynaklarını tutarak imam ve yoldaşlarının teslim olmasını istemiş ancak bu olmayınca* saldırıya geçmişlerdir.
ilk saldırının lideri olan hürr denilen komutan imam'ın tarafında geçip emevi tarafına saldırmış ancak kuvveti kısa süre sonra yok edilince katliam yaşanmıştır. imam'ın o esnada hasta olan ve savaşta olmayan oğlu ali zeynel-abidin hariç tüm oğulları katledilmiştir. itiraz eden diğer kişi olan zübeyr ise bu katliamın ardından önce medine'de, sonra ise mekke'de isyan etmiş ve her iki yerdeki isyan da bölgenin kutsallığına rağmen aşırı kanlı bastırılmıştır*. zübeyr ise bir başka halifeye ettiği isyan sırasında 692 senesinde katledilmiştir.
bu olaylardan sonra emeviler'e muhalefet edecek kimse kalmamış* ve emeviler tam manası ile egemen olmuşlardır*. islam'daki kesin ayrılık da bu olayla yani hz. muhammet'in vefatından sadece 60 sene kadar sonra yaşanmıştır. bu olaydan sonra güçten düşen ali destekçileri büveyhiler** ve fâtımîler**'e dek varlık gösterememişlerdir.
bunların yıkılmasından sonra ise uzunca bir süre devletsiz kalan bu cenah, aslen azerbaycan havalisine hükmeden safeviler'in tüm iran'ı ele geçirip yarısı hatta yarısından biraz fazlası sünni olan bölgeyi kıyımla şiileştirmesi üzerine günümüzde de varlığını koruyan bir devlet kazanmıştır.
tüm bu süreç içinde alevilik'in anlamı da değişmiştir*, önceden tüm şia'yı kapsayan bir kavram olsa da zamanla kıymetli turab'ın #419671 tanımında bahsettiği gibi kollara ayrılmıştır. günümüzde kullanılan alevi ve alevilik sözcükleri bu kollardan bektaşilik yani anadolu alevilik'ini kapsar. caferilik gibi kollar itikatta bektaşilik ile benzer özellikler taşısa da nusayrilik gibi yorumlar işi hz. ali'nin allah'ın sureti olduğuna vardırdığından* ciddi farklılıklar da gözetilir.
alevilik ile sunnilik arasındaki diğer farklılıklardan biri olan ramazan'ı tutmama ve namaz kılmama da bu bahsettiğim süreç sonucu oluşan nefrete dayanır. her şeye rağmen cem ibadeti de namaz ibadeti de hayli benzerler ki cem haftalık namazların birleştirilmiş hâlidir. cami de cem de aynı kökten gelirler ve cem evi bir nevi mescittir.
ibadetin toplu yapılma ve haftada bir kez yapılma sebebinin ise uygulanan baskılardan dolayı olduğunu düşünürüm ben. "tek seferde yapalım, ibadet gibi savunmasız bir anda yakalanmayalım" ve "birlikte yapalım tek yakalanmayalım" düşünceleri buna neden olmuştur bence.
bu durum ise aleviler asla namaz kılmamalı, ramazan'ı tutmamalı demek değildir. bunlar yıllarda süregelen baskının gelenekselleştirdiği olaylardır, aleviler bu baskının mezheplerini din dışına çıkarmasına karşı dikkatli olmalıdır*. bu ibadetlerle birlikte alevilik'in ibadetlerinin de yapılması kanımca en doğru olandır.
yine de zamanında iktidarın ortaya attığı cami/cemevi mantığı yanlıştı, o daha çok alevi geleneğini yok etme yolunda bir adımdı. ben aleviler'in hem dinin gereklerini de yapmalarını hem de geleneklerini sürdürmelerini savunuyorum*****.
benim için islamiyet'te takip edilebilir mezhepler bektaşilik ve maturidilik'tir. bunların dışındaki mezhepler radikal/bağnaz olduklarından huzurun varlığına engel teşkil ederler.
yazı epey uzun ve bazı noktaları insanı sarsıcı, üzücü oldu. sonunu komik bir görsel ile bitireyim bari*.
aleviler'in camiye gitmemesi, ramazan orucunu tutmaması ve namaz kılmaması gibi sebeplerden ötürü müslüman kabul edilmediği kanaati de vardır. bunlar yanlıştır çünkü bunların sebebi alevilik'in islam dışı bir yorum orijinli* olması değil, emeviler zamanında yapılanlardandır. mesela çoğu insan aleviler hz. ali camide öldürüldüğü için camiye gitmez sanır, yok böyle bir şey. hz. ali camide falan öldürülmemiştir, evden çıkarken kendisine pusu kuran ve islam'daki sorunların hz. ali, muaviye ve amr bin as'ın katli ile hallolacağını düşünen o.o.p. çocuğu hariciler'e mensup bir kişi tarafından öldürülmüştür.
bu herifler muaviye ile amr bin as'a da suikast düzenlemiştir ancak ne yazık ki ikisi de yakayı sıyırmıştır. muaviye ve onun ardılları dönemi olan emeviler döneminde de* camilerden ehlibeyt'e** küfredilmiştir. mesela hz. ali öldükten sonra onun taraftarlarının bulunduğu* ırak ve iran ahalisi hz. hasan'ı istemiş, o ise iki şart karşılığında** muaviye'nin halifeliğini* kabul etmiştir.
buna karşılık bu it sözünde durmamış, hz. hasan'ı şehit ettirmiş* ve anlaşmanın geçersiz olduğunu iddia ederek şartlara sadık kalmamıştır. yine de yusuf yusuf olan bu it hayatı boyunca ileri gelen kişilerden biat almaya çalışmış, hz. hüseyin, abdullah bin zübeyr ve* diğer 2 kişiden alamamış ve oğluna da ya biatlarını almasını ya da hepsini öldürmesini vasiyet etmiştir. hiçbiri de biat etmeyince yezid*'de hepsini öldürme yolunu izlemiştir.
o sıralar medine yahut mekke kısacası kutsal bölgelerde bulunan imam savaş için başka bir yer arayışına girmiş, kuzeni müslim'i zamanında babasını çok destekleyen** kufe iline göndermiştir. burada desteğin bulunduğunu gören müslim imam'a haber salmış, haberi saldıktan kısa süre sonra yezid'in ordusu kufe'ye girmiş ve müslim'i öldürerek durumu değiştirmiştir.
bu son durum imam'ın kulağına ancak kerbela mevkiinde gidebilmiş, o esnada yanında sadece ehlibeyt'e mensup kişiler* bulunur hâlde pusuya düşmüştür. emevi ordusu katletmek için bölgeye geldiğinde önce su kaynaklarını tutarak imam ve yoldaşlarının teslim olmasını istemiş ancak bu olmayınca* saldırıya geçmişlerdir.
ilk saldırının lideri olan hürr denilen komutan imam'ın tarafında geçip emevi tarafına saldırmış ancak kuvveti kısa süre sonra yok edilince katliam yaşanmıştır. imam'ın o esnada hasta olan ve savaşta olmayan oğlu ali zeynel-abidin hariç tüm oğulları katledilmiştir. itiraz eden diğer kişi olan zübeyr ise bu katliamın ardından önce medine'de, sonra ise mekke'de isyan etmiş ve her iki yerdeki isyan da bölgenin kutsallığına rağmen aşırı kanlı bastırılmıştır*. zübeyr ise bir başka halifeye ettiği isyan sırasında 692 senesinde katledilmiştir.
bu olaylardan sonra emeviler'e muhalefet edecek kimse kalmamış* ve emeviler tam manası ile egemen olmuşlardır*. islam'daki kesin ayrılık da bu olayla yani hz. muhammet'in vefatından sadece 60 sene kadar sonra yaşanmıştır. bu olaydan sonra güçten düşen ali destekçileri büveyhiler** ve fâtımîler**'e dek varlık gösterememişlerdir.
bunların yıkılmasından sonra ise uzunca bir süre devletsiz kalan bu cenah, aslen azerbaycan havalisine hükmeden safeviler'in tüm iran'ı ele geçirip yarısı hatta yarısından biraz fazlası sünni olan bölgeyi kıyımla şiileştirmesi üzerine günümüzde de varlığını koruyan bir devlet kazanmıştır.
tüm bu süreç içinde alevilik'in anlamı da değişmiştir*, önceden tüm şia'yı kapsayan bir kavram olsa da zamanla kıymetli turab'ın #419671 tanımında bahsettiği gibi kollara ayrılmıştır. günümüzde kullanılan alevi ve alevilik sözcükleri bu kollardan bektaşilik yani anadolu alevilik'ini kapsar. caferilik gibi kollar itikatta bektaşilik ile benzer özellikler taşısa da nusayrilik gibi yorumlar işi hz. ali'nin allah'ın sureti olduğuna vardırdığından* ciddi farklılıklar da gözetilir.
alevilik ile sunnilik arasındaki diğer farklılıklardan biri olan ramazan'ı tutmama ve namaz kılmama da bu bahsettiğim süreç sonucu oluşan nefrete dayanır. her şeye rağmen cem ibadeti de namaz ibadeti de hayli benzerler ki cem haftalık namazların birleştirilmiş hâlidir. cami de cem de aynı kökten gelirler ve cem evi bir nevi mescittir.
ibadetin toplu yapılma ve haftada bir kez yapılma sebebinin ise uygulanan baskılardan dolayı olduğunu düşünürüm ben. "tek seferde yapalım, ibadet gibi savunmasız bir anda yakalanmayalım" ve "birlikte yapalım tek yakalanmayalım" düşünceleri buna neden olmuştur bence.
bu durum ise aleviler asla namaz kılmamalı, ramazan'ı tutmamalı demek değildir. bunlar yıllarda süregelen baskının gelenekselleştirdiği olaylardır, aleviler bu baskının mezheplerini din dışına çıkarmasına karşı dikkatli olmalıdır*. bu ibadetlerle birlikte alevilik'in ibadetlerinin de yapılması kanımca en doğru olandır.
yine de zamanında iktidarın ortaya attığı cami/cemevi mantığı yanlıştı, o daha çok alevi geleneğini yok etme yolunda bir adımdı. ben aleviler'in hem dinin gereklerini de yapmalarını hem de geleneklerini sürdürmelerini savunuyorum*****.
benim için islamiyet'te takip edilebilir mezhepler bektaşilik ve maturidilik'tir. bunların dışındaki mezhepler radikal/bağnaz olduklarından huzurun varlığına engel teşkil ederler.
yazı epey uzun ve bazı noktaları insanı sarsıcı, üzücü oldu. sonunu komik bir görsel ile bitireyim bari*.
devamını gör...
29.
türkiye alevileri başlığı olmadığı için buraya yazıyorum. twitter'da aleviliği islam'ın dışında gören bir kaç hesap takip etmekteyim. bu aralar en büyük şikayetleri kendi deyimleriyle alevilerin islamcılaştırılması. yalnız flood'u okuduğunuzda aslında olayın iran destekli bir şiileştirme hareketi olduğu görülüyor. dede soyundan olmayan karizmatik, ağzı laf yapan kişiler bulunup, alevi gençleri yavaş yavaş etki altına alınıyor, bir kısmı iran'da eğitime gönderiliyormuş. türkiye sosyalizminin önemli isimleri alevi kökenliyidi. 90'ların sonundan itibaren protestan misyonerler istanbul'un geniş alevi mahallelerinde kiliseler açıp, gençler devşirdiler. hatta bir çok pastor alevi kökenlidir. demek şimdi de iran onlara el atmış.
devamını gör...
30.
tanıdıklarım genelde çok dürüst, cömert ve iyi insanlardı, buna mukabil bir çoğu deist/ateistti. deyişleri de çok güzeldir.
devamını gör...
31.
genellikle alevi olmayan bireyler tarafından tanımlanan terimdir.
aynı ekonomi bilmeyenlerin grafik okumaları gibi, mührü pusulaya basamayanların siyaset bilimini konuşmaları gibi, bir gün sahada silah kullanmayalanların televizyon programlarında güvenlik uzmanı olması gibi gibi gibi.
tanım yapanların bir çoğu da yanılmıyorsam diye başlayarak linçten kurtulma peşindedir. özüne bakarsan o da haklıdır bilmiyordur ve yanılıyordur nitekim.
çünkü yazının yazıldığı an itibariyle türkiye’de alevilik ile ilgili, üç-3 adet (neresinden bakarsan 3, sağından da solundan da) üniversiteye bağlı enstitüde yüksek lisans düzeyinde eğitim veren bölümleri mevcuttur ve ders veren hocalardan sadece iki tanesi alevidir, diğer hocalar ilahiyat kökenli öğretim görevlileridir. aleviler; eğitim vermeleri gereken kurumlarda da kendilerine yer bulamamışlardır. sünnilik gibidir aslında bilen de konuşur bilmeyen de. sünniliği bir mezhep aleviliği ise râfızîlik gibi gören bir güruh vardır. öte yandan sünniliği bir din aleviliği mezhep sayan güruh olduğu gibi. kimi yol der, kimi heterodoks bir islam geleneği.
kimisi soru sorar: alevilerin müslümanlardan ne farkı var diye, alevilerin müslüman olmadığı manüplesiyle, kimi gerçektende bilmez ne nedir. kimi alevilerin yemeği yenmez der, kimi başka aşağılık hakaretler eder. kimi sünni kendi inancına ait dört büyük fıkıh mezheplerinden bihaberdir. ne ahmet bin hanbeli tanır , ne imamı azam’ı, ne imam şafi’yi ne de malik bin enesi.
alevileri de var olan mezheplerden sayar.
şeriat, tarikat, marifet, hakikat kapısını ve 40 makamı bilmez kimisi. kimisi amannnnn ben zaten inanmıyorum bana ne, bilsem ne olacak diye düşünür. kimisi “ben asla ayrım yapmıyorum, alevilerin de iyisi var” diyerek en baştan yapar ötekileştirmeyi.
“gelin tanış olalım, işi kolay tutalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz” diyen yunus mu alevidir,
“ne olursan ol yine gel" diyen mevlana mı sünni
hz muhammed mi sünnidir, hz. ali mi alevi,
imam-ı azam ebu hanife ben hanefiyim mi derdi, mevlana ben mevleviyim mi?
“benim dinim ne ümittir ne korku
allahıma sevdiğimden taparım
ne cennet ne cehennemden bir korku
almaksızın vazifemi yaparım
vaiz!...bana mahabbeti şerheyle
ben aramam şeytan nedir, melek ne?...
erenlerin esrarından söz söyle:
seven kimdir, sevilen kim, sevmek ne?”diyen ziya gökalp mi türk.
kimi de der ki “ne alevilik, ne sünnilik, hatta ne de müslümanlık ortada yok iken türklük vardı.”
hasılı, din ile ilgili başlıkları açan arkadaşların da, onları sol frame de belirli bir zamanlama ile piyasaya uygun zamanlarda parlatan, pazarlayan arkadaşlarında salı gününden cumaları mübarek olsun.
o halde ben mi neyim ?, mezhepsiz, antikapitalist müslüman, kendi özyurdunda garip bir türk.
eyvallah .
aynı ekonomi bilmeyenlerin grafik okumaları gibi, mührü pusulaya basamayanların siyaset bilimini konuşmaları gibi, bir gün sahada silah kullanmayalanların televizyon programlarında güvenlik uzmanı olması gibi gibi gibi.
tanım yapanların bir çoğu da yanılmıyorsam diye başlayarak linçten kurtulma peşindedir. özüne bakarsan o da haklıdır bilmiyordur ve yanılıyordur nitekim.
çünkü yazının yazıldığı an itibariyle türkiye’de alevilik ile ilgili, üç-3 adet (neresinden bakarsan 3, sağından da solundan da) üniversiteye bağlı enstitüde yüksek lisans düzeyinde eğitim veren bölümleri mevcuttur ve ders veren hocalardan sadece iki tanesi alevidir, diğer hocalar ilahiyat kökenli öğretim görevlileridir. aleviler; eğitim vermeleri gereken kurumlarda da kendilerine yer bulamamışlardır. sünnilik gibidir aslında bilen de konuşur bilmeyen de. sünniliği bir mezhep aleviliği ise râfızîlik gibi gören bir güruh vardır. öte yandan sünniliği bir din aleviliği mezhep sayan güruh olduğu gibi. kimi yol der, kimi heterodoks bir islam geleneği.
kimisi soru sorar: alevilerin müslümanlardan ne farkı var diye, alevilerin müslüman olmadığı manüplesiyle, kimi gerçektende bilmez ne nedir. kimi alevilerin yemeği yenmez der, kimi başka aşağılık hakaretler eder. kimi sünni kendi inancına ait dört büyük fıkıh mezheplerinden bihaberdir. ne ahmet bin hanbeli tanır , ne imamı azam’ı, ne imam şafi’yi ne de malik bin enesi.
alevileri de var olan mezheplerden sayar.
şeriat, tarikat, marifet, hakikat kapısını ve 40 makamı bilmez kimisi. kimisi amannnnn ben zaten inanmıyorum bana ne, bilsem ne olacak diye düşünür. kimisi “ben asla ayrım yapmıyorum, alevilerin de iyisi var” diyerek en baştan yapar ötekileştirmeyi.
“gelin tanış olalım, işi kolay tutalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz” diyen yunus mu alevidir,
“ne olursan ol yine gel" diyen mevlana mı sünni
hz muhammed mi sünnidir, hz. ali mi alevi,
imam-ı azam ebu hanife ben hanefiyim mi derdi, mevlana ben mevleviyim mi?
“benim dinim ne ümittir ne korku
allahıma sevdiğimden taparım
ne cennet ne cehennemden bir korku
almaksızın vazifemi yaparım
vaiz!...bana mahabbeti şerheyle
ben aramam şeytan nedir, melek ne?...
erenlerin esrarından söz söyle:
seven kimdir, sevilen kim, sevmek ne?”diyen ziya gökalp mi türk.
kimi de der ki “ne alevilik, ne sünnilik, hatta ne de müslümanlık ortada yok iken türklük vardı.”
hasılı, din ile ilgili başlıkları açan arkadaşların da, onları sol frame de belirli bir zamanlama ile piyasaya uygun zamanlarda parlatan, pazarlayan arkadaşlarında salı gününden cumaları mübarek olsun.
o halde ben mi neyim ?, mezhepsiz, antikapitalist müslüman, kendi özyurdunda garip bir türk.
eyvallah .
devamını gör...
32.
genellikle alevi olmayan, konu hakkinda bilgisi olmayan birtakım o.. çocuklarının mum söndü ile ilişkilendirme eğilimi gösterdiği kültürdür.*
evet alevilik bir mezhep değil bir kültürdür.
baba tarafım alevi. bugüne kadar hiçbir kötülük ya da yobazlık görmediğim gibi bu insanları yargılayan insanların arasında ailesinden önce mahalledeki fakir çocuklara bayramlık alan tek kişinin de babam olması enteresandır.
açıkçası hayatım boyunca hiç cemevi görmedim. dedem ise iddiaların aksine camiden çıkmayan bir insandı. hatta rahmetli alzaimer olup her kaybolduğunda camide bulurduk onu.
ki islamiyetin ilk donemlerinde de cami falan yoktu. el yordamiyla mescid yapilir ibadet toplu yapılacaksa orada yapılırdı. aynı mantıkla cemevleri de birnevi mescittir.
arap ozentileri gibi yozlaşmadıklari için dislaniyorlar belki de.
ve evet hz. ali'nin bir elinin kalem bir elinin kılıç tutmasindan ve cesaretinden dolayı bizde yeri özeldir.
fakat evvela türk olduğumuzu da unutmayız.
evet alevilik bir mezhep değil bir kültürdür.
baba tarafım alevi. bugüne kadar hiçbir kötülük ya da yobazlık görmediğim gibi bu insanları yargılayan insanların arasında ailesinden önce mahalledeki fakir çocuklara bayramlık alan tek kişinin de babam olması enteresandır.
açıkçası hayatım boyunca hiç cemevi görmedim. dedem ise iddiaların aksine camiden çıkmayan bir insandı. hatta rahmetli alzaimer olup her kaybolduğunda camide bulurduk onu.
ki islamiyetin ilk donemlerinde de cami falan yoktu. el yordamiyla mescid yapilir ibadet toplu yapılacaksa orada yapılırdı. aynı mantıkla cemevleri de birnevi mescittir.
arap ozentileri gibi yozlaşmadıklari için dislaniyorlar belki de.
ve evet hz. ali'nin bir elinin kalem bir elinin kılıç tutmasindan ve cesaretinden dolayı bizde yeri özeldir.
fakat evvela türk olduğumuzu da unutmayız.
devamını gör...
33.
benim şahsen tanıyıp teşriki mesaim olan alevilerde çok net bir şekilde gördüğüm bir şey var. bunlar söz verdim mi hiç korkma yüzde bir trilyon o verdiği sözü yerine getirir. verdikleri söze sadakatleri tartışılmaz.
olumsuz gördüğüm yönlerinden en sakatı da sünnileri yezid soyu olarak görmeleri. bunu pratikte ve insanî ilişkilerde pek belli etmeseler de bu saçma düşünce kafalarının bir yerlerinde hep var olduğunu biliyorum.
olumsuz gördüğüm yönlerinden en sakatı da sünnileri yezid soyu olarak görmeleri. bunu pratikte ve insanî ilişkilerde pek belli etmeseler de bu saçma düşünce kafalarının bir yerlerinde hep var olduğunu biliyorum.
devamını gör...